BÎRÎNCÎ BÖLÜM
ŞEYH SAİD HAREKETİNDEN BİR PORTRE
"Tayyip Ali Mütevellizade"
Wi de mevaj dilbera mın de mevaj
Êr zerê mın vêşena qay Tayyip Eli
Zê yew derzê vaş destê avtuer
Merdim adır bınan hewa cı vıraz.
Kırdki/zazaki şiir-YASÎN BAYANAY
Zazaki şiir/ Yasin Baya
- Yasin
Bayanay hemşerim yukarıda Tayyip Ali üzerine yazmış olduğu, bugüne
kadar yayınlanmayan
zazaca o duygulu sözlerle, Tayyip Ali
Mütevellizadeyi anlatmak istiyorum.
- Yasin Baynay hemserim Tayyip Ali'nin
mensup olduğu Barmeki aşiretendir.
- Barmeki aşireti üzerinde Osmanlı,
Türk ve Kürd kaynaklarından "Şerefname" yaralanarak araştırma
ve
inceleme yazıları bulunmaktadır.
-Tayyip Ali'nin yaşam öyküsünü yazarken
Yasin Bayanay'ın Mutalyan ailesi ve aşireti hakkında bana
önemli
kaynaklarda yardımcı oldu.
- Tayyip Ali'nin yaşam öyküsü aristokrat bir
aileden gelmesi,sosyal çevresinin genişliği, o günün
koşullarında
aldıği eğitim, bulunduğu görev "Nahiye Müdürü" çok iyi sayılırdı.
- Kürd
ulusal mücadele yöntemlerinden olması gereken en önemli "örgüt"
yapılanmaları içinde
ön saflarda yer almış, bir aydındır.
- Tayyip Ali
yaşamı Çewlik'ten başlayıp, Erzurum, Musul ve nihayetinde Diyarbekir
istiklal
mahkemesinde son bulan bir hayat hikayesidir.
-Tayyip Ali'nin
yaşamıda ! Kürd halkının yıllardır yaşadığı trajedinin bir parçası,
tarihin bir özetidir. -
- Kürd kuşakları bu yaşamdan ders çıkaracaklarından
kuşkum yoktur.
- Tayyip
Ali Mütevellizade, Şeyh Said hareketinde idam
edilen 47 kişilik gurubun
içinde bulunan bir Kürd aydın,
siyasetçi ve yöneticisidir.
- Kürd
kaynaklarında Nahiye Müdürü olarak ismi sıkça geçen
Tayyip Ali hakkında
Xarputlu, Darhinili hatta Cebaxçur'un az
aşiretine mensup olduğunu
yazanlar vardır.
- Alman Filozof Karl Ludwig Michelet'in tarih üzerine
yapmış
olduğu bir belirlemesi vardır.
-"Bir tarihçi olayları gerçek dışı
kaleme alırsa, diğerleri de
sonsuza kadar bunu devam ettirir." Hele
sömürge bile
olmayan bir ulus olan Kürdlerin tarihi söz konusuysa tam
bir
felaket söz konusudur.
- Şimdi tüm bu bilgileri rafine ederek, Tayyip
Ali ve ailesi
hakkında doğru ve detaylı bilgi vermeye çalışacağım.
-Tayyip Ali Mütevellizade "Mutalyan" ailesine mensup olup,
aile bugünkü
Cebaxçur "Bingöl" şehirin yerlisi olmakla
beraber uzun süre özellikle
Osmanlı döneminde Çewlik
şehiri'nin yönetimini elinde bulundurmuştur.
-Şehirin yönetimini elinde bulunduran bu aile halk arasında "Key
Mutalyun", Mütevellizade soyadı olarak anılmaktadır.
- Ailenin bir kısımı
amcazadeleride "Aziz Efendi" Aydoğdu
soyadını aldılar.
-Aile'nin
şehirin yönetimini Osmanlılar döneminde elinde bulundurmasından dolayı,
yani kamu'ya mal
olmuş, ya da kamu kontrölüne girmiş ekonomik
mekanizmanın yönetiminin başına Osmanlılarca tayin
edilmiş olmasından
dolayıdır ki ; Mütevelli-(zade) "Kayyum" soyadını almıştır.
- Cumhuriyet
döneminde şehir o dönemde bir köy görünümünde olduğu için şehirin
özellikle
ovasındaki sulak arazi başta olmak üzere tapusu, tapusu yoksa
zilliyeti bu ailenin hakimiyetindeydi,
desem yerindedir.
