Çolig'deki seçimler üzerine bir ve ikinci bölümde genel bir değerlendirme ile seçimde favori olarak yarışan üç siyasi partinin adayları hakkında derlediğim bilgileri yazmaya calışttım.
Adaylar ve partiler üzerine derlediğim bu bilgilerde mümkün olduğunca nesnel davranmaya çalışttım. Hatta benimle iletişim kuran ve yazan bazı kişilerin çoğu çok olgun ve tarafsız bilgi derlediimi söylediler.
Azda olsa bazı kişiler sanki Bedri Tuğ'a yakın bir eğilimle yazdığımı söylediler.Ben bu düşünceye de saygı duyarım. Ideolojik temelde davranan,yazan ve hakarete varan yazı ve değerlendirmelere tanık oluyoruz. Bu yaklaşımlar zaafiyet olup,uç anlayışlardaki karşılıklı bu sürtüşme ve tartışmalar seviyeyi düşürür. Internet sitelerinde görüyorum Bedri Tuğ ve Fırat anlı arasında karşılıklı ziyaretler ve medeni ilişkiler doğrusu beni sevindirdi.
HAK-PAR ADAYI MELLE EHMED KAYA
Melle Ehmed Kaya aslen Guewdere/Miyalan köyündendir. Değerli bir ailenin çocuğu aynı zamanda emekli din adamıdır. Mensup olduğu HAK PAR Kürd sorunu hususunda siyasi proğramında federasyon tezini savunur. Bu parti çok iyi hatırlıyorum, DTP ve öncesi devamları olan partilerin legal zeminde Kürdlerin kendi kaderlerini tayin hakkı,bağımsızlık,federasyon gibi yıllarca savundukları tezlerden vazgeçmesinden sonra kuruldu. DTP nin demokratik cumhuriyet tezi başta olmak üzere Kemalizm hakkında yeni tezleri ve güney kurdistan hakkında olumsuz politikalarına alternatif kurulan partidir. HAK PAR partileşmeden insiyatif'ken sözcüsü Selhattin Kaya'dı. Partileşince ilk genel Baskanı A.Melik Fırat daha sonra Sertaç Bucak,şimdiki başkanı Bayram Bozyel'dir. Bu üç şahsiyete Kürd siyasetinde saygın ailelerin çocuklarıdırlar. Siyasi geçmişleri Kürdistani olmakla beraber,sürgün cezaevi süreçleri yaşayan bir kimliğe sahiptirler.
Kurulduğu günden beri örgütleme alanında bir varlık gösteremediler. HAK PAR'in savunduğu politikalar maalesef doğruluğuna inamama rağmen neden bir güç olmadığı yönünde bilimsel bir araştırma yapılmasi gerekir.Konunun anlaşılması için kısa bir anekdotumu sunmak istiyorum. A.Melik Fırat Almanya'ya geldiğinde bir gece misafirimiz oldu. Selhattin Kaya'nın neden partileşme sürecinde sizinle beraber yer almadığını sordum. Cevabı bana şu olmuşttu? Selhattin Kaya yer almamasının gerekçesi PKK varolduğu sürece Kürdlerin legal zeminde DTP dışında başka bir partiye yaşam hakkiı tanımaz. Devlet DTP ve PKK den bağımsız böyle bir oluşuma fırsat vermez, güçlenmesini istemez çünkü işine gelmez,demiştir. M.Fırat bu sözü söylerken Selhattin Kaya'nin bu tesbiti dogru olduğunu,söyledi. Yine dost ve arkadaşinızım ,ama inanmadığım,başarı şansı olmayan bir oluşum içınde yer almam doğru değil, demiştir.
Melle Ehmed olsun HAK PAR olsun Çolig'de kazanma şanslari ve iddiaları yoktur. HAK PAR parti olarak aldığı bir kararla belli seçim bölgelerinde seçime giriyor.Çolig'de oy alma şansları çok azdır.Parti'nin almış olduğu bu karara saygı duymak gerekir.
SAADET, BBP, MHP, DP ADAYLARI HAKKINDA KISA GÖRÜŞLERIM ?
Fazla detaylara girmeden BBP Il başkani Av Muammer Çolakoğlu aslen laz kökenli bir ailenin çocuğu olarak gelip, Çolige yerleşmiştir. Çolig'de yerel ve genel seçimlerde sürekli "müzmin" adayıdır. Bu seçimde yanılmıyorsam başkasını koymuştur. Çolig'de şansları olmadığı için detaylara girmeyeceğim. Yine MHP ve DP adayları hakkında'da aynı şeyleri söyleyebilirim. Bu partilerin Çolig halkından bu süreçte oy alması eşya'nın tabiatına aykırıdır. Çolig için asıl tartışılması ve konuşulması gereken favori aday ve partiler üzerine yorum ve tesbitlerde bulunacağım. Yanlız bu bölümde Saadet Partisi adayı Bedri Tuğ hakkında birşey yazmayacağım. Beraber çalıştığım 2,5 yıllık görev süresince sosyal ,siyasal ve yöneticilik anlayığını ilk bölümde anlatmıştım. Saadet partisi'nin 2004 seçimlerinde Türkiye ortalamasında en yüksek oyu Çolig'de Bedri Tuğ almıştır. Bu seçimde'de Saadet'in en toparlayıcı adayı kuşkusuz Bedri Tuğ'dur. Son dönemlerde Numan Kurulmuş'un renkli kişiligi,dinamik ve karizması ile Elazığ,Urfa,Bingöl gibi birkaç vilayete favori olarak gösteriliyor. Bir ilave olarak Darahıni'nin Saadet adayı Abdurrahman Demir'de çok sevilen,şaibesiz bir adaydır. Çolig'de şifai görüşmelerimde Darahıni'de Abdurrahman favori olarak görülmektedir.
DTP VE FIRAT ANLI HAKKINDA YORUMLARIM
DTP'nin aday adaylarına baktığimda Faruk Ersöz genc bir hukukcu,Mehmed Bazencir Müteahit,Mahmut Demirel ticaret ve Müteahit kökenlidir. Bu adaylardan Ö.Faruk Ersöz genc ve deneyimsizdir. DTP içindeki siyaseti çok yenidir. Ama,ailesi ve çevresi başta olmak üzere aşireti Kürd ulusal mücadelesinde büyük bedeller ödemiştir.Ö.Faruk Ersöz'ün adaylığı red edilmeseydi DTP çevreleri nasıl bir siyaset izlerlerdi, onu merak ederdim.
Adaylardan Mehmed Bazencir iki ,üç dönemdir DTP'de ismi aday adayı olarak geçiyor. Eğer aday olsaydı çevresiyle dağınık ve barışık değildi. Yine bundan önceki seçimlerde Selhattin Kaya'nın adaylığına karşı çıktığı için aleyhinde çalışarak oyları AKP'ye kanalize etmekte rol almıştır. Selhattin Kaya'nın bu konuda Bingöllüler sitesinde röportajında vardır. Bingöl DTP yönetimi'nin büyük çoğunluğu oylarını AKP'ye kaydırdığını söylemiştir. Yine bu dönemde Il başkanı olan Abdullah Aymaz'da amcası Sait Aymaz teamül yoklamasında en fazla oyu aldığı için aday gösterilmediğiden istifa etmiştir. Istifa eden DTP yönetimi başta olmak üzere yakın çevreleri akrabalarıyla oylarını AKP'ye kaydırmışlardır.
Aslında istifalar,çevrecilik,bölgecilik kısaca kısır döngü çekişmeleri olmasaydı. DTP geçen seçimde de kazanmisti. Tabi bu olay cok olumsuz etki yaratti. Hatta CNN Türk'te Ahmet Türk ve Murat Bozlak Selhattin Kaya bizim adayımız değil temelinde açıklamalar yapınca tüm bu olumsuzluklar maalesef meydana geldi. Bu konuda merak edenler Selhattin Kaya'nın röportajını okuyabilirler. Bunun yanında DTP'ye yakın birçok kişi ,aile ve çevreler AKP'ye oy verdiklerini Çolig halkı biliyor. Bu yaklaşım siyasetten etik değildir. Mahmut Demirel ve ailesinide yakinen tanıyorum. DTP aday adayı olsaydı Bedri Tuğ'la aynı çevredendirler. Kendi çevresini DTP'ye nekadar kanalize eder doğrusu bilmiyorum. Ama kişi olarak,ailesi Kürd sorununa yaklaşımı çok iyidir.
FIRAT ANLIN'IN AVANTAJLARI
Fırat Anlı hakkında derlediğim bilgilerden şunu söyleyebilirim. Çolig şehiri için bir şanstır. Çünkü bir defa kültür,dil,tarihi ,folklor, ve sosyolojik olarak Çolig ve Diyarbakır arasındaki dokunun tekrar oluşturulması için Fırat Anlı bir köprüdür. Çolig halkı'nın Elazığ,Erzurum ve Malatya ilişkilerini Diyarbakıra kanalize eder. Geçmişte gevşeyen bu ilişkileri kuvvetlendirir. Bu olayın sosyal kültürel ve tarihi boyutuda vardır.Zaten geçmişte Çolig ve çevresinin Diyarbakır ve Siverek ilişkisi vardır. Bir örnek sunmak gerekirse Erzurum Aşkale olsun,Malatya Pötürge olsun,Elazığ Baskil olsun Çolig'den kime sorsan neresi fazla bilmez. Ama Hani,Lice,Siverek,Piran (v.s) da herkesin akrabası,dostu vardir. Dil,yaşam,kültür,folklor hepsi aynıdır.Aynı dokulara sahibiz. Işte Selhattin Demirtaş Guewdere'nin Hatek köyünden Diyarbakır'a göç eden bir ailenin çocugu olarak şuanda mebustur. Yine Mıstan Darahıni'den göç eden Hafiz efendi'nin torunu Abdulbaki Erdoğmuş Diyarbakır Mebusluğu yapttı. Yine Hasan Deger Darahıni Kavar aşiretine mensup, hemde üç dönem,sonrada oğlu Diyarbakır mebusu oldu. Çoliglerin iyi anlaması için bir başka örnek Gowendi,Çapike kısaca tüm folklor oyunları başta olmak üzere,Suerini,Mastewo,Luele adıri Piranlilar,Siwerekliler bilir.Aşkale ve Baskil bilmez. O yüzden doğru yönümüz ,kıblemiz Diyarbekir olmalıdır.Çolig halkı Kürd halkı'nı inkar eden,Türk ırkcılığından beslenen CHP,BBP,MHP gibi partilerden aday olan kisilerde Çoligli değilmi;Şimdi kendi halkına yaslanmaya çalışıp,Türk ırkçılığını yapan bu kişilere Çoligli nasıl diyebiliriz. Bu sözüm ben Çoligliyim,filankes Piranli,filankes Solhanlıdır diyenleredir. Ben istiyorumki aday adayları sırtını Türk ırkçılığı,Ankara'ya değil kendi özüne dönsünler. Kısaca "Çolig ve Diyarbekir arasında ruhsal bir bütünlük olmakla beraber homojen bir toplumdurlar." diyebiliriz.
Fırat Anlı Diyarbakır Yenişehir Belediyesinde başarılı bir Belediyecilik deneyimi vardır.DTP içinde siyasi kimligi Diyarbakır'da en curcunali dönemde 1994 yılında partide il başkanlığı yapması cesaret ve yürek isteyen bir sorumluluk olarak algılamak gerekir. O dönemi yaşayanlar bilirler Fırat Anlı iste o zor dönemin dava adamıdır.
Fırat Anlı dışındaki adaylardan hangisi olsaydı bu kadar toparlayıcı olamazdı. Çünkü Çolig'in aday adaylarından bazıları geçmişte secimlerdeki olumsuz tavırlarını herkes bilir. AKP Belediyesinin şuandaki başarısızlığı ve borçlu olması ,Fırat Anlın'da tecrübe ve başarısı bir avantajdır.
DTP nin Çolig'e ağırlık vermesi,üst üste miting ve toplantılarin coşku ve heycanla geçmesi bir avantajdır.Küskün,dağınık ve DTP içindeki çekişmeleri Fırat Anlı'nin belki hepsini bir araya getirmesinde rol alabilir. Aldığım duyumlara göre tümü olmasada çoğunu bir araya
getirmeyi başardığı yönündedir.Fırat Anlı hakkında bugüne kadar yolsuzluk,menfaat çıkar temelinde herhangi bir şaibe'nin olmaması, bir avantajdır. Kısaca bu bilgiler yeterli, diye düşünüyorum.
AKP VE SERDAR ATALA HAKKINDA YORUMLARIM?
Akp Colig'de %72 oyla şampiyon oldu. Üç Mebus ve Belediye Başkanı çıkarmıştır. Başbakan Tayyip Erdogan Çolig'e seçim öncesi gelmeyeceğı kesinleşmiş durumdadır. Gelmemesi 1) Çolig'e ya çok güveniyor Yani "Çanta'da keklik", 2) Ya'da Çolig'de hizmet ve yatırım iki yıl içinde yapmadığı için herhangi bir açılış veya kurdele keseceği bir yatırım olmadığından gelmiyor. Bu iki alternatiften benim tercihim ikincisidir. Medya'dan aldığım bilgilerden Sanayi Bakanı Zafer Cağlayan aracılığıyla selam göndermiştir. Bakalım Çolig halkı "Allahın" bu selamına nasil bir cevap verecektir. Demeki bazı şehirlere gitmeye gerek yok,selam yeterlidir.
AKP yazıyı yazdığım bu saatlerde eski TBMM başkanı Bülent Arınc'ı Van,Muş,Çolig şehirlerine yollamıştır. Doğrusunu söylemek gerekirse AKP içinde en tutarlı ve sevdiğim bir politikacıdir. Dobra dobra konuşan Bülent Arinc Van'da Generaller hakkında vermiş olduğu demeçler çok doğru ve yerindedir. Ama Bülent Arınc geçmişte verdiği buna benzer demeçlerden dolayı sanki Askerin biraz sesi kesilsin diye,Erdoğan tarafından kızağa çekilmiştir. Yani AKP onun yükünü bence sanki taşıyamamıştır. Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçiminde Bülent Arinc etkili oldu. Yoksa Tayyip Erdoğan askerlerin ses çıkarmıyacağı Vecdi Gönül gibi birini çıkaracakttı. Vecdi Gönül hatırlarsanız sonradan Belçikada verdiği ırkçi demeçlerle dikkati üzerine çekti.
AKP Çolige yükünü taşıyamadığı,görevden yumuşakça 'kadıfe devrımı gıbı' uzaklaştırdığı Bülent Arınci yollaması nabza göre şerbet olarak görüyorum. Yine Kürd kökenli Kahtalı Reşvan aşiret reisi Mir Dengi Fırat gibi liberal insanları hep uzaklaştırdı. Bu şahsiyetler Kürd sorunun çözümünden yana ama parti içinde etkisizleştirilen insanlardır.
Ben isterdimki Çolig seçim faaliyetlerine Abdulkadir Aksu,Cemil Ciçek gibi (A) takımından şahin ve şoven düşünceleri olan kişileri yolasaydı. Niye bu insanları yollamazlar kısaca cevap vereyim. Abdulkadir Aksu ve Cemil Ciçek gelip,Wan'da iyiki bu Generallerle savaşa girmemisiz,sözünü söyliyebilirlermi,tabiki cevabı hayırdır. Zazaca bir tabir var özellikle çocuklar için kullanırız "Bıvê vardır" yani korku vardir." Zaten geçmiş siyasi kimliklerine ve şuandaki duruşlarından bu beklenemez.
SERDAR ATALA NIN AVANTAJLARI VE DEZ AVANTAJLARI
Serdar Atala'nın en önemli avantajı AKP nin iktidarda olmasıdir. Mesleği Mimar mühendis olması nedeniyle medya'dan edindiğim bilgilerde plan,proje ve proğramlarını açıklamıştır. Bende bir belediyeci olduğum için Belediye'nin mecburi görevleri 1580/15 sayili yasada belirtilmiş olup,ancak bunları yapabilir. Bedri Tuğ'un son çıkan demecinde Serdar Atala Doğal gaz getireceğim gibi vaadlerde bulunuyor.Eğer böyle birşey söylemişe Çolig halkını aldatmadır. Doğal gaz,Oto yol ,Karakol ,Emnıyet bınaları gibi yatırmlar devletin görevidir.Belediye'le alakası yoktur. Bu söz biliyorsunuz neye benzer Colig şehir merkezinden ,Düzağac mahallesine Istanbuldaki bogaz köprüsü yapmak gibi bir yalandan başka bır şey değıldır.
Serdar Atala Gençlik Spor Tesisler daire başkanıyken Çolige yapttıği spor kompleksi yatırımındaki rolü nedir bilmiyorum. Bunu kendisi mi geçen dönemin mebuslarımı proğrama alıp,yapmışlar bilmiyorum. Ama ,Akp döneminde yapılmıştır. Bu tesisle övünmesi kaynak ayırması bürokraside yardımcı olması bir avantajdır.
Serdar Atala Belediye imar şube müdürüyken iki reislede uyumsuz çalıştı,hiç bir başarısı olmadığının tanığıyım. Zaten kendiside Çoligdeki Bayındırlık ve Belediyedeki çalışmasından bahs etmez, Hakkında medya'ya çıkan şaibeler vardır.Özellikle son deniz feneri dosyasındaki iddianemede ismi geçtiği söyleniyor. Yine Istanbul Belediyesinde de bir başarısı olmadığı yönünde bilgiler vardır. Bu zaafiyetleri onun dez avantajlarıdır.Konunun detaylarına girmeyeceğim. Sosyal ve düşünsel anlamda Çolig tarih,kültür,sosyal dokusuna sahip çıkacak bugüne kadar bir aktivitesi yoktur.
Yanlız Serdar Atala için edindiğim bilgilerden Çolig'in üç mebusu tüm ağırlıklarını koymaya mecburdurlar. Eger %72 oz alıp,birde belediye seçimini kaybederlerse kendi sonlarını getirmiş olurlar. Çolig halkı zaten o oyları mebuslara vermedi. AKP'nin yargı erki özellikle Yargitay ve Anayasa mahkemesi basta olmak üzere askeriyenin gece yarısı tehdit ve muhtıralarına tepki olarak mağdurun yanında hemde %72 oyla yerini almıştır. Çolig halkı 1980 anayasa oylamasında da Türkiye şampiyonuydu. O dönemde de Askere en çok red oyu vermiştir.
Genel seçimde esen rüzğar Çolig'de biraz daha şiddetliydi,demek daha doğruydu. Bir tabir var o dönemde Çolig'de kim aday olsaydı üç mebusu alırdı.Mebusların şahsi ve çevresinin oyu aldıkları oyun %20 bile etmez. Çok iyi hatırlıyorum bir dönemler Mahmut Sönmez Şeyh Vahdettin'nin oğlu için Çolig'in Kamuran Inanı diyiyorlardı. Çünkü ailesinin etkisi ve tarihten gelen bir ağırlıkları,sayğınlıkları vardı. Bugün baktığımızda Bidlis'te Kamuran Inan aday bile edilmiyor. Mahmut Sönmez mebus olmak için listelere bile giremiyor. Evet yanlıs anlaşılmasın Mahmut Sönmez sevdiğim ve ailesine sayğı duyduğum bir kişidir. AKP den 2007 'de aday olsaydı oda %72 oyu alacağına eminim.
Bu oran mevcut mebuslara verilen oylardan ziyade AKP'nin o dönemde sistem,yargı erkine,askeriye'ye,cumhuriyet mitinglerine kısaca sistem dışı güçlerin halkın iradesine ipotek koyma çabasına ,Çolig halkının bir reaksiyonuydu,bir duruşuydu. Bu ilkeli duruşa iktidar yatırımlar ve hizmetlerle ödüllendirilmeliydi. Mebuslar bu konuda rollerini oynamıyorlarsa kendilerini sorgulamalıdırlar. Çolig'in üç mebusunuda yakinen tanıyorum. Mebusların üçünün anlayış ve düşüncelerinin bir olması beklenemez. Siyasi hesapları, çevresine dostlarına ve partililerine olmalarıda doğaldır. Çolig aydın ve hukukcularının Çolig hakkındaki fikir yazılarına tahammül etmelidirler.
Geçen dönemki mebuslar arasındaki sürtüşmeleri çok iyi biliyoruz. Birbirleri arasındaki gizli çekişmeler,medya'ya yansıyan yolsuzluk,adam kayırma ve skandalar hala hafızamizdadır. Üç mebus'da diskalifiye edildi. Çolig'in kaderi bu olmamalıdır. Tüm bu yaşananlardan ders çıkarmak gerekir.Çolig seçimi yaşanan olaylar yazmakla bitmez. Kitaplar ciltlerle dolusu yazılabilinir.
Sonuç ,olarak yazımı burada sonlandırırken geçen Belediye seçimınde bazı ailelere odun,kömür,makarna,para ismine ne derseniz deyin başta Simani mahallesi olmak üzere,Yenimahalle ve diğerlerinde dağıtılmıştır. Çolig halkı'nın fakir ,fukara ederek iradesini,vicdanını,ruhu, oy namustur diyiyoruz ya? namusuyla oynayan hele, hele kendilerine Çolig sevdalısı en önemlisi insanım diyiyorlarsa ben bunu "zul" hakaret olarak kabul ediyorum. Çolig'e iş imkanı yaratın.
Fabrikalar ,küçük işletmeler kurararak işsizligi önleyin. Odun,kömür 100,200 milyonlar bir hafta sonra biter. Çolig halkı bu makarnacılara "hin peri nikena" veya "sima bidin meqerne o quemir, ez zun ,ez sekeno şıma"politikalarıyla cevap vermelidirler.
Selamlarımla.
Pazar, 22 Mart 2009
Adaylar ve partiler üzerine derlediğim bu bilgilerde mümkün olduğunca nesnel davranmaya çalışttım. Hatta benimle iletişim kuran ve yazan bazı kişilerin çoğu çok olgun ve tarafsız bilgi derlediimi söylediler.
Azda olsa bazı kişiler sanki Bedri Tuğ'a yakın bir eğilimle yazdığımı söylediler.Ben bu düşünceye de saygı duyarım. Ideolojik temelde davranan,yazan ve hakarete varan yazı ve değerlendirmelere tanık oluyoruz. Bu yaklaşımlar zaafiyet olup,uç anlayışlardaki karşılıklı bu sürtüşme ve tartışmalar seviyeyi düşürür. Internet sitelerinde görüyorum Bedri Tuğ ve Fırat anlı arasında karşılıklı ziyaretler ve medeni ilişkiler doğrusu beni sevindirdi.
HAK-PAR ADAYI MELLE EHMED KAYA
Melle Ehmed Kaya aslen Guewdere/Miyalan köyündendir. Değerli bir ailenin çocuğu aynı zamanda emekli din adamıdır. Mensup olduğu HAK PAR Kürd sorunu hususunda siyasi proğramında federasyon tezini savunur. Bu parti çok iyi hatırlıyorum, DTP ve öncesi devamları olan partilerin legal zeminde Kürdlerin kendi kaderlerini tayin hakkı,bağımsızlık,federasyon gibi yıllarca savundukları tezlerden vazgeçmesinden sonra kuruldu. DTP nin demokratik cumhuriyet tezi başta olmak üzere Kemalizm hakkında yeni tezleri ve güney kurdistan hakkında olumsuz politikalarına alternatif kurulan partidir. HAK PAR partileşmeden insiyatif'ken sözcüsü Selhattin Kaya'dı. Partileşince ilk genel Baskanı A.Melik Fırat daha sonra Sertaç Bucak,şimdiki başkanı Bayram Bozyel'dir. Bu üç şahsiyete Kürd siyasetinde saygın ailelerin çocuklarıdırlar. Siyasi geçmişleri Kürdistani olmakla beraber,sürgün cezaevi süreçleri yaşayan bir kimliğe sahiptirler.
Kurulduğu günden beri örgütleme alanında bir varlık gösteremediler. HAK PAR'in savunduğu politikalar maalesef doğruluğuna inamama rağmen neden bir güç olmadığı yönünde bilimsel bir araştırma yapılmasi gerekir.Konunun anlaşılması için kısa bir anekdotumu sunmak istiyorum. A.Melik Fırat Almanya'ya geldiğinde bir gece misafirimiz oldu. Selhattin Kaya'nın neden partileşme sürecinde sizinle beraber yer almadığını sordum. Cevabı bana şu olmuşttu? Selhattin Kaya yer almamasının gerekçesi PKK varolduğu sürece Kürdlerin legal zeminde DTP dışında başka bir partiye yaşam hakkiı tanımaz. Devlet DTP ve PKK den bağımsız böyle bir oluşuma fırsat vermez, güçlenmesini istemez çünkü işine gelmez,demiştir. M.Fırat bu sözü söylerken Selhattin Kaya'nin bu tesbiti dogru olduğunu,söyledi. Yine dost ve arkadaşinızım ,ama inanmadığım,başarı şansı olmayan bir oluşum içınde yer almam doğru değil, demiştir.
Melle Ehmed olsun HAK PAR olsun Çolig'de kazanma şanslari ve iddiaları yoktur. HAK PAR parti olarak aldığı bir kararla belli seçim bölgelerinde seçime giriyor.Çolig'de oy alma şansları çok azdır.Parti'nin almış olduğu bu karara saygı duymak gerekir.
SAADET, BBP, MHP, DP ADAYLARI HAKKINDA KISA GÖRÜŞLERIM ?
Fazla detaylara girmeden BBP Il başkani Av Muammer Çolakoğlu aslen laz kökenli bir ailenin çocuğu olarak gelip, Çolige yerleşmiştir. Çolig'de yerel ve genel seçimlerde sürekli "müzmin" adayıdır. Bu seçimde yanılmıyorsam başkasını koymuştur. Çolig'de şansları olmadığı için detaylara girmeyeceğim. Yine MHP ve DP adayları hakkında'da aynı şeyleri söyleyebilirim. Bu partilerin Çolig halkından bu süreçte oy alması eşya'nın tabiatına aykırıdır. Çolig için asıl tartışılması ve konuşulması gereken favori aday ve partiler üzerine yorum ve tesbitlerde bulunacağım. Yanlız bu bölümde Saadet Partisi adayı Bedri Tuğ hakkında birşey yazmayacağım. Beraber çalıştığım 2,5 yıllık görev süresince sosyal ,siyasal ve yöneticilik anlayığını ilk bölümde anlatmıştım. Saadet partisi'nin 2004 seçimlerinde Türkiye ortalamasında en yüksek oyu Çolig'de Bedri Tuğ almıştır. Bu seçimde'de Saadet'in en toparlayıcı adayı kuşkusuz Bedri Tuğ'dur. Son dönemlerde Numan Kurulmuş'un renkli kişiligi,dinamik ve karizması ile Elazığ,Urfa,Bingöl gibi birkaç vilayete favori olarak gösteriliyor. Bir ilave olarak Darahıni'nin Saadet adayı Abdurrahman Demir'de çok sevilen,şaibesiz bir adaydır. Çolig'de şifai görüşmelerimde Darahıni'de Abdurrahman favori olarak görülmektedir.
DTP VE FIRAT ANLI HAKKINDA YORUMLARIM
DTP'nin aday adaylarına baktığimda Faruk Ersöz genc bir hukukcu,Mehmed Bazencir Müteahit,Mahmut Demirel ticaret ve Müteahit kökenlidir. Bu adaylardan Ö.Faruk Ersöz genc ve deneyimsizdir. DTP içindeki siyaseti çok yenidir. Ama,ailesi ve çevresi başta olmak üzere aşireti Kürd ulusal mücadelesinde büyük bedeller ödemiştir.Ö.Faruk Ersöz'ün adaylığı red edilmeseydi DTP çevreleri nasıl bir siyaset izlerlerdi, onu merak ederdim.
Adaylardan Mehmed Bazencir iki ,üç dönemdir DTP'de ismi aday adayı olarak geçiyor. Eğer aday olsaydı çevresiyle dağınık ve barışık değildi. Yine bundan önceki seçimlerde Selhattin Kaya'nın adaylığına karşı çıktığı için aleyhinde çalışarak oyları AKP'ye kanalize etmekte rol almıştır. Selhattin Kaya'nın bu konuda Bingöllüler sitesinde röportajında vardır. Bingöl DTP yönetimi'nin büyük çoğunluğu oylarını AKP'ye kaydırdığını söylemiştir. Yine bu dönemde Il başkanı olan Abdullah Aymaz'da amcası Sait Aymaz teamül yoklamasında en fazla oyu aldığı için aday gösterilmediğiden istifa etmiştir. Istifa eden DTP yönetimi başta olmak üzere yakın çevreleri akrabalarıyla oylarını AKP'ye kaydırmışlardır.
Aslında istifalar,çevrecilik,bölgecilik kısaca kısır döngü çekişmeleri olmasaydı. DTP geçen seçimde de kazanmisti. Tabi bu olay cok olumsuz etki yaratti. Hatta CNN Türk'te Ahmet Türk ve Murat Bozlak Selhattin Kaya bizim adayımız değil temelinde açıklamalar yapınca tüm bu olumsuzluklar maalesef meydana geldi. Bu konuda merak edenler Selhattin Kaya'nın röportajını okuyabilirler. Bunun yanında DTP'ye yakın birçok kişi ,aile ve çevreler AKP'ye oy verdiklerini Çolig halkı biliyor. Bu yaklaşım siyasetten etik değildir. Mahmut Demirel ve ailesinide yakinen tanıyorum. DTP aday adayı olsaydı Bedri Tuğ'la aynı çevredendirler. Kendi çevresini DTP'ye nekadar kanalize eder doğrusu bilmiyorum. Ama kişi olarak,ailesi Kürd sorununa yaklaşımı çok iyidir.
FIRAT ANLIN'IN AVANTAJLARI
Fırat Anlı hakkında derlediğim bilgilerden şunu söyleyebilirim. Çolig şehiri için bir şanstır. Çünkü bir defa kültür,dil,tarihi ,folklor, ve sosyolojik olarak Çolig ve Diyarbakır arasındaki dokunun tekrar oluşturulması için Fırat Anlı bir köprüdür. Çolig halkı'nın Elazığ,Erzurum ve Malatya ilişkilerini Diyarbakıra kanalize eder. Geçmişte gevşeyen bu ilişkileri kuvvetlendirir. Bu olayın sosyal kültürel ve tarihi boyutuda vardır.Zaten geçmişte Çolig ve çevresinin Diyarbakır ve Siverek ilişkisi vardır. Bir örnek sunmak gerekirse Erzurum Aşkale olsun,Malatya Pötürge olsun,Elazığ Baskil olsun Çolig'den kime sorsan neresi fazla bilmez. Ama Hani,Lice,Siverek,Piran (v.s) da herkesin akrabası,dostu vardir. Dil,yaşam,kültür,folklor hepsi aynıdır.Aynı dokulara sahibiz. Işte Selhattin Demirtaş Guewdere'nin Hatek köyünden Diyarbakır'a göç eden bir ailenin çocugu olarak şuanda mebustur. Yine Mıstan Darahıni'den göç eden Hafiz efendi'nin torunu Abdulbaki Erdoğmuş Diyarbakır Mebusluğu yapttı. Yine Hasan Deger Darahıni Kavar aşiretine mensup, hemde üç dönem,sonrada oğlu Diyarbakır mebusu oldu. Çoliglerin iyi anlaması için bir başka örnek Gowendi,Çapike kısaca tüm folklor oyunları başta olmak üzere,Suerini,Mastewo,Luele adıri Piranlilar,Siwerekliler bilir.Aşkale ve Baskil bilmez. O yüzden doğru yönümüz ,kıblemiz Diyarbekir olmalıdır.Çolig halkı Kürd halkı'nı inkar eden,Türk ırkcılığından beslenen CHP,BBP,MHP gibi partilerden aday olan kisilerde Çoligli değilmi;Şimdi kendi halkına yaslanmaya çalışıp,Türk ırkçılığını yapan bu kişilere Çoligli nasıl diyebiliriz. Bu sözüm ben Çoligliyim,filankes Piranli,filankes Solhanlıdır diyenleredir. Ben istiyorumki aday adayları sırtını Türk ırkçılığı,Ankara'ya değil kendi özüne dönsünler. Kısaca "Çolig ve Diyarbekir arasında ruhsal bir bütünlük olmakla beraber homojen bir toplumdurlar." diyebiliriz.
