1925 Şeyh Said hareketinde aktif ve aleni Îhbarcisı ve ajanı ,
önceside TBMM Genç/Dareheni 1. dönem mebusu Hamdi Yılmaz üzerine araştırma
ve inceleme çalışmamı sizinle paylaşıyorum.
FOTOĞRAF TBMM ALBÜMÜNDEN
Hamdi Yılmaz kimdir ?
Önce kısaca tanıtmak istiyorum.
Hamdi Yılmaz , TBMM albümündeki kayıtlara göre 1879 tarihinde Siirt "Halenzede"
beldesinde dünya ya gelir.
Halenze günümüzde Tillo ile Siirt şehir merkezi arasında bulunan ,
Arapların yerleşik olduğu bir köydür.
Geçmişte Türkçeleştirilmiş ismiyle bu köyün adıda Bağtepe'dir.
Hamdi Yılmaz'da zaten bildigi diller bölümünde de Arapca yazmıştır.
Ama ,Arap kökenli olduğunu yazmamıştır.
Ayrıca AKP eski mebusu Yasin Aktay'da bu köydendir.
Internet kayıtlarınada bakın Yasin Aktay'la ilgili şu bilgiler aktarmaktadır.
Tillo Araplardan oluşan bir ilçe.
Prof.Dr. Yasin Aktay da Siirtli ve merkeze bağlı Bağtepe köyünden.
arada hemen belirteyim, Bağtepe’nin adı da değiştirilip eski adını Halenze’yi almış.
Halenze Siirt’le Tillo arasında bir köy iken daha sonra ilin merkez mahallesi olmuş.
İşte AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Prof.Dr.Yasin Aktay ‘Halenze’li ve Arap ırkından.
Yasin Aktay ırkçı-şoven bir Arap milliyetçisidir.
2015 yılında Siirte yapmış olduğu bir açıklamada bu yöredeki insanlarımıza bundan sonra
Kürd demek ayıptır,sözü hala hafızamızdadır.
Hatta daha ileriye giderek burdaki sivil halkı hemen silahlandırıp, PKK'ye karşı savaşsınlar sözü,
Siirteki DKÖ tepkisine ve basın açıklamasına sebeb oldu.
*******************************
Hamdi Yilmazın diger kimlik bilgileri fotoğrafında yazılı olduğu için tekrarlamıyorum.
2.Bingöl Sempozyum kitabında da ,Hamdi Yılmaz "Adliye Katipliği" görevi nedeniyle Çapakcurun/
Yukarıakpınar köyüne ( Sipêni ) gelip yerleşir.
Bir sürede Çolig /Kadımadrag köyünde ikamet eder.
10 Mart 1940 tarihinde de vefat eder.
Hamdi Yılmaz , Lütfiye hanımla evli olup, 6 çocuk sahibidir.
Lütfiye hanımda Çolig'de Şener ailesindendir.
Nureddin Şener (Tercal Nureddin) eski Tahsildar (Quncilci) ve eski Vali sekreteri
Fuad Şenerin ablalardır.
Lütfiye hanımda ailesi tıpkı Hamdi Yılmazinki gibi memuriyetleri nedeniyle Çapakcura yerleşmis
muhacir bir aileden geliyor.
Gerek ,Nureddin Şener ve gerekse ablaları olan Lütfiye hanım ailece yakinen tanıdığımı,
bize yakın aynı mahallede oturuyorduk.
Hamdi Yılmaz'ın resmi kayıtlarda 6 çocuğu olduğu yazılı, ama ben iki tanesini tanıyorum.
Azize hanım ,ismindeki kızı Çolig'in eşraflarından ve ilk avukatı olan merhum Said
Buzgan'ın eşiydi. Ve kapı komşumuzdu.
Leman hanım ismindeki kızı , Vilayet sekreteri Fuad Şenerin oğlu Bahriye Assubayı Şerafeddin
ile evliydi.
Fuad Şener aynı zamanda Lütfiye hanımın küçük kardeşi ,
ve Hamdi Yılmazın kaynıydı.
Hamdi Yılmaz 1920 yılında 1.TBMM Genç/Dareheni mebusu olarak seçilir.
1923 yılına kadar devam eden görev suresi içinde izlediği (muhbirlik) politika başta olmak üzere,
Çolig halkına karşi olumsuz tavırları nedeniyle ikinci defa mebus olamadı.
Mebus olamayınca kendisine muhalefet eden, ve seçilmesini engeleyen kişilere karşi aleni
düşmanlık yapmaya başlar.
Görevlendirildiği muhbirlik kurumundan aldığı güçle ,
kin ve nefret duygularıyla hareket eder.
Hamdi Yılmaz yaptığı ihbarların çoğunluğu soyut iddia yani iftiralardan oluşuyordu,
Bazende tevatür yani duyum üzerine aslı astarı olmayan iddialarda da bulunuyordu.
Zaten bu meslegi yapanlarda kültür,kişilik ve o ahlaki beklemekte saflıktır.
Hamdi Yilmaz, mebus olamayınca ruhsal bir sıkıntı yaşar.
Mebus olduğu dönemde başladığı muhbirligi artık aleni vazgeçilmez bir meslek haline getirir.
1925 hareketinde Çolig,Dareheni ,Kanireş,Varto ve Lice çevresinde Hamdi Yilmaz'la beraber tescili
ve resmi iki muhbir daha vardır.
Bunlardan biri Elazığ kökenli başöğretmen olan Mehmet Zeki Dündaralp,
ikinci tescili muhbirde malumunuz kitap bile yazan Mehmet Şerif Fırattır.
Binbaşı Kasım ise, farklı ve saklı muhbirdi,harekete katılıp, sonradan deşifre oldu
Bu iki muhbirin hikayesi ayrı bir konudur.
M.Şerif Fırat öz amcası tarafından öldürülür.
Mehmet Zeki Dündaralpte Licede muhbirlikten dolayı eşi ve cocukları yanında öldürülür.
Hamdi Yılmaz ,
yaptığı hem muhbirlik hemde TBMM ilk dönem mebusu olmaları nedeniyle devlet eş ve çocuklarına
hayata oluncaya kadar maaşa baglar.
Bu maaş her yıl bütçe kanunun (V) cetvelinde hemde isim ve götergeleriyle gösterilir.
(V) cetveli Vatani hizmeten dolayi aylık bağlama olarak tanımlanır.
2016 Bütçe kanunun (V) cetvelinin fotosunu asağıya aktardım.
Azize Buzgan ismi 1.sırada , hala hayata olduğu için babasının maaşını alıyor.
Leman Şener ise vefat ettiğinden dolayı bu aylık artık sonalandı.
2016 BÜTÇE KANUNU (V) CETVELI Azize Buzgana verilen ödenek
*********************************
HAMDÎ YILMAZIN RESMÎ AJAN OLARAK KENDÎSINE ÖZEL ŞÎFRE VERÎLÎR.
Mektup ve telgraf ihbarlarını tarih, numara ve içeriğini sizinle paylaşayım.
Hamdi Yılmaz bu ihbarlarını 1923 Mayıs ayında başlıyor.
Resmi kaynaklardan anlaşılacağı gibi Hamdi Yılmaz anlaşmalı ve görevli bir muhbir
olduğu anlaşılıyor.
11 Mayıs 1923 tarih ve 3 numaralı telğraf mektubunun özetini aktarayım.
Bu telgrafta Bir daha mebus olamayacağını anlıyor.
Ve gerekçeside rakibi olan Çan Şeyhlerinden Mustafa Korkutata (1) ile Tayyip Ali
Mütevelizadeyi (2) gösteriyor.
Ve diyiyorki ! Tayyip Alinin babası Ismail Hakkı (3) bey ile bacanağı savcı Abdulhamid bey
bize oy verilmesini engelliyorlar.
Ve devamla ! bu saydıklarım hepsi Kürdistan zihniyeti taşıyan ,yaptıkları propagandalarda
açıkca savunuyorlar.
Bunların Istiklal mahkemesine sevk edilmesi vatan ve miletin hayrınadır.
9 Haziran 1923 tarih ve 4 numaralı telgraf mektubunun özeti,
Bitlis mebusu Yusuf Ziya (4) ıle Melekanlı Şeyh Abdullah (5) efendinin yanına gider.
Yine Kurdistan zihniyet ile ilgili propağandalar yapıyorlar.
Şeyh Abdullah Efendi de Erzuruma Cibranlı Halit (6) beyin yanına gitmiştir.
Bunu devlet görevlileri bildikleri halde göz yumuyorlar.
Erzurum,Diyarbakırda,Dersimde,Elaziz ve Genç vilayetlerinde teşkilatları mevcutur.
Derhal icabina bakilmasini ister.
29 Ekim 1923 tarih ve 4347 sayili sifre
Hükümet aleyhtarı olan Tayyip Ali Mütevvelizadeyi ihbar etmemize rağmen Oğnut nahiye
müdürlügünden Fahran nahiye müdürlüğüne tayin edilmiştir.
Camilerde verdirdiği hutbelerde cumhuriyet ve hükümet aleyhine faaliyet yapıyorlar.
*********************
Hamdi Yilmaz ,
özetle yazdim Şeyh Şeriften (7) tut,Tayyip Ali,Bitlis mebusu Ziya bey, Cibranlı Xaliten tut bütün
Kürd değerlerini aleni ihbar ediyor.
Bu konuda onlarca telğraf ve mektup başta Diyarbakir Valiligi olmak üzere ,
Ankarada ki hükümet yetkililerine yollamıştır.
Ayrıca mebus olduğu dönemde Ankaraya ne kendisi,
nede ailesi gitmediği halde Harcırah (Yol masrafı sahte belgeler) göstererek zimmetine geçiriyor.
Tüm bu yaşananları yazı uzamasın diye detaya girmiyeceğim.
Hatta araştırmacı tarihçi Mehmet Bayrak Kürd Ulusal Demokratik mücadelesi kitabında diyiyorki ?
Genç eski mebusu Hamdi bey in , resmi muhbir ve ajan olarak görev yaptığı Diyarbekir Valiliginin
23 Mayıs 1923 tarih 1988 nolu tahrirat sureti adli belgede açıkça belirtiliyor.
Hamdi bey, Musul şehirine ajanlık faaliyeti için görev verilmek istenir,
Musala gitmekten çekinir.
Bunun yerine iç siyasal gelişmeleri ihbar etmeyi üstlendiği görülüyor.
Böyle çıkarcı ve opurtunist birine TC de dış görev vermiyor ve içerde kullanıyor.
Bir başka tesbitımde, Kürd yurtseverleride boş durmamıştır.
Muhbir ajan olan bu devşirmenin 2.defa mebus olmasına engel oluyorlar.
Son söz olarak ,
Hamdi Yilmazın ,Diyarbakır Valiliği başta olmak üzere, Anakara'ya Îçişleri Bakanlığı,
ve diğer kurumlar olmak üzere belki onlarca telgraf veya mektupla ihbarları vardır.
Bu ihbarları ,belgeleri ve bilgileri yıllar önce Ankara/Îstanbulda çok titiz ve illegal bir sekilde elde edip
,kitaplaştıran tarihçi Mehmet Bayrak hocamıza teşekkür ederim.
Bundan , iki yıl evvel Duisburgda Şeyh Said hareketi üzerine yaptıği bir konferansta bu belgelere
nasıl ulaştığının uzun uzadıya hikayesini anlatı.
Dinleyincede cok duygulandım.
çok meşaketli ve zor bir görev yaparak,
bu belgeleri,ihbarları telgrafları kitaplaştırarak Kürd halkının hizmetine sunması ,
Kürd tarihi açısından bilinmeyen birçok belge ve bilgilere ulaştık.
Bugün eğer, tescili bu ajan ve muhbiri azda olsa yazabiliyorsam ,
Mehmet Bayrakın bu kiymetli eserine borçluyum,
Îsmail Hoca'nın dediği gibi, " artık Kürdler, kendi tarihlerini yazıyorlar " sözüyle bir ajan ,
muhbiri azda olsa size tanıtmaya çalıştım,
Eksik yanlışlikarım varsa, katkı sunacak ve doğru bilgileri bana ulaştıranlarada şimdiden
teşekkür ederim,
Selam ve saygılarımla,
Orhan Zuexpayıc
NOTLAR
_______________________1) Şeyh Mustafa Korkutata,1925 hareketınde Rojava Kurdistanında yaklaşık 25 yıl sürgün
hayatı yaşayan,1950 afıyla ülkeye dönen,1958 de vefat eder.
Qubası ( yatırı) Çolig Hacı Çayır köyündedir.
2)Tayyip Ali Mütevellizade , Fahran ve Oğnut nahiye müdürlüğü yapmış, Azadi cemiyetinin
Dareheni başkanıdır.
1925 te Diyarbakir Istiklal mahkemesinde idam edilerek şehadete ulaşır.
3) Îsmail Hakki Mütalyan (Mütevellizade) , Tayyip Alinin babasıdir. Genç vilayetinde
vergi dairesinde memur ve yöneticisdir.
4) Yusuf Ziya Koçoğlu Bitlis mebusu olup, Azadi cemiyetinin kurucusudur.
Cibranli Xalıt beyle beraber Bidlis'te divan- ı harpte yargılanarak şehadete ulaşır.
5) Şeyh Abdullah Melakani, Şeyh Said efendinin damadı, 1925 hareketinde Solhan-Varto
cephesinin sorumlusudur.
1925 hareketinde Diyarbakırda idam edilerek şehadete ulaşır.
6) Miralay Cibranlı Xalit bey ,Azadi Cemiyetinin kurucusu ve başkanıdır.
1925 hareketinde Bidlis Divanı ı Harp mahkemesinde yargılanarak şehadete ulaşır.
7) Şeyh Şerif Kelaxsi, 1925 hareketinin Xarpet cephe komutanıdır. 1925 te Diyarbakır Istiklal
mahkemesinde idam edilerek şehadete ulaşır.
KAYNAKLAR
----------------------------------
1) Tarihçi Mehmet Bayrak'in Kürtler Ulusal-Demokratik Mücadeleler kitabi.
2) Mehmet Aydar Huzursuz Topraklar kitabi,
3) 2.Bingöl Sempozyumu kitabi
4) Ugur Mumcunun 1991 yılında Cuhuriyet gazetesindeki konuyla ilgil yazı dizisi (4)
5) TBMM Albümü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder