ÇOLÎGLÎ ZAZALARIN ANKARA BULUŞMASI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERÎ ?
"Özgür olmadan ne Kürd ne de Zaza Türklük hanesinden çıkar.
Bahoz Şavata
Cevdet Yılmaz: Bakanım hem de Zaza’yım
Eski Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, 24 Ağustos 2012 tarihinde NTV TV yaptığı açıklamalarda,
Bingöl’den ilk kez bir zaza bakan çıktığını vurgulayarak,
"Ben bakanım hem de Zaza’yım' diyebiliyorum. "
Bingöl'de doğan, okuyan bir çocuk artık "Ben de bakan olabilirim" diyebilecek, dedi.
Bende ,
Cevdet Yılmazdan şu soruların cevabını istiyorum.
-Benim kimliğim Kürd/zaza ve ben Türk değilim söyliyebilirmi ?
-TBMM de Kırdki/Zazaca konuşma yapabilirmi ?
-Veya Kırd/zaza kültürü adına dil kurumu açılmasını istiyorum,
söyliyebilirmi ?
-Kırdki/zazaki'yi dil,kültür ve kimliğinin anayasal güvenceye alınmasını
istiyorum,diyebilirmi ?
- Zazaca/kırdki şehir,köy ve coğrafik isimlerin iadesini istiyorum,söyliyebilirmi ?
- Eğer Zaza/Kırd ise Ankaradaki toplantı salonuna Kırd Ru-Spileri Şeyh Said efendı ,
Seyyid Rızanın posterlerini asma cesaretin varmı?
- Atatürk çeşmesini,tekrar orjinal ismi olan Yado çeşmesi takma cesaretin varmı ?
10 yıldır bakan ve mebustur bu sorularımla ilgili bugüne kadar bir çabası olmuşmudur?
Bu soruları çoğaltabiliriz.
Mensup olduğun AKP,günümüzde Kürd kurumları TV,dernekleri ,enstitüleri kapatıp,şehirleri,mezarları ve anıtları yakıp,yıkarken,
Kürd/Kırd kimliği anayasal güvencesi yokken,
Kimliksiz, Kırd/zaza olamazsın.
Tek devlet,tek millet,tek vatan ,tek bayrak anlayışına hizmet etmekle,mecliste parmak kaldırarak
iradenizi bir kişiye ipotek ederek,
Olsa olsa kukla,itaatkar ve uysal Türk kökenli bir bakan veya mebus olabilirsiniz.
Önemli olan Kürd halkının insani haklarıdır.
Önemli olan Kürdlerin ulusal ve demokratik haklarıdır.
Lanet olsun makamlara.
Lanet olsun mevkilereniz.
Îradeniz teslim alınarak ne Kürd, nede Kırd/zaza olamazsınız.
Cevdet Yılmaz aile olarak Raman aşiretine mensupturlar.
Raman aşireti , Cevdet Yilmaz'ın zazaca dili ve zazacılığı aksine Kurmanç ve Kürd kökenlidirler.
Çoligdeki yakın akrabalarından çok iyi hatırlıyorum merhum Mahmud Gündoğdu Batmandaki Raman aşiret ileri gelenlerinden bir dönem milletvekilli olan Faris Özdemir ailesiyle ilişkilerinin gidip,gelmeleri olduğunu kendisinden dinlemiştim.
O dönem ikiside DYP de siyaset yapıyordu.
Faris Özdemir Batman milletvekilliydi, sanırım Mahmut Gündoğdu da o dönem DYP Çolig Îl yönetimindeydi.
Malumunuz Ramanlılar Batmanda engüçlü aşiretlerdendir.
Tansu Çiller yani dişi ASENA, Kurdistanda köy yakma ve failli mechul cinayetlerinden dolayı Batmandaki Ramanlılar ın hepsi diyebilirim DYP'den ilişkilerini kestiler.
, Batmandaki Ramanlıların şuanda %80,90 HADEP çevresinde siyaset yapıyorlar.
Mehmet Emine Perixane bu aileden olup,1925 hareketinde bin xete gitmiş, Türk devletinin uydurma afiyla ülkeye dönmüş ve trajik bir sekilde hemde ailesinin yardımıyla öldürülmüştür.
Kürd ulusal davasında ailenin yakın dönemde çok önemli şahsiyetlerde çıkmıştır.
Fazla detaylara girmeden Batman'ın görevden alınan son Belediye başkanı Sabri Özdemir Raman aşiretine mensuptur.
Cevdet Yılmaz'ın amcası merhum öğretmen Yusuf Yılmaz şuandaki PSK çizgisinde olan ,
döneminin Özğürlük Yolu hareketinin Çolig'de en birikimli ve teorisiyenlerindendi.
Ağabeyi Cemal Yılmaz yakın dönemde Avusturyada vefat etti.
Liseden sınıf arkadaşım çok samimi ve Kürd sorununda duyarlı bir kişiydi.
Ağabeyi Cemal Yılmaz , kardeşi Cevdet milletvekilli olmadan evvel sanırım 1998 ,1999 yılı olabilir Almanya/Frankfurtaki Kürdlerin düzenlediği yürüyüşte karşılaşmıştık ve epeyce beraber hasret, gidermiştik.
Cemal abisi Türk vatandaşlığından çıkarılmış, Cevdet Yılmaz bakan olunca vatandaslığa ancak geçebildi.
Bunun dışında Cevdet Yılmaz ın diğer aile bireyleride çok iyi hatırlıyorum eskiden Kürd sorununda çok duyarlıydılar.
49'lar hareketinden değerli Kürd siyasetçi merhum Said Bingöl ile hem aynı köylü hemde annesiyle akrabalık ilişkileri vardır.
Çok iyi hatırlıyorum 1986 ara seçimlerinde Cevdet Yılmaz'ın ailesi aktif olarak SHP adayı Said Bingöle çalışıyordu.
Ağabeyi merhum Sıddık Yılmaz Said Bingölün seçim arabasından şehirdeki mahalle ve sokak turlarında megafonla halka hitab attiği hala hafızamdadır.
Cevdet Yilmaz ailesinin aksine daha liseli yillarda , Kürd sorununa uzak Fetullah cemaati tarafından lisedeki başarısından dolayı ailesinden koparılmıştır.
Üniversite sonrasi cemaatin imkan ve desteğiyle ABD ye gönderilerek yüksek lisans yapıp (Dr)ünvanını almıştır.
ODTÜ, okuduğu dönemde tanıştığı bakanlarından Ali Babacan'ın önerisi ve yardımıyla siyasete girip,mebus ve bakanlık koltuklarına oturdu.
Ali Babacan ile Cevdet Yılmaz ODTÜ dönemsel olarak okul birincisiydiler.
Ali Babacan ile AKP-Tayyip Erdogan'la yıldızları barışmayınca,sanırım politik olarak Abdullah Gül'e daha yakın olunca son dönemde siyaseten diskalifiye edildi.
Cevdet Yılmaz mebus ve bakan olunca başta ailesi ve çevresine bazı imtiyazlar elde edince,
Yakın çevresi ve ailesinde Kürd sorununda duyarlı olan kişiler, geçmişte savunduğu düşüncelerden kazanımlarından dolayı uzaklaştılar. Yani, Kürd siyasetine mesafe koydular.
Tüm bu yazdıklarım unutulmasın, herkes geçmişiyle yaptıklarını bilsin,yüzleşsin.
Tüm bu yazdıklarım tarihe not olarak düşsün.
Türk devleti cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte Kürdler (Kırd/Zaza,Kurmançlar) üzerinde yıllarca asimlasyon politikasi uyguladı.
Atatürkün bu politikaları , doğmatik, bilim dışı olan Güneş-dil teorisi ve Türk tarih tezı gibi saçma sapan teoriler üretti.
Bu tezlerin ömrü dayatma ve korkuyla 5,6 yıl ancak sürdü .
Atatürk ölünce bu tezler hepsi çöp sepetine atıldı.
Çünkü bilim adamları dilbilimciler tarafından bu teori ve tezler kabul görmedi.
Güneş Dil Teorisi,
Türkçe'nin dünya tarihindeki ilk dillerden biri olduğu tezini savunan dilbilim teorisidir.
Yalan....hemde çok yalan...............
Halbuki Türk dili 1923 yılında cumhuriyetin kuruluşuyla TDK oluşturularak yaklaşık 90 yıllık bir tarihi vardır.
Türkçe nin dil yapısı,kökeni filologlar çok iyi analiz etmişler.
Kelimelerin kökeninin yarısına yakın Arapçadan kopyalandığı gibi,Farsça, Osmanlıca,Kürdçe,Latince ve diğer komşu dillerden de aldığı kelimelerle derme çatma ve zayıf bir dil oluşturmuşlardır.
***************
KIRDKÎ/ZAZAKÎ DÎLÎ ÜZERINE BAZI TESBÎTLER
Kürtçe dilinin farklı varyantlarından , Çoligdeki ismiyle Kırdki (zazaki) lehçesi hakkında kısaca derlediğim bazı bilgileri sizinle paylaşayım.
Kırdki dili üzerine araştırma yapan Peter Lerch, Oskar Mann,Hadank,Minorsky,Mackenize gibi yabancı araştırmacılar ,bilim adamları (Filologlar) Kırdki/Zazaki nin Kürdçeden bağımsız, kendi başına ayrı bir dil olduğu tezini savunuyorlar.
- Bu tezin dışında zazalar üzerine devlet tarafından bilinçli ve ısmarlama araştırma yapan
Dersim hareketinin katliamcı subayı olan Nazmi Sevgen başta olmak üzere,
- Îsmail Beşikçi hocayı Erzurum üniversitesinden atıran muhbir Malatya kökenli Prof Orhan
Türkdoğan başta olmak üzere,
- Türk ırkçısı H.Reşit Tankut,
- Varto tarihini dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel tarafından sipariş verilerek yazılan ve
TTK yayınları arasında bulunan kitabın yazarı ailesi tarafından da işbirlikçiliği tescil edilen Xormek
aşiretinden M.Şerif Fırat,
- Îsmi var ama cismi yok ama sahte yayın evleri ve Zazaca üzerine kitaplar yazılar yazan Hayri
Başbuğ gibi unsurlar da,savunduğu tez ZAZALARIN kökü Türktür.
Resmi-Ideoloji nin zaten yıllarca savunduğu tezleri anlatmaya gerek yoktur.
Kürdler/zazalar dağ lı Türklerdir.
Kard,Kurd sesleri gibi saçma sapan,doğmatik tezleri ayrı bir hikayedir.
Zaten şuandaki devlet aklıda artık bu fikirlerin utancını,yıllarca savundukları yalanın yalancısı olduğunu biliyorlar.
Zazaların Köklerinin Kürd olduğu tezi üzerinede birçok isim sayabiliriz.
- Ziya Gökalp'ın Türkçü olmadan evvel Kürdler üzerine yazdığı Sosolojik analizler başta olmak üzere,
- Seyyah Evliya Çelebi döneminde bölgede yaptığı gezideki tesbiti,
- Süleymaniyeli Kürd tarihçi ve Osmanli subayı olan M.Emin Zeki Bey ,
- Ziya Badıllı,
- Şerefname,
- Osmanlı tarihçisi Şemseddin Sami başta olmak üzere daha çok isim sayabiliriz.
Bu kesimlerde Kırd/zazaların Kürd olduğu yönündedir.
Zazaların etnik kökeni ve dili üzerine yoğun tartışmalar üzerine gecmişte yazdığım 4,5 makale ve röportajda yazdıklarımı tekrar etmek istemiyorum.
Ben bu makalemde KIRD/ZAZALARIN ve özelliklede Çoligli hemşerilerimin Ankara'nın lüks otel lobilerinde Zaza dili ve kültürü üzerine yapmış oldukları toplantı üzerine düşüncelerimi yazmak istiyorum.
Bu toplantıya davet edilenlerin listesi Sosyal medya (facebook)ta yayınlandı.
Davetliler içinde Îçişleri bakanı Süleyman Soylu,
Külliyedeki danışmanlardan eski BBP partisi genel başkanı Yaşar Topçu'da vardı.
Ama neden katılmadıklarını bilmiyorum.
Katılanlardan eski Dareheni reisi BBP eski ülkücülerden Abdurrahim Ariç,
Korucular başı Ziya Sözen,
Eski Milletvekilli Kazım Ataoğlu başta olmak üzere mevcut Çolig Mebusları ve bakan yardımcısı,
Belediye başkanı ve daha birçok isim sayabilirim.
Zaza dili yanlız Çolig coğrafyasında konuşulmuyor ?
Ayrıca devlet endeksli ağırlıklı olarak MHP,AKP,Ülkücü gelenekten gelenlerin yaptığı bir bir organizasyondur.
Kırdki faaliyet gösteren bağımsız guruplar,çevreler ve akademisyenler ,
Örneğin bağımsız ve akademik düzeyde Kırdki dili üzerinde faaliyet yürüten,
Vate Dergisi, Ziwan-Kom, Newepel Gazetesi, Şewçıla Dergisı
gibi birçok gurup kurum ile değerli düşünür ve araştırmacılar önemli çalışmalar yapmaktadır.
Bu çevreden kimse Ankara toplantısına neden davet edilmedi.
******************
Zazacılık faaliyetlerini Çolig'de yapan kesim bilinen çevrelerdir.
Eski Ülkücü,MHP ve sunni tandaslı çok güdük bir kesimdir.
Bu kesmleri Cevdet Yılmaz ile başlayan,
Çolıg Üniversitesi eski rektörü Xeylan/Mendo kökenli Gıyaseddin Boydaş ile üniversitede
geliştirilmeye çalışılan devlet aklı ıle geliştirilen ve desteklenen bir projeydi.
Zazacılık projesi için Dersim ve Çolig bilinçli olarak üs secildi.
Mardin Artulu Üniversitesindeki kadrolar, başta eski rektör yardımcısı Kadri Yıldırım ve ekibi
planlı tasfiye edildi.
Munzur Üniversitesine devletin sipariş vererek Almanyadan getirttiği Zülfü Selcan Zazacılık konusunda Ebubekir Pamukçudan sonra revaçta olan ikinci kişidir.
Giyaseddin Boydaş Xarpete geldigi aile ve siyasi ortamı
ülkücü/MHP gelenekli bir çevredir.
Dönemin Milli Eğtim Bakanı Karamanlı , Ömer Dinçer'le devam eden
Ve Tayyip Erdogan'ın yaptığı konuşmalarda son 3,4 yıldır Zaza-Kürd ayrımı yaparak Zazacılık yapanlar adeta motive edildi.
Çoligdeki Alevi zazalar ağırlıklı Karer/Kanireş zazaca konuşan bir tane Zazacı bulamazsınız.
Çolig ve çevresinde tarih boyunca kendilerini Kırd ve dillerini Kırdki olarak tanımlamışlar.
Dersimdeki zazacılarda eski Türk solu ve Kürd hareketlerinden gelen kesimlerdir.
Îki numune vermek istiyorum.
Eski PSK geleneğinden Zülfü Selcan, Eski Tekoşinci Seyfi Cengiz'dir.
Bu iki şahıs ve ona bağlı olan küçük guruplar arasında konsensüste yoktur.
Hepsi ayrı havalardadırlar.
Zülfi Selcan tüm zazaları esas alırken,sunni alevi fark etmez.
Seyfi Cengiz ise sadece zazacılığı Dersim coğrafyası (Kırmancki) ve alevi kesimiyle sınırlı tutuyor.
Çolig,Siwerek,Piran,Çermik ,Mutki ve diğer sunni inançlı Kırd/zazaları kabul bile etmiyor.
Diyarbakır,Siwerek,Piran,Hani,Çermik zazacılarıda çoğu Kürd siyasi hareketlerinden ayrılan kesimdir.
Bunlarin içinde ön plana çıkan Ebubekir Pamukçu,kardeşi Fahri Pamukçu,
Piranlı tarihçi ve Zaza konseyi başkanı olarak kendini lanse eden Prof.Vedat Kaymak,
Siwerekli Koyo Berz,ilk akla gelenlerdir.
Bunlardan Vedat Kaymak'ın ağabeyi merhum Yusuf kaymak ile 2002 yılında Vate çalışma gurubunun Isvec/ Stockholm toplantısında 10 günlük beraberliğimiz oldu.
Yusuf kaymak entellektüel, Şam,Mısır ve Fransada eğtim görmüş birikimli ve çok kalender bir insandı.
Yusuf Kaymak zazalar Kürd tezini savunuyor ve zazacılığa da karşıydı.
-Çoligdeki ülkücü ve MHP li zazacılar,
- Dersimdeki Türk sol ve Kürd hareketlerinden gelen zazacılar,
- Diyarbakır ve Siwerekteki Kürd hareketlerinden gelen zazacılar geçmiş siyasi geleneklerinize
nekadar faydanız olduysa,
inanın zazacılığınız tutmaz ve faydasız boş bir uğraş içindesiniz..
Kelaynak kuşları gibi kalıp, tarihin çöplüğüne gömüleceksiniz.
Dersim,Çolig,Siwerek,Çermik,Piran zazacıları yaşadıkları coğrafyayı talan eden,yıkan yakan Türk-ordusu ve paramiliter güçlerden ziyade Kürd fobisi vardır.
Kısaca bu ekipler adetta Stockholm sendromu yaşıyorlar.
ANKARA GECESÎNÎ DÜZENLEYEN ÇOLÎG ZAZA DER DERNEGÎ (ÎBRAHÎM BUKAN) , SÖZDE ZAZA DERNEKLERÎ BAŞKANI MURAT BUKAN ÎLE ÎLGÎLÎ DEĞERLENDÎRMEM ?
ÇOLÎGLÎ, ZAZA DERNEKLERÎ BAŞKANI VE ÜLKÜCÜ MURAT BUKAN,
DERSÎMDE SEYYÎD RIZANIN HEYKELÎ YANINDA POZ VERMÎŞ ?
Zaza-Der Çolig başkanı Îbrahim Bukan ve Dernekler başkanı Murat Bukan soyadlarından anlaşıldığı gibi yakın akrabadırlar.
Mensup olduğu aşiret Kejan aşiretidir.
Bazen AZ-KEJAN olarak anılsada Az aşireti ayrı, Kejanlar ayrıdır.
Kejanlılar Kürd coğrafyasında serpiştirilmiş geniş bir aşirettir.
Ağırlıklı olarak Urfa,Kurtalan çevresi başta olmak üzere Çolig ve Xarpetede aşiret yerleşiktir.
Îbrahim ve Murat Bukana değinmeden,
Kejanlı olup, Urfa ve Kurtalanda yaşayan aşireten iki numune vermek istiyorum.
Kürd siyasetçi eski Urfa belediye başkanı, ayrıca HEP kurulduğu dönemde genel başkanlık ta yapan Feridun Yazar Kejan'lı aşiretindendir.
Kürd tarihçisi ve eski Osmanlı subayı, Süleymaniyeli Mehmet Emin Zeki Beğ’in araştırmalarına göre Kejika /Kejan aşireti Pencenari aşiretinin yedi kolundan biridir.
Mehmet Zeki Beğ Kejan aşireti Muş’un batı bölgeleri Siirt, Batman , Bitlis, Urfa, Elazığ, Bingöl illerinde yaşamaktadırlar bu aşiretin bir kısmı Kurmanci bir bölümü Zaza’ca lehçeleri konuşmaktadır.
Siirt kahramanı olarak ün yapan 1914 yılında Kurtuluş Savaşı mücadelesinde Ruslara karşı savaşan meşhur Bişar- e Çeto Pencenari aşiretine mensuptur.
Bişar Ağa,
Aşiretler arası kavgalarda nam salmış, yiğitliğiyle bilinen, tanınan biridir.
1907’de, Said-i Kurdi, İstanbul’da “deli” diye tımarhaneye kapatılınca,
Bışare Çeto bundan çok etkilenir.
Küçük yerel kavgalardan vazgeçer,
kendini “din” ve “ulusal” bilince verir.
1914’de, Bitlis’e kadar gelen Rus Çarlığına direnirken, cephede şehit düşer.
Kardeşi Cemil e Çeto ise, Şeyh Said hareketine destek vermez,
ihanetinin derinliğini yaşamaya başlar.
Yeme, içme, uyumadan kesilir.
Sürekli şekilde,
“Cemilê Çeto, ji kerê keto, Cemilê Çeto, ji kerê keto, Cemilê Çeto, ji kerê keto ….” diye söylenir.
Etraftakiler, “neden böyle söylüyorsun?” diye sorduklarında,
Çeto, “Çünkü, dinimizin ve milletimizin önderleri bizi mücadeleye çağırdılar,
ölürseniz şehid olursunuz dediler ama kulak asmadım.
Şeyhlerle beraber şerefimizle ölümü kaçırdık.
Hem dünyada rezil olduk, hem de ahirete şerefli bir ölümle gidemedik.
Şimdi neden öleceğimizi bile bilmiyoruz” der.
Mahkeme, 1926’da Çeto’nun ismini bile anmaz.
Çeto bir nolu sandalyeye oturtulur.
Mahkeme “Bir nolu sandalyedekinin idamına” der ve Çeto, kendi ulusuna ihanet ederek sığındığı Türk devletince, layık olduğu şekilde ödüllendirilir;
aynı gece idam sehpasında sallandırılır.
Ayrıca,
Çoligli Kürd siyasetçi Said Elçi ve Avukat Faik Bucak ın kurdukları T-KDP nin önemli kadrolarından olan Derviş Akgül ( Dervişe Sehdo) Bişare Çeto'nun torunudur.
**************
Şimdi geleyim ,
Çolig'de Zazacılık yapan kurumların başında olan iki akraba,Îbrahim Bukan ve Murat Bukan unsurlarına,
ZAZA ULUSAL KONSEY ÜYESI ÎBRAHÎM BUKAN
SAĞ BAŞTA; SOL BAŞTA ZÜLFÜ SELCAN
Çoligin Kejun aşiretine mensup, Türkçeleştirilmiş ismiyle Altınışık , Kırdki ismi GUEW köyündendirler. Kejanlılar'ın Çoligde Buyankara,Bukan,Burlukara,Bürkük ağırlıklı bu soyadına mensupturlar.
Asıl köyleri GUEW olmakla beraber çevre köylerede dağılarak ağırlıklı merkezde yaşamaktadırlar.
Aile çevresini yakinen tanıdığım ve yakın komşularımızda vardı.
Çoligdeki Kejanlı yaşlıların muhafazakar ve genelde iktidar da olan partilere yakın siyaset yaparlar.
Gençler'in ağırlığı özellikle gecmişte (Buyankara,Burlukara v.b) ucube MHP,BBP cevresinde siyaset yaptıklarını biliyorum.
Bu partilerde Belediye başkan aday adayları olduğu gibi il ve ilçe başkanlıkları yapan bireyler de geçmişte çıkmıştır.
Zazacılık yapan Îbrahim ve Murat(hacı) Bukan bu çevrelere yakın unsurlardır.
Ayrıca ,BBP ve MHP dışında azda olsa,
Kürd ulusal davasinda duyarli ailelerde var oldugunu biliyorum.
Bunlardan Simani/Kaleönü mahallesinde ikamet eden dönemin belediye baskanı Sait Aymaz'la akrabalık ilişkileri olan kesimler'in BBP ve MHP ye mesafeli olduklarınıda biliyorum.
Bukanlardan tanıdığım okul arkadaşım ve aileside vardı.
Kürd sorununda duyarlı epeyce sohbetlerimizde oluyordu.
Tabii yaklaşık 20 yıldır sürgündeyim.
Şu andaki durumları hakkında fazla bilgi sahibi değilim.
Kejan aşiretinden olup,
Kanireş /Azizan köyünde ikamet eden aileride yakinen tanıyorum.
Bu ailelerden örneğin Bek soyadına mensup ailelerin Almanya ve ülkede olan aile bireyleri Kürd ulusal sorununda çok duyarlı bir çevredir.
Aile bireyleri HADEP çevresine destek sunmakla beraber, son dönemde aileden bir ögretmeninde KHK ile görevinden ihraç edildiğide biliyorum.
Îbrahim Bukan sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla PÎYA çevresinde yer almaktadır.
Sözde kurdukları Zaza Ulusal Konseyinde kim bunları seçmişse bilmiyorum,ama ismi geçiyor.
Ebubekir Pamukçu ve çevresi olan bu kesimi Kürd çevreleri yakinen biliyor.
PÎYA çevresi devlet tandaslı,
tek dertleri Kürd ulusal mücadelesine olan düşmanlıktır.
Türk devleti sanki onların haklarını veriyor da Kürdler engel olmaya çalışıyor, hezeyanı içindedirler.
Îbrahim hemşerim olmamdan kaynaklı sanırım beni ve ailemi yakinen tanıyor.
Benim zazalar üzerine geçmişte yazdığım makaleleri PÎYA sitesine taşıyıp, cevap niteliğinde yazılar ve yorumlarla tartışmaya açıyor.
Ailemden,babam ve kardeşimin ismini vererek saçma sapan iddialarda bulunan yazılar kaleme alıyor.
Çoligdeki MHP ve Ülkücü kökenli zazacılık yapan Eski MHP Îl başkanı, Fahri Alimoğlu, Ali Köse,
Dareheni eski Belediye başkanı BBP kökenli Muhsin yazıcıoğlunun ismini merkezde bir parka takan
Abdurrahim Arici gecmişte zacacılık üzerine yazdığım yazılarda teşir etmiştim.
Piya çevresi verdiğim bu isimlerden dolayı demek ki çok rahatsız olmuşlarki, zaza yurtseveri
olarak sahiplendiler.
Murat Bukan denilen unsur yaşca benden çok küçük olduğu bilgisini aldım.
Sosyal medyada Ankaradaki zaza toplantısı için yaptığım bir yorumda dolayı hemen reaksiyon göstererek, rahat bir hedef olarak bilinen kullanıldığı kişilerden aferin almak icin PKK, terör ithamıyla saldırıya geçti.
Yorumunda kullandığı bir kelime hala hafızamda (LAN...) kelimesi onun toy ve sokak diliyle büyüyen kişiliğini zaten ele veriyordu.
Murat yorumunda devamla ailemizi herkes tanıyor,ailesini terbiyesinden bahs etmeyide ihmal etmedi.
Halbuki ben birsey demedim.
Sadece dedim soyadından anladığım kadarıyla Kejanlısın,kelimesi anlaşılan onun zoruna gitti.
Kejanlı kelimesinide bu meyanda kullanmıştım.
Murat Bukan yanına bir yardımcısı ve itaatkar Xulamlastirilmis 3,4 , kisiyide yanına alarak Ankaradaki Irkçı/şoven TV 5 de poz vermeyide ihmal etmedi.
Yardımcısı, Dareheni/Seyfan ayni zamanda korucu köyünden ülkücü MHP çizgisinde olan Mesut Kovalar,
Bu zavallıda Zıktede yapılan katliam ,köy yakmalardan, Valerli Sadıq Bey,Dareheni Valisi Feqi Hesen,Cansorlu Abdullah Heci,Selım Ağa (Kolos Ağa),Vazenanlı Emer Aga'dan habersiz cellatlarına hizmet ediyor.
Çoligde uzun süre bürokraside çalışmış, kanaat önderlerini yakinen tanırım.
Özellikle Kürd davasında bedel ödemiş ve yurtsever duygulara sahip (Şeyh,Seyda,Bey,siyasetçi,akil insanlar) şahsiyetlerin sohbetlerine ağırlıklı katılmış,feyiz almış birisi olarak,kendimi sanslı görüyorum,
Bölgedeki aile,köy,aşiret yapılarını sosyal , siyasal iliskilerim ve bürokraside çalıştığım için iyi bildiğimi söyleyebilirim.
Tabi ben Çoligdeki bu çevrelerin sohbetlerinden feyiz alırken, Murat Bukan ve Îbrahim Bukan unsurları sanırım o dönemlerde BBP,MHP çevresinde ya ülkücülük yapmışlar,yada polis özel harekat timleri ile sarmaş dolaştılar.
Murat BUKAN hakkında edindiğim bilgilerde Ticaret lisesi döneminden günümüze kadar ülkücü,faşist çevreler içinde yer almış biridir.
Şimdi zazacılık yaparak bazı yakın akrabalarının yardımıyla Ankara,Adana da inşaat sektörüyle ilgilendiği yönündedir.
Bunun yanında AKP nin mafya reislerinden vatansever ve tetikçi olarak kabul gören Sedat Peker çevresiylede ilişkili olduğu söyleniyor.
Îbrahim ve Murat Bukan, size soracaklarım var ?
-Şeyh Said ailesinden kaç kişi sizinle beraber zazacılık yapıyor.
-Şeyh Şerif Kelaxsi,
-Çan Şeyhleri,
-Melekan Şeyhleri,
Yine, Dersimde Seyyid Rıza ailesinden kaç kişi sizi destekliyor.
Bu ailerden kimler, sizin için Allah razı olsun ,dedelerimiz için doğru iş yapıyorsunuz,diyiyorlar.
Bu konuya açıklık getiririseniz sevinirim.
Murat Bukan , Dersime gidip Seyyid Rıza'nın dikilen heykelinin yanında fototğraf çekip ,poz vermekle zazacılık olmaz.
Onun fikirlerini özümseyerek, onu idama getiren cellatlara karşı duruş göstererek ona ancak layık olabilirsiniz.
Seyyid Rıza'yı idama götüren devlet anlayışı olan Resmi-Ideolojinin sana verdikleri QUT (kümes hayvanlarına verilen yiyecek) menfaat ve çıkar için hizmet ettiğini bilmelisin.
Ankaradaki zazacılar toplantısına destek amaçlı SERVET Beki'de bir yazı kaleme almıştır.
Bu unsurda çok rahat rotalarını değiştiren bir aile ve babanın oğludur.
Ne Kürdlük ,ne Nurculuk,ne Fettulahçılık bir yer bırakmadılar, şimdide AKP tarafından desteklenerek zazacılığa soyunmuşlar.
Yarın,Tayyip Erdoğan Kominist partisi kursa bunlar koministe olurlar.
Babası Molla Mücahit üzerine yazdığım (Şeytanmısın ? Golyatmısın?) yazım var, tekrarlamak istemiyorum. Bu aileyi herkes tanır.
Murat ve Îbrahim Bukan , AKP çevresine yakın kesimler tarafından beslendiğiniz, 19 şubata organize ettiginiz Zaza dili ve kültürü ile ilgili bu toplantıylada kişiliginizi ortaya koydunuz.
Ankaradaki bu organizeye Çoligden bedava arabalar kaldırdığı, yapılan masraflar ve lüks otelerin lobilerı ve masrafları, bu çevrenin devlet tarafından finanse (beslendiği) bir realitedir.
*******************
SON SÖZ OLARAK,
Ankaradaki geceyi organize eden çevrelerin dertleri ne Kırd/zaza dili,nede kültürüdürüdür.
Tamamen menfaat çıkar olmakla beraber, tek dertleri Kürd ulusal mücadelesine düşmanlık yapmaktır.
Ankaradaki geceye katılan sanatçı,folklor,skec ve gösterilere sanatıyla katılan tüm Çoligli tiyatro gurubunda bulunan hemşerileriminde iyi niyetinden kuşkum yoktur.
Onların Kırd/zaza dil,kültür ve sanaatlarına yaptıkları katkılarından dolayıda teşekkür ederim.
Sosyal medyadan hepsini izledim.
Sürgünde, yüregi ülke özlemiyle atan bir Çoligli olarak cok duygulandım.
Çolig zaafiyetimi bilen bir yakınım Rencber Ezizin eserini tarihi mekanları,doğası sesleri ve klipleriyle yapılan çekimleri bana hemen Whatts APP üzerinden yoladı.
Bu vesileyle Çoligin Meddah-ı iftiharı olan Rencber Eziz'in Kırd/zazaki diliyle kazandırdığı bestelerle ,
Kürdleri red ve inkar eden ,Türk devletinin zulümüden kaçan sürgünde ülkeye olan özlemi , ve hasret deyirleriyle asla unutulmayacaktir.
Şeyh Said efendi üzerine deyiri ,
Brawo deyiriyle Kürd ulusalcısı şehid Ramazan Adıgüzel ,
Şuno ,Şuno hawar şuno deyiriyle Cihat Elçi ve Idris Ekincinin şehadettleri,
unutulmayacaktır.
Türk generali faşist Kenan Evren için besteledigi deyirdeki,
Evren şıma biu Herr ma , umo kot miun keber ma cümleleri ile verdiği mesajlarla,
Rençber Ezizin ruhuda bu vesileyle şad olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder