Nûmê yı Yad sey Qertal ıb
Warze Arif laj Ewas ıb
Laligûn û merhemet ıb
Wı hım aqıl hım cumêrd ıb
Ez Qertalî sêr Kurdîstûn
Ez tu "Telli" nidûna bêbextûn
Bîye xu berz mîyûn halîn mı
Ma pîya perên heyûn qeyûm
Warze Arif laj Ewas ıb
Laligûn û merhemet ıb
Wı hım aqıl hım cumêrd ıb
Ez Qertalî sêr Kurdîstûn
Ez tu "Telli" nidûna bêbextûn
Bîye xu berz mîyûn halîn mı
Ma pîya perên heyûn qeyûm
Mahmut Arif Ayçiçek
ARÎF FARÎS'İN AİLESİNİN ÇOLÎGE YERLEŞMESİ HAKKINDA DERLEDİĞİM BİLGİLER
- Şeyh Said harketinde Çolig ve çevresinde etkin olan şahsiyetlerin başında gelir, Arif Faris.
Arif Faris'in şahsında ailesi hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum. Çolig'de Kêy Faris günümüzde Türkçeleştirilmiş soyadıyla Ayçiçek ailesi olarak kısaca tanımlanırlar. Faris'in babası DILO-1700'lü yılların başlarında DARAHİNÎ-ZIKTE bölgesinden gelip, Mütelliyanların yönetimindeki Aftor bölgesine yerleşirler. Bu göçte Yado'nun ailesi de vardır.
O dönemlerde Aftor ve Çolig yönetiminde Mütelliyan ailesi, çevre köylerde de Mirleler "Begler"in yönetimde inisiyatifleri vardı. Aftora yerleşen Dılo ve ailesi yaklaşık 10 yıl kalırlar. Dılo vefat ettikten sonra büyük oğlu Faris ile Mütelliyan ailesi anlaşamazlar. Aftorda o dönemde Ermeni nüfusu da hayli gelişkindi. Ermeni manastırı olduğu yöre halkı tarafından halen söylenir. Aftorda günümüzde Ermeni mezarlıkları ve harabeleri halende bulunmaktadır.
Faris yaşanan bu anlaşmazlıklardan dolayı Aftordan ayrılırlar. Komşuları Ermeni ileri gelenleri Faris ailesi başta olmak üzere Zıkte bölgesinden gelen yaklaşık 15 aileye bugünkü Çebaxcur "aşağı çarşıda" kendileri adına kayıtlı olan araziye yerleştirilirler. Ermeniler 1800'lü yılların ortasından itibaren göç etmeye başlarlar. Ermeni halkıyla yaşanan olaylar ve verilen fermanlarla coğrafyamızın otantik ve kadim bu halkı arazilerini yok pahasına satarlar. Zıkte ve çevresinden gelen bu aileler Çolig merkezde artık bir güç haline gelirler.
Çolig'in Mireleri "Ertuğrul" ve Mütelliyan ailesi Zıkte ve çevresinden gelen ve zamanla güç olan bu topluluğu kendi denetimlerine almak isterler. Faris bu dayatmalara şiddetle karşı çıkar. Faris artık yaşlanmış Halit, Seyfi, Mehmet ve Arif isminde dört çocuğu vardır.
Faris ailenin sorumluluğunu, yani ağalık ünvanını en küçük oğlu Arif'e daha sağken verir.
ARÎF FARÎS'İN KÖKENİ, ZIKTÊ AŞİRETİ ÜZERİNE KISA BİLGİLER
Zıkte aşireti coğrafik olarak günümüzde Darahıni sınırları içersinde yer almaktadır. Aşiretin ileri gelenleri içinde Valerli Sadık Bey, Modanlı Feqi Hesen, Vazenanli Emer Ağa "Em Heyd", ilk akla gelenlerdir. Şeyh Said hareketinde en geniş katılım sağlayan aşiret olmakla beraber, hareket sonrası aşiretin ileri gelenleri İstiklal mahkemesinde idam edildiler. Peçar tenkil hareketinde de Zıkte aşiretine ait köylerde toplu katliamlar olmuştur. Bu hareketin komutanı o dönemlerde Albay Mustafa Muğlalı olduğunu hatırlatmak isterim.
Kürd aşiretleri üzerine Sosyolojik analizler yapan Ziya Gökalp, Zazalarda göçebe olarak yanlız Zıkte aşireti olduğunu yazar. Ancak bu aşirete son dönemlerde göçebeliği bırakarak yerleşik düzene geçmiştir,der. Çolig merkezde Zıkte bölgesinden gelip yerleşen ailelerin oluşturduğu mahalle dahi vardır. Örneğin, Çolig'de soyadları Aymaz, Aydar, Atalaylar, Ayçiçek başta olmak üzere birçok ailellerin kökeni Zıktelidir. Bu ailelerin çoğu 1700, 1800'lü yıllarda gelip, Çolig'e yerleşmişlerdir.
Zıktelilerin Çolig ve diğer yerleşim alanlarına göçleri Ziya Gökalp'ın Sosyolojik analizlerindeki tesbitlerine göre göçebe oldukları döneme tekkabül edildiğini anlamak mümkündür. Günümüzde Karlıova, Solhan, Varto ve Hınıs´ın çevresinde birçok köylerde halen kendi kökenlerinin Zıkteli olduğunu söyleyen geniş toplulukların olduğunu biliyorum.
ARÎF FARÎS'İN SİYASİ YAŞAMINDAN KESİTLER
Arif Faris babasından sonra çevrede dostluklar geliştirip, nüfuzunu genisleterek maddi ve manevi bir olgunluğa erişir. Zamanın otoriter gücü olan Şeyhler ve postnişinlerle dost olur. Bekran aşiretinin reisi Heci Qeramanın torunu Halime hanımla evlenir. Bu süreçte Simsor Mirleri ve Palu Şeyhlerinin siyasi yapısından etkilenerek dostluklar geliştirir. Yeğeni Yado'yu bu sırada Medrese'ye verip okutur. İşte bu sırada Rus işgali başlayınca Yado ve dayısı Mehemed Faris asker olarak Şeyh Şerif'in komutasında askere giderler.
Şeyh Şerif'le tanışmaları savaşta,cephede başlar. Şeyh Şerif'in hareketin önemli aktörü olması, Kürdistan Teal- i Cemiyeti, Azadi cemiyetiyle olan ilişkileri siyasi kimliği zamanla Yado ve dayısı Mehmet ve Arif Faris'in siyasi kaderinide belirler. Mehmed Faris'in siyasi yeteneği ve aydın kişiliği,Yado'nun güçlü,cesur kişilik yapısı ile Arif Faris'in Ağa kişiliği ve karar otoritesi ile birleşir. Arif Faris'in yaptığı Kueşka Bellek'te ilk ağırlanan Şeyh Şerif Kelaxsidir. Bu köşkün isminide Şeyh Said Efendi takmıştır.
Kueşka Bellek'te 1924, 25'li yıllarda sık, sık siyasi toplantılara tanık olur. Köşkün sahibi Arif Faris birleştirici rolü, geçmişte Mirler ve Mütelliyanlar başta olmak üzere kısır döngü çekişmeleri bir tarafa bırakıp, siyasi rolünü oynayarak Şeyh Şerif ve Şeyh Said'in toplantılarına tüm bu çevreleri bir araya getirmeyi başramıştır. Ağalık, Mirlik, Şeyhlik ve aşiret gücü bir araya gelerek siyasi,ekonomik ve dindarlık kurumlarını güçlendirmiştir.
ARÎF FARÎS'İN, YEĞENİ YADO ÜZERİNDEKİ ROLÜ
Çolig'de Mirler ve Mutelliyanlara karşı üçüncü bir güç olarak Arif Faris'i görmek mümkündür. Arif Faris bu gücünü dönemin yönetim ve sisteminden değil, kurduğu dostluk samimiyet ve aile ilişkilerinden kaynaklanmaktadır. Arif Faris'in gücü kuşkusuz Mirler ve Mütelliyan yönetimini rahatsız eder. Yado bu dönemde medrese eğtimli olmasından dolayı Mütelliyan ailesi yanında "QUNÇULDAR" vergi tahsildarı olarak çalışır.
Yado ve samimi arkadaşı bir başka Kürd direnişçisi Heseni Began ile Mütelliyan ağası arasında problem çıkar. Yado ve Heseni Began Ağa'yı ağır yaralayıp, dağa çıkarlar. Bu eylem yönetime ve otoriteye baş kaldırma anlamına gelir. Yani bir isyandır. 1925 hareketi daha başlamamıştır.
Yado'ya bu dönemde Arif Faris sahip çıkar. Hiç kuşkusuz sahip çıkması hem yeğeni, hem de geçmişte Mütelliyan ailesiyle yaşadikları sorun en büyük etkendir.Yado dağdaki firarileri bir araya getirerek küçük bir müfreze gurubu oluşturur. O dönemde devlet güçleri ve yerli işbirlikcçler Yado'dan dolayı Arif Faris üzerinde baskı kurmaya çalışırlar. Yado dağdaki gücü artınca bölgedeki Şeyh ve bazı Mirler'de Arif Faris'e sahip çıkarlar.
Bu durumda dağda Yado bir askeri güç olunca, Çolig ve çevresinde de Arif Faris siyasi bir güç haline gelir.Yado, Arif Faris'in büyük abisi Halit'in kayın biraderidir. Yani Yado'nun ablası Avida Arif Faris'in abisiyle evlidir. Hem de Yado ile dayı hala çocuklarıdırlar. Yado ile Arif Faris'in bu ailevi durumu siyasi kaderlerinide belirlemeye başlar.
ŞEYH SAÎD'İN ÇOLÎG'DE ARÎF FARİSİN EVİNDEKİ TOPLANTIYA KATILANLAR
Arif Faris'in Çolig'deki köşkü Şeyh Said hareketinin kongresine tanıklık yapar. Bu toplantıda çevrenin ileri gelenleri başta olmak üzere, bürokrasideki yöneticiler de davetlidirler. Bu kongre karar verme diğer bir ifadeyle "söz alıp, söz verme" görüşmesidir. Bu toplantıya iradesiyle veya zorlamaya katılanların listesini vermek istiyorum.
Toplantıya zorlanan Çapakcur Kaymakamı Hüseyin Hilmi, Bağdat-lı Hakim Rıza Bey ilk akla gelenlerdir.
Toplantıya katılan ve tesbit edilen diger önemli şahsiyetler de şunlardır: Said Began "Aydemir", Zümrü Emeran "Aydoğdu", Malla Emeran "Aydoğdu", Ehmed Qazi "Aymaz", Selim Wulaş "Erkuş", Musa Gedek "Atan", Eshed El Şeng "Tarhan", Malla Ibrahim "Ekinci", Mahmud Awas "Yadonun babası", Selim Mehmedi "Ay", Ali Gulş "Aytan", Rüştü Efendi "Ertuğrul", Züfer Efendi "Mütevellizade", Hüs Kek "Aydoğdu", Ekrem Pap "Goynanlardan", Süleyman ve Said " Piran ve Kiziranlardan" birer kişi, Hüs Buegıj "Kaya", Halit Bekran, Evd Ereb "Timur", Meh Qıl "Atala", Cemal Faris "Elçi", Malla Heseni Awzadan "Asan", Sel Doryeş "Bayram", Fettah Çavuş "Bayram", Malla Yusuf "Aydar", Selem,Sel Bil "Erel", Mahmud Ağa "İskenderanlı", Ali Ağa "Qeraclı", Malla Mustafa "Şenikli", Levent Haliller, Halit Sur "Emtağ", Meh Rem, Şevket Beğ "Ertugrul", Malla Sadin-Hacı Ali "Kadı Madrag", Derviş Efendi "Bürçün", Şeyh İbrahim "Müftü-Korkutata", Süleyman Hecı Emer "Simsorlu", Heseni ve Hüs Began "Aybek", Mehm Zeval, Ehm Şem Guli, Hes Beyaz "Ata", Hacı Tayyip "Gayıtli"
İşte bu isimlerden anlaşılacağı üzere Halk meclisi oluşmuştur.
Kürd aydını Ape Osman Sebri, Çapakcur Kaymakamı Hüseyin Hilmi için bir anekdotunuda hatırlatmak istiyorum.
Osman Sebri anılarında Denizli'ye olan yolculuğunu, sürgünü geniş geniş anlatıyor. Hüseyin Hilmi'yle o dönemde Adana zindanında karşılaşıyorlar.
Osman Sebri 73 gün Adana zindanında kalıyor. Osman Sebri burada Hüseyin Hilmi Atik'i tanıyor. Hüseyin Hilmi Şeyh Said'in arkadaşı ve aynı zamanda Bingol Kaymakamı mış. Kaymakam Istiklal mahkemesinde önce idam daha sonra cezası 15 yıla indiriliyor. Kendisi Kürd değil, Çerkezmiş. Osman Sebri'ye göre: „bir Kürdten daha fazla Kürdçülük yapıyordu. Ben ülkemi sevme derslerinin ilkini ondan aldım“ diyor. Hüseyin Hilmi zaten Arif Faris'in evindeki toplantıda olumsuz bir tavır sergilemez. Bunun yanında Kaymakamlık yaptığı dönemlerde Çolig halkı tarafından sevilen biriydi. Çolig halkı onun bu olumlu ve yapıcı kişiliğinden dolayı harekete destek sunmasını ister.
Kürd aydını ve direnişçisi Osman Sabri'de yıllar sonra tanışttığı Hüseyin Hilmi'den övgüyle bahs eder. Hüseyin Hilmi gibi Kürd dostlarınıda saygıyla anmak istiyorum.
ARÎF FARÎS'İN KÖŞKÜNDEKİ KONGRE VE SONRASI GELİŞMELER ?
Arif Faris'in evinde toplanan halk meclisi yapttığı istişarelerde harekete destek vermek için söz alıp, verme işlemi Kuran-ı Kerime el basılarak yapılır. Tabi bu arada harekete iştirak etmeyenlerdende ihanet ve zarar vermemek için tarafsız olduklarına dair sözler alınır. Tabi süreç böyle işlemez ve zamanla söz veren ve vermeyen kesimlerden ihbar ve ihanetçi kesimler çıkar.
Kaymakam ve Hakim Şeyh Said güçlerince esir alınırlar. Arif Faris'in evi geçici Hükümet konağı yapılır. Tutuklu ve hükümlüler hareket süresince evin alt katı samanlıkta "Merekte" tutulurlar. Şeyh Şerif ve Yado'nun inisiyatifinde Kürd güçleri Palu-Elazığ istikametine doğru ilerlerler.Arif Faris'te bu gücün içersinde aktif olarak yer alır.
Elazığ işgali Türk ordusunca bastırılınca Şeyh Şerif ve Yado güçleri Çolig'e doğru geri çekilir. Yado Çolig ve çevresinde gurubuyla gerillacılık yaparken, Şeyh Şerif yaşlılıgı ve saşlık sorunlarından dolayı Balpınar "Metan" köyünde saklanarak korumaya alınır. Çok kısa süre sonra yapılan ihbar sonucu yakalanır. Arif Faris ise Karlıova bölgesine doğru çekilir. Karlıova bölgesinde Cibran aşiretine mensup,yörenin ağalarından Kürd direnişçisi Ahmet ve Selim Beg'e bağlı direniş güçlerine katılır.
Arif Faris ve Selim Bey Karlıova alanında 1926 yilinda şehadete ulaşırlar. Bu iki Kürd direnişçisinin torunları "Tahsin Sever,Mahmut Arif Ayçicek" olayla ilgili yazdıkları bilgiler içerik olarak aşağı yukarı birbirini destekler niteliktedir. Yanlız olayın olduğu köy, mekanda farklılıklar vardır. Yine, yakinen tanıdığım değerli dost Mehemede Palo'nun bana yazdığı bilgilerde bu konu hakkında aydıınlatıcı anekdotlar sunmaktadır. Tüm bu yazılanları rafine edilerek, sanırım sağlıklı bilgilere ulaşılabilinir. Konu hakkında tüm anlatılanların tarih bilincine olan ilgi ve zenginlik olarak kayıt edilip,değerlendirmek gerekir.
Arif Faris'in abisi Meh Farıs'ın şehadetti halen Çolig'de anlatılır. Türk askeri tarafından yapılan bir ihbar sonucu yakalanarak kardeşi Arif Faris'in evinin yanındaki Dut ağacına bağlanır. Ve günlerce SINCYER "Îğde" ağacının dikenli dallarıyla işkence edilerek, kan revan içinde ibreti alem olsun diye katledilir. Tıpkı cesedi direnişçi Hüs Wasmununki gibi Çolig halkına gözdağı verdirilerek teşhir edilir. Sadist ve barbar Türk subayları korktukları Kürd direnişçilerine bu tür uygulamaları yaparlar.
Sonuç olarak, Arif Faris, ailesi ve yakın çevresi Kürd ulusal mücadelesinde Şeyh Said hareketinden günümüze kadar onurlu, fedakar ve direnişçi sahsiyetler çıkarmıştır. Bu şahsiyetlerin bırakmış olduğu mirası anlatmak yazmak yeni nesillere aktarabildiysem, kendimi mutlu hissederim.
Arif Faris'in yaşam öyküsü hakkında derlediğim bilgilerin ana kaynağı, torunu Mahmut Ayçiçek'in bana gönderdigi yazılı bilgilerdir. Ayrıca Mehmet Aydar'ın "Huzursuz Topraklar" kitabı ve Ahmet Bulmuş'un "Çewlikte yaşadılar" kitaplarından da faydalandım.
Eksik ve yanlış yazılan ile bilinmiyen bilgiler konusunda katkı sunacaklar için şimdiden teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla,
Salı, 28 Eylül 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder