YADO PAŞA ÎLE TELLÎ XAN'IN ÖYKÜSÜ ?






      Telli üzerine yazılan Kırdki HELBEST'en ,bir dörtlük ,




Têlya Zer , bar mı gırûn ,    ( Telli gönlüm,yüküm ağır)

Sêr paştey mıd , bar Kurdîstûn,    (Sırtımda Kurdistanın yükü)

Ez perrena ser kueyûn ra ,         (Ben uçuyorum , dağların yükseklerinde)

Hım payiz,ûmnûn, zımıstûn ,        (Hem Sonbahar,yaz ve Kış'ın)

                                       

                                        Mahmut Arif Ayçiçek


                                Yasin Bayanay hemşerimin albümünden,temsili Telli Xanım
                                                                           
                           


Ön açıklama;Têllî'yi şahsen görüp tanıyanların verdiği tarif üzerine, hayal gücümü kulanarak böyle temsili bir portre ortaya çıkartmaya çalıştım. Gelecek olan olumlu veya olumsuz tepkileri memnuniyetle karşılıyacağımı belirtmek isterim.

                                                                                               
                                                                                                     YASÎN BAYANAY


TELLÎ XATUN VE YADO PAŞA ÜZERÎNE  ?


Silah elde, dağlarının en kuytu yerlerinde özgürlüklerini arayan, bir vücut idiler sanki.

Dağların  Kartal bakışlı Yado Paşası artı halk arasında efsanelesmiş,

üzerine stranlar , helbestler her yerde ismi dilden dile dolaşıyor,

Yado birçok badireler atlatmış kadim halkın yigit evladı,

Yanında Tellisi ,tıpkı oda aşkı sevgilisile  şal u şapık ve dezgehiyle kuşanmış  yoldaş olmuşlar,

Çoligin , Hesarekinden,Kanireş'in Çawreşinden,Mergmir ve Karaceheniminde Çeme Muradan

geçis yaparak,sırtını Dareheni Çotalasına vermiş ,

Ko Spi'yi karşıdan süzüyorlar.

Diğer taraftan , Murat havzasını yeşil ve maviye bürünmüş o güzeligi adetta onları büyüylüyordu. 

Yado ve Telli işte burada.... artık son bir defa ayrılacakları,  anlar gelmişti.

Ölümü hiçmi hiç  akılarında degil ,

ne zaman ve nerden geleceği umurlarında bile degil, 

Savaşta duygusalığa yer yoktur,diyiyorlar ya?

yanında onlarca arkadaşın,yoldaşın,aşkın ve sevgilinden ...ayrılır ve bir daha  görünmezcesine,

yılgınlığa, moral bozukluğuna savaşın tahamüllü asla ve asla yoktur.

Yoksa , kadim bu coğrafyanın besledigi , sakladığı yigitlerin ruhuna layık olamazsanız,

ve sizi barındırmaz,sizden küser.

Kaybetiklerin veya koparıldıkların can yoldaslarıni tasavvur ederken,onların anılarına

yigitliklerine bağlı ....hemde en iyi şekilde yaşatmalısınız,

Çünkü sizin aşkınız ,sevdanız  Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnunki değilki !

Sırtınızdaki ,yükünüz,aşkınız ,sevdanız Rencber Ezizin dediği gibi .. ya Kurdistan,

yan Neman ,




ORHAN ZUEXPAYIC




                       .......................................


YADO VE  TELLÎ XATUNUN ÖYKÜSÜNE GEÇMEDEN EVVEL
KISACA TANITMAK ÎSTÎYORUM ?



YADO PAŞA, 

Nüfus ,resmi kayıtlara göre ( 01.07.1889-1929) döneminde yaşamıştır.

Ayrıca resmi kayıtlarda ismi YADO olarak yazılmamış ,YAHAZA olarak kayıtlıdır.

 Arapça kökenli  tamamen asimlasyon amaçlı takılmış bir isimdir.

 Ailenin kökeni Zıkteli aşiretıne mensup olup,

 1800 lü yıllarda itibaren eski Çolig'in aşagi çarşının Yeğki mahallesinde oturuyorlardı.

 Babasının ismi Mehmud Ebas olup, halk arasında YAD-Beg'un olarakta geçer.

 Begun lakabını dedesi Ebas'ın bu aileden olan evliliğinden almaktadır.

 YADO paşa iki evlilik yapmış,ayrıca bir evlilik girişimide olmuş,ama gerçekleşmemiştir.

 Ilk evliliginı yakın bir akrabası olan RABÎA hanımla yapmıştır,ikinci evliliği Çolig'de tahsildar

 olarak görev yaptığı dönemde ,KUR/köyünün QELDAR mezrasında gördüğü KEY Ezimşer

ailesinden TELLI XATUN'la yapmıştır.


 Bir evlilik girişimide BIN-XETE iken Sadiye Telha'nın kızı Gülşah Xatun'la ,

 ama bu gerçekleşmez ve bir hasret olarak kalır.

 Yado'nun şehadetinden sonra Gülşah Xanim Çan'lı Şeyh Mustafa'nın oğlu Şeyh Niyazi ile

evlendiriliyor.

 Bu evlilikten ikiz kızları ve bir oğlan çocuğu olur.

 Şeyh Niyazi harekete sırtından yaralandığı, o darbeden dolayı sürgünde öldüğü söylenir.

 Gülşah hanım bu defa Darheni/Şemsan köyünden Malla Ezizin oğlu Malla Hüseyinle evlendirilir.

Ayrıca , Yado'nun ROJAVA Kurdistanında kaldığı dönemde bir ailenin ismi MALA YADE-YADO

 ismiyle bilindiği,

belki bu ailede tevattür olarak onun ailesi olduğu ,yönündedir.

 Qamışlo'da yaşayan Kürd aydını tarih ve kültürü üzerine çalışma yürüten KONA

 REŞ'e sordum.

 Yıllarca iliskim oldugu  , araştırma inceleme çalısmalarımdan dolayı görüştüğüm KONA REŞE'in,

 Bana yazılı gönderdiği cevapta , şu bilgileri aktardı.

Ser çavên min kak Orhan... Dıbêjin di sala 1927an de hin Dumilî an Yado Axa hatine Cizîrê ,û Sûriyê û Mîr Celadet Bedirxan re kar kirine.. Lê niha min nebihîstiye ku mal li Qamişlo bi navê mala Yado hene...

Kona Reş böyle bir ailenin olduğunu duymadığını  ifade ediyor.
 Ama YADO bin-Xete kaldığı dönemlerde Mir Celadet Bedirxan'la Xoybun cemiyetiyle ilgili çalışmalarını ve ilişkilerini gösteriyor.
Zaten Yado Celaddet ve Kamuran Bedirxanla olan fotografida bu süreçte bin xete çekilmiştir. 
Yado,1929 yılında eşi Telli-Xan'ın Dareheni /Ulyan köyünde şehadete ulaşır.
Ve mezarıda ,10 yıl evvel torunları yaptılar.
 Yado ve gurubuda bölgeye yakın Botiyan mıntıkasinda şehadete ulaşır.
Bu konuda değerli hemşerim ve ağabey Ahmet Kasımoğlu Vate dergisinde tüm detaylarıyla anlatmıştır.
 Bu bilgi kaynaklarımın çoğuda bu çalısmadan almışım. 




                            TELLÎ XAN'IN MEZARI ; DAREHENÎ/ ULYAN KÖYÜ


TELLÎ XATUN (Telliye Azimşer),

Telli Xatun aslen Çolig/KUR köyünün QALDAR mezrasından olup,Azimşer'in kızıdır.
 KUR köyü Çolig'in ŞIRNAN mıntıkasındadır.
 Telli Xanmı aileside bölgede BEKIRAN aşiretine mensup olduğunu hatırlatmak isterim.
 Bekiran Kurdistanda  dağınık ve nufuzu geniş büyük bir asiretir.
 Bidlis,Çolig, Van ....başta olmak üzere Kurdistanın başka ilerinde de epeyce nufusları vardır.
 Yado Çolig'de Mütevellizadelerin yönetimi döneminde tahsildarlık (QUNCILKAR)  görevi   yapıyordu.
 Bu görevi yaparken Qaldar mezrasına gider, ve  Telli Xanım'la tanışır.
 1920,21 li yıllarda net olmamakla , evlenir.
 Telli Xanımdan iki kiz bir erkek çocuğu olur.
 Kız cocukları daha küçüken vefat ederler.
 Cezayir ismindeki oğlu'da ,daha sonra ismi değiştirilerek Filit adını alır.
 Filit 1926-1989 tarihleri arasında yaşadı.
 Çolig'de Belediyede beraber çalıştığım için yakinen tanıyordum.
 Telli Xanım'ın  1925 hareketinde ailesin de iki kardeşi başta olmak üzere ,
KUR/QALDAR mezrasıda toplu katliam ve bedel ödeyen köylerimizdendir.
 Telli Xanım'ın iki kardeşi Mehmedi ve Heseni'de Yado'nun gurubunda yeralan direnişçilerdir. Mehmedi Çolig/ALZAN köyünde ,Husenide ÇEKAN -Wusbegan köyleri arasında şehadete ulaşırlar. 
 Köylerinde 30'un üzerinde insan yakalanıp,öldürülür.
 Bu konuda Seyitxan Kurıj (Tanıkların diliyle Şeyh Said hareketi) kitabında detaylar yazılıdır. 
Telli Xanım 1925 hareketi bastırıldığında bir nevi çocuklarını alıp, illegaliteye çekilir.
 Rabia hanım ,yani Yado'nun ilk eşini ve oğlu Çerkezi devlet yakalayıp,Kayseri ve Dersim/Nazimiye'ye sürgüne gönderir.
Telli Xanım yaklaşık 2,3  yıl teslim olmayı red ederek bölgede saklanır.
 Yado, hareket bastırıldıktan sonra gurup kurarak gerilla savaşı verir. 
Devletin toplu katliam,köy yakmalar, insanları toplayıp ağıl ve samanlıklarda yakılır. 
 Yado ve arkadaşları rahat nefes almak,örgütsel ilişki kurup geliştirmek için Bin-Xet/ROJAVA Kurdistanına gitme kararı alırlar.
Yado bin xete giderken , Telli Xanım bölgede yaknıları tarafından korumaya alınarak saklanır.
 Yado ülkeye dönüş yaparak Xoybun cemiyetinin faaliyetlerini ülkede devam eder.
Yado ,Rojavadaykende Xoybun cemiyeti adına sınırdan sızıp, eylem yaparak   örgüte ekonomik,askeri ve siyasi kaynak ve prestij kazandırır.
 Bu konuda gerek devlet yetkilileri Mardin valisi,umum müfettişin rapor ve telgraf kayıtlarında bu bilgleri görebilirsiniz.
 Telli Xanım'la ilgili bu bilgiler sanırım yeterlidir.



                
                                 
                                Xoybun cemiyeti sürecinde çekilen fotoğraf (1927)

              

                                     KONA REŞ' IN ALBÜMÜNDEN 

Xoybun cemiyetinin yapıldığı bugünkü Lübnan devletinin sınırları içinde bulunan BHAMDOUN kasabasının istasyon tabelası. Toplantıda o dönemde kasabada ikamet eden Xoybun delegelerinden Ermeni Vahan Papazyan ın evinde yapılmıştır.


************************

YADO VE TELLÎ'NÎN ŞEHADET ÖYKÜSÜ  ?



Devlet 1928'de çıkardığı af kanunuyla ,bin-xeten gelen direnişciler başta olmak üzere ülkede savaşanlardan çogu gelip ,teslim olurlar.
 Bu af kanunu adetta teslim olma kanunu olur.
 Yado ve  amcazadesi Civanşahe Ismail arkadaşları bu süreçte gelip teslim olmazlar. 
Yado bir gurup arkadaşıyla  illegal yollardan ROJAVA'dan ülkeye dönüş yapar.
 Xoybun cemiyetinin belge , tüzük,amaç ve hedeflerinin Kurdistanda faaliyetlerini
 yürütmek asıl amacıdır.
 Ama gel görki ! YADO'nun eski arkadaşları idam edilen direnişçilerin aile ve çocuklarının   çoğunluğu,artık onun karşısında çeteleşmiş,
 Çete huqmat (korucu) olmuşlardır.
 YADO'nun ülkeye girişini duyan bu çeteler onun izini takibe koyulur..
Çünkü,Yado sağ olduğu sürece bu çetelerin korkulu rüyası olduğunu,çok iyi biliyorlar.
Ve mutlaka gurubu ımha etmek içın seferber olurlar
 Yado herşeyin eskisi gibi olmadığıni anlıyor.
Yado'la beraber olan onun korumaları Telli Xanımın kardeşi Mehmedi Ezimşer, Mıhe QILÇ, amcazadesi Polese Ismail ÇOLIG/Alzan köyünde işbirlikçi çete ve askerlerin pususuna düşerek şehadete ulaşirlar.
 Yado'nun amcaazdesi Civanşahe Ismail ise bu çatısmadan kurtularak,Siwerek tarafında
 korunmaya çalışır.
 Said Began tüm direnişçilerin teslim olduğunu  kendisinin bu işte katkısı olduğunu herkes bilir.
 Yado ile tanıdık ve 2,3 kuşak evlilik yoluyla akrabalığından dolayı onunda teslim olmasini ister.
 Ve Yado çeşmesi civarında Ormanlık bir alanda görüşürler.
Yado , Said Beguna dönerek ne sana nede bu devlete güvenirim,siz bedbahtsınız.
 Kendi ülkem,haklı davam yakılmış tarumar edilmiş coğrafyam,
utanmadan birde sanki suç işlemişim gibi birde gel af dile diyiyorsunuz ?
Yado direniş çizgisinden,  onur ve hasiyetinden taviz vermez.
 Efsanevi komutan direniş kararını devam etirir.
Diğer taraftanda kuşatıldığının bilincinde olduğunu ,
ülkede yaşama şansının kalmadığını anlar.
Telli ise Hepsor köyünde buluşur ve kararını ona açar.
Ben yönümü Rojawa'ya verecegim,gidip yerimi sağlamlaştırdıktan sonrada,
gizlice gelip senide götürecegim,der !.
Telli bu teklifi kabul etmez.
Bende seninle yoldas olursam,tamam der.
 Yado'nun ikna çabaları sonuç vermez,
bana yük olma  seni mutlaka götürecegim sözleri sonuçsuz kalır.
 Telli Xanım 2,3 yaşında olan oğlu Cezayiri (Filit) kızkardeşi Fadime'ye Ezimşere bırakir.
 Yado ve Telli Çolig/Fekçuni (Çayağzı) köyünde Yado'nun kızkardeşi AVÎDA'dan hatır isteyip,
 sonu bilinmeyen bir yolculuğa çıkarlar.
Çeme Muradı geçerek, Zıkte bölgesinden Vazenan,Cansor ,Valyer köyünden Ulyan köyüne giderler. Bu kadim coğrafya 1925 hareketinin PECAR tenkil hareketiyle yakılıp,yıkılmış,topluca insanlar samanlık ve evlere konularak yakılmıstır.
 Yine bu köylerden çok yigit insanlar ,1925 hareketinin öncü kadrolarıda çıkmış,Hacı Sadık Valeri,Modanlı Feqi Hesen,Cansorlu Ahmed Heci,Gırnoslu Kolos Ağa,Vazenanlı Emer ağa daha onlarca insan sayabilirim.

Yado bu köylerden umutsuzca geçerken direnişçi arkadasları bir film şeridi gibi gözlerinin
önüne geçer.
Nerden .....nereye diyerek daha (4) yıl evvel Dareheni ,Yeğki ve  zıkte mıntıkası Şeyh Said
 Efendiyi şenlik havasında ağırlamış,
bugünde bu şahsiyetlerin bir çoğunun çocuk ve yakınları düsmanlaştırılarak koruculaştırılmış,
 yani çete huqmat olmuşlardır.
 Ve ax çekerek Vah....ki, vah......,der
 Yado, uzun vadede olsa umudunu yitirmeyen özgürlük davasına inanmış bir dava adamıydı.
Yado ve bağlı suvariler Ulyan köyüne geldiğinde evlere dağılırlar.
 Çeteler ve askerler onların izine rastlamış,
 ve Ulyan köyüne yaklaşırlar.
 Yado ve arkadaşlarına haber ulaşır,Yado o an traşını yarıda bırakır.
 Telli  Xanim'da sofradaki yemegi yarıda bırakarak köyden uzaklaşmaya çalışırlar.
 Köydeki yaşlı bir kadın guruba küçük bir vadiden geçerseniz kimse sizi görmez ve rahat kurtulursunuz.
 Ama , Yado ve arkadaşları zoru yaparak, kendini bir rampa'ya vererek kurtulmaya çalışırlar.
 Işte bu rampa'da  asker ve çetelerle çıkan  çatısmada Telli xanım yaralanır.
 Asker ve çeteler çatışma bölgesine yanaşamazlar.
Telli xanım burada yaralı , ve şuuru yerinde ama kendini düşünmez.
 Yeterki can yoldaşı Kurdistanın Kartalı Yadosu ve arkadaşları buradan sağ kurtulsunlar.
 Ama bir istegi vardı Yado'dan ,
 Benim silahımı " Al vur beni !
" düşmanın eline geçmeme izin verme"
Yado , yılların efsanevi komutanı , ilk defa ama ilk defa boğazı düğümlenir ve titremeye başlar.
Yado göz yaşlarını Telliyi süzerken, yüz yüze gelir.
Çünkü en sevdiği,aşkı ve kendisine yoldaş olmayı göze alan,
 fedakar Telli kendisinden canınn  son verilmesini ,  istiyordu.
 Telli ,Kürdün namusunu düsmanın  insafına bırakma ! Yado diyerek,
son bir kez  daha yalvardı.
 Yado,tevekkül içinde doğrularak,
 son bir defa ikisi sanki tek vücut can yoldaş,
artık ayrılma zamanlar dolmuştu.
Çünkü kuşatılmıslar , imha olacaklardı,
 Yado,Telliye son bir defa sarılarak o da başını Yado'nun omuzuna koyarak , oturdular.
 Yado çaresiz ,Telli ise  sözü ve duruşunda kararlı,
Telli Xatun'un artık  oturacak mecali yoktu, O an tek bir mermi patladı,
 Telli Xan artık sonsuzluğa göçmüştü.
Yado ve Telli üzerine güzel bir helbest kaleme alan Mahmut Arif Ayçicek aynı zamanda
Yadonun dayısının torunudur
 Telli'nin yaralanmasını bakın helbestinde hangi duygularla ifade ediyor.


Ez Qertalî sêr Kurdîstûn ,        Ben Kurdistan dağlarının Kartalı,  
Ez tu "Telli" nidûna bêbextûn,    Ben seni (Telli) vermem bedbahtlara, 
Bîye xu berz mîyûn halîn mı       Gel ,kendini at benim 
(yuva)  kucağıma,

Ma pîya perên heyûn qeyûm         Beraber uçalım,kıyamete kadar

..................................

Ulyandaki çatısmada Perxunek'li  Ali'de şehadete ulaşır.
 Yado ve bağlı gurubu , kayıplar vererek, suvarisi artık azalmıştı.
  Guruptan Guewdere/Xeylan köyünden Ise Hüs Ib ile Faris Kek Biyez'de ayrılıp,
 Ko Spi tarafında Şeyh Hüsen Kelaxsiye yönünü verirler.
Yado ve en yakınında kalan Meh Evd Mıstana oradanda Botiyan tarafina geçış yaparlar.
 Ama ne bilsinlerki ihanet,işbirlikilçik beş para olmuş ,
 Kürdün kaderi bu olmamamlıydı.
Yado'nun o filinta bedeni adeta mezata çıkmış,
Çetelerinde iştahını kabartmıştı.
 Botiyanyandan geçerken KURNEL tarafında Botiyanlı Telheye Keçel ile Şuke Ehme Deyi denilen,iki çete tarafından tuzağa düşürülürler.
Yado  uzun süre çatışır,mermisi biter.
 Ve şehadette ulaşır.
Bu iki çete 'de Kürd direnişçisi meşhur Ömere Faro'nun Qaxkig köyündendirler.
Ömere Faro'da bin xete hiç gitmeyerek gurubuyla Kurdistan coğrafyasında yıllarca direniş göstermiş efsane bir komutandı.
 Oda ...malesef en yakını dayıları sayılan Xatip bey Ware Merg tarafından şehadete ulaşmıştı.
Yado'nun so çatışmasında, Meh Evd ise yaralı kurtulur.
 Meh Evd daha sonra çalılar arasında saklanıp,
 Dere Reş köylüleri onu sahip çıkıp,
üç ayda tedavi etikten sonra ,yarası iyileşir.
 daha sonra gelip devlete teslim olup.
 Meh Evd'de sonradan devletin çetesi olmasına zaafiyetlerinden dolayı boyun eğdirilir..
 Türk askerleri Yado'nun cesedinin başına gelirler.
 Yadonun başını vücudundan ayırıp, başsız vucudu köylüler defin ederler.
Yado'nun başını asker alıp , karargaha götürür.
Yado'da....... artık Tellisine kavuşur.


................................................


Son söz olarak,

Yado, bin xete giderken Bedirxanilerden Celadet ve Kamuran Bedirxan kardeşlerle
Xoybun sürecinde tanışırlar.
 Bu cemiyetin kongre ve toplantılarında Sadiye Telhala beraber fotoğraflarıda vardır.
 Yado Paşa,ROJAVA'da  Kamuran ve Celaddet Bedirxan üzerinde çok derin izler bırakmıştır.
 Rojava;da kaldığı dönemde Xoybunda teşkilat çalısmaları yanında ,örgüt için Kurdistana Bakura defalarca sınırdan illegal geçip, karakolara  eylem yaparak silah ve malzemeler kazandırmıştır.
Yine Rojavadan Güney Kurdistana gidip,çalısmalarda yapar.
 Ülkeye af kanuna aldanmayıp gitmeyen.
 Kendisiyle beraber bir gurupla gerilla mücadelesi için daha sonra savaşmaya gittigi için nam-ı Kurdistanın heryerinde duyulup, efsaneleşmişti.
 Kamuran Bedirxan Yado Paşa üzerine Almanca bir roman yazar.
Kamuran Bedirxan, kitabında adı Kürt direniş tarihine cesaret, yiğitlik ve özverinin simgesi olarak geçmiş,
 ve efsaneleşmiş,  Yado'yu anlatmaktadır.
Kamuran Bedirxan romanı 1937 de Almanca kaleme alır.
 Romanın adı da  Der Adler Kurdistan = Kurdistanin Kartalı,dır.
 Bu kitabi Türkçe'ye Ilhami Yazgan çevirmiştir. 
Kamuran Bedirxan, “Kürdistan Kartalı romanı ” ile  Kürt halkını ve onun değer yargılarını, iç ilişkilerini, kültürel dinamizmini ve özellikle de özgürlük azmini başarılı bir biçimde anlatıyor.
Kamuran Bedirxan bu romanının yazarken ,
 Yado'nun Şeyh Said hareketi,Agıri hareketi,Dersim,Zilan da savastığını kurgular.
 Oysaki ! Yado Agıri'ye Geliye  Zilan coğrafyasına hiç gitmemiş,ama onun ruh ve felsefesi Kurdistanın her yerinde övgüyle ,taktirle anlatılır,durulur.
Artık Biz Kürdlerde bu romanda kurgulanan ve anlatılmak istenilen ruh ve felsefeyi ,
 hiçte abartılı bulmayıp,anlayış ve taktirle karşılamalıyız. 
Kürd edebiyatına (Roman) efsane kişiliğiyle miras bırakan Yado Paşa ve Telli Xatun,
Ruhunuz şad olsun,

ORHAN ZUEXPAYIC

KAYNAKLAR  : 
1-Vate Dergisinin 34 sayısında yayınlanan Ahmet Kasımoğlunun
  Yado üzerine yaptığı saha çalışması.
2- Seyitxan Kurıj'ın röpotajı ve tanıkların diliyle, 
    Şeyh Said hareketi. 
3-Yasin Bayanay'ın konuyla ilgili yazdığı makalesi.
4- Kona REŞ 'in albümü ve yaptığım görüşme,
5- Kurdistan Kartalı kitabı.



1 yorum:

  1. Ben yado nun en küçük torunu filit yad in oģlu talip baysal korkaģin ayaklari kaçmak cesurun ayaklari direnmek için yaradilmiştir diyor.

    YanıtlaSil

@templatesyard