- Son dönemlere
kadar şehir merkezindeki arsa ve arazilerin büyük coğunluğu'nun
mülkiyetine" Kêy Mutlyan " Mutalyan ailesinin kontolünde oldugunu
Cebaxçurda bilmeyen yoktur.
- Cebaxçur ovası abitor "Avtuor"mıntıkasında
ailenin halende arazi, çeşme, harabe ve mezarlıkları
bulunmaktadır.
- Tayyip
Ali Mütevellizade, Mutalyan ailesinden İsmail Hakkı Efendi'nin oğludur.
- Biraz aile hakkında bilgi vermek istiyorum.
- İsmail Hakkı Efendi Maruf,
Zufer adında iki kardeşi daha vardır.
- Kürd siyasetinde yakın dönemde
tanınan simalarından olup, 2005 yılında vefat eden İsmail Hakkı
Mütevellizade Zufer efendi'nin torunudur.
- Osmanlı yönetimi döneminde
Mutalyan ailesi içinde Aziz Efendi'nin şehirin en yetkili kişisi
olduğu
söylenir.
- Aziz Efendi'nin torunlarının günümüzdeki soyadları
Aydoğdu'dur.
- Cebaxçur'lu hemşerilerime bir hatırlatma olsun diye
yazıyorum. İsmet Aydoğdu yaşlı bir ağabeyimiz
olan bu şahsiyet Aziz
Efendi'nin torunu, İbrahim Efendi'nin oğludur.
- Çolig
merkez'de günümüzde"Aşağı çarşı"'nın bulunduğu alan'da Cumhuriyet'in
ilk yıllarında okul
açılırken Aziz Efendi şahsına ait olan saray ,Milli
Maarife bağışlamış, ilkokul 3.sınıfa kadar bu sarayda
eğitim veren
Bingöl'ün ilk mektebiydi.
- Bu saraydan dolayı okulun ismi Sarayiçi
ilkokulu olarak günümüzde Sarayiçi Ilk öğretim okulu
olarak halen ismini
taşımaktadır.
-Tayyip Ali'nin yaşam öyküsünü iyi anlamak için ailesi
hakkında tarihi bilgileri vermek gerekir.
- Bu yazım'da Tayyip Ali'nin
yaşam öyküsünü yazmamla ağırlıklı olarak araştırma ve inceleme
şeklinde
somut olgular, belgeler sözlü ve yazılı kaynaklardan bahs edeceğim.
- Cebaxçurlu
hemşerilerim başta olmak üzere görüştüğüm birçok değerli Kürd
siyasetçi, araştırmacı ve
aydın insanların bana sordukları bir soru var?
Tayyip Ali'yi nezaman yazacaksın? bu soru doğrusu
uzun süreden beri
içimde bir ukde "sorumluluk" olmuştu.
- Tayyip Ali'yi yazmak için iyi bir
araştırma yapmak gerekirdi. Doğrusu insanlarımız haklıdırlar.
- Bu
şahsiyetin ismi var ama hakkında çok sınırlı bilgiler vardır.
- Bu
bilgiler eksik ve yetersiz olmakla beraber içerik olarak irdelendiğinde
yanlış olduğunu hiç
yorum yapmadan somut olgularla ortaya koymaya
çalışacağım.
- Düşünebiliyor musunuz ? öğrencilik döneminde Hevi cemiyeti,
1920'li yılların başlarında Azadi
Cemiyeti'nin sekreteri olmasına
rağmen hakkında fazla bir şey yazılmadı.
- Tayyip
Ali ve ailesi hakkında yararlandığım sözlü ve yazılı kaynakları biraz
açmak istiyorum.
- Tayyip Ali'yi yazmayı ilk düşündüğümde ilk görüştüğüm
kişiler yakinen tanıdığım aile çevresi olduğunu belirtmek isterim.
- Ailesinden değerli ağabeyim ve dostum, sırdaşım ve zindan arkadaşım olan
I.Hakkı Mütevellizade
2005 yılında vefat etti.
- Bu değerli ağabeyim'den
Tayyip Ali hakkında sık sık sohbetlerimiz olduğunu hatırlıyorum.
- Bu
değerli insan ismini'de babası öz amcası olan Tayyip Ali'nin babası
"I.Hakkı Efendi" atfen
takılmıştır.
- Ayrıca isim vermek istemiyorum,
ailenin diğer fertlerindende sınırlıda olsa bazı bilgiler aldım.
