ÇOLİG'DE SÖYLENEN "DAY LÊRO FATÎMAY" DÊYİR'İNİN HiKAYESİ

Kürd olup, Atatürk tarafından şark bülbülü ismiyle ödüllendirilen Celal Güzelses'le ilgili yazar Şeyhmuz Diken'in yazısındaki bir anekdotla başlamak istiyorum.

- Celal Güzelses diyarbekirli kürd olmasına rağmen Türkiye sınırları içinde diline adeta pelesenk vurulmuşcasına, ölünceye kadar kürdçe stran söylemedi.

"Şivan Perwer'in de bir kaç bestesini seslendirdiği emektar kürd dengbej Hesen ê Cizîrî 1953 yılında Güney Kurdistan/Zaxo'dan Diyarbekir'e gelip, Celal Güzelses'e misafir olur. Bu iki sanatçı o dönem diyarbekir belediye reisi Abdulkadir Cizrelioğluna misafir olurlar. Birkaç gün beraber hoşça vakit geçirip, meşk yaparlar.

- Hesen ê Cizîrî'nin bestesi olan "Ber Çem Ber Çem Diçume"yi Celal Güzelses "Esmerim Biçim Biçim" seklinde türkçeye çevirerek plaklar yapar, bu parça Suriye'de altın karşılığında satılır.

- Hesene Cizîrî, Diyarbekir'de Celal Güzelses tarafından uğurlanırken aralarında şu konuşma geçer;

Hesen ê Cizrawî der ki; “Kek ê Celal, sen çok güzel eserler okudun. Kimilerini de kürtçeden türkçeye çevirdin. Şimdi bana bir eser ver ki ben de gidip o eseri türkçeden kürtçeye çevirip okuyayım”. Ve Celal Bey'in gözleri hafif yaşarır.


-Bu anekdot sanırım Hesen ê Cizîrî ile Celal Güzelses'in durumunu çok iyi ortaya koyuyor.

Cumhuriyetin ilk kurulduğu dönemlerden itibaren kürd dili ve müziğinin yasaklanması nedeniyle kürtçe stran/deyir söylemekte ısrar eden Mihemed Arif Cizîrî, Şakiro, Kawis Axa, Ayşe Şan, Şivan Perwer, Rençber Eziz gibi bazı kürd sanatçıları Kuzey Kurdistan'ı terkederek müziğe Avrupa, Güney Kürdistan ve Ermenistan’da devam etmek zorunda kaldılar.

Celal Güzelses, Mukim Tahir gibi isimler Cumhuriyet’in ilk yıllarında; Sesigüzel, Tatlıses, Çaçan, Altınmeşe, Kırmızıgül gibi isimlerse 70’lerden bu yana anadillerinde söylemeden, türkçeyi de kabul ederek ülke pop kültüründe "doğulu" veya şark bülbülü türkücü rolü oynadılar. Hiçbir zaman kürd olarak anılmadılar. Kürd kelimesi yerine "şarklı-doğulu" kelimesi onlara layık görüldü.

‘Doğulu bu bülbül türkücü’lerin 1920’lerden bugüne değişmeyen bir pratiği de Türkiye’yi terketmek zorunda kalmış diğer kürt sanatçılara ait şarkıların içeriğini tamamen değiştirerek türkçeleştirip okumayı sanatlarının bir parçası haline getirmek oldu.

***

- Geçen yıl Avrupa'da Çoligli bir ağabeyim olan Dara Badun'la telefonla sohbet ettim. Sohbetimin ağırlıklı konusu Çolig'in kültürü, tarihi, folkloru ve müziği üzerineydi.

- Sohbet esnasında bana Çolig'de anonim olarak genelde folklorda söylenen bir deyir/stran'ın hikayesini kısaca şöyle anlattı.

"Bundan 10-12 yıl evvel babam beni İsveç'te ziyarete gelmişti. Babamla ülke özleminden kaynaklanan duygularımla; Çolig'in deyirleri, stranları, tarihi ve kültürü üzerine uzun uzadıya sohbet ettik. Çolig ve çevresinde söylenen deyirlerimiz ve hikayeleri üzerine sohbet koyulaşınca, söz sırasi "Day Leyro" deyrine geldi. Ben babama dönerek, bu deyirde bahsi geçen Hüs Aşıkun'un kim olduğunu sordum. Babam hayıflanarak ve hatta küserek bana bu deyirin hikayesini şöyle anlattı. Oğlum bu deyir senin dayın sayılan kürd direnişçisi Çolig ve çevresinde "Çolyekli Hüs Wasmunu", yazılı bazı türk kaynaklarında ise Şeyh Said hareketinin meşhur direnişçisi Zaza Hüso olarak anılan kişiye aittir." Dara Badun ağabey devamla... "Direnişçi bu kürd kahramanın ismi deyirde geçtiği için korkudan kimsenin okumadığını" söyledi. Yakın dönemde de bazı Çoligli bülbüler piyasaya çıkarak korkudan doğru bir şekilde okuyamadıkları bu deyirdeki Hüs Wasmunu'un ismini dejenere ederek kasetler yapmaya hala devam ediyorlar.

***

- Ben de bu deyrin izini takip ettim. Bazı Çolig'li sanatçıları, başta Avni Polat olmak üzere çıkardığı kasetleri internet üzerinden dinledim. Bu deyirde gerçekten hala Hüs Aşıkun üzerine sözleri devam etmektedir.

Kırdki deyirlere, müzik ve melodilere saçma sapan sözler yükleyerek adeta asimlasyon uygulamaktadırlar.

Kürd aydını Mir Celaddet Bedirxan;

Esir milletler egemen milletlere karşı varlığını iki silahla korur. Birincisi din, ikincisi de dil'dir. Eğer esir millet ile egemen milletin dini aynı ise tek bir silah kalır. O da dildir” der.

O yüzden dil çok önemli bir silahtır. Ama dildeki orjinal sözleri çarpıtarak veya değiştirerek kendine benzetme veya egemenlerin hizmetine sunmakda onulmaz bir felakettir.

O yüzden başta dilimiz olmak üzere deyirlerimizin sözünü özünden saptıran bu türeme bülbüllerin yaptıkları bir felaket olduğu için teşir edilmelidir.

***

Şimdi de "Day leyro" stranının orjinali ile dejenere edilen varyantlarını sizlere sunmak istiyorum.

Bu deyirin orjinalini hemşerimiz Seyitxan Kurıj'dan aldım. Seyitxan Kurij, tüm bu deyirleri Çolig'de çok uzun bir araştırma sonucunda derlemiş, yakında kitaplaştıracaktır. Bu deyirin kaynağı şimdiden söyliyeyim, Seyitxan Kurıj'in yeni çıkacak kitabıdır.


-Day Leyro stranının orjinal varyantı ;

DAY LÊRO

Day lêro, lêro, lêro, lêro, lêro, lêro, lêro

Day lêro, lêro, lêro, lêro, lêro, lêro Fatimay mi

Cuard yen Hus Wasmûnûno lêro, lêro, lêro, lêro

Cuard yen Hus Wasmûnûno lêro, lêro Fatimay mi

Puerro sîya kişta dûno lêro, lêro, lêro, lêro

Şiknen paşnê solûno lêro, lêro Fatimay mi

Şoqe ûn mîyûn çimûno lêro, lêro, lêro, lêro

Tadûn vilkê tuzbûno lêro, lêro Fatimay mi

Hus yenû şin Kirrûno lêro, lêro, lêro, lêro

Xeber dûn mufrezûno lêro, lêro Fatimay mi

Mufreze şin Kirrûno lêro, lêro, lêro, lêro

Adir erzên bûnûno lêro, lêro Fatimay mi

Kirrû bîyo mij dumûno lêro, lêro, lêro, lêro

Vendên Hus Wesmûnûno lêro, lêro Fatimay mi

Hus dûn xwi helimûno lêro, lêro, lêro, lêro

"Mi r' vûn Hus Wesmûnûno" lêro, lêro Fatimay mi

Hus vêr tifing tadûno lêro, lêro, lêro, lêro

Hus kişen hot tenûno lêro, lêro Fatimay mi

Kişên Hus Wesmûnûno lêro, lêro, lêro, lêro

Cuard yên Şadîn Bezgûnûno lêro, lêro Fatimay mi

Şadîn dûn xwi helimûno lêro, lêro, lêro, lêro

"Mi kişt Hus Wesmûnûno" lêro, lêro Fatimay mi

Doktor rapor nêdûno lêro, lêro, lêro, lêro

"Darbê Husî dumûn o" lêro, lêro Fatimay mi

Xeber dûn mehkumûno lêro, lêro, lêro, lêro

Zilf yen şin mîyûn Mîyalûno lêro, lêro Fatimay mi

Xeber dûn mufrezûno lêro, lêro, lêro, lêro

Mufreze yen Mîyalûno lêro, lêro Fatimay mi

Cuard yen Xêl Ximûno lêro, lêro, lêro, lêro

Xel çînenû nengûno lêro, lêro Fatimay mi

Zilf vêr tifing tadûno lêro, lêro, lêro, lêro

Kişenû Xêl Ximûno lêro, lêro Fatimay mi

Zilf kişen no tenûno lêro, lêro, lêro, lêro

Kişên Zilf Wesmûnûno lêro, lêro Fatimay mi


***


Day leyro deyiri'nin sahtesimi diyeyim ?

Bülbülerin deyirimi diyeyim ?

Deyirin korkakça sözleri değiştirilmiş versiyonumu diyeyim ?

Bu isimleri Çolig insanlarının taktirine bırakıyorum.

Avni Polat'ın reperturandaki sahte, dejenere edilmiş Day -leyro Fatimay'ın varyantı;

Day Lero Fatima

Daylero lero lero fatımaymı

Daylero lero lero fatımaymı

Cord yen Hüs aşıkuno lero lero

Şıknen paşne soluno lero lero

Taden vılle tizbuno lero lero lero fatımaymı

Daylero lero lero fatımaymı

Daylero lero lero fatımaymı


***


Malmisanıj'ın kırdki çıkardığı "Folklore ma ra cend numuney" adlı kitabının 32. sayfasında FATİMAY deyirinin Piran'da hem de üç ayrı varyantla söylendiği belirtilmektedir. Ayrıca bu deyir, Piran'ın Dêrey köyünden bir dengbejin seslendirdiğini aktarmaktadır.

Malmisanıj'ın aktardığı bu deyirin varyantıyla Avni Polat'ın repertuarındaki varyantın sözleri hemen hemen aynıdır.


Kısa bir bölüm aktaracak olursam,

FATIMA

Day lêro, lêro, lêro, lêro, lêro, lêro, lêro

Day lêro, lêro, lêro, lêro, lêro, lêro Fatimay mi

Cêro yeno qifley asikano,daye leyro,leyro,leyro

Verên Husê Aşıkan o, daye leyro,leyro,fatimay mi.

Bir baska veryanta'da bu deyiri şu cümlelerle dile getiriyor.

Yo honi yo cêr o yeno.

Hewax leyro, Fatimay mı.

Moneno Husê Aşıkono

Hewax leyro, Fatimay mı.

*******************

Bu deyirin dejenere sözleri ta..Pirana ulaşmıştır. Govend ne kadar Diyarbakır'ın folkloruna aitse, kadayıf ne kadar Diyarbakır'a mal edilmişse, bu deyir de o kadar Piran'ındır.
- Diyarbekir'in folklorunu yıllarca icra eden oyuncuların kökeni Çolig'dir.
- Anadolu ve Kurdistan'da Diyarbekir'e maledilen kadayıfın imalatını yapan kişilerin kökeni de Çolig'dir ,
- Fatima deyirinin orjinali Hüs Wasmunu üzerine bestelenmiştir ama Piran'daki dengbej bu deyiri dejenere edilmiş şekliyle sahipleniyor.


Son söz olarak,

Çolig'de yakın dönemde ana dilinde deyir söyleyen bazı sanatçıları ana dilime olan ilgimden dolayı takip ediyorum. Rençber Eziz ile bu bazı bülbül sanatçıları mukayese ettiğimde de hüzünleniyorum.

Rençber Eziz ta.. o dönemlerde sanatıyla kırdki müziğimize bir ruh ve heyecan veriyordu. Yine Rençber Eziz gibi çok kez dinlediğim Mire-Sabri Ertuğrul ve Sıddikê Boze'nin büyük ustalıkla okudukları kaside, deyir ve stranlara adeta ruh kattıklarını görebilmek mümkündür. Çoligli bu değerli dengbejler kürd müziğini, kültürünü, sözlü tarihini, sosyal yaşamını günümüze taşıyan bir köprüydüler. Stran/deyirlerin özüne ve sözüne bağlı kaldılar.

- Deyirlerimizin sözlerini değiştirip, hemde kırdki yola devam eden bu bülbülerin yaptığıda asimlasyondur.

- Sadece kırdki söylemek yeterli değildir. Kendi dilindeki deyirleri, müziği özünden saptırarak hem de hoyratça egemen ulusun müzigine benzetiyorsan asıl tehlike budur. Yok ondan sonra demogoji yapıp, bak ben kırdki söylüyorum aldatmacılarını kimse ciddiye almaz.

- Bu tür iddialar, tıpkı egemen ulus propogandistlerinin son dönemlerde 'asimlasyon bitti, kürtçe radyo ve televiyonlar açmışız, okullarda seçmeli ders veriyoruz' demelerinde olduğu gibi bir aldatmaca olup samimiyetten uzaktır. Çünkü hala senin köy, dağ, vadi, ırmak isimlerini zazaca kabul etmiyorlar. Yado çeşmesi hala Atatürk çeşmesi, Ko Spi hala Akdağ, Awe Sağyer hala Çapakcur deresidir.

Bu politikaları da şuna benziyor, Hüs Wasmun'un ismini anmayacaksın, unutturacaksın. Sonra kalkıp "Çingene Hüso" anlamında Hüs Aşıkun dediğin zaman radyoda, televizyonda, gecelerde her yer sana serbest olacak ve kürtleri inkar ederek iyi kürt olduğunu iddia edeceksin? Hüs Wasmunu ismini deyirde anarsan bölücü olursun, vatan haini ve kötü kürt olursun. Sana radyo, televiyon hasılı her yer yasaklanır. Bir de cezaevi ve mahkeme kapıları gözükürdü değilmi?

Selam ve saygılarımla.



1 yorum:

@templatesyard