SEYÎT RIZA'YA YARDIMA GÎDERKEN BUĞDAY TARLASINDA YAKILAN BÎR "KÜRDÎSTAN FEDAÎSÎ"
MUŞ'LU HÎLMÎ YILDIRIMIN (BRUSK) HÎKAYESÎ ?


Kurdistanın Kurtuluşunda , Hem kalemin hem kılıcın hükmününde ısrar eden  ve tarihin sayfalarında saklı kalan özgürlük arayışının neferlerindendi ?
Muş'lu Hilmi Yıldırım. 

O Kadim Muş-Pasur (Kulp) coğrafyasının Geliyê Aliya köyünden başlayan Muş merkez ,Istanbul da devam eden öğrencilik yaşamı ve mücadelesi,
 Rojava Kurdistanı, Halep, Şam ve Beyrutaki aktif siyasi ve örgutsel  çalışmaları ,
 Xoybun'un aktif müdahlesiyle Sason ve Dersim Hawarına destek vermek için yola çıkan ,
18 kişilik gurupla beraber Amed/Bismil'in Aşağı- Salat köyünde nihayetlenen trajik bir yaşam hikayesidir, onunkisi,

  
Elimden geldiğince tarihte yazılmayan ve anılmayan meçhul Kürd aktivist,fedai ruhlu değerlerin ayak izlerini coğrafyamda takip etmeye çabalıyorum.
Bu çalışmamda bunlardan biri olduğunu söyliyebilirim.
Tarihteki toplumsal değişim ve dönüşümlerin alt-yapısıni oluşturan ve yükünü çeken bazı önemli kadrolar her nedense isimleri fazla bilinmez.
Hele...hele bu kişiler eğer bir aşiret reisi,Şeyh,Beyzade (Aristokrat) sınıfindan değilse ve dengbejlerin stranlarında ismide geçmiyorsa zamanla unutulur ve  kaybolur gider.


Bu kahramanların aileleride toplum tarafından fazla tanınmaz ve ön-plana çıkmaz,

değerlerine sahip çıkma ve anlatma takatleri olmadığından tevekkül içinde kaderlerine razı olurlar. 


Bu çalışmamın kaleme alma hikayesini sizinle paylaşmak istiyorum ?

Bundan 4,5 ay evvel Muş'lu eğtimci Erkan Arslan arkadaş Avukat Ruşen Arslan'ın amcazadesi olur. Bana dediki !
Orhan arkadaş , Bingölde Ömer Aydınlıoğlu var tanıyormusun ?
Evet ! yakinen tanıyorum dedim !

 ve devamla bana yakın anne tarafından akrabam sayılır.
Ve Ömer Aydınlıoğlu hakkında bana hem kendisi hemde ailesi hakkında detaylı bilgiler aktardı.
Ömer'in ağabeyi Hilmi Yildırımın üzerine bir kitabın çıktığınıda söyledi. 
 Kitabın adi , Seyit Rıza'ya yardıma giderken Buğday tarlasında yakılan bir "Kürd fedaisi" Muş'lu Hilmi Yıldırım üzerine yazılmıştır.
Yazarınında Sedat Ulugana olduşunu söyledi. 
Bende hemen Bingölde Ömer Aydınlıoğlunun oğlu Hilmi'ye ulaşmak için dayılarından MÎRBEY AYBEK hoca aracılığıyla iletişime geçtim.
Babası kardeşine atfen oğlunada HÎLMI ismini takmıştı.
 Hilmi'yi ülkeden yakinen tanıyordum,

 Merhum Kürd şehidi olan dayım M.Nuri Elatunkara ile çok samimi arkadaştılar.
 Bingöl HADEP milletvekilli Erdal Aydemirin de halasının oğlu olduğunuda hatırlatayım.
 Kendisine şehid olan amcasının akıbeti hakkında bilgilerini benimle paylaşmasını istedim.
Babası nın kayıp ağabeyinin subay kökenli olup, 1925 hareketi sonrasında kayıp olduğunu hep söylerdi.

Ben şahsen amcamla ilgili fazla bilgi sahibi değilim dedi !
Ama babamın yaklaşık bir asır 100 yıl evvel Harp okulu ögrencisiyken amcamın çekilen  fotosunu çerçeveleyip evde astığını ve hasretle hep andığını söyleyebilirim.
 Bunun yanında dedem ve nenemin vesikalık fotoğraflarınıda çerçevelediğini ve evde olduğunu bana aktardı.
 Sağ olsun bana bu fotoğrafları gönderdi. 
Hilmi Aydınlıoğlu babam sürekli söylerdi ! aslımız  Diyarbakır Kulp bölgesinden  Geliye (MISUR) dan olduğunu söylerdi.

1940 lı yıllarda babam Diyarbakır Belediyesinde (Seyrü-sefer= Trafik) dairesinde memur statüsünde çalıştığınıda söyledi.
Bende kendisine ? Avukat Ruşen Arslan'ın  Kürd şehidi amcanız Hilmi Yıldırım üzerine yazılan kitapta, önemli bilgiler aktarmıştır.

 Babanızın annesi (neneniz)  köken olarak  yakın akrabaları  (Şabanzadeler) ailesinden olduğunu,yazmıştır.

 Aslınız Geliye MISUR değil Geliye ALÎYA köyünden olduğunu ,  Kısaca Ruşen Arslanla akraba (dayılarınız) olduğunu aktardım.

 Hatta,  Hilmi Aydınlıoğlu  Ruşen Arslanın  bilgilerinin daha doğru olduğunu söyledi. 
Torun Hilmi'ye bu bilgileri bana sifahen anlatırken boğazı düğümlenerek bozulan o kısık sesiyle çok duygulandı,
 Aidiyet duygusundan (Kim olduğu, Kürdçe = Kinem) olsa gerek çok heycanlıydı.
 Ailesinin kökünü yeni keşfeden birisi olarak ilerki günlerde yeni sosyal ilişkiler onu beklediğini biliyordu.
 Ailesi,amcası kısaca kökeniyle ilgili belirsizlik yıllarca (travma)  sosyal bir yara olarak önünde duruyordu.
 Aidiyet duygusu insanın var olma kim olduğu önemli ihtiyaçlarından biridir.
 Hayata kalmamızı sağlayan ,bizi tehditlere karşı koruyan ve güven veren içgüdüdür.
 Hilmi Aydınlıoğlu benden hem kitap, hem yazarı,

 hemde Avukat Ruşen Arslanla kontak kurması için yardım istedi.
 Bende bu  iletişimi Ruşen Arslanla sağladım.

 Telefonda görüştüklerini ,
PANDEMÎ sonrası mutlaka RUŞEN ARSALAN VE ERKAN hocayı ziyaret edeceğini bana aktardı.

  

                             

                         Hilmi Yıldırım'ın Harp okulunda ögrenciyken çekilen Fotoğrafı


Yakılan Muşlu Hilmi Yıldırım'ın  (Brusk) bilinmiyen öyküsünü kaleme alan  Dr.Sedat Ulugananın bu çalışmasının hikayesi ?

 

Tarihçi ve akademisyen Dr.Sedat Ulugana ile şifahi yaptığım görüşmede bu çalışmasının yazma hikayesi ve bu belgelere nasıl ulaştığını sordum. 
Sağolsun , Kürdlerin böyle genç dinamik tarihçi ve akademisyeni hiç tereddüt etmeden bu bilgileri benimle paylaştı.
 Halen Fransa/Pariste yaşayan Sedat Ulugana bana aktardığı bilgilerde 2017 yılında Fransa'da Nantes şehrindeki diplomasi arşivine gitmiştim.
 Arşivde araştırma yaparken tesaddüfen Hilmi Yıldırıma ilişkin  kitapta yayınladığım yazışmalar ve kapakta yayınladığım fotoğrafı buldum.

 Ve bu belgeleri kayıt  altına aldım.
1998 yılında Îstanbul/Fatih semtindeki Nübihar yayinevinin editörü Süleyman Çevik ile görüşmeye gitmiştim. 
 Ve bu belgelerle ilgili kendisiyle görüştüm.
 O da bana Avukat Ruşen Arslan böyle bir adamdan bahs etti bir ara,
 Ve uzaktan akrabası olduğundan söylemişti,dedi!
 Ve derhal Ruşen abiyle randevulaşıp görüştük.
Konuyla ilgili epeyce beni bilgilendirdi , belge dışındaki aileyle ilgili bilgileride ondan öğrendim.


************************ 


Ayrıca o günlerde Ankara'ya gittim.
Başbakanlık Cumhuriyet arşivinde de araştırma yaptım.
Birkaç belgede orada buldum .

Velhasılı böyle bir çalışma (kitap) ortaya çıktı. 
Sedat Ulugana ile görüşmemizde köklü devlet gelenegi olan Rus Ingiliz,Fransız ve Alman arşiv ve kütüphaneleri gerek Osmanlı gerekse yeni cumhuriyet dönemlerinde zengin bilgi ve belgelere sahiptirler.
Fransızların ROJAVA-Suriye ve Lübnan coğrafyasında hüküm sürdükleri dönemlerde yaşanan tüm sosyal-siyasi,diplomatik faaliyetleriyle ilgili bilgi ,mektup ve belgeleri konusunda arşivlerinde zengin malzemelere sahiptirler.
 Yazdığım kitapta da Fransızların Kürtlerle ilgili diplomatik düzeyde oluşturdukları Fransızca belgelerde ,

Türk devletiyle karşılıklı yazışmalarını görebiliyoruz.


 Eğer bu yazışmalara ulaşmasaydım Muş lu Hilmi Yıldırımı buğün hiç kimse ne tanır,nede bilgi sahibi olurdu.

 Sedat Ulugana arkadaş kısaca bu bilgileri bana aktardı.

 
************************


Kürdler'de tarih bilimi başta olmak üzere siyaset dil,kültür,sanat ve edebiyat konusunda yabancı arşiv veya yazarların  (kitap) kaynaklarından genellikle (muhtaç) yararlanırlar. Kaynak oluşturma,kaynak saklama (arşivleme) kültürü statütüsüzlükten dolayı kurumsalaşmadığımız handikapını yıllarca yaşıyoruz. 
Örnegin,  1919 yilinda Binbaşı Noel Istanbula gelerek etkili Kürd çevreleriyle iletişime geçerek Kurdistan coğrafyasında üç aylık bir saha çalışması yapar.
 Bu çevrelerin içinde Bedirxan Kardeşlerden Celadet-Kamuran ile Cemilpaşalardan da Ekrem ve Kadri amcazadelein içinde bulunduğu bir heyetle Antep-Maraş ve Malatya  ve bugünkü Adıyaman hattındaki asiretleri ziyaret ederler.

 Noel binbaşı ülkesine döndüğünde bu ziyaretin günlüğünü 184 sayfalık bir kitap haline getirir.
Oysaki , Bu ziyarete katılan Kürd aydınlarından sadece Ekrem Cemilpaşa bu geziyi hatıratlarında iki sayfayla geçiştirir.

 
Yine Osmanlılar döneminde Helmut Von Motke Alman Generali,


1836-1839 yılları arasında görevli olarak geldiği Osmanli coğrafyasıında,
yaşanan olaylar ve dönemin siyasal kojüktürel durumu başta olmak üzere aile dostlarına yazdığı mektuplarla ilgili 384 sayfalık bir kitap kaleme almıştır.

Bu kitap'ta Kürdlerle ilgili önemli bilgiler aktarmaktadır.
Kürdlerde yazma alışkanlığı olmadığı için,
Tarih, Edebiyat, kültür,dil sanat konularında kendileriyle ilgili bilgi ve belgeleri Rus-Iran-Osmanlı-Alman-Fransiz ve Ingiliz arşivlerinden ancak  kaynaklara ulaşabiliyorlar.


Sedat Ulugana nın kitabida bunun bir sonucu olduğunu görebiliyoruz.




                                                Hilmi Yıldırımın babası FEQÎ YUSUF


MUŞLU HÎLMÎ YILDIRIMIN KISACA YAŞAM HÎKAYESÎ KÖKENÎ VE AÎLESÎYLE ÎLGÎLÎ BÎLGÎLER ?

 

Muş lu Hilmi Yıldırım doğum tarihi hakkında net bilgi yok ,
Fransızca bir istihbarat raporuna göre  1800 lü yılların sonu 1900 'lü yılların başında doğduğu söylenebilir.
 Ailesinin Pasur-Muş arasında olan Geliyê Aliya köyünden Feqi Yusuf'un oğludur.
 Annesi Muş'lu Şabanzadeler (Ruşen Arslanın mensup olduuğu)  ailesinden Meryem hanımdır.
 Muş'a okumaya gelen Hilmi, dayı tarafına intisap eder ve böylece artık Şabanzade sanıyla anılmaya başlar.
 Istanbul'da 1933 yılında elektro-mekanik üzerine eğtim almış,
1933 yılında okulu bırakmış orduda teknik eleman olarak çalışmıştır.
 Daha sonra Kürdçülük faaliyetlerinden dolayı okulu bırakmış,

Suriye/Şam'a iltica etmiştir.
Suriyede Kürd aydınlarıyla Celadet Bedirxan-Haco Ağa (sanatçı Civan Haco) dedesi gibi şahsiyetlerle ilişki kurup,siyasi faliyetlerde bulunur.
Aydın kişiligi ve kalemi güçlü askeri- siyasi kimliğinden dolayı  fasikül şeklinde iki yayın basar.
 Bu fasiküler,
1) Kurdistan'dan bir ses
2) Kurdistan ve 20.yüzyılda Türklerin medeniyet başlıklarıyla yayınlar.


Muş'lu Hilminin bu çalışmalarını Fransız yetkilileri ve istihbarati dikkatle takip eder.
Hatta Türkiye Cumhuriyetinin yetkilileri ve Fransiz istihbaratı bu konuda beraber çalışırlar.
Bu konudaki resmi yazışmaları kitapta görebilirsiniz.
 Xoybun cemiyetinin kararıyla , Şeyh Said'in kardeşi Şeyh Abdurrahimin komutasında bulunan gurup,Dersim Hawarına gönderilir.

 Bu gurubun içinde Muş'lu Hilmi Yıldırımda vardır. 
 Aydın ,Muharrir ve Şair kimliği olduğunu çıkardığı fasikül, manifesto (bildiri)şeklindekı çağrılarından görebiliyoruz. 
1937 yılının Temmuz ayında gurup,  bin xet Rojava'dan , ser-xet olan Nusaybin cıvarından Kurdiatana bakura giriş yaparlar.
 (9) günlük bir yolculuk sonrasında ulaştıkları Amed/Bismil- Aşağı Salat köyünde yapılan ihbar sonucu 18 arkadaşıyla pusuya düşürülürler.
 Bölgeden gelen askeri birlik ve işbirlikçi çevrelerinde yardımıyla gurup,kuşatılır.
Yazın o sıcaklığında Buğday tarlaları içinde olan Kürd gerillaları,

yaklaşık iki gün  askerlerle çatışma devam eder.
Askeri komutan binbaşı Hamdi nin emriyle Buğday tarlalarını ateşe verilerek bu gerilla gurubunu diri diri yakarak ,şehadete ulaşırlar. 


      Hilmi Yıldırımın annesi (Şabanzadelerden) Meryem Xan 


Son söz ,

 Malesef Kürd tarihini egemenler (sömürgeci) ve emperyal güçler yazmışlar.

 Bu çalısmamda değerli Kürd tarihçi ve araştırmacı Dr.Sedat Ulugana Türk ve Fransız arşivlerinin o karanlık dehlizlerini arşınlayarak,

derlediği bilgi ve belgeleri hizmetimize sunmuştur.

 Bu kıymetli çalısmaları gün ışığına çıkarmasaydı,

Kürd fedaisi Muş'lu Hilmi Yıldırım meçhul ve isimsiz kahraman olarak kaybolup,gidecekti.

 Ve bende bu bilgileri sizinle paylaşamıyacaktım. 

Kürdlük vadisinde, iz bırakan Muş'lu Hilmi bin-xete Fransızlara iltica ederken,
yetkililer ona sürgün olmanın zorluklarını anlatırlar.

Sürgünde olmanın huzursuz ve mutsuzluğunu, sonu gelmeyen hasret duygusunu ve yanlızlığından bahs ederler. 

 Ama o " Kürd milletine olan sevgim acıları katlanabilir bir hale getirdi." diye cevap verir.

 Kalemi ,siyasi, aydın ve edebi kimliği yanında,  kılıcın gücününde mutlaka olmasına inan bir fedaiydi. 

Ruhu şad olsun ,


Selamlarımla




ORHAN ZUEXPAYIC




                    Hilmi Yıldırım'ın kardeşi Ömer Aydınlıoğlu


Not : 

Hılmi Yıldırımın kardeşi Ömer Aydınlıoğlu 1922 doğumludur.
1940 lı yiların başında Diyarbakır Belediyesinde (Seyrüsefer=Trafik) dairesinde çalışmıştır.
1940 'i yılların sonunda Bingöl merkeze göç etmiş,  inşaat (müteahhit) işiyle iştigal etmiştir.
Bingöl'ün yerli ailelerinden Said Began (Aydemir'in) kızı Saadet hanımla evlenmiştir.
Aile halen Bingöl'de ikmaet ediyor.
 Ayrıca aileden başkada yakını amcazadesi sayılan Yusuf Aydınlıoğluda Bingölde ikamet edip,
Orman dairesinde çalışıyordu. Merhum Yusuf'ta Musyan köyünden Cemile hanımla evliydi. 




 

 













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

@templatesyard