- Şunu
ifade edebilirimki aile çevresinde çok değerli insanlar çıkmakla,
dedeleri sayılan Tayyip Ali'nin
kişiliğine ve ruhuna yakışır bir
yaşamları ve duruşları vardır.
- Tayyip
Ali hakkında Kürd kaynaklarında Zınar Silopi Doza Kurdistan kitabında
çok kısa, sınırlı ve
övgüyle bahs eder.
- Yine Şeyh Said hareketinin
tanığı, sanığı olan Hesen Hişyar Serdi anılarında Tayyip Ali ve babası
hakkında detaylı bilgiler aktarmaktadır.
- 1925 Şeyh Said hareketi
hakkında kitap yazan hemşerilerim Tahsin Eriş ve Felat Özsoy Tayyip
Ali'nin
mücadele içindeki konumu ve tavırları hakkında önemli detaylar
sunmaktadırlar.
- Ayrıca Malmisanıj'ın Kürd cemiyetleri üzerine çıkardığı
kitabında Hesen Hişyar Serdi'nin kitabından
alıntılar yapmakla beraber,
Seyh Said hareketi hakkında Dava dergisinde yıllar önce
Cebaxcur/Fahran
köyünden Haci Ali Varol ile yapılan bir röportajda, Şeyh Said ile Tayyip
Ali
arasında Çan köyünde yapılan toplantıda tartışılan konular hakkında
önemli anekdotlar sunmaktadır.
- Kürd aydını Osman Aydın Şeyh Said
hareketi üzerine yazmış olduğu kitabında Darahıni/Genç
vilayetini Tayyip
Ali tarafından işgal edildiğini yazmıştır.
- Osman Aydın'ın
belirlemesindeki argümanları nedir. Tüm bu konuları içeren kaynakları
açıp,
yorumlamadan araştırma ve inceleme temelinde ortaya koymaya
çalışacağım.
- Türk
kaynaklarında Tayyip Ali hakkında fazla bilgi sunumamakla beraber,
ailesi hakkında bazı
bilgiler aktarılmaktadır.
- Bu bilgileride bu yazının
içinde göreceksiniz. Bu bilgilerle Tayyip Ali'nin yaşam öyküsü, ailesi
hakkındaki bilgiler bütün olarak ele alındığında konu daha iyi
anlaşılır.
- Resmi devlet kaynaklarında Mutalyan ailesinin ileri gelenleri
hakkında BOA "Başbakanlık Osmanlı
Arşivleri" kaynaklarında Bitlis
vilayeti kayıtlarında Mutalyan ailesi hakkında önemli bilgiler
sunulmaktadır.
- Bunun yanında son dönemlerde Kültür Bakanlığı yayınları
arasında çıkarılan Bingöl Tarihi adlı
kitapta, ailenin son dönemlerde
ileri gelenlerinden A.Vahap Mütevellizade'nin vermiş olduğu
mülakata
ailesinin seceresi hakkında bazı bilgiler verirken, „Bingöl öteden beri Türk yurdudur"
cümlesi bazı çevrelerce internet sitelerinde farklı yorumlara neden olmuştur.
- Bu
bilgilerin bazı yakınlarıyla birebir yaptığım görüşmelerde olsun,
Abdulvahap Mutalyan'ın
çocukları tarafından kabul görmediği, duyumlarını
aldım.
- Ama babalarının yapmış olduğu bu mülakatı bugüne kadar tekzip
edilmediğini biliyorum.
- Mutlaka bunu tekzip
edip, düzeltmelidirler.
- Kürd tarihi üzerinde yapılan bu tür
tahrifatları mutlaka deşifre edip, gerçek tarihimizi ancak böyle açığa
çıkarabiliriz.
- Kürdlerin gerçek tarihini yine Kürdler ancak yazabilirler.
Bunu yazmak içinde olayların üzerine
bilimsel yöntemlerden hareketle,
cesaretle gitmek gerekir.
-Yasin Bayanay bu tez'e şiddetle karşı çıkıyor.
Barmeki ailesinin Kürd olduğu hakkında araştırma ve
incelemeye dayalı
argümanları vardır.
- Abdulvahap
Efendi'nin ailesi ve yaşadığı coğrafya hakkındaki mülakatın denk
geldiği dönemi, hangi
koşullarda ne amaçla yapttığı, konusu hakkında
elbette en doğru bilgilerin muhatabı kuşkusuz-ki
-aile bireyleridir.
- Mülakata verilen bilgiler bazı çevreler tarafından farklı yorumlara
neden olmuştur.
- Bu yorumlar bazı internet sitelerinde bilinçli olarak
Kürd sorununda duyarlı olmayan çevreler
tarafından kullanılmaktadır.
- Tayyip
Ali Mütevellizade hakkında bir başka kaynak, Mehmet Bayrak'ın araştırma
ve incelemeye
dayalı Kürd Ulusal ve demokratik halk hareketi kitabında
da Şeyh Said hareketi öncesinde nahiye
müdürü olarak görev yapttığı
dönemlerde o dönemin Darahinı/Genç vilayetinin birinci dönem
mebusu olan
Hamdi Yılmaz'ın Ankara hükümetine başta Tayyip Ali olmak üzere Feqi
Hesen,
Seyh Said gibi Kürd değerlerini telgraflarla ihbar eden bilgi ve
belgeler sunmaktadır.
- Hamdi Yilmaz köken olarak Darahini, Cebaxçur
kökenli değildir. Tıpkı o dönemde Atatürk tarafından
kendisine yakın
olan işbirliği içinde olan çevreler ancak mebus olabilirlerdi.
- Hamdi
Yılmaz'da bu iş için en uygun insandı.
- Hamdi
Yılmaz'ın kökeni hakkında kesin bilgiler olmamakla Siirtt'en geldiği
söylenmektedir.
- Mebus olmadan evvel'de Darahini İlinde Adliye katipliği
yapmaktaydı.
- Hamdi Yılmaz'ın günümüzdeki aile bireyleri'nin kullandığı
soyadı "Şener" dir.
- TBMM 1.dönem mebusluğundan dolayı da heryıl devletin
Bütçe kanunundan hayata olan
çocuklarına sağ oluncaya kadar aylık
bağlanmıştır.
- Hamdi Yılmaz'ın son dönemlere kadar hayatta olan iki kızı
Azize Buzgan "Avukat Sait
Buzgan'nın eşi" ve Fikriye ... adlı iki kızı
maaş almaktaydılar.
-Tayyip Ali Şeyh Said hareketi başlamadan evvel Azadi
cemiyeti içindeki çalışmalarından dolayı
Hamdi Yılmaz tarafından bir
muhbir gibi izlenen misyona sahipti.
- Bu konu hakkında kitapta çok
detaylar bulunmaktadır.
- Sonuç
olarak tüm bu kaynaklardan alıntılar yaparak,
-Tayyip Ali hakkında
objektif bilgilere ulaşmaya çalışacağım.
- Zaten yazılanlar arasında
farklı görüşler olmakla beraber konsensüs oluşturmakta mümkün değildir.
- Bunun yanında yazıda olumlu ve olumsuz bu kaynakları iyi irdelemek
gerekir.
- Kürdler Tayyip Ali gibi aydın ve değerlerini iyi tanımaları
gerekir, düşüncesindeyim.
- Kürdler geçmişte Şeyh, Seyyit, Bey ve
ağalarına karşı çok insafsızca eleştiriyi bir tarafa bırak,
saldırdılar.
- Buna rağmen bu Kürd aristokrat, elit kesimleri devlet tarafından ya
idam, ya sürgün olmaktan
kurtulmadılar.
- Hem devlet, hem Kürdlerin
gazabına uğrayan bu kesimlere yapılan bu haksızlıkları Kürdler ders
çıkarmalıdırlar.
- Bu anlayış Resmi ideoloji'nin Kürdlere Türk-sol
aracılığıyla dayattığı bir mantık olduğunu biliyoruz.
- Tarihini
tanımak isteyenler bilimsel bir metod olan "insanı tanımak'tan istifade
etmek gerekir.
- "O yüzden Tayyip Ali gibi değerleri tanıyıp, anlamadın
mı ? Azadi örgütü, Hevi cemiyeti ve Şeyh Said
hareketini anlayamayız.
-Tayyip Ali'nin ulusal giysisi ile " Şal û Şapik" elbisesiyle çekmiş
olduğu ve Doza Kurdistan kitabında
fotoğraf'taki o duruşu, o bakısları
tıpkı Yado,Sadi'ye Telha gibi heybetli bir duruş ve bakışı vardır.
-Şeyh
Said hareketi'nin destanlaşan, efsanevi komutanı Yado, Tayyip Ali
ailesine "akraba degil" çok
yakın biridir.
- Rivayet odur ki Yado'nun
hareket içinde aktif yer almasındaki en önemli etkenin Tayyip Ali
olduğu,
Çolig'de söylenmektedir.
- Tayyip
Ali hakkında yararlandığım bilgi ve kaynaklarla ilgili bu
değerlendirmeleri yaptıktan sonra,
ikinci bölümde yaşam öyküsünü, Kürd
Ulusal mücadelesi içindeki yeri, şehadetti ve ailesi hakkında
tüm bilgileri aktaracağım, selamlar.
tüm bilgileri aktaracağım, selamlar.
Orhan Zuexpayıc
*******************************************
ÎKÎNCÎ BÖLÜM
ŞEYH SAİD HAREKETİNDEN BİR PORTRE"Tayyip Ali Mütevellizade"
"Tarih bir milletin hâfızasıdır; tarihini bilmeyen millet hâfızasını kaybetmiş
insana benzer."
Bernrad Lewis/İngiliz tarihçi
Tayyip Ali Mütevellizade hakkında ilk bölümde yararlandığım kaynak ve kendi
görüşlerimle ilgili genel bir profil çizmiştim. Bu bölümde bu kaynaklardan alıntı yaparak araştırma ve inceleme temelinde Tayyip Ali'nin yaşam öyküsünü aktarmaya çalışacağım. Tayyip Ali Müteweliyon aslen Barmeki aşiretine mensup olduğu söylenir.
Barmekli olduğuna dair ailenin son döneminde ileri gelenlerinden Abdulvahap
Mütevellizade'nin vermiş olduğu mülakatan öğreniyorum. Tayyip Ali'nin amcası oğlu
olan Abdulvahap efendi ailesinin kökeni hakkında ayrıntılı bilgi sunmakla beraber,
Cebaxçur'un Türk yurdu olduğunu, ailesinin de Mekke-Medine ve oradan Bağdat
üzerinden farklı coğrafyalarda kaldıktan sonra en son Capakçur Abitahur ,günümüzde
"abitor" denilen bugünkü Bingöl ovasına gelip yerleşttiğini söyler. Abitahur eski
bir Ermeni yerleşim birimi olmakla beraber Osmanlı'nın son dönemlerine kadar
yöredeki Ermeni kiliselerinin merkezi yani manastırı burada olduğu söylenmektedir.
Mütevellizade ailesinin yakın akrablaraı'nın bir bölümüde Sancak/lek köyünde
olduğunu ve atalarının günümüzde Çolig aşağı çarşıda adına cami bulunan Isfahan bey
soyundan geldiğini söylemektedirler. (1)
Tayyip Ali Mütevellizade ailesi hakkında Bitlis Valiliği'nin "salnamesi" Evrâk-ı
umûmi numarası 25, kalem numarası 516 ,tarih 1329 olan miladi takvime göre 1913
yılına ait bir belge bulunmaktadir. Bu belgede Bitlis Vilayetine bagli Genç
sancağıyla Kulp ve Çapakçur kazalarındaki Kürd beyleri ile Ermeni ahalisi arasında
yaşanan problemler Osmanlı devleti'nin Dahiliye vekaletine şikayet olarak
bildirilmiştir. Bu yazıda mahalli memurlardan mahkeme-i şerri'ye katipleri Aziz ,
Zufer ve tahsildar Maruf efendiler isimlerinden bahsedilmektedir. Bu üç şahıstan
Maruf ve Zufer Tayyip Ali'nin öz amcaları, Aziz efendi'de amcazadesi olmaktadır. Bu
belgedeki kanıtan anlaşılacağı gibi Mütevellizade ailesi Osmanlı'nın son döneminde
Kaymakam veya Kadı gibi yönetici pozisyonundaki görevlerde değilde, tahsildar ve
katiplik görevinde bulunmaktadırlar. Kürd beyleri olduğu için yönetimle ilişkileri
iyi olduğu için halk arasında Cebaxçur'un yönetimi ailenin olduğu tesbiti, doğru
değildir. Bu konuda geçmışte bende yanılgı ıçındeydım, (2)
Bitlis Vilayeti kayıtlarında bu aile için Kürd beyleri demiştir. Kaldı-ki
Mekke,Medine ve Bağdat'an gelselerde yani Arap,Türk'de olsalar bölgede
Kürdleşmişlerdir. Yine son dönemlerde Iskan kanunuyla Balkanlardan getirilen
muhacirler Diyarbakır,Elazığ ve diğer illere yerleştirilir. Ismet Inönü 1935'te Şark
seyhatine çıkarken bu muhacirlerin köyüne uğrar, yöre halkına Türkçe'yi öğretiniz mi
der ? Köylüler der ki ! Paşam vallahi biz Kürdleştik der? Kurdistanda bir çok
aşireti bu konumda örneğin Karkeçili aşiretide Kurdleştti. Günümüzde Kürdlerde şu
anlayış vardir. Bir çok köy ve aile kendi secerelerini ararştırırken bazıları
bilinçli olarak köklerinin Bağdat,Mekke ve Medine ve Orta Asya'dan geldiklerini
söyleyerek kendilerini Türk veya Arap olarak kutsadıklarını görebiliyoruz. Halbuki
,Mezopotamya coğrafyası uygarlık tarihine şahidlik yapmış bir yerdir. Dünya'da en
çok savaşın yaşandığı başka bir bölge yoktur. Tarihin hiçbir döneminde Mezopotamya
önemini kaybetmemiştir.
Tayyip Ali hakkında Kadri Cemilpaşa Doza kurdistan kitabında bakın neler söylüyor.
Diyarbakır istiklal mahkemesinde yargılanan Tayyip Ali Azadi cemiyetinin Cebaxçur
"Bingöl" başkanı kiymetli bir aydın olan Tayyip Ali,isyan hareketine
katılmadığını,Cebaxçur'da bir Kürd aydını'nın bulunmasını hükümetin çok gördüğünü
savunmasında söylemiştti. Vaktiyle 1912 senesinde Erzurum'da okulda okurken Hevî'nin
bir şubesini Erzurum'da açmaya teşebbüs eden bu değerli gencin hatırasını hürmetle
anmak her Kürdün borcudur.(3)
Tayyip Ali hakkında araştırmacı yazar Mehmet Bayrak'ın Kürd ulusal ve demokratik
mücadeleler adlı kitabında çok ayrıntılı bilgiler sunmaktadır. Tayyip Ali Nahiye
Müdürü olarak görev yapttığı dönemde Darahıni/Genç mebusu Hamdi Yılmaz tarafından
Ankara hükümetine telgraflarla şikayet edilir. Hamdi Yılmaz başta Tayyip Ali olmak
üzere Şeyh Said,Şeyh Şerif,Feqi Hesen gibi Istiklal mahkemesinde idam edilen
şahsiyetleride telğraflarla hükümete jurnalemiştir.(4)
Tayyip Ali hakkında M.Emin Bozarslan tarafından yapılan bir başka araştırmadan
alıntı sunmak istiyorum. 1919 senesinde yayınlanan bir Hevî bildirisinde ,Hevî
mensubu bir avuç gencin bu dünyadaki tek ödüllerinin ölüm olduğu yazılmıştır.
istanbul'un izbe köşelerinde ,yaşamdan yoksun bir ulusun çocukları olarak toplanmış
olan bir avuç genç, yürüdükleri karanlık,çetin ve tehlikeli yolda ,ellerindeki
titrek meşalenin üzerinde derneğin adından da anlaşılacağı gibi "Ümit yazmışlardı.
Ümit ve dilek bu gençlerin isteklerinde kılavuzlar,sabır ve diren parolaları,ölüm
ise bu dünyada tek ödülleri idi."Bu bildiriyi yazan kişilerden beşi "Kemal
Fevzi,Tayyip Ali,Dr Fuat,Abdullah Sadi,Seyyid Abdulkadir" bu bildiriyi yayımladıktan
birkaç yıl sonra Şeyh Said ayaklanmasında idam edildiler.Bu bildiriyi
imzalıyanlardan ve sürgünde ölenler arasında Müküslü Hamza,Ekrem Cemilpaşa olduğunu
da hatırlatmak istiyorum.
Tayyip Ali hakkında 1925 Kürd direnişi kitabında Tahsin Eriş-Felat Özsoy yörede
yapttığı araştırmalarda bakın neler yazmışlardır. Tayyip Ali gerçekten ayaklanmaya
katılmaz. Kığı'ya gitmesi istenen Tayyip Ali ,Kığı cephesine gitmez ve ayaklanma
sürecinde tavırsız kalır. Ayaklanma sonrasında Nahiye Müdürü olarak görevlendirilen
Tayyip Ali bu görevini sürdürüken tutuklanır. Varto'dan Genç üzeri Diyarbakır'a
gönderilen Şeyh Said, Tayyip Ali'nin bu durumunu görünce öfkelenerek, Tayyip Ali'nin
ayaklanma öncesinde kendilerine imza verdiğini belirterek tutuklanmasını sağlar.
Yine Kığı istikametine doğru Çan Şeyhlerinden Şeyh Mustafa komutadan sorumlu olup,
isteksiz ve tavırsız davranışlarından bahsedilmektedir. Yazılanlardan anlaşılan
gerek Şeyh Mustafa gerek Tayyip Ali bu cephede istenilen veya verilen rolünü
oynamamışlardır. (5)
Tayyip Ali Mütevelizade Ismail Hakkı Efendi'nin oğludur. Hevi ve Azadi cemiyeti
yönetim kadrosu içinde yer aldığı yönünde Kürd kaynaklarında farklı söylemler
vardır. Tayyip Ali hakkında en detaylı bilgileri Kürd aydını,sürgünü ve Şeyh Said
hareketinin tanığı ve sanığı Hesen Hişyar Serdi'den aktarmak istiyorum.
"Tayyip Ali,Çapakçurlu Ismail Efendi Mütevelli'nin oğludur. 1.dünya savaşı sırasında
bizim köye muhacir olarak gelmiğlerdi. Ingilizler Irak'ı işgal ettiğinde mülazım
"teğmen" idi. Musul'dan babasını görmeye geldi. 1925'te 350 kişi tutuklu olarak Hêni
"Hani" camisinde bulunuyorduk.Onuda kelepçeli olarak o camiye getirdiler. Bizim
aramıza koymadılar. Cami'nin arka tarfında idi. Onunla aramızda nöbetçiler vardı.
Beni çağırıp kendisine ekmek ulaştırmamı istedi. Bende uzaktan ona ekmek attım.
Nöbetçi beni çok dövdü. Bizi birlikte Diyarbekire götürdüler ve şekli bir mahkemeyle
onu idam ettiler. (6)
Tayyip Ali Mütevellizade hakkında Şeyh Said hareketindeki konumu ve rolüyle ilgili
Cebaxçur'un Fahran köyünden Hacı Ali Varol'un Dava dergisindeki mülakatından alıntı
yapmak istiyorum. Hacı Ali Varol 1925'te Şeyh Said ve Tayyip Ali arasında bir
görüşme olur. " Şeyh Said Efendi tahsis ettiğimiz eve çekildi. Bana bir liste
vererek bu şahısların kendisinin kaldığı eve gelmesini söyledi. Ve liste arasında
Nahiye Müdürü Tayyip Efendi'de vardı. Istişarede, Türkiye'de son zamanlarda gelişen
olaylar konuşularak gereken tedbirler gözden geçiriliyordu. Nahiye Müdürü Tayyip
Efendi çok kültürlü birisiydi. Sonunda oda idam edildi. Hilafetin kaldırılmasına
mukabil bu kararın geri alinabilmesi için çok geniş izahata bulundu. Ve olayın
boyutunu ve muhtemel gelişmeler üzerine neler yapılabileceğini izah etmeye
çalışıyordu. (7)
-- Cibranlı Halit Bey Miralay, Erzurum'da evinde gözaltında bulunduruluyordu.
Dışarıya çıkması yasaklanmışttı. Halit Bey Şeyh Said'in kayın biraderiydi. hakikaten
çok yönlü ve çaplı bir insandı. Büyük bir askeri kumandan ve siyaset adamıydı. Onun
için Halit Bey'in bırakılması için Şeyh Said Efendi'nin malını,servetini bütün
siyasi nüfuzunu kullanması teklifinde bulunuyordu Tayyip Efendi.
--Tayyip Ali ile Şeyh Said arasında birçok konuda istişareler olur. Tayyip Ali
Cibranlı Halit bey meselesini ikinci defa gündeme getirdi. "Efendi, onu dışarıya
bırakmadan sakın bir teşebbüste bulunma. Onsuz hiç bir meselenin neticelenmiyeceğini
bil" dedi.
Tayyip Ali ve ailesi hakkında bu yazılı kaynakları belirtikten sonra ailesi ve
Cebaxçur'da siyasetle ilgilenen değerli dostlardan edindiğim sözlü bilgileride
kısaca yazmak istiyorum. Tayyip Ali istiklal mahkemesinde idam edildikten sonra
babası I.Hakkı Efendi Bodrum'a sürgüne gönderiliyor. Ismail Efendi'de Erzurumda
iddadi-di eğtimi almış, biriydi. Af kanunu çıkmasına rağmen Ismail Hakkı Efendi geri
dönmediği bilgisini aldım. Tayyip Ali'nin annesi'nin adı Adile Hanım olup, babasının
ölümünden sonra Adile hanım Cebaxçur'a geri döndüğü, 100 yaşı'nın üstünde bir yaşam
sürdürdüğü söylenmektedir. Son dönemlere kadar Adile hanım Abitahur mıntıkasında
evinde tek yaşadıgı söylenmektedir.
Tayyip Ali Kıği "Gêxi" kaymakamı'nın kızıyla evli olduğu, bu evlilikten bir kızı'nın
olduğu söylenmektedir. Yine son dönemde rivayet edilen bir anekdotu hatırlatmak
isterim. Tayyip Ali'nin eşi 12 Eylül döneminden sonra Genel Kurmay Baskanlığı yapan
Necdet Uruğ'un halası olduğu,o dönemde A.Vahap Efendi'nin oğlu merhum I.Hakkı
Mütevellizade DDKD davasından tutuklanıp,Diyarbekir cezavine konulur. A.Vahap Efendi
Necdet Üruğ'a bir mektup gönderip, oğlunun bırakılması için yardım talebinde
bulunur. Necdet Üruğ cevap bile vermez. Bu anekdotu'da sözlü kaynaklardan edindim.
Yazılı ve sözlü kaynaklardan hareketle bir değerlendirme yapmak gerekirse; Tayyip
Ali Mütevelizade Kadri Cemilpaşa'ya göre 1912 Erzurumda okul okuduğunu öğreniyoruz.
M.Emin Bozarslan'nın belirttiği kaynaklara göre 1919 yılında yayınlanan Hevi'nin
bildirisinde de Istanbul da kurucuları arasında da Tayyip Ali belirtilmiştir. Tayyip
Ali'nin Istanbul da kalıp,kalmadığı veya okul okuduğu yönünde bilgi edinemedim.
Hesen Hişyar Serdi ise Tayyip Ali'nin birinci dünya savaşı sırasında ailesinin Serdi
köyüne muhacir olarak geldiğini, o dönemde Tayyip Ali Musul şehirinde mülazım
"Teğmen" rütbesiyle babasını ziyarete geldiğini belirtir.
Sonuç olarak, Bir Kürd aydını olan Tayyip Ali ve ailesi hakkında derlediğim bilgi
kaynaklarını sundum. Bu kaynaklar dönemin kojüktürel ortamına göre değerlendirmek
gerekir. Tayyip Ali'nin Hêvi ve Azadi cemiyeti içinde yer aldığı bilgilerini
ediniyoruz.Hevi cemiyetinin Erzurum şubesinin açılış teşebüsünde bulunuyor. Azadi
cemiyeti'nin Diyarbakır- Erzurum şubesi arasındaki ilişki ağı Tayyip Ali'nin
şahsında yürütüldüğü söylenmektedir.Darahini mebusu tarafından Tayyip Ali Ankara
hükümetine ihbar edildiği yönünde telgraflar bulunmaktadır.
Şeyh Said hareketi başladığında aktif harekete katılmadığı yönünde farklı
spekülasyonlar vardır. Şeyh Said harekete başlarken Çan köyü toplantısında
bilgi,deneyim ve örgüt tecrübesinden olsa gerek, görüşüne başvurduğu ilk kişi Tayyip
Ali olduğu söylenmektedir. Tayyip Ali hakkında harekete katılmadığı,rolünü
oynamadığı bilgileri dahi olsa? Hevi ve Azadi cemiyeti'nin kurucusu olan değerli bu
Kürd aydını idamdan kurtulamamıştır. Sadece o değil Seyyid Abdulkadir,Bitlis'li
Kemal Feyzi,Dr Fuat Berxo gibi Kürd aydın ve rusipileride tıpkı Tayyip Ali gibi
aktif hareketin içinde olmadıkları halde idamdan kurtulamamışlardır.
Tayyip Ali giyim,kuşam ve endamıyla tıpkı,Yado,Sadi'ye Telha gibi nam ı olan
şahsiyetlerdir. Ruhları şad olsun selamlarımla,
Cumartesi, 24 Ocak 2009
Orhan Zuexpayıc
KAYNAKLAR :
1) Yılmaz Akbulut Bingöl tarihi sayfa (79)
2) Bitlis salnamesi'nin 1913 tarihli yazı.
3) Kadri Cemil Paşa Doza Kurdistan kitabı sayfa (101)
4) Mehmet Bayrak Kürd ulusal mücadeleleri kitabı
5) 1925 Kürd direnişi kitabıTahsin Eriş-Felat Özsoy
sayfa (157,221)
6) Malmısanıj Kürt Talebe ve Hevi cemiyeti
sayfa(71,89,133)
7) Hacı Ali Varol Dava dergisi mülakatı
Haziran -Temmuz 1992.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder