KÖYÜM ZOXPADA YAŞANAN EŞEK HÎKAYESÎ ?

 

       





                                
    KÖYÜM ZOXPA'DA YAŞANAN EŞEK
    HÎKAYESÎ ? 
   

 

CHP'nin tek partili döneminde devletin tahsilatçıları,halk arasında "Quncilci" ismiyle anılan kişiler köy,köy gezerlerdi.
Osmanlı ve Cumhuriyetin ilk yıllarında yürülükte olan "aşar" arapça %10 anlamına gelen tarım ürünlerinden alınan vergilerle, halk arasında "ağnam"denilen kelle başı hayvandan alınan vergi çeşitleri vardı. 
Aşar vergisi 1931 yılına kadar, "Ağnam" vergisi 1951 yılına kadar yürülükteydi. 
Olay 1940'lı yıllarda yaşanmıştır.
Tahsildar (Quncilci) "Ağnam" vergisi için Zoxpa köyüne gider. 
Köylüler fakir olduğundan ve hayvanlarını tahsildardan saklayarak az vergi vermek isterler.

1940 lı yıllarda iki Quncilci =Tahsildar Zuexpa'ya geldiğini duyan köylüler hayvanlarını kuytu yerlere saklamaya çalışırlar. 
Yıbış Elun isminde bir köylümün evinin önünde anıran eşeğ'i (Sıpa Cehş) vardır. 
Köyümde asil ismi Ibrahim olan, ama köyün Kırdkı/zazaki diksiyonuyla halk arasında YIBIŞ isminde köylüm vardır.
Tıpkı Rıza'ya Rızgo, Ali'ye Êlık, Hatice'ye Xece ,Qumriye Qume dedikleri gibi,
Yıbış Elun kapısının önündeki Eşeğ'ini kulak ve yelesinden tutarak evin içine alır.
Hemen bir yatak serip, eşeği (Kındır,Rasne ) ile ayaklarından bağlar ve yatağın içine serer. 
Büyük ve geniş bir yorganda eşegin üzerine örter. 
Quncilci köyde evleri tek tek gezer hayvanların tesbitini yapar. Yıbışın evinede sıra gelir. 
Quncilci eve girer ev sahibi  oturması için îskembe,kürsü (KILSE) getirir.

 





Yıbış , içecek olarak sıcak süt ve ayran  Quncilciye ikram eder. 
Quncilci ile Yıbış sıcak süt ve ayran keyfi yaparken, 
Bakıyorki ! oda'da  yatak serili ve biri uyuyor.
Ve soruyor yatan hasta kimdir !



Yıbış der ki ! Quncilci  beg  hasta olan ve yatan yatan annemdir. 

Tahsildar annesinin hastalığını sorar ! 
ve ilaç ve tedavilerle ilgili tecrübelerini anlatmaya çalışır.

Tabi bunu söylerken ben bir hastayıda hem sorayım ?
belki bir faydam olur,der. 
Yorganı kaldırdığında birde ne baksın siyah ve kuyruğu uzun bir siyah eşek yatağın içindedir.

Tahsildar bu durumu görünce hayrete düşerek,
birazda alay ederek, Yıbış senin ananın kuyruğu olduğunu bilmiyordum, hakaretinden de geri durmaz. 
Tabi tahsildarda halkıyla alay eden Kürd biridir.
Evet, yaşanan bu olay halen memleketimde özellikle Guewdere mıntıkasında devletin zulüm ve baskısı anlatıldığında ilk akla gelen olaylardan biridir.

ülkemdeki bu manzaraların tümü yaşanılmış hikayelerdir.
Bir önceki yazımda amcamın Kedisi'nin hikayesini,  
bu yazımda da köyümdeki eşek hikayesini anlatırken ,
aslında Kurdistanda devletin sistemli olarak halkımıza  yaşatığı,baskı zulüm ve trajedilerini Kedi,Eşek ve Köpek  figürleriyle anlatmaya çalışıyorum.
Bu olay çevre köylerde sık,sık anlatılıp,durulur.  
Çevre köyler bazen köyümüzle "alay" ironi yaptıklarında bu olayı anımsatırlar.

Ve Kırdki/Zazaki şöyle derler,

 "Şıma Zoxpayıc eyı nib, Hêr eştıb zere cılun." 

Türkçesi siz Zoxpalılar o değildiniz eşeği yatağın içine sakladınız. Ama yaşanan bu gercekliği sizinle paylaşmak istedim.

Son söz olarak,

Bu suçmu ? 
zülümü,?
korkumu ? 
adına ne derseniz deyin ,
Bu uygulamalar devletin Kürd halkına karşı bir zulmü ve ayıbıdır.
Sisteminin yıllarca Kürd halkına ve özelde de köyüm Zoxpa'ya reva gördüğü insani yaşamdan uzak bu olayların örnekleri çoktur.


Selamlarımla.


Orhan (Kaya) Zuexpayıc


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

@templatesyard