Kiğı'dan Yetişmiş Ünlü Şahsiyetler:"
Mehmet Parlak ÜNLÜ ŞAHSİYETLER
Kiğı'dan Yetişmiş Ünlü Şahsiyetler:
(1930 yılına kadar hazırlanmıştır)
Fahrettin AKBULUT
Behçet Akbulut'un yazarlığı, oğlu Fahrettin Akbulut'a da yansımıştır. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu'ndan mezun olan Fahrettin Akbulut, bir süre Eğitim Enstitülerinde matematik öğretmenliği yaptıktan sonra, Ege Üniversitesi'ne bağlı Bornova Ziraat Fakültesi'ne öğretim üyesi olarak girmiş ve doktorasını yapmıştır. Din bilgisi fazla olan bir ilim adamıdır. Kendi ihtisas sahasında bir çok eser verdiği gibi, dini mevzularda da yayınlanmış eser ve makaleleri vardır. Emekli olduktan sonra İzmir'in Karşıyaka semtine yerleşen Fahrettin Akbulut'un çeşitli gazete ve dergilerde yüzlerce makalesi yayınlanmıştır. En son yazdığı "İlim Gözüyle islâmiyet" adlı eseri büyük ilgi toplamıştır. Diğer eserleri şunlardır: Trigonometri Problemleri, Tam Sayıların Tam ve Pozitif Kuvvetleri Üzerine Bir Araştırma, Bazı Sayı ve Fonksiyon Dizilerinde P. Turan Eşitsizliklerin incelenmesi, Vektörel Analiz, Lineer Cebir, Vektörel Hesap, Cevdet Birsay' dan Bir Demet Matematik.
Selman AKBULUT
1949 yılında doğan Prof. Dr. Selman Akbulut, 1971 yılında California Üniversitesi (Berkeley) Matematik bölümünden mezun olmuştur. Prof. Dr. Akbulut aynı Üniversitede doktora eğitimini tamamlayarak 1976 yılında VVisconsin Üniversitesi'nde Yardımcı Doçent olarak göreve başlamıştır. 1983-1986 yılları arasında Michigan State Üniversitesi'nde Doçent olarak çalışmalarını sürdüren Akbulut, 1986 yılında Profesörlüğe yükselmiştir. Bu değerli bilim adamı geliştirdiği bulgularla "Yaşadığımız uzayı tabii Euclid uzayı mı, yoksa onun yalancı kopyası mı? Gibi sorunun artık bir felsefe sorunu olmaktan çıktığını ileri sürmektedir.
Dört boyutlu manifodlar üzerinde büyük çalışmalara girişmiş olan Akbulut, yedi boyutlu kürenin 28 tane yalancı kopyası olduğunu gösteren Milnor' un bu daldaki çalışmalarından destek almış ve başarılı çalışmaları ile Zeeman'ın 1963'te yaptığı tahmini çözümünü bulmayı başarmıştır. Şu anda yalancı manifodları anlamak ve S 4'ün yalancı bir kopyası olup olmadığına karar vermek problemi üzerinde uğraşmaktadır.
Türkiye'nin yetiştirdiği başarılı bilim adamlarından biri olan Prof. Dr. Selman Akbulut'un yurtd|şmdaki ilmi çalışmalarını yakinen takip eden TÜBİTAK, Uluslar arası üstün nitelikteki çalışmalarından dolayı onu Tübitak Bilim Ödülü'ne layık görmüştür. Halen Türk Matematik Derneği, Amerikan Matematik Derneği ve Doğu-Türk Matematik Dergisi Editörler Kurulu üyesi de bulunan Prof. Dr. Selman Akbulut' un yeni araştırmaları müspet bir sonuca vardığı takdirde ilim alanında yeni buluşların kapısı açılmış olacaktır.
Mithat TURANLI
1887 yılında Kiğı'da dünyaya gelmiştir. İdadi(Lise) ve hukuk tahsilini Konya'da ikmal eden Mithat Turanlı, Maden Dairesinde çalışmış ve Kiğı Rüştiyesi'nde başöğretmenlik gibi görevlerde bulunmuştur. Ayrıca çeşitli yerlerde iskan memurluğu yaptıktan sonra Erzurum Maarif Müdürlüğü'ne atanmıştır. Manisa'ya atandıktan sonra orada avukatlığa başlayan Mithat Turanlı, kültürlü ve faziletli bir insandı. Çok güzel yazı yazan Turanlı, aynı zamanda iyi bir şairdi. Çeşitli gazete, kitap ve dergilerde yazı ve şiirleri yayınlanmıştır.
SaitBey
Erzurum Kongresine Kiğı mümessili olarak katılan Sait Bey Temran(Bağlarpmarı) Köyünde bir süre medrese tahsili görmüştür. Devamlı olarak okuması sayesinde kendisini kültürün ve edebiyatın zirvesine kadar yaklaştıran bir kabiliyete ulaşmıştır. Edebiyat alanında büyük ilerlemeler kat eden Sait Bey'e o zaman İstanbul'da yayınlanan Cumhuriyet Gazetesi "Temran harabelerinde yakası yırtık bir edip" demiş ve onu övmüştür.
Şakir PİLTEN
Kiğı'da Cemiyeti Muhammediye ve Meclis-i İdari Üyeliği ve Belediye Reisliği yapan İsmail Çavuş' un oğludur. 1889 tarihinde Kiğı'da doğmuş ve rüştiyeyi bu ilçede bitirmiştir. Sonra tahsiline devam edememiştir. Kiğı'da mahkeme meclisi ve umumi azalıklarda bulunmuştur. Daha sonra ticaretle meşgul olmuş ve uzun bir süre de Kiğı'da dava vekilliği yapmıştır. 1926 yılında batı illerimize nefyetilenler arasında Antalya'ya ve oradan da İstanbul'a gönderilen Şakir Pilten aftan yararlanarak memleketine dönmüştür.
Şakir Pilten, kültürlü bir insan olduğu için memleket davalarını savunmak üzere Ankara'ya giden heyetlere başkan olarak seçilir ve ikna ve hitabet kabiliyeti olduğu için daima takdir edilirdi.
Kiğı'nın geri kalmışlığını yansıtmak ve Kiğı'daki yer altı madenlerinin işletilmesi için hükümet desteğini sağlamak amacıyla zamanın gazetelerine çeşitli yazılar yazmış olan Şakir Pilten'in İstanbul'da o zaman yayınlanan Vatan Gazetesi'nde de çeşitli yazıları yayınlanmıştır.
Süleyman Necati GÜNERİ
Kiğılı olan Süleyman Necati Güneri, cesur ve atılgan bir insandı. İlk ve rüştiye tahsilini Kiğı'da yaptıktan sonra idadi ve hukuk tahsillerini de Konya'da ikmal etmiştir. Bu ilde hakimlik yaparken Türk Sözü Gazetesi'nin de yazarlığını yapıyordu Kuvvetli kalemi vardı. Erzurum'a naklettikten sonra burada "Albayrak" adlı bir gazete yayınlayan Süleyman Necati Güneri, bu ilin Meclis-i Umumi azalığını da yapmıştır.Birinci Dünya Harbinde Erzurum'da halkı düşman kuvvetlerine karşı birleştirmede büyük gayret göstermiş,vatanı kurtarmak için Samsun'dan Erzurum'a gelen Atatürk'e destek olmuş ve Erzurum Kongresi'nin teşkilinde takdire şayan çalışma ve gayretleri görülmüştür. Ayrıca Ermenilerin durumunu incelemek amacıyla Erzurum'a gelen Genaral James ve Harbord başkanlığındaki Amerikan heyetine Ermenilerin yersiz iddialarını çürüten değerli bilgiler vermiştir. Erzurum Kongresi'nde Şarki Anadolu Vilayeti Müdafai Hukuk Cemiyeti Kongresi'nde müzakere edilen nizamnameyi Süleyman Necati Bey hazırlamış ve buradaki temas ve konuşmalarında daima bağımsızlığı savunmuş ve mandayı kabul etmemiştir. Onun "Albayrak" gazetesindeki ateşli yazıları ve şiirleriyle kükreyen Erzurum halkı, düşmana karşı daima birlik içinde çarpışmış ve düşman Erzurum'dan kovuluncaya kadar bu kahraman halkın mücadelesi devam etmiştir.
Erzurum'da gösterdiği yararlı çalışmalardan dolayı halkın takdirini kazanan Süleyman Necati Güneri, bu ilden milletvekili seçilmiştir. Bundan sonra da Gümrü muahedesinde ikinci murahhas olarak bulunmuştur. Bir ara da Zonguldak milletvekilliği yapan Süleyman Necati, daha sonra Cibali Ortaokul Öğretmenliğine atanmıştır. 1946 yılında vefat eden bu değerli vatan evladını Bingöl ve Erzurum halkı her zaman şükranla anmaktadır.
Şakir ATİK
1898 yılında Kiğı ilçesinde doğan Şakir Atik, 1916 yılında Edirne Askeri İdadisini ve 12 Aralık 1916'da İstanbul Talimgahını bitirerek bu okulda öğretmen olarak kalmış ve 1926 senesinde Harp Okulu'nu bitirmiştir.
Bir süre talimgah öğretmenliği yapan Şakir Atik, 70. Piyade Alayı ile 1.Cihan Savaşına iştirak etmiş ve Filistin Cephesi'nde İngilizlere karşı kahramanca savaşmıştır. Savaş dönüşünde 1921 yılında 32. Piyade Alayı ve İstiklâl Savaşına katılan Şakir Atik, bu savaşlarda da büyük kahramanlıklar göstermiştir. Şeyh Sait İsyam'nın patlak vermesi üzerine bu defa da isyanı bastırmakla görevlendirilmiş ve bu görevi de başarı ile yerine getirmiştir.
Dersim İsyam'nın bastırılması sırasında da büyük gayretleri görülen Şakir Atik, harplerde gösterdiği başarılardan dolayı İstiklâl madalyası ile ödüllendirilmiştir. 30 Ağustos 1948'de albaylığa yükselerek Ateş Okulu Alay Komutanlığfna, 1952'de Personel Okulu Komutanlığı'na atanan Şakir Atik, iyi bir yazardı. Askeri konular üzerine yazdığı ders bültenleri ile lojistik ve stratejik konularda hazırladığı üstün raporlarla dikkat çekmiştir. Bu başarıları dikkate alınarak Genel Kurmay Matbaa Müdürlüğü'ne tayin edilmiştir. Üstün yazarlığı ve değerli görüşleriyle takdir toplayan Şakir Atik, yıllarca bu görevi yürütmüş ve 1957 yılında emekli olmuştur. Görevinde büyük başarı göstermesi yüzünden emekli olduktan sonra da Genel Kurmayca aynı göreve getirilen Şakir Atik, savaşlarda gösterdiği yararlıktan dolayı çeşitli madalyalarla taltif edilmiş ve 1966 yılında vefat etmiştir.Merhum Şakir Atik' in oğullarından Emekli Hava Albay Cahit Atik, yabancı dillerden dilimize çeşitli eserler çevirmiş ve dini ve fikri konularda çeşitli makaleleri yayınlanmıştır. Kore Savaşları'nda da büyük kahramanlıklar gösteren Cahit Atik Amerika'da mesleki staj yapmıştır.
Oğullarından Emekli Albay Nahit Atik ise ayrıca Eczacılık Fakültesi'ni de bitirmiş ve Yalova'da gazeteciliğe başlamıştır. Yalova gazetelerinin başyazarlığını yapan Nahit Atik, aynı zamanda değerli birmuharebecidir. Halen Yalova'da eczacılıkla iştigal etmektedir.
Merhum Atik'in diğer oğlu Uğur Atik ise eczacılık fakültesi mezunu olup halen Gülhane Askeri Hastanesinde biyokimya doçentidir. "Plazma Seklerin Analizi ve Klinik Uygulamalara Katkısı" adlı eseriyle tıp çevrelerinde büyük ilgi toplamıştır.
Sabri TOPÇUOĞLU
1899 yılında Kiğı'da doğan Sabri Topçuoğlu, 1917'de Kuleli Askeri Lisesi'ni bitirdi. 1918 yılında zabit namzeti olarak Samsun'a tayin edilen Topçuoğlu, oradan Kafkas cephesine gönderildi. Rus Savaşına katıldı. Batum cephesinde kahramanca savaştı. Ayrıca Karadeniz sahillerinin kurtuluşunda bulundu. Sonra mensup olduğu 37. Tümenin Filistin cephesine nakledilmesi üzerine bu cepheye gitti. Mustafa Kemal'in komutanlığını yaptığı taburda görev aldı. Burada İngilizlerle savaştı ve İngilizlere esir düştü. Aylarca Mısır'da Seydibeşir Karargahı'nda esir kaldı. Döndükten sonra Adana Cephesi'nde Fransızlarla savaştı ve Adana ve Dörtyol'un kurtuluşunda bulundu. 1945'te yarbay, 1952'de albay olarak 30. Alay Komutanlığı'na tayin edildi. 1954 yılında tuğgeneral oldu. General olduktan sonra Edirne Hudut Komutanhğı'nda ve Sivas 8. Yurtiçi Bölge Komutanhğı'nda ve 1957'de Kayseri'de 8. Kolordu Komutan yardımcılığı görevlerinde bulundu ve 1958'de emekli oldu. 1961 ve 1966 yılları arasında Bingöl Senatörü olarak parlamentoya giren Sabri Topçuoğlu, İstanbul'da çıkardığı Gaye gazetesiyle Bingöl'ün dertlerini savundu. Bu gazetenin hem başyazarlığını ve hem de neşriyat müdürlüğünü yapan Topçuoğlu, aynı zamanda iyi bir yazardır. 14 Şubat 1984 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir.
M. Nuri OKÇUOĞLU
Kiğı'nın Okçiyan Köyü'nde doğan M. Nuri Okçuoğlu, İstanbul Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuştur. Uzun süre Bingöl milletvekilliği yapmıştır. Beyazıt. Elazığ ve Bitlis mudiim umumilikleri ile Palu ve İstanbul Hakimlikleri, Gaziantep Ağ ı r Ceza Reisliği ve Ankara'da Yargıtay üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Ankara'da çıkan Ulus Gazetesi'nde çeşitli konularda açıklamalarda bulunmuştur. Mustafa Nuri Okçuoğlu iki dönem Bingöl Milletvekilliği yapmıştır.
Sadık YİĞİTBAŞ
1915 yılında Kiğı ilçesinde doğdu. Babası Merhum Dursun Yiğitbaş' m Manisa'ya tedip edilmesi üzerine bu ilin ortaokuluna devam etmiş ve 1930 yılında bu okuldan mezun olduktan sonra İstanbul Erkek Lisesi'ne kaydolmuş ve 1937 yılında diş tababetinden diploma almış ve diş doktoru olmuştur. Askerlikten sonra bir süre Ağrı'da diş hekimliği yapan M. Sadık Yiğitbaş, bundan sonra Emirgan, Bingöl ve Kiğı'da çalışmıştır. Bir müddet de Yeşilköy, Bakırköy ve Muha'da tabur doktorluğu yapmıştır. 1943'te Afyon Devlet Demir Yolları Diş Tabipliği'ne atanmış ve sonra İstanbul'a yerleşmiş ve burada vefat etmiştir. M . Sadık Yiğitbaş, hem mesleğinde ve hem de yazarlık alanında iyi yetişmiş bir insandı. 1949 yılında yayınlamış olduğu KİĞI adlı eseriyle Bingöl tarihine ışık tutmuştur. Büyük bir inceleme ve araştırma sonucunda meydana getirilen bu eser için sayın Yiğitbaş ile ne kadar övünülse azdır. Ayrıca Musiki İle Tedavi, Dil, Din, Musiki ve Diş Tababeti adlı eserlerde yazmıştır. Kendisinden daha iyi bir şekilde yararlanılacak bir zamanda vefat etmesi muhitinde üzüntüyle karşılanmıştır.
Kiğı'dan Yetişmiş Ünlü Şahsiyetler:
(1930 yılına kadar hazırlanmıştır)
Fahrettin AKBULUT
Behçet Akbulut'un yazarlığı, oğlu Fahrettin Akbulut'a da yansımıştır. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu'ndan mezun olan Fahrettin Akbulut, bir süre Eğitim Enstitülerinde matematik öğretmenliği yaptıktan sonra, Ege Üniversitesi'ne bağlı Bornova Ziraat Fakültesi'ne öğretim üyesi olarak girmiş ve doktorasını yapmıştır. Din bilgisi fazla olan bir ilim adamıdır. Kendi ihtisas sahasında bir çok eser verdiği gibi, dini mevzularda da yayınlanmış eser ve makaleleri vardır. Emekli olduktan sonra İzmir'in Karşıyaka semtine yerleşen Fahrettin Akbulut'un çeşitli gazete ve dergilerde yüzlerce makalesi yayınlanmıştır. En son yazdığı "İlim Gözüyle islâmiyet" adlı eseri büyük ilgi toplamıştır. Diğer eserleri şunlardır: Trigonometri Problemleri, Tam Sayıların Tam ve Pozitif Kuvvetleri Üzerine Bir Araştırma, Bazı Sayı ve Fonksiyon Dizilerinde P. Turan Eşitsizliklerin incelenmesi, Vektörel Analiz, Lineer Cebir, Vektörel Hesap, Cevdet Birsay' dan Bir Demet Matematik.
Selman AKBULUT
1949 yılında doğan Prof. Dr. Selman Akbulut, 1971 yılında California Üniversitesi (Berkeley) Matematik bölümünden mezun olmuştur. Prof. Dr. Akbulut aynı Üniversitede doktora eğitimini tamamlayarak 1976 yılında VVisconsin Üniversitesi'nde Yardımcı Doçent olarak göreve başlamıştır. 1983-1986 yılları arasında Michigan State Üniversitesi'nde Doçent olarak çalışmalarını sürdüren Akbulut, 1986 yılında Profesörlüğe yükselmiştir. Bu değerli bilim adamı geliştirdiği bulgularla "Yaşadığımız uzayı tabii Euclid uzayı mı, yoksa onun yalancı kopyası mı? Gibi sorunun artık bir felsefe sorunu olmaktan çıktığını ileri sürmektedir.
Dört boyutlu manifodlar üzerinde büyük çalışmalara girişmiş olan Akbulut, yedi boyutlu kürenin 28 tane yalancı kopyası olduğunu gösteren Milnor' un bu daldaki çalışmalarından destek almış ve başarılı çalışmaları ile Zeeman'ın 1963'te yaptığı tahmini çözümünü bulmayı başarmıştır. Şu anda yalancı manifodları anlamak ve S 4'ün yalancı bir kopyası olup olmadığına karar vermek problemi üzerinde uğraşmaktadır.
Türkiye'nin yetiştirdiği başarılı bilim adamlarından biri olan Prof. Dr. Selman Akbulut'un yurtd|şmdaki ilmi çalışmalarını yakinen takip eden TÜBİTAK, Uluslar arası üstün nitelikteki çalışmalarından dolayı onu Tübitak Bilim Ödülü'ne layık görmüştür. Halen Türk Matematik Derneği, Amerikan Matematik Derneği ve Doğu-Türk Matematik Dergisi Editörler Kurulu üyesi de bulunan Prof. Dr. Selman Akbulut' un yeni araştırmaları müspet bir sonuca vardığı takdirde ilim alanında yeni buluşların kapısı açılmış olacaktır.
Mithat TURANLI
1887 yılında Kiğı'da dünyaya gelmiştir. İdadi(Lise) ve hukuk tahsilini Konya'da ikmal eden Mithat Turanlı, Maden Dairesinde çalışmış ve Kiğı Rüştiyesi'nde başöğretmenlik gibi görevlerde bulunmuştur. Ayrıca çeşitli yerlerde iskan memurluğu yaptıktan sonra Erzurum Maarif Müdürlüğü'ne atanmıştır. Manisa'ya atandıktan sonra orada avukatlığa başlayan Mithat Turanlı, kültürlü ve faziletli bir insandı. Çok güzel yazı yazan Turanlı, aynı zamanda iyi bir şairdi. Çeşitli gazete, kitap ve dergilerde yazı ve şiirleri yayınlanmıştır.
SaitBey
Erzurum Kongresine Kiğı mümessili olarak katılan Sait Bey Temran(Bağlarpmarı) Köyünde bir süre medrese tahsili görmüştür. Devamlı olarak okuması sayesinde kendisini kültürün ve edebiyatın zirvesine kadar yaklaştıran bir kabiliyete ulaşmıştır. Edebiyat alanında büyük ilerlemeler kat eden Sait Bey'e o zaman İstanbul'da yayınlanan Cumhuriyet Gazetesi "Temran harabelerinde yakası yırtık bir edip" demiş ve onu övmüştür.
Şakir PİLTEN
Kiğı'da Cemiyeti Muhammediye ve Meclis-i İdari Üyeliği ve Belediye Reisliği yapan İsmail Çavuş' un oğludur. 1889 tarihinde Kiğı'da doğmuş ve rüştiyeyi bu ilçede bitirmiştir. Sonra tahsiline devam edememiştir. Kiğı'da mahkeme meclisi ve umumi azalıklarda bulunmuştur. Daha sonra ticaretle meşgul olmuş ve uzun bir süre de Kiğı'da dava vekilliği yapmıştır. 1926 yılında batı illerimize nefyetilenler arasında Antalya'ya ve oradan da İstanbul'a gönderilen Şakir Pilten aftan yararlanarak memleketine dönmüştür.
Şakir Pilten, kültürlü bir insan olduğu için memleket davalarını savunmak üzere Ankara'ya giden heyetlere başkan olarak seçilir ve ikna ve hitabet kabiliyeti olduğu için daima takdir edilirdi.
Kiğı'nın geri kalmışlığını yansıtmak ve Kiğı'daki yer altı madenlerinin işletilmesi için hükümet desteğini sağlamak amacıyla zamanın gazetelerine çeşitli yazılar yazmış olan Şakir Pilten'in İstanbul'da o zaman yayınlanan Vatan Gazetesi'nde de çeşitli yazıları yayınlanmıştır.
Süleyman Necati GÜNERİ
Kiğılı olan Süleyman Necati Güneri, cesur ve atılgan bir insandı. İlk ve rüştiye tahsilini Kiğı'da yaptıktan sonra idadi ve hukuk tahsillerini de Konya'da ikmal etmiştir. Bu ilde hakimlik yaparken Türk Sözü Gazetesi'nin de yazarlığını yapıyordu Kuvvetli kalemi vardı. Erzurum'a naklettikten sonra burada "Albayrak" adlı bir gazete yayınlayan Süleyman Necati Güneri, bu ilin Meclis-i Umumi azalığını da yapmıştır.Birinci Dünya Harbinde Erzurum'da halkı düşman kuvvetlerine karşı birleştirmede büyük gayret göstermiş,vatanı kurtarmak için Samsun'dan Erzurum'a gelen Atatürk'e destek olmuş ve Erzurum Kongresi'nin teşkilinde takdire şayan çalışma ve gayretleri görülmüştür. Ayrıca Ermenilerin durumunu incelemek amacıyla Erzurum'a gelen Genaral James ve Harbord başkanlığındaki Amerikan heyetine Ermenilerin yersiz iddialarını çürüten değerli bilgiler vermiştir. Erzurum Kongresi'nde Şarki Anadolu Vilayeti Müdafai Hukuk Cemiyeti Kongresi'nde müzakere edilen nizamnameyi Süleyman Necati Bey hazırlamış ve buradaki temas ve konuşmalarında daima bağımsızlığı savunmuş ve mandayı kabul etmemiştir. Onun "Albayrak" gazetesindeki ateşli yazıları ve şiirleriyle kükreyen Erzurum halkı, düşmana karşı daima birlik içinde çarpışmış ve düşman Erzurum'dan kovuluncaya kadar bu kahraman halkın mücadelesi devam etmiştir.
Erzurum'da gösterdiği yararlı çalışmalardan dolayı halkın takdirini kazanan Süleyman Necati Güneri, bu ilden milletvekili seçilmiştir. Bundan sonra da Gümrü muahedesinde ikinci murahhas olarak bulunmuştur. Bir ara da Zonguldak milletvekilliği yapan Süleyman Necati, daha sonra Cibali Ortaokul Öğretmenliğine atanmıştır. 1946 yılında vefat eden bu değerli vatan evladını Bingöl ve Erzurum halkı her zaman şükranla anmaktadır.
Şakir ATİK
1898 yılında Kiğı ilçesinde doğan Şakir Atik, 1916 yılında Edirne Askeri İdadisini ve 12 Aralık 1916'da İstanbul Talimgahını bitirerek bu okulda öğretmen olarak kalmış ve 1926 senesinde Harp Okulu'nu bitirmiştir.
Bir süre talimgah öğretmenliği yapan Şakir Atik, 70. Piyade Alayı ile 1.Cihan Savaşına iştirak etmiş ve Filistin Cephesi'nde İngilizlere karşı kahramanca savaşmıştır. Savaş dönüşünde 1921 yılında 32. Piyade Alayı ve İstiklâl Savaşına katılan Şakir Atik, bu savaşlarda da büyük kahramanlıklar göstermiştir. Şeyh Sait İsyam'nın patlak vermesi üzerine bu defa da isyanı bastırmakla görevlendirilmiş ve bu görevi de başarı ile yerine getirmiştir.
Dersim İsyam'nın bastırılması sırasında da büyük gayretleri görülen Şakir Atik, harplerde gösterdiği başarılardan dolayı İstiklâl madalyası ile ödüllendirilmiştir. 30 Ağustos 1948'de albaylığa yükselerek Ateş Okulu Alay Komutanlığfna, 1952'de Personel Okulu Komutanlığı'na atanan Şakir Atik, iyi bir yazardı. Askeri konular üzerine yazdığı ders bültenleri ile lojistik ve stratejik konularda hazırladığı üstün raporlarla dikkat çekmiştir. Bu başarıları dikkate alınarak Genel Kurmay Matbaa Müdürlüğü'ne tayin edilmiştir. Üstün yazarlığı ve değerli görüşleriyle takdir toplayan Şakir Atik, yıllarca bu görevi yürütmüş ve 1957 yılında emekli olmuştur. Görevinde büyük başarı göstermesi yüzünden emekli olduktan sonra da Genel Kurmayca aynı göreve getirilen Şakir Atik, savaşlarda gösterdiği yararlıktan dolayı çeşitli madalyalarla taltif edilmiş ve 1966 yılında vefat etmiştir.Merhum Şakir Atik' in oğullarından Emekli Hava Albay Cahit Atik, yabancı dillerden dilimize çeşitli eserler çevirmiş ve dini ve fikri konularda çeşitli makaleleri yayınlanmıştır. Kore Savaşları'nda da büyük kahramanlıklar gösteren Cahit Atik Amerika'da mesleki staj yapmıştır.
Oğullarından Emekli Albay Nahit Atik ise ayrıca Eczacılık Fakültesi'ni de bitirmiş ve Yalova'da gazeteciliğe başlamıştır. Yalova gazetelerinin başyazarlığını yapan Nahit Atik, aynı zamanda değerli birmuharebecidir. Halen Yalova'da eczacılıkla iştigal etmektedir.
Merhum Atik'in diğer oğlu Uğur Atik ise eczacılık fakültesi mezunu olup halen Gülhane Askeri Hastanesinde biyokimya doçentidir. "Plazma Seklerin Analizi ve Klinik Uygulamalara Katkısı" adlı eseriyle tıp çevrelerinde büyük ilgi toplamıştır.
Sabri TOPÇUOĞLU
1899 yılında Kiğı'da doğan Sabri Topçuoğlu, 1917'de Kuleli Askeri Lisesi'ni bitirdi. 1918 yılında zabit namzeti olarak Samsun'a tayin edilen Topçuoğlu, oradan Kafkas cephesine gönderildi. Rus Savaşına katıldı. Batum cephesinde kahramanca savaştı. Ayrıca Karadeniz sahillerinin kurtuluşunda bulundu. Sonra mensup olduğu 37. Tümenin Filistin cephesine nakledilmesi üzerine bu cepheye gitti. Mustafa Kemal'in komutanlığını yaptığı taburda görev aldı. Burada İngilizlerle savaştı ve İngilizlere esir düştü. Aylarca Mısır'da Seydibeşir Karargahı'nda esir kaldı. Döndükten sonra Adana Cephesi'nde Fransızlarla savaştı ve Adana ve Dörtyol'un kurtuluşunda bulundu. 1945'te yarbay, 1952'de albay olarak 30. Alay Komutanlığı'na tayin edildi. 1954 yılında tuğgeneral oldu. General olduktan sonra Edirne Hudut Komutanhğı'nda ve Sivas 8. Yurtiçi Bölge Komutanhğı'nda ve 1957'de Kayseri'de 8. Kolordu Komutan yardımcılığı görevlerinde bulundu ve 1958'de emekli oldu. 1961 ve 1966 yılları arasında Bingöl Senatörü olarak parlamentoya giren Sabri Topçuoğlu, İstanbul'da çıkardığı Gaye gazetesiyle Bingöl'ün dertlerini savundu. Bu gazetenin hem başyazarlığını ve hem de neşriyat müdürlüğünü yapan Topçuoğlu, aynı zamanda iyi bir yazardır. 14 Şubat 1984 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir.
M. Nuri OKÇUOĞLU
Kiğı'nın Okçiyan Köyü'nde doğan M. Nuri Okçuoğlu, İstanbul Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuştur. Uzun süre Bingöl milletvekilliği yapmıştır. Beyazıt. Elazığ ve Bitlis mudiim umumilikleri ile Palu ve İstanbul Hakimlikleri, Gaziantep Ağ ı r Ceza Reisliği ve Ankara'da Yargıtay üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Ankara'da çıkan Ulus Gazetesi'nde çeşitli konularda açıklamalarda bulunmuştur. Mustafa Nuri Okçuoğlu iki dönem Bingöl Milletvekilliği yapmıştır.
Sadık YİĞİTBAŞ
1915 yılında Kiğı ilçesinde doğdu. Babası Merhum Dursun Yiğitbaş' m Manisa'ya tedip edilmesi üzerine bu ilin ortaokuluna devam etmiş ve 1930 yılında bu okuldan mezun olduktan sonra İstanbul Erkek Lisesi'ne kaydolmuş ve 1937 yılında diş tababetinden diploma almış ve diş doktoru olmuştur. Askerlikten sonra bir süre Ağrı'da diş hekimliği yapan M. Sadık Yiğitbaş, bundan sonra Emirgan, Bingöl ve Kiğı'da çalışmıştır. Bir müddet de Yeşilköy, Bakırköy ve Muha'da tabur doktorluğu yapmıştır. 1943'te Afyon Devlet Demir Yolları Diş Tabipliği'ne atanmış ve sonra İstanbul'a yerleşmiş ve burada vefat etmiştir. M . Sadık Yiğitbaş, hem mesleğinde ve hem de yazarlık alanında iyi yetişmiş bir insandı. 1949 yılında yayınlamış olduğu KİĞI adlı eseriyle Bingöl tarihine ışık tutmuştur. Büyük bir inceleme ve araştırma sonucunda meydana getirilen bu eser için sayın Yiğitbaş ile ne kadar övünülse azdır. Ayrıca Musiki İle Tedavi, Dil, Din, Musiki ve Diş Tababeti adlı eserlerde yazmıştır. Kendisinden daha iyi bir şekilde yararlanılacak bir zamanda vefat etmesi muhitinde üzüntüyle karşılanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder