HÜSAMEDDÎN KORKUTATA'NIN HEZEYANLARINA ÎlÎŞKÎN EK BÎLGÎLER ?



 ŞEYH SAÎD HAREKETÎ ULUSAL'MI DÎNÎ KAREKTERLÎ BÎR HAREKET MÎ ? EK BÎLGÎLER

                                 

Hüsameddin Korkutata'nın Şeyh Said hareketi ve Ermeni soykırımı üzerine Yeni Akit gazetesine verdiği bilgiler üzerine kaleme aldığım araştırma ve inceleme şeklindeki yazıma bazı ek bilgileride sizinle paylaşıyorum. 

Îlk yazımda Şeyh Said hareketinde idam edilen 47 kişilik listede yer alan (5) Çan Şeyhi nin de bulunduğu mahkeme kararındaki hareketin karekteri ulusal (Kürdi) olduğunu alıntı olarak aktarmıştım. 

Kaynak olarakta Karlıova/Kanireşli hemşerimiz tarihçi Mahmut Akyürekli'nin Şark Istiklal mahkemesinin kararlarını referans göstermiştim.

Bu yazımda da aşağıda tablo içinde bulunan cümlelerin ifadeleri de , Istiklal mahkemesinin savcısı  Ahmet Süreyya Örgeevrenın ,Şeyh Sait İsyanı ve Şark İstiklal Mahkemesi Vesikalar, Olaylar, Hatıralar"isimli kitabından alıntıdır. 

 

 

Ayrıca bu cümlelerle ilgili yorumlar ve kaynagı hakkında Çolig'li tarihçi hemşerimiz Ali Haydar Koç ta kısa yorumuyla,

 

 Doksanıncı Yıldönümünde 1925 Kürt Milli Hareketi ve Sömürge Kürdistan, başlıklı yazısında değinmiştir. 



*********************

Hemşerim ve arkadaşım Tarihçi Ali Haydar Koç'un konuyla ilgili savcı'nın sözleri ve kendi yorumuyla ilgili ifadelerinı alıntı olarak aşağıya aktarıyorum. Yazının başlığı,

 

Doksanıncı Yıldönümünde 1925 Kürt Milli Hareketi ve Sömürge Kürdistan

 


Tamamıyla Kürt ulusal haklarını elde etme amacıyla ortaya çıkan 1925 Şeyh Sait Kürt milli hareketi, bağımsız bir Kürdistan devletini kurma niyetiyle başlamıştı. Örneğin İstiklal Mahkemesi’nin karar bölümünde de Kürdistan’ın bağımsızlığına dikkat çekilerek, şunlar dillendirilmişti; ”..hepiniz bir noktaya yani müstakil Kürdistan teşkiline doğru yürüdünüz. Senelerden beri düşündüğünüz ve tertiplediğiniz umumi isyanı ayaklanmayı yaparak bölgeyi ateş içinde bıraktınız…”(Ergün Aybars, İstiklal mahkemeleri). Kürt devletini engellemek için 1925’te Kürdistan’da kurulan İstiklal Mahkemesi baş savcılarından Ahmet Süreyya Örgeevren ise şunları açıklamaktadır: “Şeyh Sait isyanı denilen o köklü dallı budaklı ayaklanma, bir zamanlar sanıldığı ve denildiği gibi, cahil, geriye, kötüye bağlı, sapık dinli ve çarpık şuurlu bir insanın şahsi bir endişe veya maksadıyla meydana gelmiş bir isyan değildi. Fakat asıl hüviyeti, iç bünyesi, ruhu ve tertipçilerinin maksat ve gayesi bakımından ise, tastamam bir Kürt milliyetçiliği, Kürt devleti ve hükümetçiliği olmaktan başka bir şey değildir. (bkz. A. Süreyya Örgeevren, Şeyh Sait İsyanı ve Şark İstiklal Mahkemesi). 

 

 *********************

 

Son söz

 Bu ek bilgileri aktarmamda iki amaç vardır. Biri 01.05.2015 tarihli yani bugünkü Hüsameddin Korkutata'nın o klasik twittiri başta olmak üzere,

ilk yazımda yorumlarıyla bana sataşmaya çalışan, ve özelimde konuyla ilgili görüştüğüm insanların daha iyi analşılması için bu ek bilgileri sizinle paylaşıyorum. 

Dikkat ederseniz referans olarak gösterdiğim iki kaynakta Türk kaynakları, Kürd kaynaklarıda değil. 

Kürd kaynaklarını gösterseydim belki taraflı kaynak bize gösteriyorsun diyenler olur diye , Kürd kaynaklarını özenle yazmadım. 

Kürd kaynaklarından onlarcasını yazabilirim. 

O dönemin Kürd aydınlarından Ekrem ve Kadri Cemilpaşa,Nuri Dersimi,Hasan Hişyar Serdi,Karerli Mehmed Efendi, Nureddin Zaza'nın anılarında  hareketin karekteri hakkinda zaten hadiseye tanık ve yaşayan insanlar olarak tarihi bilgiler aktarıyorlar. Bunun dışında başka Kürd kaynaklarınıda gösterebilirim.

 Türk istiklal mahkemesi cellat savcı ve mahkeme kararlarını inkar etmedikleri  gibi 1925 hareketinin ulusal (Kürdi) karekterli oluşuna vurgu yapıyorlar.


Dedesi ve amcazadeleri dahil mahkemede (5) kişi idam edilen Hüsameddin Korkutata'nın Türk devleti ve Istiklal mahkemelerinin karar ve uygulamlarını saptırma, bir nevi Türk devletini aklamak, Kürd sorununu gözardı etmektir.

O zaman vicdan sahibi Kürdler sana söylerler ?  

Hüsameddin Korkutata sana mı kalmış ? 

Kürdlerin tarihini saptırmak sana mı kalmış ? 

Türk devletini ve Istiklal mahkemelerinin kararları nın ruhu ve içeriği ile oynamak,

Vicdani ve ahlaki bir sorumluluk duygusuyla bu yazıyı kaleme alıyorum. 

Hüsameddin Korkutata Şehaddete ulaşan Çan Şeyhleri ismen deden ve akrabaların olabilir. 

Sen bu değerler üzerinden ancak rant devşirirsin. 

" Bunu bilki ! dava olarak bu değerler Kürd halkının değerleridir, Kürd halkının

  dedeleridir, Kürd halkının RU-SPI'leridir.

 

Sen kendi menfatin ve çıkarın için dedelerini idam eden anlayışa ancak ve ancak hizmet edersin.

Hüsameddin Korkutata daha bu yazıyı yazdığım esnada, her Cuma günü attığı o klasik twittinı gördügümde de hiç şaşırmadım. 

Sanki ,Yeni Akit gazetesine verdiği o demeçleri ben çarpıtmışım, sanki Şeyh Eyüb'ün vesikasını duyumlara dayanarak içeriğini bilmeden ben çarpıtmışım,sözlerine vurdum duymazlığa ancak gülünür.

Hüsameddin Korkutata'nın 01.05.2015 tarihli twitteri

"Hayırlı cumalar dilerim.Rabim bizi hava olsun diye söz söyleyenleden ,lafı çarpıtanlardan ve hayası kayb olanladan etme. Bizi Sen koru. Amin"

 

Haya ve edebin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Senin twittirden sarf ettigin o kelimelerden dolayı Şeyh Ehmed Çanewi ve oğlu Şeyh Mustafa'nın o KUBBALARı'nın,oğlu Şeyh Eyüp Çanevi'nin adaletine,Şeyh Ibrahim Çanewi'nin ilmine hatıralarına havale ediyorum. 

Bu değerlerin miraslarına eğer biraz saygın varsa ne dediğimi anlamışsındır.

Değerli bir ağabey ve dostun geçenlerde Kırdki/Zazaki Hüsameddin Korkutata gibi insanlar için bir söz yazmıştı. 

Çok doğru ve hoşuma gittigi için tekrarlıyorum.

 " Nomera pirik şimay la dawad pirik may, pirik mıletê kırdun."

  "Şımaz xızmetkar tırkon u piyzi xuê "

    Selam ve saygılarımla,

 

                                                                                       Orhan Zuexpayıc





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

@templatesyard