Fırat Anlı Diyarbakır Yenişehir Belediyesinde başarılı bir Belediyecilik deneyimi vardır.DTP içinde siyasi kimligi Diyarbakır'da en curcunali dönemde 1994 yılında partide il başkanlığı yapması cesaret ve yürek isteyen bir sorumluluk olarak algılamak gerekir. O dönemi yaşayanlar bilirler Fırat Anlı iste o zor dönemin dava adamıdır.
Fırat Anlı dışındaki adaylardan hangisi olsaydı bu kadar toparlayıcı olamazdı. Çünkü Çolig'in aday adaylarından bazıları geçmişte secimlerdeki olumsuz tavırlarını herkes bilir. AKP Belediyesinin şuandaki başarısızlığı ve borçlu olması ,Fırat Anlın'da tecrübe ve başarısı bir avantajdır.
DTP nin Çolig'e ağırlık vermesi,üst üste miting ve toplantılarin coşku ve heycanla geçmesi bir avantajdır.Küskün,dağınık ve DTP içindeki çekişmeleri Fırat Anlı'nin belki hepsini bir araya getirmesinde rol alabilir. Aldığım duyumlara göre tümü olmasada çoğunu bir araya
getirmeyi başardığı yönündedir.Fırat Anlı hakkında bugüne kadar yolsuzluk,menfaat çıkar temelinde herhangi bir şaibe'nin olmaması, bir avantajdır. Kısaca bu bilgiler yeterli, diye düşünüyorum.
AKP VE SERDAR ATALA HAKKINDA YORUMLARIM?
Akp Colig'de %72 oyla şampiyon oldu. Üç Mebus ve Belediye Başkanı çıkarmıştır. Başbakan Tayyip Erdogan Çolig'e seçim öncesi gelmeyeceğı kesinleşmiş durumdadır. Gelmemesi 1) Çolig'e ya çok güveniyor Yani "Çanta'da keklik", 2) Ya'da Çolig'de hizmet ve yatırım iki yıl içinde yapmadığı için herhangi bir açılış veya kurdele keseceği bir yatırım olmadığından gelmiyor. Bu iki alternatiften benim tercihim ikincisidir. Medya'dan aldığım bilgilerden Sanayi Bakanı Zafer Cağlayan aracılığıyla selam göndermiştir. Bakalım Çolig halkı "Allahın" bu selamına nasil bir cevap verecektir. Demeki bazı şehirlere gitmeye gerek yok,selam yeterlidir.
AKP yazıyı yazdığım bu saatlerde eski TBMM başkanı Bülent Arınc'ı Van,Muş,Çolig şehirlerine yollamıştır. Doğrusunu söylemek gerekirse AKP içinde en tutarlı ve sevdiğim bir politikacıdir. Dobra dobra konuşan Bülent Arinc Van'da Generaller hakkında vermiş olduğu demeçler çok doğru ve yerindedir. Ama Bülent Arınc geçmişte verdiği buna benzer demeçlerden dolayı sanki Askerin biraz sesi kesilsin diye,Erdoğan tarafından kızağa çekilmiştir. Yani AKP onun yükünü bence sanki taşıyamamıştır. Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçiminde Bülent Arinc etkili oldu. Yoksa Tayyip Erdoğan askerlerin ses çıkarmıyacağı Vecdi Gönül gibi birini çıkaracakttı. Vecdi Gönül hatırlarsanız sonradan Belçikada verdiği ırkçi demeçlerle dikkati üzerine çekti.
AKP Çolige yükünü taşıyamadığı,görevden yumuşakça 'kadıfe devrımı gıbı' uzaklaştırdığı Bülent Arınci yollaması nabza göre şerbet olarak görüyorum. Yine Kürd kökenli Kahtalı Reşvan aşiret reisi Mir Dengi Fırat gibi liberal insanları hep uzaklaştırdı. Bu şahsiyetler Kürd sorunun çözümünden yana ama parti içinde etkisizleştirilen insanlardır.
Ben isterdimki Çolig seçim faaliyetlerine Abdulkadir Aksu,Cemil Ciçek gibi (A) takımından şahin ve şoven düşünceleri olan kişileri yolasaydı. Niye bu insanları yollamazlar kısaca cevap vereyim. Abdulkadir Aksu ve Cemil Ciçek gelip,Wan'da iyiki bu Generallerle savaşa girmemisiz,sözünü söyliyebilirlermi,tabiki cevabı hayırdır. Zazaca bir tabir var özellikle çocuklar için kullanırız "Bıvê vardır" yani korku vardir." Zaten geçmiş siyasi kimliklerine ve şuandaki duruşlarından bu beklenemez.
SERDAR ATALA NIN AVANTAJLARI VE DEZ AVANTAJLARI
Serdar Atala'nın en önemli avantajı AKP nin iktidarda olmasıdir. Mesleği Mimar mühendis olması nedeniyle medya'dan edindiğim bilgilerde plan,proje ve proğramlarını açıklamıştır. Bende bir belediyeci olduğum için Belediye'nin mecburi görevleri 1580/15 sayili yasada belirtilmiş olup,ancak bunları yapabilir. Bedri Tuğ'un son çıkan demecinde Serdar Atala Doğal gaz getireceğim gibi vaadlerde bulunuyor.Eğer böyle birşey söylemişe Çolig halkını aldatmadır. Doğal gaz,Oto yol ,Karakol ,Emnıyet bınaları gibi yatırmlar devletin görevidir.Belediye'le alakası yoktur. Bu söz biliyorsunuz neye benzer Colig şehir merkezinden ,Düzağac mahallesine Istanbuldaki bogaz köprüsü yapmak gibi bir yalandan başka bır şey değıldır.
Serdar Atala Gençlik Spor Tesisler daire başkanıyken Çolige yapttıği spor kompleksi yatırımındaki rolü nedir bilmiyorum. Bunu kendisi mi geçen dönemin mebuslarımı proğrama alıp,yapmışlar bilmiyorum. Ama ,Akp döneminde yapılmıştır. Bu tesisle övünmesi kaynak ayırması bürokraside yardımcı olması bir avantajdır.
Serdar Atala Belediye imar şube müdürüyken iki reislede uyumsuz çalıştı,hiç bir başarısı olmadığının tanığıyım. Zaten kendiside Çoligdeki Bayındırlık ve Belediyedeki çalışmasından bahs etmez, Hakkında medya'ya çıkan şaibeler vardır.Özellikle son deniz feneri dosyasındaki iddianemede ismi geçtiği söyleniyor. Yine Istanbul Belediyesinde de bir başarısı olmadığı yönünde bilgiler vardır. Bu zaafiyetleri onun dez avantajlarıdır.Konunun detaylarına girmeyeceğim. Sosyal ve düşünsel anlamda Çolig tarih,kültür,sosyal dokusuna sahip çıkacak bugüne kadar bir aktivitesi yoktur.
Yanlız Serdar Atala için edindiğim bilgilerden Çolig'in üç mebusu tüm ağırlıklarını koymaya mecburdurlar. Eger %72 oz alıp,birde belediye seçimini kaybederlerse kendi sonlarını getirmiş olurlar. Çolig halkı zaten o oyları mebuslara vermedi. AKP'nin yargı erki özellikle Yargitay ve Anayasa mahkemesi basta olmak üzere askeriyenin gece yarısı tehdit ve muhtıralarına tepki olarak mağdurun yanında hemde %72 oyla yerini almıştır. Çolig halkı 1980 anayasa oylamasında da Türkiye şampiyonuydu. O dönemde de Askere en çok red oyu vermiştir.
Genel seçimde esen rüzğar Çolig'de biraz daha şiddetliydi,demek daha doğruydu. Bir tabir var o dönemde Çolig'de kim aday olsaydı üç mebusu alırdı.Mebusların şahsi ve çevresinin oyu aldıkları oyun %20 bile etmez. Çok iyi hatırlıyorum bir dönemler Mahmut Sönmez Şeyh Vahdettin'nin oğlu için Çolig'in Kamuran Inanı diyiyorlardı. Çünkü ailesinin etkisi ve tarihten gelen bir ağırlıkları,sayğınlıkları vardı. Bugün baktığımızda Bidlis'te Kamuran Inan aday bile edilmiyor. Mahmut Sönmez mebus olmak için listelere bile giremiyor. Evet yanlıs anlaşılmasın Mahmut Sönmez sevdiğim ve ailesine sayğı duyduğum bir kişidir. AKP den 2007 'de aday olsaydı oda %72 oyu alacağına eminim.
Bu oran mevcut mebuslara verilen oylardan ziyade AKP'nin o dönemde sistem,yargı erkine,askeriye'ye,cumhuriyet mitinglerine kısaca sistem dışı güçlerin halkın iradesine ipotek koyma çabasına ,Çolig halkının bir reaksiyonuydu,bir duruşuydu. Bu ilkeli duruşa iktidar yatırımlar ve hizmetlerle ödüllendirilmeliydi. Mebuslar bu konuda rollerini oynamıyorlarsa kendilerini sorgulamalıdırlar. Çolig'in üç mebusunuda yakinen tanıyorum. Mebusların üçünün anlayış ve düşüncelerinin bir olması beklenemez. Siyasi hesapları, çevresine dostlarına ve partililerine olmalarıda doğaldır. Çolig aydın ve hukukcularının Çolig hakkındaki fikir yazılarına tahammül etmelidirler.
Geçen dönemki mebuslar arasındaki sürtüşmeleri çok iyi biliyoruz. Birbirleri arasındaki gizli çekişmeler,medya'ya yansıyan yolsuzluk,adam kayırma ve skandalar hala hafızamizdadır. Üç mebus'da diskalifiye edildi. Çolig'in kaderi bu olmamalıdır. Tüm bu yaşananlardan ders çıkarmak gerekir.Çolig seçimi yaşanan olaylar yazmakla bitmez. Kitaplar ciltlerle dolusu yazılabilinir.
Sonuç ,olarak yazımı burada sonlandırırken geçen Belediye seçimınde bazı ailelere odun,kömür,makarna,para ismine ne derseniz deyin başta Simani mahallesi olmak üzere,Yenimahalle ve diğerlerinde dağıtılmıştır. Çolig halkı'nın fakir ,fukara ederek iradesini,vicdanını,ruhu, oy namustur diyiyoruz ya? namusuyla oynayan hele, hele kendilerine Çolig sevdalısı en önemlisi insanım diyiyorlarsa ben bunu "zul" hakaret olarak kabul ediyorum. Çolig'e iş imkanı yaratın.
Fabrikalar ,küçük işletmeler kurararak işsizligi önleyin. Odun,kömür 100,200 milyonlar bir hafta sonra biter. Çolig halkı bu makarnacılara "hin peri nikena" veya "sima bidin meqerne o quemir, ez zun ,ez sekeno şıma"politikalarıyla cevap vermelidirler.
Selamlarımla.
Pazar, 22 Mart 2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder