Zazaca Dili üzerine Cime Dergisi "aktarma"
Qala Vêrin(Vatey vêrni)
Merheba Sari Zazay
Ma Çıme umar(amar, amor) hewt dıma, ınka zi Çıme amar hest vetı. Ino/Ine bênatı
dı Turkiya dı u Welat madı xêlek çiko(çiyo) newe bı. Yo het ra Weçinayeyi
Mebusun/Wekilê Milletı, het bin ra zi lec/lej dewam keno. Turkiya dı hukmato
kıhan, newe ra hukmat dewr gırot. Hukmati dıma/pey zi Turkiya Reisi Cumhur
xue/xo weçina. Ini ruecun/rocan ra hukmat meclis ra qerari “tezkere” vet u wazeni
gam/gum berzi ‘ardi Irak’i ser. Hal u weziyeti Turkiya rınd niyo.
Ma redaqsiyonê Çıme’yi, bêadal rahar/ray xuera/xora sıni, kumiyê/kamiyê Sari
xu/xo ani Zuwan u Çıme’dı, Sari xori u Sar binan ri mesacê serbesti
saweni/ersaweni. Çıme amar 8’dı, xêlek nustê êsti, her nuste dı t’am/tum o/u buiyê
Tarıxê Mılletê Zazay esta. Çıme pêserokê têna/tenya çendi merdiman niyo, ayê ma
pyorıno/pêrino u Sari Zazayano. Zaf cayan dı Zuwan u tarıxi Zazayan, yeno inkar
kerdıs, tayn merdimi xırabi kamiyê Sari maya kay keni u Sari ma keni bueçê/boçê
Sari ğeriban. Çıme dı, ayi/eyi go kumiyê/kamiyê Sari ma inkar keni u qabul nêkeni,
vêrniyê ayin/inan di vindenu u kumiyê/kamiyê Milletê Zazayan anu/uno Zuwan.
Ma etiya ra hona/reyna, rosnber, Mısag(Xebatueğ), Xuerti ma, Sermiyan(Sef) u
ayi/eyi ki ma xo ri dûst/dost qebul keni, ma vendeni inan u ardim inan paweni. Wa
dinya ‘alem, dost dısmen, pey bıhesyo ki, Sari ma têna/tenya niyo, bê
Wahar/wayêr/wahêr niyo. Wext, wexti seat u deqayê vinkerdiıs niya, dinya ha
geyrena u waxt viyeryeno. Ek ma ina dinya dı cûyayıs wazeni, ma gun/gereka
bêveng nêvinderi u heq u huquqê Sari xo mudafa bıkerı . Her kes ınê rınd bızuno ki
dabarey diligé(idare) Sari ma, her ç, sereya. Ek Sari ma u Zuwani ma vini bi, wext
yeno ma zi beni vini. Mari Pêserok lazima, Radio lazima, TV lazima. Ayi/Eyi
ambazi ki lehçeciyê keni, wa hacetê/aletê çoyi/kesi nêbi u rahar/ray Serbestiyê Sar
xo di cay xoe bigiri. Lecê lehçe kerdıs veng zuro, dalawereyo.
Wa Serrey 150ınê Zazaki Sari mari bımbarık bo.
Qelemê xo tuj keri, mevinderin nustısi Zazaki dewam bıkeré.
Inkê ra wa Rosani Qirbun/Haciyani zi piyorê/pêrê bısılmanan bımbarıkı bu.
ZAZA DĐLĐ ARASTIRMALARININ 150 YILLIK GEÇMĐSĐ
ÜZERĐNE (1857-2007) -ICihat
Kar
GĐRĐS
Zaza dilinin kökeninin, günümüzden birkaç bin yıl önceye dayandığı hususunda
çesitli kaynaklarda bilgiler verilmekte ise de, ne yazık ki eski dönemlere ait Zazaca
yazılı metinlere sahip değiliz. Zazaca’nın köklü varlığı, ona ait eski yazılı metinlerin
de olabileceği ihtimalini güçlendirmektedir. Bir yandan, bu husustaki umudumuzu
muhafaza ederken, diğer yandan günün birinde, ilgililerce mahiyeti anlasılmayarak
müzelerin, arsivlerin veya kütüphanelerin depolarına kaldırılan Zazaca el yazmalı
eserlere yahut arkeolojik bir kazı neticesinde gün yüzüne çıkmıs ya da çıkacak
Zazaca antik yazıtlara dair sürpriz bir haberle karsılasabileceğimiz duygusunu da
hep yasıyoruz.
Mevcut bilgilere göre, Zaza diline ait ilk yazılı metinler, Çarlık Rusyası döneminde,
Petersburg Bilimler Akademisi’nce görevlendirilen Peter Ivanoviçh Lerch [1828-
1884] tarafından derlenmis olup, 1857-1858 yıllarında nesredilerek bilim dünyasına
sunulmustur. Böylece söz konusu metinler, Zazaca ilk yazılı ürünler olarak, Zaza
dili tarihindeki ilk sıraya yerlesmistir. Zaza dili üzerinde yapılan bilimsel
arastırmalar da, anılan tarihten itibaren baslamıs olup, günümüze kadar bu alanda
kitap, brosür, tez ve makale düzeyinde çok sayıda çalısmanın yapılmıs olduğunu
biliyoruz.
Bu arastırmada, bugüne kadar Zazaların yerlesik bulundukları coğrafi bölgeye giden
veya gitmeyen pekçok meraklı kisi (seyyah, arkeolog, diplomat, tarihçi, dilbilimci,
asker, memur vs.) tarafından, Zaza diline iliskin yapılan tespit, yorum, inceleme,
derleme ve değerlendirmelerin bir bölümüne kısaca değinerek, Zazaca konusunu
irdeleyen çalısmalar hakkında toplu bir bilgi vermeyi amaçladık.
ZAZALARA DAĐR BĐLGĐ VEREN ĐLK KAYNAKLAR
Tarihsel süreç içerisinde, “Zaza” adını, günümüzden dörtbin yıl geriye götürmek
mümkündür. Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında yapılan arkeolojik kazılar
neticesinde ortaya çıkarılan Akadça, Aramice, Asurca, Hititçe, Đbranice Pehlevice,
Urartuca vs. dillerine ait çivi yazılı tabletlerde ve Ahd-i Atîk [Tevrat] metinlerinde
“Zaza” adını aynen veya buna benzer sekillerde görebilmekteyiz. Ortaçağ Arap
kaynaklarında da keza bu ismin “Zawzan”, “Zuzan”, “Zazan” vb. biçimlerde
kaydedildiği bilinmektedir.(1)
Nitekim, tanınmıs Đngiliz tarihçilerinden W.E.D.Allen, Zazaların Ön Asya [Anadolu
ve Mezopotamya]’nın en eski yerli halklarından olduklarını ileri sürerken, bu
yöndeki görüsünü söyle ifade eder:
“Dersimli Zazalar, tamamen, Kürt olmayan yerli unsurları temsil ederler. Bunlar
daha eski bir nesle mensupturlar.. Zazalar, Anadolu’nun en ilkel kabilelerindendir..
Tarih boyunca, Dersim mıntıkasındaki Zaza kabileleri, Ön Asya’nın en eski ırk
neslini temsil etmektedir.”(2)
Öte yandan, Dersim’in Turısmege [yeni adı: Aktuluk] köyünde bulunduğu ve 13.
yüzyıldan kalma olduğu ifade edilen “Secerê Kurêsi” (Kureys Seceresi) denilen deri
üzerine yazılmıs Arapça bir metinde isimleri zikredilen bölgedeki asiretlerden
birinin de “Zaza” adını tasıdığı yönünde kayıtlar mevcuttur.(3)
Türkçe kaynaklarda kavim adı olarak “Zaza” adının ilk kez kullanılmasına, Alevî-
Bektasî edebiyatının kurucusu olarak kabul edilen mutasavvıf ozan Kaygusuz
Abdal’ın (1341-1444) bir siirinde rastlıyoruz.(4) Bundan habersiz olan bazı
arastırmacılar, Zaza adını ilk kez Evliya Çelebi’nin (1611-1682) kullandığını
belirtmekte iseler de, bu görüsün doğru olmadığı artık anlasılmıstır.
Evliya Çelebi, 1650’li yıllarda Doğu Anadolu bölgesinin muhtelif kentlerine yaptığı
gezilere dair izlenimlerini kaydettiği “Seyahatname” adlı eserinde Zazalardan
bahsetmis ve bölgede konusulan diller arasında “Zaza lisanı”nı da zikretmistir.
Evliya Çelebi, seyahati esnasında; Siverek, Gerger, Çermik, Çüngüs, Sağman,
Çemisgezek, Palu, Çabakçur, Genç, Kulp, Eğil ve Hani gibi Zaza yerlesim
birimlerini de ziyaret etmis, fakat ne yazık ki anılan mıntıkalarda yasayan halkın
dili, inançları, giyimkusamı ve sosyal yapısı hakkında hiçbir bilgi vermemistir. (5)
Osmanlı dönemine ait birçok resmi belgede de Zazalardan bahsedildiği
malumumuzdur.(6)
Avrupa kaynaklarında ise Zazalar hakkındaki ilk bilgiye, Danimarkalı ünlü gezgin
Carsten Niebuhr’un [1733-1815] eserinde tesadüf ediyoruz. C.Niebuhr, 1765 yılında
Bağdat’tan Musul’a, oradan da Mardin, Diyarbakır ve Urfa vilayetlerine yaptığı
seyahatle ilgili gözlemlerini aktardığı kitabında, “Zaza” adını ilk zikreden Avrupalı
yazar olmustur.(7) Daha sonra, 1820 yılında bölgede incelemelerde bulunan ve aynı
zamanda bir arkeolog olan Claudius James Rich [1787-1821] de Zazalar hakkında
malumat vermistir.(8)
Ermeni kaynaklarında, örneğin Haçatur Abovyan [1805-1848], Tiflis’te çıkan
“Kavkaz” dergisinde 1848 yılında dizi halinde yayınlanan “Kürtler” baslıklı
arastırmasının birinci bölümünde Zazalardan sözeder. Ancak Abovyan, Zazaca’ya
“lehçe” diyerek onu Kürtçe’ye dahil etme yanılgısına düser.(9) Ermeni akademisyen
Prof.Dr. Garnik Asatrian’a göre; “Abovyan, Zazalar ve Kürtler hakkında bazı notlar
dısında hiçbir yazı bırakmamıstır.”(10)
ZAZA DĐLĐNDEN ĐLK DERLEMELER
Elimizdeki mevcut materyale göre, Zaza diline dair ilk ciddi derlemeler ve bunların
yazılı/basılı eserler haline getirilip belgelenmesi, ilk kez Rus arastırmacı Peter
Ivanoviç Lerch tarafından yapılmıstır. Peter Lerch, Petersburg Bilimler Akademisi
tarafından kendisine verilen görevle, Osmanlılarla Ruslar arasında yasanan Kırım
Savası (1853-1856) sırasında Ruslara esir düsen Osmanlı askerlerinin (Türk, Kürt,
Zaza, Arap) tutuklu bulundukları Smolensk Eyaleti’nin Roslaw bölgesine giderek,
söz konusu tutsaklar arasında bulunan Zaza ve Kürt kökenli sahıslardan, Zazaca ve
Kürtçe derlemeler yapar. Peter Lerch’in, Zazaca konusunda yararlandığı
tutsaklardan biri de, o dönemde Harput Sancağı’nın Palu kazasına bağlı Kasan
köyünden(11) ve Sivan [Siwan/Siwon] isimli Zaza asiretinden(12) olan Hasan isimli
bir sahıstı.
Peter Lerch, tarihsel, dilsel, folklorik, etnografik ve toponomik derlemelerini ilkin
Rusça olarak, “Issledovanija ob Iranskix Kurdax i ix predkax severnyx Xaldejax”
adı altında üç cilt halinde yayınlar. Birinci kitapta (1856), Türkiye, Đran ve Rusya’da
yerlesik bulunan Kürtler hakkında genel bilgilere, ikinci kitapta (1857), Zazaca ve
Kürtçe (Kurmanci)’ye iliskin derlenen metinler ve bu metinlerin Rusça çevirilerine,
üçüncü kitapta (1858) ise dilbilimsel çalısmalar ile Zazaca ve Kürtçe kelimelerden
olusan sözlük çalısmalarına yer verir.(13) Peter Lerch’in söz konusu kitapları, Rusça
baskısının ardından, biraz kısaltılmak suretiyle, aynı dönemde (1857-1858) Almanca
olarak da yayınlanır.(14) Ayrıca, Almanca çevirinin tıpkı baskısı, yıllar sonra 1979
yılında APA-Philo-Press tarafından Hollanda’da tekrar yapılır.(15)
Peter Lerch’in, yaptığı derleme çalısmalarına iliskin olarak anılan kitabında verdiği
bilgilerin kısa bir özetine burada yer vermenin yararlı olacağını düsünüyoruz. Peter
Lerch, çalısmaları hakkında sunları aktarıyor:
“Roslaw’da, Türkiye’nin Mardin, Cizre, Dersim, Mus, Diyarbekir, Urfa, Birecik,
Harput, Malatya, Maden, Arapkir ve Erzurum kentlerinden olan değisik asiretlere
mensup 50 kisi ile karsılastım. Onların büyük bir bölümü yukarı Fırat ve Dicle
nehirleri arasındaki bölgedendiler ve hepsi kendi dilleri [Kürtçe ve Zazaca] dısında
Türkçe’nin Anadolu sivesini de konusuyordular. Bazıları birbuçuk yıl içinde
Rusça’yı da anlamaya baslamıstı.
Onlardan derlediğim materyal arasında birçok sarkı/türkü de vardı. Palu’lu Zaza
Hasan’ın okuduğu türkülerden biri Kharsan Dağı direnisiyle ilgiliydi. Bazı türküler,
asiretler arasında meydana gelen ve kendisinin de katıldığı kavgaları anlatıyordu.
Esirler arasında, Hêni(16)’den Dêmi [Têmi (Key Têmo)] asiretinden olan, her
zaman temiz ve süslü giyinen Ali [‘Ely Têmi] isimli bir kisi de bulunuyordu.
Onlar, memleketlerinde hem kendilerine komsu olan hem de uzaklarında bulunan
asiretlerin ve yerlesim yerlerinin isimlerini gayet iyi biliyorlardı. Zaza Hasan, kendi
asireti olan Sivan asiretine ait 34 köyün ismini bana verdi. Buna benzer bilgileri
diğer sahıslardan da aldım.
Onlar, kendi geçmisleri ve sülaleleri hakkında da iyi bilgilere sahiptiler. Örneğin
Hasan, kendi ailesinin seceresini iyi biliyordu ve 18 atasının/dedesinin ismini
sayabiliyordu.
Hasan bana guguk (pepuk, keku, goin/gohin) kusunun hikâyesinin hepsini Zazaca
olarak anlattı. Ona göre bu kus önceden bir kız iken, kardesinin üvey annesi
tarafından öldürülmesinden sonra, kendisini kus yapması için Allah’a yalvarmıs ve
kusa dönüsmüstü.
Roslaw’da farklı kisilerle karsılasınca, onların ana dillerini öğrenmek için
çabaladım. Kısa bir süre içinde onların arasında iki farklı lehçenin [dilin]
konusulduğunu öğrendim. Onlar, bunlardan birine Kurmanci diğerine Zaza
diyordular. Önce tek tek Türkçe kelimelerin yardımıyla her iki lehçeyi öğrenmeye
çalıstım.
Yukarıda sözünü ettiğim Hasan’ın ağzından birçok derleme yaptım. O Sivan
asiretinin, Palu’ya yakın olan Kasan köyünden gerçek bir Zaza’ydı ve Kurmanci de
biliyordu. Epeyce de türkü söyledi. Onun anlatımıyla, Palu Miri [emiri] Awdullah
Beg ile Harput Pasası arasındaki kavgayı, Römi asiretinin reisinin kızının
romantik/trajik yasamı ve Awdullah Beg’in Rumeli’ne sürgün edilisinden sonraki
durumunu yazdım.
Zazaca ile ilgili ana bilgi kaynağım bu Hasan’dı. O bana kendisinin de katıldığı üç
tane siddetli savası, iki masal ve gohin kusunun efsanesini anlattı.
Halk türküleri için üç kisiden yararlandım. Birincisi sıkça sözünü ettiğim bu
Hasan’dı. Hasan sürekli Zazaca fazla türkü olmadığını iddia ediyordu. Fakat kendisi
bana 8 tane Zazaca türkü verdi. Türküler için baska bir zengin kaynağım da bana 15
türkü okuyan ve yazdırtan Semsat[Samsat]’lı, tatlı dilli Mehemmed idi. Đki tane
türkü de Hêni [Hani]’deki Dêmi [Têmi] asiretinden olan Ali’den [´Ely Têmi] aldım.
Bana verilen bilgilere göre, Zazaca, Mus çevresinde, Palu’da, çok sayıda Tuzik
[Duzik, Dujik] asiretleri arasında ve Dümbeli asiretinde konusuluyor. Dümbeliler
Palu’nun kuzeyinde yasıyorlar. Abowian [Haçatur Abovyan] (Kavkaz, 1848, No. 46,
s.164), Zaza’ların dağılımı konusunda benimle hemfikirdir.
Kurmanci konusanlardan, değisik kentlerden gelenlerin konusma formlarında bazı
farklılıklar dikkatimi çekti. Aslında bu farklılık daha çok Dicle’nin kuzeyi ve
güneyindeki asiretler arasındaydı. Ancak bu farklılık o insanların birbirleriyle
anlasamayacakları kadar büyük değildi. Fakat Zazaca’da, Kurmanci’den çok farklı
kelimeler vardı.”(17)
Peter Lerch, konusturduğu sahıslardan ve derlediği metinler üzerinde bizzat yaptığı
incelemelerden Zazaca’nın Kürtçe (Kurmanci)’den farklı olduğunu tespit etmis
olmasına rağmen, herhalde kendisinden önce yazılmıs olan bazı eserlerde Zazaların
“Kürt” olarak gösterilmis olmasının etkisinde kalmıs olacak ki, Zazaca konusunda
kesin bir yargıya varamıyor. Öte yandan, Peter Lerch, Zazalardan ve Zazaca’dan
bahsetmeyen Bitlisli Seref Han’ın, “Serefname” (yazılısı: 1597) adlı eserinde
Kürtçe’yi dört lehçeye [Kurmanc, Lor, Kelhur, Goran] ayırdığından (18) da
haberdardır. Bu nedenle Peter Lerch, farklılığını tespit ettiği Zazaca’nın da “belki,
besinci bir lehçe olarak kabul edilebileceğini” belirtmek suretiyle, bir öneride
bulunuyor.
Kasan’lı Zaza Hasan’dan, Zazaca olarak Nêrib(19), Sivan(20) ve Hêni [Hani]
mıntıkalarındaki asiretler arasında yasanan kavgalara dair malumat ile Zaza bölgesi
hakkında folklorik, etnografik ve toponomik bilgiler kaydeden Peter Lerch, topladığı
Zazaca metinler, cümleler ve kelimelerden hareketle, ilk “Zazaca Gramer”
çalısmasını da hazırlar, ancak bu gramer her nedense yayımlanmaz. Peter Lerch
tarafından derlenen Zazaca metinlerde geçen kelimeleri içeren 23 sayfalık bir
çalısma ise, “Zazaca-Rusça Sözlük” olarak, anılan kitabın üçüncü cildinde (s.85-
108) yer alır. Bahsekonu çalısmaya, kitabın 1858’de yapılan Almanca baskısının
ikinci cildinde de (s.191-214) “Zazaca-Almanca Sözlük” seklinde yer verilir.
Alman dilbilimci Karl Hadank, 1932 yılında, Peter Lerch’in çalısmalarına iliskin
olarak su değerlendirmeyi yapar:
“Almanca baskısının birinci cildi (1857), Rusça aslının biraz kısaltılmısıdır. Bu ciltte
Kürtler üzerine yazılan kitap ve makalelere iliskin bir kaynakça ve ayrıca Lerch’in
Zazaları da içinde saydığı Kürt asiretlerinin bir etnografyası bulunmaktadır. Lerch,
metinleri, çevirileriyle ve sözlüğüyle birlikte sunar. Bu arada bir Zaza Grameri’nin
de haberini verir ama bu gramer bir türlü yayınlanmaz. Zazaca’ya ilk girisin
getirdiği zorluğu düsünerek, özellikle çevirilerde kimi hatalar yapmıs olmasını
yadırgamamak gerekir. Metinlerden sözcük seçimi de sağlıklı bir sekilde
yapılamamıstır. Buna rağmen ‘Forschungen’, o zamanlar için önemli bir çalısmadır
ve bu nedenle de Lerch, Đranistiğin öncülerinden sayılmaktadır.”(21)
Peter Lerch, yukarıda da değindiğimiz gibi, kendisinden önceki bazı yazarların veya
gezginlerin hiçbir ciddi arastırma yapma gereğini duymadan kullandıkları “Zaza
lehçesi” terimini tekrarlamakla birlikte, yaptığı su tespit, hakikati gayet net olarak
ortaya koymaktadır: “Zazaca, Kurmanci [Kürtçe] konusanlar için, tek tek sözcüklere
varıncaya kadar, anlasılmaz olarak kalmaktadır.”(22)
ZAZA DĐLĐNE DAĐR DĐĞER ARASTIRMALAR
Robert Gordon Latham isimli bir baska arastırmacının, Zaza dilinin gramer yapısını
ve sözcük hazinesini konu alan tetkiki, 1860 yılında yayınlanmıstır.(23)
Alman arastırmacı Wilhelm Strecker, “Mundart Der Duzik in Dersim” isimli
çalısmasında, “Kuseldsan” seklinde kaydettiği ve değisik kaynaklarda “Kozliçan”,
“Koozichan”, “Kuzihçan” biçiminde de yazılan Dersim’in eski adı Kuziçan olan
Pülümür yöresinde konusulan Zazaca’nın ağızlarından derlediği notlara yer
vermistir. Karl Hadank, “söz konusu notların, Peter Lerch’in topladığı zengin
malzemeyle karsılastırılınca fazla önemli olmadığı ve aynı titizlikle toplanmadığı”
görüsündedir. Dersim’de yedi Zaza sivesinin bulunduğunu kaydeden W.Strecker’in
Pülümür Zazacasına iliskin notları, Dr. Otto Blau tarafından 1862 yılında
yayınlanmıstır.(24)
Avusturyalı dilbilimci Friedrich Müler [1843-1898], Zaza dili üzerine genis çaplı bir
arastırma yapmamıs olmakla birlikte, Peter Lerch’in Zazaca’nın Palu-Cabakçur
sivelerinden derlediği metinler üzerinde yaptığı incelemenin neticesini, 1864 yılında
Viyana’da, “Zaza Dialect der Kurdensprache” adı altında yayınlamıstır.(25)
F.Müller, söz konusu kitabında, Zazaca’nın gramerinin bir tasarımını sunmustur.
F.Müller’in, Zazaca’yı “lehçe” kategorisinde tanımlaması, onun, Peter Lerch’in bu
konudaki kuskulu görüsünün etkisinde kaldığı izlenimini vermektedir. Buna rağmen
F.Müller, anılan çalısmasında, Zazaca’nın birçok temel noktalarda Kurmanci’den
tamamiyle ayrıldığını ifade etmis ve Zazaca’nın kendine özgü nominal yapısına
dikkati çekmistir. Karl Hadank ise, F.Müller’in değindiği söz konusu yapının,
aslında Zazaca’yı komsusu olan Kürtçe’den ayırdığı yönündeki görüsünü dile
getirmistir. (26)
Đngiltere’nin Erzurum Konsolosu James G. Taylor, 05 Ağustos-09 Eylül 1866
tarihleri arasında Dersim, Harput, Erzincan ve Sivas’ın muhtelif yörelerinde yaptığı
inceleme sonucunda, Kızılbas Zaza asiretleri ve bölgeye iliskin önemli bilgiler
toplamakla beraber, Zaza dili hakkında herhangi bir derleme yaptığından
sözetmez.(27)
Bazı Ermeni belgeleri/kaynaklarında ise, Zazaların Kürtlerden ayrı bir halk oldukları
net bir sekilde ifade ediliyor. 1878 yılında Berlin’de düzenlenen Berlin
Konferansı’na, “Osmanlı Ermenileri Temsilciler Heyeti, Bas Episkopos Hrimyan
[eski Ermeni Patriği] ve Horen Narbey [Besiktas Bas Episkoposu]” imzaları ile 25
Haziran 1878 tarihinde, “Osmanlı Ermenistanı” için bir proje sunulmus, projeye ekli
olarak bir de “Osmanlı Ermenistanı”nın etnik durumunu ve nüfusunu gösteren
istatistiki bilgiler verilmistir. Projede, “Nüfusun Çesitli Irklara Göre Taksimi”
baslığının altında, bölgede yerlesik bulundukları bildirilen ırkların isimleri söyle
sıralanmıstır: 1. Ermeni, 2. Türk, 3. Göçebe Kürt, 4. Özel dilleri olan Zazalar, 5.
Günese tapan, büyük kısmı göçebe Yezidiler, 6. Göçebe Çingeneler, 7. Rum ve
Yahudi, 8. Asuri. Aynı proje kapsamındaki bir baska çizelgede de, bölgedeki etnik
yapı; “Ermeni, Türk, Kürt, Rum, Asuri, Zaza, Yezidi” seklinde verilmistir.(28)
Burada, Kürt’ten ayri olarak “özel dilleri olan Zazalar”dan sözedilmesi önemli bir
tespittir. Bu husus, Ermeni temsilcilerinin, Zazaca’nın Kürtçe’den ayrı bir dil
özelliği tasıdığının bilincinde olduklarını gösteriyor.
Erzurum’da, 1848-1866 yılları arasında Rus Konsolosu olarak görev yapan Polonya
kökenli Aleksander Jaba [1801-1894], bölgede kaldığı süre zarfında, Zazaca ve
Kürtçe [Kurmanci] dillerinden bazı derlemeler yapmıstır. Zazaca’yı Kürtçe içinde
gösterme yanılgısına düsen A.Jaba’nın, daha sonra Alman doğubilimcilerinden M.
Ferdinand Justi [1837-1907] ile birlikte hazırladığı ve yaklasık olarak 15.000
kelimeyi ihtiva eden “Kürtçe-Fransızca Sözlük”, 1879 yılında nesredilmistir.(29)
Bahsekonu sözlük, aynı zamanda etimolojik bir deneme niteliğindedir. Kitapta,
Kürtçe’deki her kelimenin hangi dilden geldiği, o dilin isminin bas harfi/harfleri ile
(Arapça ise “Ar”, Ermenice ise “Arm”, Türkçe ise “T”, Farsça ise P [Persçe]
seklinde) gösterilmistir. Söz konusu eserde, Zazaca’dan alınan pekçok kelimenin
yanına da “Zaza” ibaresinin konulduğu görülmüstür. Kitabın incelenmesi sırasında,
örneğin, “A” [elif] harfi ile baslayan sözcüklerden 54 tanesinin yanına “Zaza”
ibaresinin yazılmıs olduğu müsahede edilmistir.
M. Ferdinand Justi, 1880 yılında nesredilen “Kurdische Gramatik” isimli kitabında,
Bitlisli Seref Han’ın “Serefname” adlı eserinde Kürtleri dört kola ayırmasına değinir
ve tıpkı Peter Lerch gibi, o da “Zazaca konusanları Kürtlerin besinci dalı olarak
saymak gereklidir” diyerek, Zazaların orijinine iliskin süregelen hataya düsmekten
kendini alıkoyamamıstır.(30)
Wilhelm Tomaschek, 1887 yılında Gruber ve Ersch tarafından yayınlanan
“Allgemeine Encyclopadie”de yer alan makalesinde, Zazaca ile Kürtçe (Kurmanci)
arasında önemli farklılıklar bulunduğunu ve bu durumun her iki dili birbirinden
ayırdığına dikkati çekmistir.(31)
Almanya’nın Leipzig ve Tübingen üniversiteleri adına, 19. yüzyılın ikinci yarısında
birkaç kez Ortadoğu ülkelerinde dil ve folklorik arastırmalar yapan Albert Socin
[1844-1899], “Grundriss der Iranischen Philologie” isimli eserde yer alan
incelemesinde, Zazaca üzerinde detaylı bir sekilde durmamakla birlikte, sadece
“Zazaların Kurmanci’den ayrı bir lehçe konustuklarını” belirtmekle yetinmistir.(32)
Berlin Üniversitesi adına, 19. yüzyılın ikinci yarısında Doğu Anadolu, Suriye ve
Irak’ta incelemelerde bulunan Eduard Sachau [1845-1930], Zaza dili üzerine
arastırmalar yapmıs, materyal toplamıs, fakat Zaza gramerinin hususiyetlerine nüfuz
edememistir.(33)
19. yüzyılın sonlarına dek, Zaza dili hakkında ciddi bir bilimsel inceleme yapma
gereğini duymayan, daha ziyade Peter Lerch’in Zazaca’ya dair ortaya attığı “lehçe”
teorisinden esinlendikleri anlasılan bazı yazarların, kitap veya makalelerinde mezkur
iddiayı tekrarlamak suretiyle aynı yanılgıya düstükleri, bu hatalı tutumun anılan
süreçte adeta bir moda haline geldiği ve nedense düzeltilme cihetine gidilmeden
sürdürüle geldiği görülmüstür.
Günümüzün Ermeni bilim adamlarından Prof.Dr. Garnik Asatrian’ın, bahsekonu
yazarların Zaza diline iliskin önyargıları konusundaki değerlendirmesi söyle:
“19. yüzyılda yasayan bazı yazarlar, Zazalar hakkında yeterli bilgiye sahip
değillerdi. Đranolojinin o zamanki düzeyi de, konuya daha ciddi yaklasma olanağı
vermiyordu. Bu nedenle de adı geçen kisiler, Zazalar ve Guranilerin Kürtlerin bir
kanadı olmadıkları yolunda ciddi savlar ileri süremezlerdi. Örneğin, Zazaca üzerine
tek kelime bile yazmayan Haçatur Abovyan, ya da “Kürtçe-Fransızca Sözlük”ün
yazarı ve Rusya’nın Erzurum Konsolosu A[leksander] Jaba, bu konuda nasıl ciddi
bir söz söyleyebilirlerdi? Aynı sav, W[ilhelm] Strecker ve F[erdinand] Justi için de
geçerlidir.”(34) G.Asatrian’ın tespiti gayet yerindedir ve buna biz de istirak
ediyoruz.
Osmanlı Yönetimi’nin üst düzey görevlilerinden Mehmed Arif Bey, 1874 yılında
Dersim’e yaptığı seyahatin ardından, Dersim ahalisinin Kürt olup olmadığı
konusunda kuskuya düsmüstür. Nitekim daha sonra kaleme aldığı “Binbir Hadis-i
Serif” adlı kitabında, Dersim Kızılbaslığı hakkında bazı bilgilere yer vermesinin
yanı sıra, Dersim’de konusulan dilin de Zazaca olduğunu kaydetmistir.(35)
Öte yandan, “Salname-i Vilayet-i Diyarbekir” isimli eserin 1301 [1885] tarihi
itibariyle yapılan baskılarında; “Diyarbekir vilayeti dahilinde Türk, Arap, Kürd,
Ermeni, Süryani, Zaza lisanlarının müsta’mel olunduğu [kullanıldığı]” belirtilirken,
“Ergani Madeni kasabası, Çermik, Palu, Siverek kazaları ve 7 müdürlük merkezi ile
26 nahiyeyi teskil eden livada Türkçe, Kürdçe, Zazaca lisanlarının
konusulduğu”(36) hususuna yer verilmistir. Burada, Kürt ve Zaza’nın birbirine
karıstırılmadığı, dillerinin de “lehçe-sive” değil, LĐSAN (dil) olarak ayrı ayrı
kaydedildiği çok net bir sekilde görülmektedir.
ZAZACA ĐLK MÜSTAKĐL ESERĐN YAZILISI
Zazaca’nın herhangi bir dilin lehçesi veya sivesi değil, müstakil bir dil/lisan olduğu
gerçeği, Zaza din bilgini ve sairi Lice’li Mela Ehmedi Xasi’nin [1867-1951]
Diyarbekir’de 1899 yılında Zazaca olarak yayınladığı ve Peygamberimiz Hazreti
Muhammed’in yasamını konu alan “Mewlid-i Nebi” [Peygamberin Doğusu] isimli
kitabı ile perçinlenir. 16.5 x 24.5 ebatında ve 14 bölümden olusan 29 sayfalık
Zazaca manzum eserdeki beyit sayısı 366’dır. Eserin sonunda, düzyazı ile Zazaca
kısa bir bölüm de yer almaktadır. Kitabın birinci sayfasındaki Türkçe kısa
açıklamada ve son sayfasındaki Arapça bir beyitte, eserin “Zaza Lisanı” (Zaza dili)
ile yazıldığı belirtilmistir.(37)
Xasi’nin ve eserinin adı ve söhreti, Mewlid’in yayınından itibaren Zaza halkı
arasında dalga dalga yayılmaya ve anılmaya baslar. O gün bugündür, Zazalar
arasında; doğum, sünnet, adak, düğün, ölüm üzerine veya hac dönüsü ya da baska
bir nedenle, hayır için verilen yemeklerde, davetlilere Zazaca Mewlid’in mollalarca
ve makamla okunması gelenek haline gelmistir. Yine Zazalar arasında -özellikle
köylerde- Kur’an-ı Kerim’i hatmeden/bitiren çocukların okudukları ve ezberledikleri
ikinci dinsel kitabın, Xasi’nin “Mewlid-i Nebi”si olduğunu da belirtelim.(38)
Xasi’nin eseri, günümüzde de yaslı Zazalar arasında adeta mukaddes bir kitap
hükmündedir.
Xasi’nin, Zazaca Mewlid kitabını yazmasının ilginç bir hikayesi vardır. Kürt yazar
Musa Anter, anılarında, bu hususla ilgili olarak sunları kaydediyor: “Bir gün
Kurmanc Kürt seyhler [Xasi’ye] demisler ki, ‘Zazalar nedir ki? Düsün, Ehmedê
Xanî, Melayê Cizîrî, Feqiyê Teyran’ı bir yana bıraksak da, Melayê Batê gibi,
içinizde bir mevlit yazacak kimse dahi olmamıstır.’ Mele Hassê [Xasi] saka olarak
yapılan bu tarizi bahane ederek, ‘Vallahi ben Zazaca bir mevlit yazmadan bu evden
çıkmayacağım’ demis, bir hafta içinde de bugün elimizdeki Zazaca mevlidi
yazmıstır.”(39)
Buna benzer bir rivayet, bir baska kaynakta da söyle aktarılır: “Bazı Kürt hocalar,
kendileri [Xasi] ile sakalasarak, ‘Siz Zazaların bir tek kültürel birikiminiz var mı?
Yok. Halbuki bizim sayısız eserlerimiz var’ dediklerinde, Seyda [Xasi] üzülür ve
‘bekleyin size göstereceğim’ der. Bir Cuma günü Cuma namazından sonra evine
kapanır yazmaya baslar, diğer Cuma günü namazdan evvel bitirip evden çıkar,
alimlere giderek, ‘alın size Zaza edebiyatının küçük bir nümunesi’ der, yazdığı
mevlidi gösterir. Mevlidi inceleyen ulema hayretler içinde kalır, kendilerini tebrik
ederler.”(40)
Xasi’nin, Mewlid’in dısında Zazaca siirlerinin de olduğunu belirtelim. Xasi,
Zazaca’nın herhangi bir dilin lehçesi/sivesi değil, bilakis müstakil bir dil olduğunu
çesitli vesilelerle dile getirmistir. Örneğin, Xasi’nin Osmanlı makamlarına kendi el
yazısı ile kaleme alıp gönderdiği bir belgede yer alan; “Arapça, Türkçe, Kürdçe,
Zazaca tekellüm ve ketebet [konusup yazma] ederim” (41) seklindeki beyanı da
bunun bir kanıtıdır. Bu ayrıntı, Osmanlı döneminin Zaza aydınlarında, Arap, Türk,
Kürt kimliklerine karsı, ayrı bir “Zaza kimliği” bilincinin mevcudiyetine delalet
etmektedir.(42)
(devam edecek)
Dipnotları:
--------------
(1) H.Selıc, Zaza Gerçeği, Dicle-Fırat Yayınları, Münih 1988, s.11-15; H.Selıc, “Doğu Anadolu’nun
Etnik Yapısı ve Zazalar”, Rastiye (Zaza Dili ve Kültürü Dergisi), Amor/Sayı: 7 (Fransa 1992), s. 6.
(2) W.E.D. Allen & Paul Paulovich Muratoff, Caucasian Battlefields: A History of the wars on the
Turco-Caucasian Border 1828-1921, Cambridge University Press, Cambridge/Đngiltere 1953, XXII+614
s.; Türkçe basım: Kafkas Harekâtı, 1829-1921 Türk-Kafkas Sınırındaki Harplerin Tarihi, Gnkur.
Basımevi, Ankara 1966, XVIII+ 525 s. [bkz. s.14, 385].
(3) Zılfi Selcan, Zaza Milli Meselesi Hakkında, Zaza Kültürü Yayınları, Ankara 1994, s. 8.
(4) Cihat Kar, “Zaza Adı ve Kaygusuz Abdal”, Piya (Zaza Dili ve Kültürü Dergisi), Amor/Sayı: 4
(Payızopeyên 1988), s. 20-23.
(5) Evliya Çelebi, Seyahatname, Đstanbul 1314 [1898], Cilt:3, s.232, Cilt:4, s.74, 145; Yeni Baskı, Üçdal
Nesriyat, Cilt: 3-4, Đstanbul 1976, s.869, 873, 1152, 1203; ayrıca bkz. Hayri Basbuğ, Zaza ve
Kurmanclar, Ankara 1984, s.59-62.
(6) Filit Siwonıc, “Osmanlı Döneminde Zaza Kimliği”, Çıme (Zaza Dili ve Kültürü Dergisi), Amor/Sayı:
3 (Amnan-Payız 2005), s.22-25.
(7) Carsten Niebuhr, Reisebeschreibungen nach Arabien und Anderen Umliegenden Landern 1761-1767
[Arabistan ve Civar Ülkelere Gezi Notları], Cilt: 2, Kopenhagen 1778, s. 417.
(8) Claudius James Rich, Narrative of a Residence in Koordistan [Kürdistan’da Kaldığım Sürenin
Hikayesi], Cilt:1, London 1836, s.376.
(9) Haçatur Abovyan, “Kurdy” [Kürtler], Kavkaz, No: 46 (Tiflis, 15.11.1848), s. 164.
(10) Garnik Asatrian, “Zaza Dilinin Đran Dilleri Sistemindeki Yeri”, Rastiye (Zaza Dili ve Kültürü
Dergisi), Amor/Sayı: 7 (Fransa 1992), s. 13.
(11) Kasan köyü: Palu’nun Sivan [Servi] nahiyesinin bir köyü iken, 1940’larda nahiyenin tüm köyleriyle
birlikte Bingöl’ün Genc ilçesine bağlanmıstır. 1950 yılı istatistiklerine göre 345 kisilik bir nüfusa sahip
olan Kasan köyünün adı, 1960 yılında “Günkondu” seklinde değistirilmistir. (bkz. Türkiye
Ansiklopedisi, Ankara 1956, Cilt: 2, s.379; Köylerimiz, Ankara 1982, s.708).
(12) Sivan [Siwan/Siwon] asireti: Günümüzde Bingöl’ün Genc ilçesi sınırları dahilinde, 33 köy ve 86
mezrayı kapsayan Siwon [Sivan/Siwan] mıntıkasında yerlesiktir. (bkz. Hayri Basbuğ, adı geçen eser,
s.26). Bölge halihazırda Servi [Sêrbey] beldesini teskil etmektedir. 1990 sayımına göre, beldenin geneli
11.891, merkezi (Servi) ise 2.858 nüfusludur. (bkz. Büyük Larousse Ans., Cilt: 20, s.10400).
(13) Peter [Ivanoviç] Lerch, Issledovanija ob Iranskix Kurdax i ix predkax severnyx Xaldejax [Đran
Kürtleri ve Onların Ataları Olan Kuzey Kaldeliler Üzerine Đncelemeler], 3 cilt, Saint Petersburg 1856-
1858, Prodaetsa u kommissionerov Imp. Akademii Nauk I.Glazunova, Cilt: I, 1856, VII+121 s.; Cilt: II,
1857, VI+139 s.; Cilt: III, 1858, XXXVII+113 s. [Rusça].
(14) Peter Lerch, Forschungen über die Kurden und die Iranischen Nord-Chaldaer, Saint Petersburg
1857-1858, Eggers+Co., Buchdruckerei der Kaiserlichen Akademie der Wissenschaften, Cilt: I,
XII+XXX+104 s.; Cilt: II, 6+225 s.; Cilt: III, 124 s. [Almanca].
(15) Peter Lerch, Forschungen über die Kurden und die Iranischen Nord-Chaldaer. Kurdische Texte;
Kurdische Glossare für die Kurmanji- und Zaza-Mundarten, Saint-Petersburg 1857-1858, APA
(Academic Publishers Asociatie)-Philo-Press, 3 cilt, Amsterdam/ Hollanda 1979 [Almanca].
(16) Hêni: Diyarbakır’a bağlı Hani ilçesi.
(17) Peter Lerch, adı geçen eser [Almanca], Cilt: I, s. VII-XXX.
(18) Seref Han, Serefname/Kürt Tarihi (Arapça’dan Çev. M.Emin Bozarslan), Yöntem Yayınları,
Đstanbul 1975, s.22.
(19) Nêrib: Diyarbakır’ın Hani ilçesine bağlı yedi köyde yerlesik bulunan Zaza asireti. Nêrib asiretinin
ismiyle anılan söz konusu köyler sunlardır: Nêribi Ağan [Kuyular], Nêribi Cimsat [?], Nêribi Çulagan
[Abacılar], Nêribi ‘Eliyan [Atıcı], Nêribi Melikan [Bozok], Nêribi Topalan [Topçular], Nêribi Wusıfan
[Çukur] (bkz. Sevket Beysanoğlu, Diyarbakır Coğrafyası, Diyarbakırı Tanıtma Derneği Nesriyatı,
Đstanbul 1962, s.52; Diyarbakır 1973 Đl Yıllığı, Ankara 1973, s.19].
(20) Sivan: Bkz. 12 no’lu dipnot.
(21) Karl Hadank, Mundarten der Zaza Hauptsachlich aus Siwerek und Kor, Verlag Der Preussischen
Akademie Der Wissenschaften, Berlin 1932, XIII+398 s.; ayrıca bkz. Karl Hadank, Zazalar ve Zaza Dili,
(Almanca’dan Çev. Erol Sever), Zaza Kültürü Yayınları, Ankara 1994, s.19.
(22) Peter Lerch, a.g.e., [Almanca], Cilt: I, s. XXII.
(23) Robert Gordon Latham, On a Zaza Vocabulary, Opuscule, Essys Chiefly philological and
etnographical, (Williams and Norgat), London, Edinburg, Leipzig, 1860, s.242-244.
(24) Otto Blau [Ernst Otto Friedrich Hermann Blau], “Nachrichten über Kurdische Stamme; Blumenlese
aus Ni’metullah Shirwanî’s Reisegarten; Mitteilungen über die Dushik-Kurden”, Zeitschrift der
Deutschen Morgenlandischen Gesellschaft, Bd. 16, Leipzig 1862, s. 607-627.
(25) Friedrich Müller, “Beiträge zur Kenntnis der neupersischen Dialekte. Teil III: “Zaza Dialekt der
Kurdensprache”, Sitzungsberichte der Kaiserlichen Akademie der Wissenschaften, Nr. 48 (Wien 1864),
s. 227245’den ayrı basım: Zaza-Dialekt der Kurdensprache, (Beiträge zur Kenntnis der neupersischen
Dialekte, Laut und Formenlehre, Sitzungsberichte der Kaiserlichen Akademie der Wissenschaften),
Wien 1865, 21 s.
(26) Karl Hadank, Zazalar ve Zaza Dili, s. 28.
(27) James G. Taylor, “Journal of a tour in Armenia, Kurdistan and upper Mesopotamia with notes of
researches in the Deyrsim Dagh in 1866”, Journal of the Royal Geographical Society, Cilt: XXXVIII
(London 1868), s. 281-361.
(28) Armenia Gazetesi, Sayı: 3, Đstanbul 1890; Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Ankara
1950, s.230-231; bkz. H.Selıc, “Doğu Anadolu’nun Etnik Yapısı ve Zazalar”, s.6.
(29) M.Auguste [Aleksander] Jaba & M.Ferdinand Justi, Dictionnaire Kurde-Français [Kürtçe-Fransızca
Sözlük], 1.Baskı, Publié par ordre de l’Academie impérial des sciences [Đmparatorluk Bilimler
Akademisi Matbaası], Saint-Petersburg 1879, XVII+463 s.; 2.Baskı, Reprint durch Biblio-Verlag,
Osnabrück 1975.
(30) M.Ferdinand Justi, Kurdische Grammatik, Commissionare der Kaiserlichen Akademie der
Wissenschaften; Eggers+Co.,+J.Glasunow, Saint Petersburg 1880, XXXIV+256 s.[bkz. s. XXV].
(31) Wilhelm Tomaschek, “Kürdistan”, Allgemeine Encyclopadie der Wissenschaften und Künste von
Ersch und Gruber, Section II, H-N, 4.Teil, Leipzig 1887, s.338.
(32) Albert Socin, “Die Sprache der Kurden”, Grundriss der Iranischen Philologie, Wilhelm Geiger &
E.Kuhn, Cilt: I, Strassburg 1898, s.250.
(33) Eduard Sachau, Reise in Syrien und Mesopotamien [Suriye ve Mezopotamya’da Yolculuk], Leipzig
1883, 487 s.; Eduard Sachau, Am Euphrat und Tigris 1897-1898 [Fırat ve Dicle Üzerine], Leipzig 1900,
160 s.; Nazmi Sevgen, Zazalar, Zaza Kültürü Yayınları, Ankara 1994, s.16; H.Selıc, Zaza Gerçeği, s.19.
(34) Garnik Asatrian, adı geçen makale, s. 13, 16.
(35) Mehmed Arif, Binbir Hadis-i Serif Serhi, 2.Baskı, Bulak Matbaası, Kahire 1325 [1909], s. 406 vd.
(36) Diyarbakır Salnameleri, 1286-1323 [1869-1905], 5 cilt, Diyarbakır Büyüksehir Belediyesi
Yayınları, Đstanbul 1999; Cilt:3, s.245, 345; Cilt:4, s.66, 165, 270, 362; Cilt:5, s.84.
(37) Mela Ehmedi Xasi, Mewlid-i Nebiyyi’l-Qureysi, 1.Baskı, Litografya Matbaası, Diyarbekir 1899, 29
s.; 2.Baskı, “Mewlıdê Nebî” (Latin harfleriyle), Hêvi Dergisi, Sayı: 4 (Paris, Eylül 1985), s.75-97;
3.Baskı, Mewlûdê Nebî (Arap harflerinden Latin harflerine çeviren: Mıhani), Fırat Yayınları, Đstanbul
1994, 54 s.; 4.Baskı, Mewlidu’n-Nebiyyi’l-Qureysiyi (Arap harflerinden Latin harflerine çeviren: Mela
Muhammed Kavarî [Mehmet Gönden]), Diyarbakır 2005, 68 s.
(38) Filit Siwonıc, “Büyük Zaza Sairi Xasi ve Eserine Yönelik bir Saygısızlığın Teshiri”, Piya (Zaza Dili
ve Kültürü Dergisi), Amor/Sayı: 13 (Payızopeyên 1990), s.5-6.
(39) Musa Anter, Hatıralarım, Avesta Yayınları, Đstanbul 2000, s. 177-178.
(40) M.Sefik Korkusuz, Tezkire-i Mesayih-i Amid, Diyarbekir Velileri, I-II, Kent Yayınları, Đstanbul
2004, s. 64.
(41) Xasi’nin el yazısı ile yazdığı belge/dilekçenin sureti, özel arsivimizdedir.
(42) Filit Siwonıc, “Osmanlı Döneminde Zaza Kimliği”, Çıme (Zaza Dili ve Kültürü Dergisi),
Amor/Sayı: 3 (Anman-Payız 2005), s.25.
Düden
Rosna Feradi
Hetta tehcir nêrona bı, heme
çi ca’d bı. Êrmeniyan u Zazayan
têmiyan dı heyyat ramıtê. Hım
Êrmeni yê kı sukan dı, hım zi ê yê
kı dewan dı emmır kerdê, bolê cı
karê kı huner wazenê inan sero
gurweyayê ew Zazayan a wes
ilaqe ronayê. Mahla ya Saraya ê
Çêrmug u banê Sankusê kıhani
mirasê Êrmeniyan dê a mıntiqa yê
ew hewna himan dê pêtan sero
vınderde yê.
Zeneatkarê Êrmeni hırg dew da Zazayan dı illa kı biyê. Zazayan a kerwayin
kerdê; dostey ronayê, pê ya wes dayê gurotê. Miyabên dê cı dı bê tesqele dê
hırgrozan mıneqese peyda nêbiyê. Duzanê Êrmeniyan serra 1915’i dı xerıpiya. A
ser Duwêla Osmani Êrmeniya rê tehciro mecburi ard. Dıma, rozê, nıskê’d keyan dê
xo ra, cayan dê karan dê xo ra arêdeyay.
Zey Êrmeniyan, Zazayan zi nêsa nê halli bancê sêne. Qandê co’y, çend’ık
destbera cı ameyê, illa kı tarı dê sew dı, fersend kı kewtê dest, sıyê konwoya ra
nêzdi, sıfte qeçê nê sar dê mahsumi esker ra remnayê, merekan dê xo dı, darıstanan
dı ew mıxaran dı nımıtê.
Bahdo kı wertey vınderyay, inan nê qeçi veti tever; çendanê cı qeçan dê xo ya
kerdi wari u resnay; çendanê cı zi day ewladin da keyan dê dewlemendan ew sopê cı
kerdi vıni.
Mıntıqan dê Zazayan dı, nê vatısê ‘donme’ u ‘donmi’ esslê cı Tırkiyê, ew
qeçanê Êrmeniyan ê kı na vavilık dıma keyan dê Zazayan dı resayê ew biyê
mısılmani inan ifade kenê. Nê yê kı nesıl dê ‘donme’yan u ‘donmi’yan ra yenê, ê yê
ewro coxrafiye dê Zazayan dı biyê inan ra zewi.
Na mesel mesela zu keynek da Êrmeniya çımsur a kı serefê xo verdê heme çi
vinayê. Na keynek zew koç dê Êrmeniyan dı berd bi dudan. Dudan, ray da Çêrmug
u Sankus sero, dewa Sankus ‘Yenikoy’ra nêzdi zew biro hezayi yo bêbıno; zu qulê da
tari ya kı herayina cı hend dê fek dê zew biri ya, ew erazi dê kereyıni miyan dı nıskê
dı vıziyeno merdime ver. Tayn vanê kı bın dê cı dı zew ro yê bın erdi esto, la kes
nêzano wuza dı çıçi esto. Rasta cı, kes nêzano kamcin çaxra cı ro aw, herr, si, nebat,
hırg tewr ganın siyo war la no biro bêbın hala ze’k biyo wuni yo.
Nêza no koço çendın bı kı qolaxa’y ramıtê.
O, kısta ‘Ege’ ra zew ca ra bı. Zew zabitê Osmani yo delal bı. Hema kı terfi
kerd u bı qolaxa, vecife da bı cı kı koçanê Êrmeniyanê kı çend cayan ra arêdeyayê
pêser vera merkezan dê nısanbiyan bıramo.
No koço ey berdê dudan, ninan ra zewê bı. No gurwe ra mahdey cı qelıbiyayê,
labırê bıxo emırgêr bı; zanayê kı serre hewado o do bedel verno, qandê coy, ey
çarneçar qebul kerd bı; o do no gurwe ra ancax sopa xo vıni kerden a bıreyayê. Nay
sera qerarê xo da bı; fersend kı kewt dest o do bıremayê welat dê xo; ey do uniforma
çekerdayê; herra pêr dê xo bıkarıtayê, zerri da xo ya zuwê bıvinayê; bızevıjyayê ew
hızur bıvinayê.
Xasek ra xasek zu keyna ray ra diqetê qolaxa’y ant. Ri yê cı ze’b ze asmi. Na
keynek hendık xasek bi kı, çeqa kı çımê cı kewtê ay germi kewtê zerri da cı. Ney
kerdê nêkerdê, nêsayê çımanê xo cı ra abırno. Weyna nêbeno, hisiyatê xo cı rê kerd
eskera. Dudan resayen dı, fıkrê xo ard ca, keynek ê binan ra abırnê u kerd zu çadır
da xısusi.
Rasta cı no zew heyalê do zor bı...
Dudan ro estısê qelfi roza bin sefaqê rew sıfte bı; insan qelfana berdê dudani
ser ew qıloznayê cêr. Zewo kı tede pıranê insanetey esta, nêsayê nê zılmi hewado.
Çım akerde merg siyayen qolay niya. Bêçaran bol cehd kerdê xo dest ra bıreynê;
perpızyayê, feryad kerdê, fixanê cı kerran ra veng dayê!..
Wuniya heftey ravêrdi, ew rozê bêvengi kewt wertey... Bê keyna pêro dudan
ro erziyaybi.
Naqor, eskeri xo kerdê hadre kı roza bin sewrayêri peyser ray kewo.
.
Keyner ca dê xo ra no zılım temase kerd bı. Hırg fına kı qefley astê dudan guni
kewtê zerri da cı, nefret a biyê pır. Aqibetê pê’r u ma’r da xo, eqrubayan dê xo,
zewnbin insanan dê xo çıman dê xo ya di bı. Nay sera roz u sew fıkıryê bi, qerarê xo
da bı; bê inan tamê dınyay do nêbiyayê. Zey sewan dê binan a sew zi qexr a ravêrd...
Sefaqê rew payan sero bi. Eskeri kı xo sewray rê kerdê hadıre, nıskê’d, ze’k tir
tirımkan ra bıreyo, xo çadır ra kerd tever, vazdê dudani ser. A çeq pêro sas mendi.
Aqıl ame Qolaxa’y serre kı dıma vazdo, a hında dudani sero bi, ew zew hereket do
soyınê heme çi biyayê. Keynek dest kerd kı nêrê cı ser, herun dı vınderdi. Qolaxa’y
zuwan rona ay iqna bıkero, labırê ay çımê xo guroti bi; wuni vınderd u qet nêluwê!
Qe belki zi ê nêasnawıti!..
Nıskê dı, çıman dê sasmendan dê hemın ver dı, çınay xo xo ra ruçıkna u vırna
dudani. Bejna cı ya vıran altun u mıceveri bın dı bibi vıni. Zerqi kı neyayê bejn da
cı, ze hêkela ‘Afrodit’i yo altunin berqayê. Wextê lewe dê dudani dı wuni mend,
nêluwê. Porê cı yê qızıli bedenê cı yo vıran lêstê, hersê cı ze la ameyê war la xem cı
nêbi. Serrey xo berzayna, çımê xo akerdi u weynê roj dê sewray, solıxê lewê cı yê
bari luway; ze’k duway bıkero... Dıma, bejna cı çend fıni ver u pey dı zelzelyê.
Serre’y xo tada u weynê qolaxa’y; na fına peyın kı amey pêçım, qolaxa ê çıman dê
cêrvinayan bın dı pelıxiya, çımê xo cı ra remnay u serre’y xo vıst xo ver. A çeq zu
kistiya bêter kewt kerran miyan. Qolaxa zu fın dı tıllo bı, çımê xo werzaynay u
weyna kı dudani sero hınad kes çıniyo; gan werd dudani ser...
Keyneka Êrmeni ay xasek pey dı na qisti mend, a zi xorı siyayen dı pıra pıra
qesiyê u nıskê’d bıriyê!..
Nustoğ Đlhami Sertkaya’dı Reportac
ÇIME- Ma nustané to nezdi,nezdi takib kené, labré ma wazené
to tayn nezdi ra bısınasnı/naskeré. Tı sené, heqdé xo u
guranayısé xo sero, maré malumat bıdi.
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Karê mı kılmekolitiqa u edebiyat o.
Edebiyat, se ke sıma ki zanenê, zê xezna hira wa.Ez edebiyat de,
serê roman u helbestan gurena.Nê serranê pêyênan de, karê tiyatroyi ki kewt para
mı.
ÇIME- Veri nustoxé ma nustané xo ekseriyet Tırki nusti. Tesiré çıçi to sero bi ki, tıyé
nustané xo Zazakiya nuseni?
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Domantiya mı, zê domamanê welatê ma, ebe asimile u zonê
asilimileyi (tırki) vêrd ra. A waxt ke maya mına rebene, kê de zonê ma qesi kerdêne,
ma serm kerdêne. No serm de, trajediyê sar u kamiya ma est bi ke, ma fam
nêkerdê.Ebe no hal, mı be tırki dest kerd politiqayi ra.Çı hêfo ke, serran ra tepya mı
fam kerd ke, trajediyo ke maya mı tede ra, projeyê qediyayena sarê ma bi.Mı wes
fam kerd ke, ju zon ke bıqediyo, o sar ki endi qedino.Kultur ,edebiyat, kamiye,
tarıqe, pêro gırêdayê zoniyo.Ebe vatê de bin: ju sar,ebe zonê xo esto.Kamiya ju sari,
ebe zon civino.Ju sar baxçe wo, zon awe wa.Awe ke bımıçıqiyo,baxçe poyino,beno
wêran.Ebe na fam kerdene, a roje ra nata, seba ke ez endi nêwazena bı bi
'wêran',seba ke ez endi nêwazena destê asimileyanê gewendan de bı bi kay u sanıke,
mı dest kerd zonê ma ra.
ÇIME- Heta nıka zuwan/zoné ma dı çend kıtabé to vecya/vejya?
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Hata nıka hirê kıtabê mın zonê ma de veciyê.Dı kitabi
helbestê,(ebe namê MIN HESRETAN DE MEVRDE MESO u ZERĐYA MI TO DE
MEND), ju ki roman o ( ebe namê KILAMA SĐLANE.)
ÇIME- Kıtabé toyé ki, no peydi veciya, ey sero sené maré tayn malumat bıdé u tı
çend seri kıtab dé xo sero gurweyayé.
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Heya, no roman bi.KILAMA SĐLANE. Qehremanê romani
Silane u Firar o. Silane domana, vengê xo wesa u zonê ma de kılaman vana. Sona
mekteb, a ca de çı waxt ke zonê ma de kılame va, rastê heqeretê malımi bena. Silane
na ecêbiye fam nêkena, her tım endi kılamanê xo dızdi vana. Waxto ke wazena
kılame vaco, sona cayê de talde de, cayo ke kes çiniyo,a ca de vengê xo bı senık
vetêne u verba koyan u azmêni sarê xo çarnêne u vatêne. Serri vêrenê ra, na kêneke
bena azebe.Rojê dewa xo de rastê ju xorti beno.Xort ilegal o u koran de ro. A sewe
seba Silane zaf muhım o. A ca dı, pers u ecebiyêke hata nıka zelal nêbi bi, ebe qesi
kerdena Firari bi bi zelal. Dıme ra biyeri benê. Dewe u dwıji koç kenê verba zılmê
eskeran de. Silane sona Đzmır,barê kêyi vıle de ro. Hesreta welati u belengaziye kewt
bi têmiyan. Hesêna bi ke Firar amo kıstene. Çend serri ra tepya, rojê de demê
peroji,aye ra ju têlefon yêno. Veng,vengê Firariyo. Silane mabênê hisanê ser u bınde
ra. Çımê aye de dılopê hêstıranê sa biyene rısinê. Firar niyame bi kıstene.Se ke têla
tarıqa emrê aye, cayê de vısiya bi, rêyna ame bi gırêdayene. Elaqedarê inan, a ca de,
ebe nektup u têlefonan dewam keno. Hevaltiya mabêne inan de, esq ca gêno. Ebe
hesret u xem u sebır, xiyalê inan beno rast, resenê jumıni Paris de.Zewecinê. Silane
kılamanê xo bı zaneye dewam kena.Se ke qesasê sed serran inkarciyan de
bıgêro,zonê xo mısena,ju kêneka xo yêna dınya, ebe aye endi zonê ma qesi kena.be
kêneka xo sona welat.A ca de ju be ju dewan ,koyan,rayan u derheqê sarê ma de
zaneyê xo kêneke ra qesi kena.Kêneke welat ra hes kena.Tenya çiyê ra ecêb manena
ke domanê ke serranê aye de qey zonê ma zaf nêzanıtêne u qesi nêkerdêne.Maye
sebebê na xırabiye cı ra vana.Fiara hina nesıkino soro welat.Kêneke sebebo ke pi
nêsıkino soro welat a ca de rınd fam kena.Zılım u xederiye fam kena.Silane endi
karê kılamanê xo ana merhaleyê pêniye u qaseta aye vecina.No kıtab ki niya qedino.
Ez sıkina kılmek vaci ke, no roman letê de trajediyê emrê sarê ma wo.Eke destê mı
de biyamêne, mı zaf wastêne ke ez bıkeri film.
ÇIME- Behdé/pey 1980`ra tepya, rosnberé ma veciyay teber (Diwélé ğeriba)u
basley nustenda zoné ma kerdi. Ma zané ki zon/zuwané madé xeylé kitabé veciyay.
Tı gurweyayési rosberandé ma seni vinené?
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Rostibirê ma halê de henên de bi ke, mabênê toz u dumanê
tayê çepanê ecêban de, her çıqas ke rastiya sarê ma diyêne ki, muhımatiya kamiye u
zonê ma nêdiyêne.No potansiyel ke dıma 1980 de veciya tewer, gıran gıran dınya
nas kerd, fıkıriya, herêy bı bo ki, pers u musgulatê zonê ma u qimetê zoni fam
kerd.Ez sıkina vaci, tarıqe de, dolıma verêna ke rostibirê ma, ebe zaneye dest kerdê
zonê ma pıro.Bê sık, no çiyê de tarıqiyo.Babeta zonê ma qesi kerdi, zaf peseroki,
(senık) kıtabi veti.Na derheq de çiyo ke ez lom kena, rostibirê ma, seba ke hina
bınê tesirê ideolojiyan de rê, seba karê zonê ma, piya kar kerdene de tayê duriyê.
ÇIME- Ewro(Eyru) zon/zuwandé madı feki peyda biyé, ca bı ca feki péra kewti duri,
kes cı babeta(citewr) bıgurweyo ki(karbıkero), né fekan péra bıyaro nezdi?
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Zonê ma dı feki pêyda nêbiyê, ê feki xo ra ver dı ki esti bi.
Çiyo ke ma ra lazım o, nê fekan pêro bıkıme karê xo u ebe na hiratiye, verba
standartiye sıme.Kar u zerê xo gereke ma hira bigime.Ne ju fek tewer de bo, ne ki ju
fek ser de teng mefıkırıme.Ez heni fıkrina ke, ebe na qeyde, fekan de çekuyê ke zê
jumıniyê, ya ki jumıni ra nêzdiye, ebe zaneye benê zelal.Çıqas ke bi zelal, handayê
piya pê kar anime.
ÇIME- Tı bé zoné ma, çend zon/zuwané xeribi zané?
ĐLHAMĐ SERTKAYA-EZ Bê zonê ma, Kurmanci,Tırki, Holandkí, Franskí, tayê ki
Yunanki zanena.
ÇIME- To vera zoné ma zaf/bol emeg verdo u maré kitab wesi yazi kerdo. Serva
zoné ma, wendoxandé peseroké Çıme`ré vatena to esto, yan zi merheleyoki zoné ma
tedeyo, tı seni vinené?
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Ez peseroke ÇIME'yi ra serkewtene wazena.Derheqê zonê
ma de, zê ê peserokanê binê ke xızmeta zonê ma kenê, emegê ÇIME'yi ra ki
hurmetê mı esto. Merhalo ke ewro roj, zonê ma tede ro, bê sık zê des serre pêy xırab
niyo. Hama ma hina nêrestime merhalê wastena ma. Pers u musgulatê zonê ma hina
zaf o. Ez inam kena ke saya zonzaneyê ma de, saya xızmet u emegê ma pêro piya,
roje bı roje derheqê standartize kerdene de ravêr sono.
ÇIME- Zek ma zané tıyé tenya kitabana mesgul nébené, heqdé tiyatrod zi malumat
u gurenayısé to esto. Kılmek ra gurenayısé tiyatro ser zi maré sené malumat bidé?
ĐLHAMĐ SERTKAYA- Rast a. Derheqê tiyatroyi de xêli waxto ke ez gurena.
Dolıma verêne ebe komê de hevalan asman ra tepya 24 -4 2004 de,senaryo wo ke
ebe namê HESRETE mı nusna bi, ma holnada de suka Den haag de vetime sahne.
Zay cayan de veciyayime sahne. Amsterdam, Roterdam u Berlin de. Gorê zanayê
mı, tarıqa zonê ma de, no tiyatro wo verên bi. A roje seba ma zaf muhım bi. A ca de,
zerê ma bi bi rosan. Çı ke endi kesi nêsıkiyêne vaco zazaki de tiyatro çino. Zaf ki
wes u bı kêf derbaz bi. Dıme ra mı senaryoyê dıdine ke name DOXTOR LASER bi,
nusna seba ju kesi. Mı be xo tenya kay kerd.Amsterdam u Roj tv de mı kay kerd.
Nıka seba senaryoyê hirine kar kena. Yanê karê mı derheqê tiyatroyi de dewam
keno. Kamê ke wazenê, ez amade wa ke bıvecine sahne.
ÇIME- To maré wexté xoyé erciyayi feda kerd, u maré cuwab da, ma zi namedé
péseroké Çıme`ya toré tesekkür kené.
ĐLHAMĐ SERTKAYA- Sıma ki wes u war bê.Bımanê wesiye de.
Nikara berxudarbi u biman wesiyéde
Redaksiyoné Cime’ra Ferhat Pak
Dezawo
Aridayueğ: Zaza yasar, Het: Palı-Çolig
Ina deyr yo deyra zaf ercıyayi wa, çunki ına deyr yo cınêka Xêlunıc mêrdê xu sera
vata.. Mêrdê yê/yay hemi zi dezay yê wo/yo, ay ra namê ına deyr dezawo. Dezay
yê/yay hukmat heta umo kıstıs..
Herkes ına deyr yo qêde vuno, mı z’ çahar hebi dê ari. Tay deyrvaci zi êsti deyrun
heti Çolıgi geni çarneni feki xu, derdi kuli ini merdimun ticareto, ini hê mal dunya
dıma, ına yo cay dunya dı çıniya, her deyr seni nusıyawa atır wesa merdım nêskeno
keyfi u semedê ticaret bıçarno, deyri ma tarıxi mayi..
Dezawo 1
Di tën’ vecyê a lewuno dezawo
dezawo ley, ley dezawo
Di tëni vecyê a lewuno dezê min deza
mehmudo dezawo
Xeber arda Xêlun mıyuno dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Xeber arda Xêlun mıyuno dezê mın
dezawo mehmudo dezawo
Dezey mı mehmud kısıyawo, dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Dezê mı mehmud kısıyawo dezê min
dezawo mehmudo dezawo
Cınazê yı mar’ umawo dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Cınazê yı mar’ umawo dezê min deza
mehmudo dezawo
Zerr u cıger’ mı helyawo dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Zerr u cıger’ mı helyawo dezê min
deza mehmudo dezawo
Ğerib niko dezê mawo dezawo dezawo
ley, ley dezawo
Ğerib niko dezê mawo dezê min deza
mehmudo dezawo
Ez qırbun mehmud çımsiyawo dezawo
dezawo ley, ley dezawo
Ez qırbun mehmud çımsiyawo dezê
mın deza mehmudo dezawo
Kê mehmud mı siya rawo dezawo
dezawo ley, ley dezawo
Kê mehmud mı siya rawo dezê min
deza mehmudo dezawo
Dezawo 2
Dezawo, dezawo, ley, ley dezawo
Dezay mı dezawo, Mehmudo dezawo
Hela g’ dezay mı radawo dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Mı past u pizê xu tadawo, dezê mı
dezawo, Mehmudo dezawo
Hela g dezay mı radawo dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Zerr u cigêr’ xu tadawo, dezê mi
dezawo, Mehmudo dezawo
Cemsê? hukmat ‘adılıyawo, dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Mehmud semêd qaçax tepısıyawo dezê
mı dezawo Mehmudo dezawo
Kerga siya mın u turi vengdawo,
dezawo, dezawo ley, ley dezawo
Cigêr’ dezay mı qerifiyawo, dezay mı
dezawo Mehmudo dezawo
Dezawo, dezawo ley, ley dezawo
Dezay mı dezawo Mehmudo dezawo
Dêst’ Mehmud day kelepçı ro dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Gılê dezê mı qesnayo dezay mı
dezawo, Mehmudo dezawo
Rueci dezay mı rueco siyawo dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Tıfing’ Mehmud niteqawo dezay mı
dezawo ley, ley dezawo
Mı zuna dezay mı kısiyawo, dezay mı
dezawo, Mehmudo dezawo
Dezawo, dezawo ley, ley dezawo
Dezay mı dezawo Mehmudo dezawo
Dezawo 3
Dezawo, dezawo, dezawo wê dezawo(3)
Dezawo dezawo Mehmudo dezawo
Hela g’ deza tu radawo dezawo, deza
Mehmudo dezawo
Hela g’ dezay radawo dezawo, deza
Mehmudo dezawo
Ti qê mira ci nêvawo dezawo deza wê
Mehmudo dezawo
Pirdey Pali Pirdo Berzo dezawo dezawo
wê dezawo
Dezawo dezawo deza Mehmud dezawo
Deza Ti si, biyero lezo dezawo dezawo
wê dezawo ?
Sima hê sini biyarin lezo
Tirun Musi ra radawo dezawo dezawo
wê dezawo
Afyun qacax dezay mi d’ tepisiyawo
dezawo dezawo Mehmudo dezawo
Feqiri kê ma sa rawo dezawo dezawo
wê dezawo
Cipê hukmat ‘adiliyawo dezawo dezawo
wê dezawo
Tifing Pali di? teqawo dezawo dezawo
Mehmudo wê dezawo
iviyê mi tira birriyawo dezawo dezawo
wê dezawo
Hiviyê mi tira birriyawo dezawo
dezawo Mehmudo dezawo
Zerrê Dedkeyna vêsawo dezawo
dezawo wê dezawo
Zerrê Dedkeyna vêsawo dezawo
dezawo Mehmudo dezawo
Dezawo 4
Dezawo, dezawo wê dezawo dezay mı
dezawo Mehmudo dezawo
Hela g’ dezay mı radawo dezawo,
dezawo lo, lo dezawo
Astarê sıbay pa veciyawo dezay mı
dezawo mehmudo dezawo
Qerequêl Suriya qefıliyawo dezawo,
dezawo lo, lo dezawo
Cemsun hukmati radawo dezay mı
dezawo lo, lo dezawo
Verni dezay mı bırnawo dezawo,
dezawo lo, lo dezawo
Afyoni dezay mı tepisiyawo dezay mı
dezawo mehmudo dezawo
Tıfing cendırmun teqawo dezawo,
dezawo lo, lo dezawo
Mı zuna dezay mı kısiyawo dezay mı
dezawo mehmudo dezawo
Dezawo, dezawo, lo lo dezawo dezay
mı dezawo mehmudo dezawo
Tênayi
Zaza yasar
Tênayi yo qala,
çik kıhun nêbena.
Seserrun ra heta ê(y)ru.
Tı kue bi,
kerra bi ferq nêken.
Yena yo ruec/roec,
kuena tu kıst.
Bisew’(vizêr sund)
Dı hesri mı çımun ra koti
Yo turi.
Yo mıri.
Ems’
Ez pıyorê nûstun xu kenu miyun yo
heqbi,
ana vêr bêri d’ nuna ru.
Belka tueri beni yo ambaz
Tênayiyê turi, tênayiyê turi
BÊVENGEY- Koyo Berz
Bêvengey teslim biyayena
Xo teslimê neyaran kerdena
Xo rıdayeni u xora dest antena
Xora fek viradayeni u girotena
Neheqey xo sêne antena
Bêvengey ters u tersayena
Xof gıroteni u zeri qütifyayena
Xem xo sêne anteni u werdena
Zeriya xo sıst tepıstena
Xo hiç u puç vinayena
Bêvengey, bındestey u koletey
u heme neheqeyan qebul kerdena
Xo hiç u qe çiyê nêdiyayena
Bêvengey hiçey bı xoya ana
u hember neyaran xo hiç kena
Bêvengey u bêveng mendeni
destirmayini rê razi biyayena
Xo koley koleyan kerdena
Serevdey xo dayeni u werdena
u neheqey rê mil ronayena
Bêvengey kar u barê camêrdey,
Xo nêzanayeney u nêsinasnayeney
u xoroteney niyo u vanê nêbo zi
Eyra vanê kes bêveng nêmano,
bêvengey xo nêno u mil nêrono
Bêvengey vanê karê ma nêbo u ma cıra
tim u tim duri kewê
Hember neheqeyan vengê xo vecê,
vengê xo berz kerê u inan vacê
Rastey u çewteyan bi venga biyarê zıwan
Bêvengey koreya, kerrey u laleya
Bêveng koro çiyê nêvineno
Kerro çiyê niyasnaweno
Lalo nêwetano qisey bikero
Tersinoko nêwetano xo bisinasno
Bêveng semedo ki heme çi, heme
neheqeyan qebul keno u anceno xo sêne
bêvengo
Bêveng semedo ki veng nêveceno, hiço,
qe çiyê niyo u çiyêrê nêbeno
ZAZAY PĐYA GURWEYAYISĐ RA DURI VINDENÉ
Ferhat Pak
Saré ma lejo ki, 1920,25,38 kerd bı, ma ey cayéd roné/viradése. Eya tepya/pey ne
Saré ma ne zi ronsberé ma qe rojé, xeyalé xo quwetté xoyé esasi ser nedayo u
piyabestinira duri vınderdo, terseyo. Ek ewro sar u ronsberé ma quweté xo ju nékeno
ew eyra duri vındeno, illam ju sebebé cı esto. En sebebé do gırd, lejé serbestey da xo
vinikerdenra tepiya, xora umudé xo bırrna u fina néwast ki, bahsé leji bıgıro xo fek.
No hal u weziyeté sardé ma, ronsberandé ma, psikolojik ju sebebo. Qatliam,
barkerden, perisaney u reziley, tesiré do gırd sardé ma sero u ronsberandé ma sero
bol verda.
Saré ma ki, é lejan miyand ca gırot bi, yan zi dı bi, zalimey u quwetta Tırkara
tersayé u fina néwastéké inana pé vero siro. Coka zi tım u tım xurt(genc)andé xoré
vaté; „ Hükmat zalımo, eyra duri vınderé, hukmat beno her cı menisé, nısené zi
lıngané xo mesayné u ek sıma wazené vini nébé, miyabeyndé xo piyabestina xo rozé
verori vırazé“. Elbet né qisey bésebeb névajiyo, ilam ju sebebé cı esto. Çiyo ki, mara
aseno, rew, rew saré ma, ronsberé madé xo no psikolojirado néreyno. Ridé né
néwesi ra ronsberandé madi cesareté milli zi némendo, wastena xo no psikolojira
nésené dınya alemré eskerekeré u bıyaré meydan.
Ronsberé Zazay politikayé xo esasida sardé xo sero nevirazené, bé xilaf ma vajése,
politikaya naylon kené. Né politikand zi, tesiri hereketé Kırdasa u Tırkan esto. Ewro
gerilayé Kırdasan u Tırkan mıntıkadé Zazayan dı lejé xo kené, labré hukm u quweté
Zazayan nébeno ki, né lejiré mudahale bıkeré u vajé leji xo mıntıkadé Zazayra teber
di, Welat`té xodı bıkeré. Tenya saro bésuc né. éké vané ma rosnberé Zazayané yan
zi dersimijané ézi nésené çiyé vajé. Wazené didi, hiri qise kerdena né leji vındarné,
labré kamo didi qisey ina geno qal u mintikadé mara vijyeno. Ewro erdé ma sero
hukmé Kirdas u Tirkan esto, é zey wstenda xo istoré xo erdandé ma sero vazdnené.
Nika me vero didi ray esti; ya madé kami(kimlik)da xora duri vinderé yan zi madé
tesiré reziley u barbareya Tirkan xo sera cekeré u rastayane(rastiya) sardé xo sero
piyabestina xo virazi. Gerek ma tim u tim né fikran sero bifikriyé u verniya xo akeré.
Ek no welat é mayose, gerek, mintiqadé Zazayandi wayiré mintiqa u wayiré heqé ci
müdahfa kerden, fina saré Zazayan bo, tebera qes heq u huqdé ciré müdahala
nékero. Né ek wazené müdahele bikeré u béré ma ser, kamci millet beno wa bibo,
dosté ma niyé dismené mayé, ma ney wuna(henç ina, una) zané. Gerek ma rastayina
xo biviné u alemdé xeyalira xo duri bancé.
Ewro mayé vinené piyabestina Tırkan, Kırdasan, Filistinijan u Ereban esto, çi é
Zazayan çiniyo, Ziyar u duwayana xo kar rayra nésino, gerek ma gorey wexti
hereket bikeré. Ek ma nésé qederdé saré xo sero, wayérey nékeré u rolé xo kay
nékeré, zuwan u saré mado, hırg roj odo tayna vinibiyayenra siro nezdi. Sardé Zazay
sero inkaré, inkareyo beno, cayéré lejé meshebi cayéra, karé mintikey xo mudahfa
kerden, né werdeno ki, saré ma miyabeyndé xo piyabestina xo virazo.
ROZ ROZÉ PEXÍLEY U NÉWASTINEY NĐYO
War u wetené Zazay tar u mar biyo, ek ma fina zi, kariyerdé xo dıma sıné u
rasytayina sardé xora duri politika bıkerése, rastayé cı, ya madı xırabey esto, yan zi
ma serbesteya sardé xo néwazené. Herkeso herkesi ra remmeno u néwazeno piya kar
bıkero, Ek ju/yo sebebé dı cı esto, wa argumanané xo bıyare werte ki, ma bısé é
argumanan sero bıgurweyé u cewabéndo objektif bıdi. Ne, ne..veng hes çiniyo, ne
cewabo rınd nezi xırab esto u hırg kes kerden da xora memnuno, sıkaté/gerey kesi,
halé mayé ewroyın ra çıniyo. Dawa Zazay, dawayé do gırd u tarihiyo, ey sero kay u
kusat nébeno. Kam tersé cı fıkıryeno, o xo xapeyneno. Ma ju/yo mılleté, kültüré ma
esto, zuwan/zoné ma esto, erdé ma esto, tarihé ma esto, labré ewro bındesto, ma
wazené Welat u Milleté xo bındesti Sari ra bıreyné/xelas keré: Ek ma no babeta
rayra sirése, heqé ma çiniyo ki, ma kesira bıgazinciyé. Qıseyéndé ma verinan esto
vané; „TAZI ZORNA ARWÉS NÉSINO“ pılané ma né qisan bos, bos névato, illam
ju sebeben dı cı esto ki, vato. Éki, saré Zazay inkar kené teoriya zuray sardé ma sero
vırazené u é zurandé xoya gencané ma xo dıma bené ew gencané Zazay mıllet`ta
xoré kené dismen u ma kamci cemaat kamiya xo ané werte, Kirdasi u Tirkki, né
merdiman ané ma verdi ronané, ézi zeydé Zerejana wanéné, qandé/seva/semed
dismeneya Zazayan cici yeno nina feka, beserm u edep vané..
Zazayéno, bırayéno, dıha beso, sımado heta çı wext, rastayina xo bıviné u
qandé/serva/semed xo bixeftiyé. Ek sıma dé peyey bıkeré, peyey sardé xo bibé, ek
sımado zuwani ré wayér bivıjyé, sıfte zuwandé xoré wayir bıvijyé. Ju/yo millet u
ronsberé ci heqé xo nésa müdahfa bikero, zamano dur u dergdi néseno, heqé
jewbina(yewbina) millet müdahfa bikero. Saré Zazay Sarédo gırdo, heqé kesi
çinyoki, kamiya cı dıdı, hirı qısana inkar bıkero. Hele finé bewné, ewro Diyarbekir,
Riha(Urfa), Gerger, Bingol, Malatya, Elaziz, Erzincan, Dersim, Sivas, Mus, Bitlis,
Siirt, Tatwan, Kars, ew metropolandé Turkiya`dı milliyonana Zaza esto. Na siatra
tepiya, wa kes ma sero teoriyi resmi névirazo, ek dostey u piyabiyayen wazenése,
békayit u bésert, wa kamiya ma bisılasné u eya tepya mara béré nezdi. Politikayé
ewroyındé Tırkan u Kırdasan, wazené tirba Saré Zazay, fina destandé Sardé
Zazayana bıdé asanayıs. Hırg vas réçda xo sero ruweno, to vas récda cıra cıkerdse,
beno wısk u beno dawari´re werdé zımıstani. Ma néwazené kesi sero xirabey
dismisbé u ina sero def u dolabi roné. Ne kalikané ma milleta binan sero xirabey
dismis biyé nezi ma ewrora pey heqdé kesidi xirabey dismis bené.
Felsefeyo ki, Sardé mara mendo, é felsefi miyandi xirabey u inkarey çinyo, herhalde
tersé ci bibiyayése, mado zi zeydi sarandé binan bıresayé cayé.
Wes u war bımané, ÇIME’dı bımané u ma takip bıkeré
HEPIS NÊSENÊ
Koyo Berz
Bı perana ninê herinayenı
Kes nêseno inan hepıs kero
Ê tım bı mına, zerıda mına,
ruwenê, gırd u kıho benê
u herwext xo nisan danê
Ê hisê monê, esir nêbenê,
nêtepsênê u esir nêbenê
Quwetê çiyê, kesi nêbeno
Kes, kes nêseno, inan mira duri fino
Quwetê kesi nêbeno,
inan bı perana bıherino
Ê qet mıl nêronanê, qul, kole nêbenê
u xo destan bin nêfinenê
Ê yê, ê hisê minê, zerida mira yenê,
pasti u quwet danê mi
Nêtepsênê, kor niyê, nêbenê,
kerr niyê, kerrey a xo nênanê
Lal, qet, qet niyê, çiçi his kenê vanê
Ti çi zoran ver sanê, çi kemeri dindê
ser, çi iskence bikerê,
fina teslim nêbenê
Zerida mi miyan ra vicênê, qısanê xo
hemını vanê u heme çi danê teber
Cay inan, war u mekanê inan,
miyanê zerida mıno
Ez inan xodi gird kena,
xo dı wari kena, u xo di çarnena
Ez inan tım xo dı bena u fina xo dı
peyser ana
Mi ê xo berdi u ardi, cadê duri u
xeribey siya koti ê bı mına amey
ê hertım gan danê mi,
mi dinc u xoser verdanê
Bı inana ez payra manen ê cesaret danê
mı, ez zi inan vana, dana teber
Ez sena na juweri vaca, ez heme çıra,
hetta gandê xora sena biba, labirê
hisandê xora nêbena
Ê ki ez kerda nustox, ê ki cesaret da
mi, ê ki ez daya qısey kerdeni,
ê ki ez arda rayda Sardê xoser,
ê ki ez vısta na dawa miyan,
ê ki mı rê va: Dawada xorê, kameyda
xorê, Sar u Welatê xorê wahêr bıvici,
iste ê nê hisê mı bi
Ne herineyê, ne rosênê u ne zi hepis
benê
Bındestini u koletinira hes nêkenê
Eyra tım xo nisan danê
Ez inan tım his kena
hewnandê xo di vinena
u bahdo zi kena xo zeri
kar ana u dana qise kerdeni
Demo ki, ê hisê mi nêbê
Ez nêsena rayda rastira,
rayda Sardê xora sira
Hisê mı tım mı rê vanê;
Tı noyê, na raya toya u so rayda xoser
inan verê mi tada, kameyda mi ser,
sareyda mi ser u mı rê bi sewq
Ê, ê bi rayberê mı, embazê minê ray
Ê nêmirenê, nê herineyênê, kole u
hepis nêbenê
Ê hisê, hisê mınê
Dı zerida mıdı rê, tım tey ruwenê
u kıho benê
Nêwicênê, nêmırenê u hepis nêbenê
Kole niyê, xoser u serbestê
Çiçi his kenê, ey vanê...
Manga borı
Het: Çermug
Aridayoğ: Rosan Hayig
Cakê beno cakê nêbeno, zew pi, zu may u zu zi keynay cı bena. Xeylê wext
rafêreno ceniya nê mêrdeki mırena. No mêrdek viya, keynay cı zi seykur manena.
No mêrdek merdenda ceniyerda xo sera fına zewzyeno ew na ceniyerda newi ra
Merheba Sari Zazay
Ma Çıme umar(amar, amor) hewt dıma, ınka zi Çıme amar hest vetı. Ino/Ine bênatı
dı Turkiya dı u Welat madı xêlek çiko(çiyo) newe bı. Yo het ra Weçinayeyi
Mebusun/Wekilê Milletı, het bin ra zi lec/lej dewam keno. Turkiya dı hukmato
kıhan, newe ra hukmat dewr gırot. Hukmati dıma/pey zi Turkiya Reisi Cumhur
xue/xo weçina. Ini ruecun/rocan ra hukmat meclis ra qerari “tezkere” vet u wazeni
gam/gum berzi ‘ardi Irak’i ser. Hal u weziyeti Turkiya rınd niyo.
Ma redaqsiyonê Çıme’yi, bêadal rahar/ray xuera/xora sıni, kumiyê/kamiyê Sari
xu/xo ani Zuwan u Çıme’dı, Sari xori u Sar binan ri mesacê serbesti
saweni/ersaweni. Çıme amar 8’dı, xêlek nustê êsti, her nuste dı t’am/tum o/u buiyê
Tarıxê Mılletê Zazay esta. Çıme pêserokê têna/tenya çendi merdiman niyo, ayê ma
pyorıno/pêrino u Sari Zazayano. Zaf cayan dı Zuwan u tarıxi Zazayan, yeno inkar
kerdıs, tayn merdimi xırabi kamiyê Sari maya kay keni u Sari ma keni bueçê/boçê
Sari ğeriban. Çıme dı, ayi/eyi go kumiyê/kamiyê Sari ma inkar keni u qabul nêkeni,
vêrniyê ayin/inan di vindenu u kumiyê/kamiyê Milletê Zazayan anu/uno Zuwan.
Ma etiya ra hona/reyna, rosnber, Mısag(Xebatueğ), Xuerti ma, Sermiyan(Sef) u
ayi/eyi ki ma xo ri dûst/dost qebul keni, ma vendeni inan u ardim inan paweni. Wa
dinya ‘alem, dost dısmen, pey bıhesyo ki, Sari ma têna/tenya niyo, bê
Wahar/wayêr/wahêr niyo. Wext, wexti seat u deqayê vinkerdiıs niya, dinya ha
geyrena u waxt viyeryeno. Ek ma ina dinya dı cûyayıs wazeni, ma gun/gereka
bêveng nêvinderi u heq u huquqê Sari xo mudafa bıkerı . Her kes ınê rınd bızuno ki
dabarey diligé(idare) Sari ma, her ç, sereya. Ek Sari ma u Zuwani ma vini bi, wext
yeno ma zi beni vini. Mari Pêserok lazima, Radio lazima, TV lazima. Ayi/Eyi
ambazi ki lehçeciyê keni, wa hacetê/aletê çoyi/kesi nêbi u rahar/ray Serbestiyê Sar
xo di cay xoe bigiri. Lecê lehçe kerdıs veng zuro, dalawereyo.
Wa Serrey 150ınê Zazaki Sari mari bımbarık bo.
Qelemê xo tuj keri, mevinderin nustısi Zazaki dewam bıkeré.
Inkê ra wa Rosani Qirbun/Haciyani zi piyorê/pêrê bısılmanan bımbarıkı bu.
ZAZA DĐLĐ ARASTIRMALARININ 150 YILLIK GEÇMĐSĐ
ÜZERĐNE (1857-2007) -ICihat
Kar
GĐRĐS
Zaza dilinin kökeninin, günümüzden birkaç bin yıl önceye dayandığı hususunda
çesitli kaynaklarda bilgiler verilmekte ise de, ne yazık ki eski dönemlere ait Zazaca
yazılı metinlere sahip değiliz. Zazaca’nın köklü varlığı, ona ait eski yazılı metinlerin
de olabileceği ihtimalini güçlendirmektedir. Bir yandan, bu husustaki umudumuzu
muhafaza ederken, diğer yandan günün birinde, ilgililerce mahiyeti anlasılmayarak
müzelerin, arsivlerin veya kütüphanelerin depolarına kaldırılan Zazaca el yazmalı
eserlere yahut arkeolojik bir kazı neticesinde gün yüzüne çıkmıs ya da çıkacak
Zazaca antik yazıtlara dair sürpriz bir haberle karsılasabileceğimiz duygusunu da
hep yasıyoruz.
Mevcut bilgilere göre, Zaza diline ait ilk yazılı metinler, Çarlık Rusyası döneminde,
Petersburg Bilimler Akademisi’nce görevlendirilen Peter Ivanoviçh Lerch [1828-
1884] tarafından derlenmis olup, 1857-1858 yıllarında nesredilerek bilim dünyasına
sunulmustur. Böylece söz konusu metinler, Zazaca ilk yazılı ürünler olarak, Zaza
dili tarihindeki ilk sıraya yerlesmistir. Zaza dili üzerinde yapılan bilimsel
arastırmalar da, anılan tarihten itibaren baslamıs olup, günümüze kadar bu alanda
kitap, brosür, tez ve makale düzeyinde çok sayıda çalısmanın yapılmıs olduğunu
biliyoruz.
Bu arastırmada, bugüne kadar Zazaların yerlesik bulundukları coğrafi bölgeye giden
veya gitmeyen pekçok meraklı kisi (seyyah, arkeolog, diplomat, tarihçi, dilbilimci,
asker, memur vs.) tarafından, Zaza diline iliskin yapılan tespit, yorum, inceleme,
derleme ve değerlendirmelerin bir bölümüne kısaca değinerek, Zazaca konusunu
irdeleyen çalısmalar hakkında toplu bir bilgi vermeyi amaçladık.
ZAZALARA DAĐR BĐLGĐ VEREN ĐLK KAYNAKLAR
Tarihsel süreç içerisinde, “Zaza” adını, günümüzden dörtbin yıl geriye götürmek
mümkündür. Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında yapılan arkeolojik kazılar
neticesinde ortaya çıkarılan Akadça, Aramice, Asurca, Hititçe, Đbranice Pehlevice,
Urartuca vs. dillerine ait çivi yazılı tabletlerde ve Ahd-i Atîk [Tevrat] metinlerinde
“Zaza” adını aynen veya buna benzer sekillerde görebilmekteyiz. Ortaçağ Arap
kaynaklarında da keza bu ismin “Zawzan”, “Zuzan”, “Zazan” vb. biçimlerde
kaydedildiği bilinmektedir.(1)
Nitekim, tanınmıs Đngiliz tarihçilerinden W.E.D.Allen, Zazaların Ön Asya [Anadolu
ve Mezopotamya]’nın en eski yerli halklarından olduklarını ileri sürerken, bu
yöndeki görüsünü söyle ifade eder:
“Dersimli Zazalar, tamamen, Kürt olmayan yerli unsurları temsil ederler. Bunlar
daha eski bir nesle mensupturlar.. Zazalar, Anadolu’nun en ilkel kabilelerindendir..
Tarih boyunca, Dersim mıntıkasındaki Zaza kabileleri, Ön Asya’nın en eski ırk
neslini temsil etmektedir.”(2)
Öte yandan, Dersim’in Turısmege [yeni adı: Aktuluk] köyünde bulunduğu ve 13.
yüzyıldan kalma olduğu ifade edilen “Secerê Kurêsi” (Kureys Seceresi) denilen deri
üzerine yazılmıs Arapça bir metinde isimleri zikredilen bölgedeki asiretlerden
birinin de “Zaza” adını tasıdığı yönünde kayıtlar mevcuttur.(3)
Türkçe kaynaklarda kavim adı olarak “Zaza” adının ilk kez kullanılmasına, Alevî-
Bektasî edebiyatının kurucusu olarak kabul edilen mutasavvıf ozan Kaygusuz
Abdal’ın (1341-1444) bir siirinde rastlıyoruz.(4) Bundan habersiz olan bazı
arastırmacılar, Zaza adını ilk kez Evliya Çelebi’nin (1611-1682) kullandığını
belirtmekte iseler de, bu görüsün doğru olmadığı artık anlasılmıstır.
Evliya Çelebi, 1650’li yıllarda Doğu Anadolu bölgesinin muhtelif kentlerine yaptığı
gezilere dair izlenimlerini kaydettiği “Seyahatname” adlı eserinde Zazalardan
bahsetmis ve bölgede konusulan diller arasında “Zaza lisanı”nı da zikretmistir.
Evliya Çelebi, seyahati esnasında; Siverek, Gerger, Çermik, Çüngüs, Sağman,
Çemisgezek, Palu, Çabakçur, Genç, Kulp, Eğil ve Hani gibi Zaza yerlesim
birimlerini de ziyaret etmis, fakat ne yazık ki anılan mıntıkalarda yasayan halkın
dili, inançları, giyimkusamı ve sosyal yapısı hakkında hiçbir bilgi vermemistir. (5)
Osmanlı dönemine ait birçok resmi belgede de Zazalardan bahsedildiği
malumumuzdur.(6)
Avrupa kaynaklarında ise Zazalar hakkındaki ilk bilgiye, Danimarkalı ünlü gezgin
Carsten Niebuhr’un [1733-1815] eserinde tesadüf ediyoruz. C.Niebuhr, 1765 yılında
Bağdat’tan Musul’a, oradan da Mardin, Diyarbakır ve Urfa vilayetlerine yaptığı
seyahatle ilgili gözlemlerini aktardığı kitabında, “Zaza” adını ilk zikreden Avrupalı
yazar olmustur.(7) Daha sonra, 1820 yılında bölgede incelemelerde bulunan ve aynı
zamanda bir arkeolog olan Claudius James Rich [1787-1821] de Zazalar hakkında
malumat vermistir.(8)
Ermeni kaynaklarında, örneğin Haçatur Abovyan [1805-1848], Tiflis’te çıkan
“Kavkaz” dergisinde 1848 yılında dizi halinde yayınlanan “Kürtler” baslıklı
arastırmasının birinci bölümünde Zazalardan sözeder. Ancak Abovyan, Zazaca’ya
“lehçe” diyerek onu Kürtçe’ye dahil etme yanılgısına düser.(9) Ermeni akademisyen
Prof.Dr. Garnik Asatrian’a göre; “Abovyan, Zazalar ve Kürtler hakkında bazı notlar
dısında hiçbir yazı bırakmamıstır.”(10)
ZAZA DĐLĐNDEN ĐLK DERLEMELER
Elimizdeki mevcut materyale göre, Zaza diline dair ilk ciddi derlemeler ve bunların
yazılı/basılı eserler haline getirilip belgelenmesi, ilk kez Rus arastırmacı Peter
Ivanoviç Lerch tarafından yapılmıstır. Peter Lerch, Petersburg Bilimler Akademisi
tarafından kendisine verilen görevle, Osmanlılarla Ruslar arasında yasanan Kırım
Savası (1853-1856) sırasında Ruslara esir düsen Osmanlı askerlerinin (Türk, Kürt,
Zaza, Arap) tutuklu bulundukları Smolensk Eyaleti’nin Roslaw bölgesine giderek,
söz konusu tutsaklar arasında bulunan Zaza ve Kürt kökenli sahıslardan, Zazaca ve
Kürtçe derlemeler yapar. Peter Lerch’in, Zazaca konusunda yararlandığı
tutsaklardan biri de, o dönemde Harput Sancağı’nın Palu kazasına bağlı Kasan
köyünden(11) ve Sivan [Siwan/Siwon] isimli Zaza asiretinden(12) olan Hasan isimli
bir sahıstı.
Peter Lerch, tarihsel, dilsel, folklorik, etnografik ve toponomik derlemelerini ilkin
Rusça olarak, “Issledovanija ob Iranskix Kurdax i ix predkax severnyx Xaldejax”
adı altında üç cilt halinde yayınlar. Birinci kitapta (1856), Türkiye, Đran ve Rusya’da
yerlesik bulunan Kürtler hakkında genel bilgilere, ikinci kitapta (1857), Zazaca ve
Kürtçe (Kurmanci)’ye iliskin derlenen metinler ve bu metinlerin Rusça çevirilerine,
üçüncü kitapta (1858) ise dilbilimsel çalısmalar ile Zazaca ve Kürtçe kelimelerden
olusan sözlük çalısmalarına yer verir.(13) Peter Lerch’in söz konusu kitapları, Rusça
baskısının ardından, biraz kısaltılmak suretiyle, aynı dönemde (1857-1858) Almanca
olarak da yayınlanır.(14) Ayrıca, Almanca çevirinin tıpkı baskısı, yıllar sonra 1979
yılında APA-Philo-Press tarafından Hollanda’da tekrar yapılır.(15)
Peter Lerch’in, yaptığı derleme çalısmalarına iliskin olarak anılan kitabında verdiği
bilgilerin kısa bir özetine burada yer vermenin yararlı olacağını düsünüyoruz. Peter
Lerch, çalısmaları hakkında sunları aktarıyor:
“Roslaw’da, Türkiye’nin Mardin, Cizre, Dersim, Mus, Diyarbekir, Urfa, Birecik,
Harput, Malatya, Maden, Arapkir ve Erzurum kentlerinden olan değisik asiretlere
mensup 50 kisi ile karsılastım. Onların büyük bir bölümü yukarı Fırat ve Dicle
nehirleri arasındaki bölgedendiler ve hepsi kendi dilleri [Kürtçe ve Zazaca] dısında
Türkçe’nin Anadolu sivesini de konusuyordular. Bazıları birbuçuk yıl içinde
Rusça’yı da anlamaya baslamıstı.
Onlardan derlediğim materyal arasında birçok sarkı/türkü de vardı. Palu’lu Zaza
Hasan’ın okuduğu türkülerden biri Kharsan Dağı direnisiyle ilgiliydi. Bazı türküler,
asiretler arasında meydana gelen ve kendisinin de katıldığı kavgaları anlatıyordu.
Esirler arasında, Hêni(16)’den Dêmi [Têmi (Key Têmo)] asiretinden olan, her
zaman temiz ve süslü giyinen Ali [‘Ely Têmi] isimli bir kisi de bulunuyordu.
Onlar, memleketlerinde hem kendilerine komsu olan hem de uzaklarında bulunan
asiretlerin ve yerlesim yerlerinin isimlerini gayet iyi biliyorlardı. Zaza Hasan, kendi
asireti olan Sivan asiretine ait 34 köyün ismini bana verdi. Buna benzer bilgileri
diğer sahıslardan da aldım.
Onlar, kendi geçmisleri ve sülaleleri hakkında da iyi bilgilere sahiptiler. Örneğin
Hasan, kendi ailesinin seceresini iyi biliyordu ve 18 atasının/dedesinin ismini
sayabiliyordu.
Hasan bana guguk (pepuk, keku, goin/gohin) kusunun hikâyesinin hepsini Zazaca
olarak anlattı. Ona göre bu kus önceden bir kız iken, kardesinin üvey annesi
tarafından öldürülmesinden sonra, kendisini kus yapması için Allah’a yalvarmıs ve
kusa dönüsmüstü.
Roslaw’da farklı kisilerle karsılasınca, onların ana dillerini öğrenmek için
çabaladım. Kısa bir süre içinde onların arasında iki farklı lehçenin [dilin]
konusulduğunu öğrendim. Onlar, bunlardan birine Kurmanci diğerine Zaza
diyordular. Önce tek tek Türkçe kelimelerin yardımıyla her iki lehçeyi öğrenmeye
çalıstım.
Yukarıda sözünü ettiğim Hasan’ın ağzından birçok derleme yaptım. O Sivan
asiretinin, Palu’ya yakın olan Kasan köyünden gerçek bir Zaza’ydı ve Kurmanci de
biliyordu. Epeyce de türkü söyledi. Onun anlatımıyla, Palu Miri [emiri] Awdullah
Beg ile Harput Pasası arasındaki kavgayı, Römi asiretinin reisinin kızının
romantik/trajik yasamı ve Awdullah Beg’in Rumeli’ne sürgün edilisinden sonraki
durumunu yazdım.
Zazaca ile ilgili ana bilgi kaynağım bu Hasan’dı. O bana kendisinin de katıldığı üç
tane siddetli savası, iki masal ve gohin kusunun efsanesini anlattı.
Halk türküleri için üç kisiden yararlandım. Birincisi sıkça sözünü ettiğim bu
Hasan’dı. Hasan sürekli Zazaca fazla türkü olmadığını iddia ediyordu. Fakat kendisi
bana 8 tane Zazaca türkü verdi. Türküler için baska bir zengin kaynağım da bana 15
türkü okuyan ve yazdırtan Semsat[Samsat]’lı, tatlı dilli Mehemmed idi. Đki tane
türkü de Hêni [Hani]’deki Dêmi [Têmi] asiretinden olan Ali’den [´Ely Têmi] aldım.
Bana verilen bilgilere göre, Zazaca, Mus çevresinde, Palu’da, çok sayıda Tuzik
[Duzik, Dujik] asiretleri arasında ve Dümbeli asiretinde konusuluyor. Dümbeliler
Palu’nun kuzeyinde yasıyorlar. Abowian [Haçatur Abovyan] (Kavkaz, 1848, No. 46,
s.164), Zaza’ların dağılımı konusunda benimle hemfikirdir.
Kurmanci konusanlardan, değisik kentlerden gelenlerin konusma formlarında bazı
farklılıklar dikkatimi çekti. Aslında bu farklılık daha çok Dicle’nin kuzeyi ve
güneyindeki asiretler arasındaydı. Ancak bu farklılık o insanların birbirleriyle
anlasamayacakları kadar büyük değildi. Fakat Zazaca’da, Kurmanci’den çok farklı
kelimeler vardı.”(17)
Peter Lerch, konusturduğu sahıslardan ve derlediği metinler üzerinde bizzat yaptığı
incelemelerden Zazaca’nın Kürtçe (Kurmanci)’den farklı olduğunu tespit etmis
olmasına rağmen, herhalde kendisinden önce yazılmıs olan bazı eserlerde Zazaların
“Kürt” olarak gösterilmis olmasının etkisinde kalmıs olacak ki, Zazaca konusunda
kesin bir yargıya varamıyor. Öte yandan, Peter Lerch, Zazalardan ve Zazaca’dan
bahsetmeyen Bitlisli Seref Han’ın, “Serefname” (yazılısı: 1597) adlı eserinde
Kürtçe’yi dört lehçeye [Kurmanc, Lor, Kelhur, Goran] ayırdığından (18) da
haberdardır. Bu nedenle Peter Lerch, farklılığını tespit ettiği Zazaca’nın da “belki,
besinci bir lehçe olarak kabul edilebileceğini” belirtmek suretiyle, bir öneride
bulunuyor.
Kasan’lı Zaza Hasan’dan, Zazaca olarak Nêrib(19), Sivan(20) ve Hêni [Hani]
mıntıkalarındaki asiretler arasında yasanan kavgalara dair malumat ile Zaza bölgesi
hakkında folklorik, etnografik ve toponomik bilgiler kaydeden Peter Lerch, topladığı
Zazaca metinler, cümleler ve kelimelerden hareketle, ilk “Zazaca Gramer”
çalısmasını da hazırlar, ancak bu gramer her nedense yayımlanmaz. Peter Lerch
tarafından derlenen Zazaca metinlerde geçen kelimeleri içeren 23 sayfalık bir
çalısma ise, “Zazaca-Rusça Sözlük” olarak, anılan kitabın üçüncü cildinde (s.85-
108) yer alır. Bahsekonu çalısmaya, kitabın 1858’de yapılan Almanca baskısının
ikinci cildinde de (s.191-214) “Zazaca-Almanca Sözlük” seklinde yer verilir.
Alman dilbilimci Karl Hadank, 1932 yılında, Peter Lerch’in çalısmalarına iliskin
olarak su değerlendirmeyi yapar:
“Almanca baskısının birinci cildi (1857), Rusça aslının biraz kısaltılmısıdır. Bu ciltte
Kürtler üzerine yazılan kitap ve makalelere iliskin bir kaynakça ve ayrıca Lerch’in
Zazaları da içinde saydığı Kürt asiretlerinin bir etnografyası bulunmaktadır. Lerch,
metinleri, çevirileriyle ve sözlüğüyle birlikte sunar. Bu arada bir Zaza Grameri’nin
de haberini verir ama bu gramer bir türlü yayınlanmaz. Zazaca’ya ilk girisin
getirdiği zorluğu düsünerek, özellikle çevirilerde kimi hatalar yapmıs olmasını
yadırgamamak gerekir. Metinlerden sözcük seçimi de sağlıklı bir sekilde
yapılamamıstır. Buna rağmen ‘Forschungen’, o zamanlar için önemli bir çalısmadır
ve bu nedenle de Lerch, Đranistiğin öncülerinden sayılmaktadır.”(21)
Peter Lerch, yukarıda da değindiğimiz gibi, kendisinden önceki bazı yazarların veya
gezginlerin hiçbir ciddi arastırma yapma gereğini duymadan kullandıkları “Zaza
lehçesi” terimini tekrarlamakla birlikte, yaptığı su tespit, hakikati gayet net olarak
ortaya koymaktadır: “Zazaca, Kurmanci [Kürtçe] konusanlar için, tek tek sözcüklere
varıncaya kadar, anlasılmaz olarak kalmaktadır.”(22)
ZAZA DĐLĐNE DAĐR DĐĞER ARASTIRMALAR
Robert Gordon Latham isimli bir baska arastırmacının, Zaza dilinin gramer yapısını
ve sözcük hazinesini konu alan tetkiki, 1860 yılında yayınlanmıstır.(23)
Alman arastırmacı Wilhelm Strecker, “Mundart Der Duzik in Dersim” isimli
çalısmasında, “Kuseldsan” seklinde kaydettiği ve değisik kaynaklarda “Kozliçan”,
“Koozichan”, “Kuzihçan” biçiminde de yazılan Dersim’in eski adı Kuziçan olan
Pülümür yöresinde konusulan Zazaca’nın ağızlarından derlediği notlara yer
vermistir. Karl Hadank, “söz konusu notların, Peter Lerch’in topladığı zengin
malzemeyle karsılastırılınca fazla önemli olmadığı ve aynı titizlikle toplanmadığı”
görüsündedir. Dersim’de yedi Zaza sivesinin bulunduğunu kaydeden W.Strecker’in
Pülümür Zazacasına iliskin notları, Dr. Otto Blau tarafından 1862 yılında
yayınlanmıstır.(24)
Avusturyalı dilbilimci Friedrich Müler [1843-1898], Zaza dili üzerine genis çaplı bir
arastırma yapmamıs olmakla birlikte, Peter Lerch’in Zazaca’nın Palu-Cabakçur
sivelerinden derlediği metinler üzerinde yaptığı incelemenin neticesini, 1864 yılında
Viyana’da, “Zaza Dialect der Kurdensprache” adı altında yayınlamıstır.(25)
F.Müller, söz konusu kitabında, Zazaca’nın gramerinin bir tasarımını sunmustur.
F.Müller’in, Zazaca’yı “lehçe” kategorisinde tanımlaması, onun, Peter Lerch’in bu
konudaki kuskulu görüsünün etkisinde kaldığı izlenimini vermektedir. Buna rağmen
F.Müller, anılan çalısmasında, Zazaca’nın birçok temel noktalarda Kurmanci’den
tamamiyle ayrıldığını ifade etmis ve Zazaca’nın kendine özgü nominal yapısına
dikkati çekmistir. Karl Hadank ise, F.Müller’in değindiği söz konusu yapının,
aslında Zazaca’yı komsusu olan Kürtçe’den ayırdığı yönündeki görüsünü dile
getirmistir. (26)
Đngiltere’nin Erzurum Konsolosu James G. Taylor, 05 Ağustos-09 Eylül 1866
tarihleri arasında Dersim, Harput, Erzincan ve Sivas’ın muhtelif yörelerinde yaptığı
inceleme sonucunda, Kızılbas Zaza asiretleri ve bölgeye iliskin önemli bilgiler
toplamakla beraber, Zaza dili hakkında herhangi bir derleme yaptığından
sözetmez.(27)
Bazı Ermeni belgeleri/kaynaklarında ise, Zazaların Kürtlerden ayrı bir halk oldukları
net bir sekilde ifade ediliyor. 1878 yılında Berlin’de düzenlenen Berlin
Konferansı’na, “Osmanlı Ermenileri Temsilciler Heyeti, Bas Episkopos Hrimyan
[eski Ermeni Patriği] ve Horen Narbey [Besiktas Bas Episkoposu]” imzaları ile 25
Haziran 1878 tarihinde, “Osmanlı Ermenistanı” için bir proje sunulmus, projeye ekli
olarak bir de “Osmanlı Ermenistanı”nın etnik durumunu ve nüfusunu gösteren
istatistiki bilgiler verilmistir. Projede, “Nüfusun Çesitli Irklara Göre Taksimi”
baslığının altında, bölgede yerlesik bulundukları bildirilen ırkların isimleri söyle
sıralanmıstır: 1. Ermeni, 2. Türk, 3. Göçebe Kürt, 4. Özel dilleri olan Zazalar, 5.
Günese tapan, büyük kısmı göçebe Yezidiler, 6. Göçebe Çingeneler, 7. Rum ve
Yahudi, 8. Asuri. Aynı proje kapsamındaki bir baska çizelgede de, bölgedeki etnik
yapı; “Ermeni, Türk, Kürt, Rum, Asuri, Zaza, Yezidi” seklinde verilmistir.(28)
Burada, Kürt’ten ayri olarak “özel dilleri olan Zazalar”dan sözedilmesi önemli bir
tespittir. Bu husus, Ermeni temsilcilerinin, Zazaca’nın Kürtçe’den ayrı bir dil
özelliği tasıdığının bilincinde olduklarını gösteriyor.
Erzurum’da, 1848-1866 yılları arasında Rus Konsolosu olarak görev yapan Polonya
kökenli Aleksander Jaba [1801-1894], bölgede kaldığı süre zarfında, Zazaca ve
Kürtçe [Kurmanci] dillerinden bazı derlemeler yapmıstır. Zazaca’yı Kürtçe içinde
gösterme yanılgısına düsen A.Jaba’nın, daha sonra Alman doğubilimcilerinden M.
Ferdinand Justi [1837-1907] ile birlikte hazırladığı ve yaklasık olarak 15.000
kelimeyi ihtiva eden “Kürtçe-Fransızca Sözlük”, 1879 yılında nesredilmistir.(29)
Bahsekonu sözlük, aynı zamanda etimolojik bir deneme niteliğindedir. Kitapta,
Kürtçe’deki her kelimenin hangi dilden geldiği, o dilin isminin bas harfi/harfleri ile
(Arapça ise “Ar”, Ermenice ise “Arm”, Türkçe ise “T”, Farsça ise P [Persçe]
seklinde) gösterilmistir. Söz konusu eserde, Zazaca’dan alınan pekçok kelimenin
yanına da “Zaza” ibaresinin konulduğu görülmüstür. Kitabın incelenmesi sırasında,
örneğin, “A” [elif] harfi ile baslayan sözcüklerden 54 tanesinin yanına “Zaza”
ibaresinin yazılmıs olduğu müsahede edilmistir.
M. Ferdinand Justi, 1880 yılında nesredilen “Kurdische Gramatik” isimli kitabında,
Bitlisli Seref Han’ın “Serefname” adlı eserinde Kürtleri dört kola ayırmasına değinir
ve tıpkı Peter Lerch gibi, o da “Zazaca konusanları Kürtlerin besinci dalı olarak
saymak gereklidir” diyerek, Zazaların orijinine iliskin süregelen hataya düsmekten
kendini alıkoyamamıstır.(30)
Wilhelm Tomaschek, 1887 yılında Gruber ve Ersch tarafından yayınlanan
“Allgemeine Encyclopadie”de yer alan makalesinde, Zazaca ile Kürtçe (Kurmanci)
arasında önemli farklılıklar bulunduğunu ve bu durumun her iki dili birbirinden
ayırdığına dikkati çekmistir.(31)
Almanya’nın Leipzig ve Tübingen üniversiteleri adına, 19. yüzyılın ikinci yarısında
birkaç kez Ortadoğu ülkelerinde dil ve folklorik arastırmalar yapan Albert Socin
[1844-1899], “Grundriss der Iranischen Philologie” isimli eserde yer alan
incelemesinde, Zazaca üzerinde detaylı bir sekilde durmamakla birlikte, sadece
“Zazaların Kurmanci’den ayrı bir lehçe konustuklarını” belirtmekle yetinmistir.(32)
Berlin Üniversitesi adına, 19. yüzyılın ikinci yarısında Doğu Anadolu, Suriye ve
Irak’ta incelemelerde bulunan Eduard Sachau [1845-1930], Zaza dili üzerine
arastırmalar yapmıs, materyal toplamıs, fakat Zaza gramerinin hususiyetlerine nüfuz
edememistir.(33)
19. yüzyılın sonlarına dek, Zaza dili hakkında ciddi bir bilimsel inceleme yapma
gereğini duymayan, daha ziyade Peter Lerch’in Zazaca’ya dair ortaya attığı “lehçe”
teorisinden esinlendikleri anlasılan bazı yazarların, kitap veya makalelerinde mezkur
iddiayı tekrarlamak suretiyle aynı yanılgıya düstükleri, bu hatalı tutumun anılan
süreçte adeta bir moda haline geldiği ve nedense düzeltilme cihetine gidilmeden
sürdürüle geldiği görülmüstür.
Günümüzün Ermeni bilim adamlarından Prof.Dr. Garnik Asatrian’ın, bahsekonu
yazarların Zaza diline iliskin önyargıları konusundaki değerlendirmesi söyle:
“19. yüzyılda yasayan bazı yazarlar, Zazalar hakkında yeterli bilgiye sahip
değillerdi. Đranolojinin o zamanki düzeyi de, konuya daha ciddi yaklasma olanağı
vermiyordu. Bu nedenle de adı geçen kisiler, Zazalar ve Guranilerin Kürtlerin bir
kanadı olmadıkları yolunda ciddi savlar ileri süremezlerdi. Örneğin, Zazaca üzerine
tek kelime bile yazmayan Haçatur Abovyan, ya da “Kürtçe-Fransızca Sözlük”ün
yazarı ve Rusya’nın Erzurum Konsolosu A[leksander] Jaba, bu konuda nasıl ciddi
bir söz söyleyebilirlerdi? Aynı sav, W[ilhelm] Strecker ve F[erdinand] Justi için de
geçerlidir.”(34) G.Asatrian’ın tespiti gayet yerindedir ve buna biz de istirak
ediyoruz.
Osmanlı Yönetimi’nin üst düzey görevlilerinden Mehmed Arif Bey, 1874 yılında
Dersim’e yaptığı seyahatin ardından, Dersim ahalisinin Kürt olup olmadığı
konusunda kuskuya düsmüstür. Nitekim daha sonra kaleme aldığı “Binbir Hadis-i
Serif” adlı kitabında, Dersim Kızılbaslığı hakkında bazı bilgilere yer vermesinin
yanı sıra, Dersim’de konusulan dilin de Zazaca olduğunu kaydetmistir.(35)
Öte yandan, “Salname-i Vilayet-i Diyarbekir” isimli eserin 1301 [1885] tarihi
itibariyle yapılan baskılarında; “Diyarbekir vilayeti dahilinde Türk, Arap, Kürd,
Ermeni, Süryani, Zaza lisanlarının müsta’mel olunduğu [kullanıldığı]” belirtilirken,
“Ergani Madeni kasabası, Çermik, Palu, Siverek kazaları ve 7 müdürlük merkezi ile
26 nahiyeyi teskil eden livada Türkçe, Kürdçe, Zazaca lisanlarının
konusulduğu”(36) hususuna yer verilmistir. Burada, Kürt ve Zaza’nın birbirine
karıstırılmadığı, dillerinin de “lehçe-sive” değil, LĐSAN (dil) olarak ayrı ayrı
kaydedildiği çok net bir sekilde görülmektedir.
ZAZACA ĐLK MÜSTAKĐL ESERĐN YAZILISI
Zazaca’nın herhangi bir dilin lehçesi veya sivesi değil, müstakil bir dil/lisan olduğu
gerçeği, Zaza din bilgini ve sairi Lice’li Mela Ehmedi Xasi’nin [1867-1951]
Diyarbekir’de 1899 yılında Zazaca olarak yayınladığı ve Peygamberimiz Hazreti
Muhammed’in yasamını konu alan “Mewlid-i Nebi” [Peygamberin Doğusu] isimli
kitabı ile perçinlenir. 16.5 x 24.5 ebatında ve 14 bölümden olusan 29 sayfalık
Zazaca manzum eserdeki beyit sayısı 366’dır. Eserin sonunda, düzyazı ile Zazaca
kısa bir bölüm de yer almaktadır. Kitabın birinci sayfasındaki Türkçe kısa
açıklamada ve son sayfasındaki Arapça bir beyitte, eserin “Zaza Lisanı” (Zaza dili)
ile yazıldığı belirtilmistir.(37)
Xasi’nin ve eserinin adı ve söhreti, Mewlid’in yayınından itibaren Zaza halkı
arasında dalga dalga yayılmaya ve anılmaya baslar. O gün bugündür, Zazalar
arasında; doğum, sünnet, adak, düğün, ölüm üzerine veya hac dönüsü ya da baska
bir nedenle, hayır için verilen yemeklerde, davetlilere Zazaca Mewlid’in mollalarca
ve makamla okunması gelenek haline gelmistir. Yine Zazalar arasında -özellikle
köylerde- Kur’an-ı Kerim’i hatmeden/bitiren çocukların okudukları ve ezberledikleri
ikinci dinsel kitabın, Xasi’nin “Mewlid-i Nebi”si olduğunu da belirtelim.(38)
Xasi’nin eseri, günümüzde de yaslı Zazalar arasında adeta mukaddes bir kitap
hükmündedir.
Xasi’nin, Zazaca Mewlid kitabını yazmasının ilginç bir hikayesi vardır. Kürt yazar
Musa Anter, anılarında, bu hususla ilgili olarak sunları kaydediyor: “Bir gün
Kurmanc Kürt seyhler [Xasi’ye] demisler ki, ‘Zazalar nedir ki? Düsün, Ehmedê
Xanî, Melayê Cizîrî, Feqiyê Teyran’ı bir yana bıraksak da, Melayê Batê gibi,
içinizde bir mevlit yazacak kimse dahi olmamıstır.’ Mele Hassê [Xasi] saka olarak
yapılan bu tarizi bahane ederek, ‘Vallahi ben Zazaca bir mevlit yazmadan bu evden
çıkmayacağım’ demis, bir hafta içinde de bugün elimizdeki Zazaca mevlidi
yazmıstır.”(39)
Buna benzer bir rivayet, bir baska kaynakta da söyle aktarılır: “Bazı Kürt hocalar,
kendileri [Xasi] ile sakalasarak, ‘Siz Zazaların bir tek kültürel birikiminiz var mı?
Yok. Halbuki bizim sayısız eserlerimiz var’ dediklerinde, Seyda [Xasi] üzülür ve
‘bekleyin size göstereceğim’ der. Bir Cuma günü Cuma namazından sonra evine
kapanır yazmaya baslar, diğer Cuma günü namazdan evvel bitirip evden çıkar,
alimlere giderek, ‘alın size Zaza edebiyatının küçük bir nümunesi’ der, yazdığı
mevlidi gösterir. Mevlidi inceleyen ulema hayretler içinde kalır, kendilerini tebrik
ederler.”(40)
Xasi’nin, Mewlid’in dısında Zazaca siirlerinin de olduğunu belirtelim. Xasi,
Zazaca’nın herhangi bir dilin lehçesi/sivesi değil, bilakis müstakil bir dil olduğunu
çesitli vesilelerle dile getirmistir. Örneğin, Xasi’nin Osmanlı makamlarına kendi el
yazısı ile kaleme alıp gönderdiği bir belgede yer alan; “Arapça, Türkçe, Kürdçe,
Zazaca tekellüm ve ketebet [konusup yazma] ederim” (41) seklindeki beyanı da
bunun bir kanıtıdır. Bu ayrıntı, Osmanlı döneminin Zaza aydınlarında, Arap, Türk,
Kürt kimliklerine karsı, ayrı bir “Zaza kimliği” bilincinin mevcudiyetine delalet
etmektedir.(42)
(devam edecek)
Dipnotları:
--------------
(1) H.Selıc, Zaza Gerçeği, Dicle-Fırat Yayınları, Münih 1988, s.11-15; H.Selıc, “Doğu Anadolu’nun
Etnik Yapısı ve Zazalar”, Rastiye (Zaza Dili ve Kültürü Dergisi), Amor/Sayı: 7 (Fransa 1992), s. 6.
(2) W.E.D. Allen & Paul Paulovich Muratoff, Caucasian Battlefields: A History of the wars on the
Turco-Caucasian Border 1828-1921, Cambridge University Press, Cambridge/Đngiltere 1953, XXII+614
s.; Türkçe basım: Kafkas Harekâtı, 1829-1921 Türk-Kafkas Sınırındaki Harplerin Tarihi, Gnkur.
Basımevi, Ankara 1966, XVIII+ 525 s. [bkz. s.14, 385].
(3) Zılfi Selcan, Zaza Milli Meselesi Hakkında, Zaza Kültürü Yayınları, Ankara 1994, s. 8.
(4) Cihat Kar, “Zaza Adı ve Kaygusuz Abdal”, Piya (Zaza Dili ve Kültürü Dergisi), Amor/Sayı: 4
(Payızopeyên 1988), s. 20-23.
(5) Evliya Çelebi, Seyahatname, Đstanbul 1314 [1898], Cilt:3, s.232, Cilt:4, s.74, 145; Yeni Baskı, Üçdal
Nesriyat, Cilt: 3-4, Đstanbul 1976, s.869, 873, 1152, 1203; ayrıca bkz. Hayri Basbuğ, Zaza ve
Kurmanclar, Ankara 1984, s.59-62.
(6) Filit Siwonıc, “Osmanlı Döneminde Zaza Kimliği”, Çıme (Zaza Dili ve Kültürü Dergisi), Amor/Sayı:
3 (Amnan-Payız 2005), s.22-25.
(7) Carsten Niebuhr, Reisebeschreibungen nach Arabien und Anderen Umliegenden Landern 1761-1767
[Arabistan ve Civar Ülkelere Gezi Notları], Cilt: 2, Kopenhagen 1778, s. 417.
(8) Claudius James Rich, Narrative of a Residence in Koordistan [Kürdistan’da Kaldığım Sürenin
Hikayesi], Cilt:1, London 1836, s.376.
(9) Haçatur Abovyan, “Kurdy” [Kürtler], Kavkaz, No: 46 (Tiflis, 15.11.1848), s. 164.
(10) Garnik Asatrian, “Zaza Dilinin Đran Dilleri Sistemindeki Yeri”, Rastiye (Zaza Dili ve Kültürü
Dergisi), Amor/Sayı: 7 (Fransa 1992), s. 13.
(11) Kasan köyü: Palu’nun Sivan [Servi] nahiyesinin bir köyü iken, 1940’larda nahiyenin tüm köyleriyle
birlikte Bingöl’ün Genc ilçesine bağlanmıstır. 1950 yılı istatistiklerine göre 345 kisilik bir nüfusa sahip
olan Kasan köyünün adı, 1960 yılında “Günkondu” seklinde değistirilmistir. (bkz. Türkiye
Ansiklopedisi, Ankara 1956, Cilt: 2, s.379; Köylerimiz, Ankara 1982, s.708).
(12) Sivan [Siwan/Siwon] asireti: Günümüzde Bingöl’ün Genc ilçesi sınırları dahilinde, 33 köy ve 86
mezrayı kapsayan Siwon [Sivan/Siwan] mıntıkasında yerlesiktir. (bkz. Hayri Basbuğ, adı geçen eser,
s.26). Bölge halihazırda Servi [Sêrbey] beldesini teskil etmektedir. 1990 sayımına göre, beldenin geneli
11.891, merkezi (Servi) ise 2.858 nüfusludur. (bkz. Büyük Larousse Ans., Cilt: 20, s.10400).
(13) Peter [Ivanoviç] Lerch, Issledovanija ob Iranskix Kurdax i ix predkax severnyx Xaldejax [Đran
Kürtleri ve Onların Ataları Olan Kuzey Kaldeliler Üzerine Đncelemeler], 3 cilt, Saint Petersburg 1856-
1858, Prodaetsa u kommissionerov Imp. Akademii Nauk I.Glazunova, Cilt: I, 1856, VII+121 s.; Cilt: II,
1857, VI+139 s.; Cilt: III, 1858, XXXVII+113 s. [Rusça].
(14) Peter Lerch, Forschungen über die Kurden und die Iranischen Nord-Chaldaer, Saint Petersburg
1857-1858, Eggers+Co., Buchdruckerei der Kaiserlichen Akademie der Wissenschaften, Cilt: I,
XII+XXX+104 s.; Cilt: II, 6+225 s.; Cilt: III, 124 s. [Almanca].
(15) Peter Lerch, Forschungen über die Kurden und die Iranischen Nord-Chaldaer. Kurdische Texte;
Kurdische Glossare für die Kurmanji- und Zaza-Mundarten, Saint-Petersburg 1857-1858, APA
(Academic Publishers Asociatie)-Philo-Press, 3 cilt, Amsterdam/ Hollanda 1979 [Almanca].
(16) Hêni: Diyarbakır’a bağlı Hani ilçesi.
(17) Peter Lerch, adı geçen eser [Almanca], Cilt: I, s. VII-XXX.
(18) Seref Han, Serefname/Kürt Tarihi (Arapça’dan Çev. M.Emin Bozarslan), Yöntem Yayınları,
Đstanbul 1975, s.22.
(19) Nêrib: Diyarbakır’ın Hani ilçesine bağlı yedi köyde yerlesik bulunan Zaza asireti. Nêrib asiretinin
ismiyle anılan söz konusu köyler sunlardır: Nêribi Ağan [Kuyular], Nêribi Cimsat [?], Nêribi Çulagan
[Abacılar], Nêribi ‘Eliyan [Atıcı], Nêribi Melikan [Bozok], Nêribi Topalan [Topçular], Nêribi Wusıfan
[Çukur] (bkz. Sevket Beysanoğlu, Diyarbakır Coğrafyası, Diyarbakırı Tanıtma Derneği Nesriyatı,
Đstanbul 1962, s.52; Diyarbakır 1973 Đl Yıllığı, Ankara 1973, s.19].
(20) Sivan: Bkz. 12 no’lu dipnot.
(21) Karl Hadank, Mundarten der Zaza Hauptsachlich aus Siwerek und Kor, Verlag Der Preussischen
Akademie Der Wissenschaften, Berlin 1932, XIII+398 s.; ayrıca bkz. Karl Hadank, Zazalar ve Zaza Dili,
(Almanca’dan Çev. Erol Sever), Zaza Kültürü Yayınları, Ankara 1994, s.19.
(22) Peter Lerch, a.g.e., [Almanca], Cilt: I, s. XXII.
(23) Robert Gordon Latham, On a Zaza Vocabulary, Opuscule, Essys Chiefly philological and
etnographical, (Williams and Norgat), London, Edinburg, Leipzig, 1860, s.242-244.
(24) Otto Blau [Ernst Otto Friedrich Hermann Blau], “Nachrichten über Kurdische Stamme; Blumenlese
aus Ni’metullah Shirwanî’s Reisegarten; Mitteilungen über die Dushik-Kurden”, Zeitschrift der
Deutschen Morgenlandischen Gesellschaft, Bd. 16, Leipzig 1862, s. 607-627.
(25) Friedrich Müller, “Beiträge zur Kenntnis der neupersischen Dialekte. Teil III: “Zaza Dialekt der
Kurdensprache”, Sitzungsberichte der Kaiserlichen Akademie der Wissenschaften, Nr. 48 (Wien 1864),
s. 227245’den ayrı basım: Zaza-Dialekt der Kurdensprache, (Beiträge zur Kenntnis der neupersischen
Dialekte, Laut und Formenlehre, Sitzungsberichte der Kaiserlichen Akademie der Wissenschaften),
Wien 1865, 21 s.
(26) Karl Hadank, Zazalar ve Zaza Dili, s. 28.
(27) James G. Taylor, “Journal of a tour in Armenia, Kurdistan and upper Mesopotamia with notes of
researches in the Deyrsim Dagh in 1866”, Journal of the Royal Geographical Society, Cilt: XXXVIII
(London 1868), s. 281-361.
(28) Armenia Gazetesi, Sayı: 3, Đstanbul 1890; Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Ankara
1950, s.230-231; bkz. H.Selıc, “Doğu Anadolu’nun Etnik Yapısı ve Zazalar”, s.6.
(29) M.Auguste [Aleksander] Jaba & M.Ferdinand Justi, Dictionnaire Kurde-Français [Kürtçe-Fransızca
Sözlük], 1.Baskı, Publié par ordre de l’Academie impérial des sciences [Đmparatorluk Bilimler
Akademisi Matbaası], Saint-Petersburg 1879, XVII+463 s.; 2.Baskı, Reprint durch Biblio-Verlag,
Osnabrück 1975.
(30) M.Ferdinand Justi, Kurdische Grammatik, Commissionare der Kaiserlichen Akademie der
Wissenschaften; Eggers+Co.,+J.Glasunow, Saint Petersburg 1880, XXXIV+256 s.[bkz. s. XXV].
(31) Wilhelm Tomaschek, “Kürdistan”, Allgemeine Encyclopadie der Wissenschaften und Künste von
Ersch und Gruber, Section II, H-N, 4.Teil, Leipzig 1887, s.338.
(32) Albert Socin, “Die Sprache der Kurden”, Grundriss der Iranischen Philologie, Wilhelm Geiger &
E.Kuhn, Cilt: I, Strassburg 1898, s.250.
(33) Eduard Sachau, Reise in Syrien und Mesopotamien [Suriye ve Mezopotamya’da Yolculuk], Leipzig
1883, 487 s.; Eduard Sachau, Am Euphrat und Tigris 1897-1898 [Fırat ve Dicle Üzerine], Leipzig 1900,
160 s.; Nazmi Sevgen, Zazalar, Zaza Kültürü Yayınları, Ankara 1994, s.16; H.Selıc, Zaza Gerçeği, s.19.
(34) Garnik Asatrian, adı geçen makale, s. 13, 16.
(35) Mehmed Arif, Binbir Hadis-i Serif Serhi, 2.Baskı, Bulak Matbaası, Kahire 1325 [1909], s. 406 vd.
(36) Diyarbakır Salnameleri, 1286-1323 [1869-1905], 5 cilt, Diyarbakır Büyüksehir Belediyesi
Yayınları, Đstanbul 1999; Cilt:3, s.245, 345; Cilt:4, s.66, 165, 270, 362; Cilt:5, s.84.
(37) Mela Ehmedi Xasi, Mewlid-i Nebiyyi’l-Qureysi, 1.Baskı, Litografya Matbaası, Diyarbekir 1899, 29
s.; 2.Baskı, “Mewlıdê Nebî” (Latin harfleriyle), Hêvi Dergisi, Sayı: 4 (Paris, Eylül 1985), s.75-97;
3.Baskı, Mewlûdê Nebî (Arap harflerinden Latin harflerine çeviren: Mıhani), Fırat Yayınları, Đstanbul
1994, 54 s.; 4.Baskı, Mewlidu’n-Nebiyyi’l-Qureysiyi (Arap harflerinden Latin harflerine çeviren: Mela
Muhammed Kavarî [Mehmet Gönden]), Diyarbakır 2005, 68 s.
(38) Filit Siwonıc, “Büyük Zaza Sairi Xasi ve Eserine Yönelik bir Saygısızlığın Teshiri”, Piya (Zaza Dili
ve Kültürü Dergisi), Amor/Sayı: 13 (Payızopeyên 1990), s.5-6.
(39) Musa Anter, Hatıralarım, Avesta Yayınları, Đstanbul 2000, s. 177-178.
(40) M.Sefik Korkusuz, Tezkire-i Mesayih-i Amid, Diyarbekir Velileri, I-II, Kent Yayınları, Đstanbul
2004, s. 64.
(41) Xasi’nin el yazısı ile yazdığı belge/dilekçenin sureti, özel arsivimizdedir.
(42) Filit Siwonıc, “Osmanlı Döneminde Zaza Kimliği”, Çıme (Zaza Dili ve Kültürü Dergisi),
Amor/Sayı: 3 (Anman-Payız 2005), s.25.
Düden
Rosna Feradi
Hetta tehcir nêrona bı, heme
çi ca’d bı. Êrmeniyan u Zazayan
têmiyan dı heyyat ramıtê. Hım
Êrmeni yê kı sukan dı, hım zi ê yê
kı dewan dı emmır kerdê, bolê cı
karê kı huner wazenê inan sero
gurweyayê ew Zazayan a wes
ilaqe ronayê. Mahla ya Saraya ê
Çêrmug u banê Sankusê kıhani
mirasê Êrmeniyan dê a mıntiqa yê
ew hewna himan dê pêtan sero
vınderde yê.
Zeneatkarê Êrmeni hırg dew da Zazayan dı illa kı biyê. Zazayan a kerwayin
kerdê; dostey ronayê, pê ya wes dayê gurotê. Miyabên dê cı dı bê tesqele dê
hırgrozan mıneqese peyda nêbiyê. Duzanê Êrmeniyan serra 1915’i dı xerıpiya. A
ser Duwêla Osmani Êrmeniya rê tehciro mecburi ard. Dıma, rozê, nıskê’d keyan dê
xo ra, cayan dê karan dê xo ra arêdeyay.
Zey Êrmeniyan, Zazayan zi nêsa nê halli bancê sêne. Qandê co’y, çend’ık
destbera cı ameyê, illa kı tarı dê sew dı, fersend kı kewtê dest, sıyê konwoya ra
nêzdi, sıfte qeçê nê sar dê mahsumi esker ra remnayê, merekan dê xo dı, darıstanan
dı ew mıxaran dı nımıtê.
Bahdo kı wertey vınderyay, inan nê qeçi veti tever; çendanê cı qeçan dê xo ya
kerdi wari u resnay; çendanê cı zi day ewladin da keyan dê dewlemendan ew sopê cı
kerdi vıni.
Mıntıqan dê Zazayan dı, nê vatısê ‘donme’ u ‘donmi’ esslê cı Tırkiyê, ew
qeçanê Êrmeniyan ê kı na vavilık dıma keyan dê Zazayan dı resayê ew biyê
mısılmani inan ifade kenê. Nê yê kı nesıl dê ‘donme’yan u ‘donmi’yan ra yenê, ê yê
ewro coxrafiye dê Zazayan dı biyê inan ra zewi.
Na mesel mesela zu keynek da Êrmeniya çımsur a kı serefê xo verdê heme çi
vinayê. Na keynek zew koç dê Êrmeniyan dı berd bi dudan. Dudan, ray da Çêrmug
u Sankus sero, dewa Sankus ‘Yenikoy’ra nêzdi zew biro hezayi yo bêbıno; zu qulê da
tari ya kı herayina cı hend dê fek dê zew biri ya, ew erazi dê kereyıni miyan dı nıskê
dı vıziyeno merdime ver. Tayn vanê kı bın dê cı dı zew ro yê bın erdi esto, la kes
nêzano wuza dı çıçi esto. Rasta cı, kes nêzano kamcin çaxra cı ro aw, herr, si, nebat,
hırg tewr ganın siyo war la no biro bêbın hala ze’k biyo wuni yo.
Nêza no koço çendın bı kı qolaxa’y ramıtê.
O, kısta ‘Ege’ ra zew ca ra bı. Zew zabitê Osmani yo delal bı. Hema kı terfi
kerd u bı qolaxa, vecife da bı cı kı koçanê Êrmeniyanê kı çend cayan ra arêdeyayê
pêser vera merkezan dê nısanbiyan bıramo.
No koço ey berdê dudan, ninan ra zewê bı. No gurwe ra mahdey cı qelıbiyayê,
labırê bıxo emırgêr bı; zanayê kı serre hewado o do bedel verno, qandê coy, ey
çarneçar qebul kerd bı; o do no gurwe ra ancax sopa xo vıni kerden a bıreyayê. Nay
sera qerarê xo da bı; fersend kı kewt dest o do bıremayê welat dê xo; ey do uniforma
çekerdayê; herra pêr dê xo bıkarıtayê, zerri da xo ya zuwê bıvinayê; bızevıjyayê ew
hızur bıvinayê.
Xasek ra xasek zu keyna ray ra diqetê qolaxa’y ant. Ri yê cı ze’b ze asmi. Na
keynek hendık xasek bi kı, çeqa kı çımê cı kewtê ay germi kewtê zerri da cı. Ney
kerdê nêkerdê, nêsayê çımanê xo cı ra abırno. Weyna nêbeno, hisiyatê xo cı rê kerd
eskera. Dudan resayen dı, fıkrê xo ard ca, keynek ê binan ra abırnê u kerd zu çadır
da xısusi.
Rasta cı no zew heyalê do zor bı...
Dudan ro estısê qelfi roza bin sefaqê rew sıfte bı; insan qelfana berdê dudani
ser ew qıloznayê cêr. Zewo kı tede pıranê insanetey esta, nêsayê nê zılmi hewado.
Çım akerde merg siyayen qolay niya. Bêçaran bol cehd kerdê xo dest ra bıreynê;
perpızyayê, feryad kerdê, fixanê cı kerran ra veng dayê!..
Wuniya heftey ravêrdi, ew rozê bêvengi kewt wertey... Bê keyna pêro dudan
ro erziyaybi.
Naqor, eskeri xo kerdê hadre kı roza bin sewrayêri peyser ray kewo.
.
Keyner ca dê xo ra no zılım temase kerd bı. Hırg fına kı qefley astê dudan guni
kewtê zerri da cı, nefret a biyê pır. Aqibetê pê’r u ma’r da xo, eqrubayan dê xo,
zewnbin insanan dê xo çıman dê xo ya di bı. Nay sera roz u sew fıkıryê bi, qerarê xo
da bı; bê inan tamê dınyay do nêbiyayê. Zey sewan dê binan a sew zi qexr a ravêrd...
Sefaqê rew payan sero bi. Eskeri kı xo sewray rê kerdê hadıre, nıskê’d, ze’k tir
tirımkan ra bıreyo, xo çadır ra kerd tever, vazdê dudani ser. A çeq pêro sas mendi.
Aqıl ame Qolaxa’y serre kı dıma vazdo, a hında dudani sero bi, ew zew hereket do
soyınê heme çi biyayê. Keynek dest kerd kı nêrê cı ser, herun dı vınderdi. Qolaxa’y
zuwan rona ay iqna bıkero, labırê ay çımê xo guroti bi; wuni vınderd u qet nêluwê!
Qe belki zi ê nêasnawıti!..
Nıskê dı, çıman dê sasmendan dê hemın ver dı, çınay xo xo ra ruçıkna u vırna
dudani. Bejna cı ya vıran altun u mıceveri bın dı bibi vıni. Zerqi kı neyayê bejn da
cı, ze hêkela ‘Afrodit’i yo altunin berqayê. Wextê lewe dê dudani dı wuni mend,
nêluwê. Porê cı yê qızıli bedenê cı yo vıran lêstê, hersê cı ze la ameyê war la xem cı
nêbi. Serrey xo berzayna, çımê xo akerdi u weynê roj dê sewray, solıxê lewê cı yê
bari luway; ze’k duway bıkero... Dıma, bejna cı çend fıni ver u pey dı zelzelyê.
Serre’y xo tada u weynê qolaxa’y; na fına peyın kı amey pêçım, qolaxa ê çıman dê
cêrvinayan bın dı pelıxiya, çımê xo cı ra remnay u serre’y xo vıst xo ver. A çeq zu
kistiya bêter kewt kerran miyan. Qolaxa zu fın dı tıllo bı, çımê xo werzaynay u
weyna kı dudani sero hınad kes çıniyo; gan werd dudani ser...
Keyneka Êrmeni ay xasek pey dı na qisti mend, a zi xorı siyayen dı pıra pıra
qesiyê u nıskê’d bıriyê!..
Nustoğ Đlhami Sertkaya’dı Reportac
ÇIME- Ma nustané to nezdi,nezdi takib kené, labré ma wazené
to tayn nezdi ra bısınasnı/naskeré. Tı sené, heqdé xo u
guranayısé xo sero, maré malumat bıdi.
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Karê mı kılmekolitiqa u edebiyat o.
Edebiyat, se ke sıma ki zanenê, zê xezna hira wa.Ez edebiyat de,
serê roman u helbestan gurena.Nê serranê pêyênan de, karê tiyatroyi ki kewt para
mı.
ÇIME- Veri nustoxé ma nustané xo ekseriyet Tırki nusti. Tesiré çıçi to sero bi ki, tıyé
nustané xo Zazakiya nuseni?
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Domantiya mı, zê domamanê welatê ma, ebe asimile u zonê
asilimileyi (tırki) vêrd ra. A waxt ke maya mına rebene, kê de zonê ma qesi kerdêne,
ma serm kerdêne. No serm de, trajediyê sar u kamiya ma est bi ke, ma fam
nêkerdê.Ebe no hal, mı be tırki dest kerd politiqayi ra.Çı hêfo ke, serran ra tepya mı
fam kerd ke, trajediyo ke maya mı tede ra, projeyê qediyayena sarê ma bi.Mı wes
fam kerd ke, ju zon ke bıqediyo, o sar ki endi qedino.Kultur ,edebiyat, kamiye,
tarıqe, pêro gırêdayê zoniyo.Ebe vatê de bin: ju sar,ebe zonê xo esto.Kamiya ju sari,
ebe zon civino.Ju sar baxçe wo, zon awe wa.Awe ke bımıçıqiyo,baxçe poyino,beno
wêran.Ebe na fam kerdene, a roje ra nata, seba ke ez endi nêwazena bı bi
'wêran',seba ke ez endi nêwazena destê asimileyanê gewendan de bı bi kay u sanıke,
mı dest kerd zonê ma ra.
ÇIME- Heta nıka zuwan/zoné ma dı çend kıtabé to vecya/vejya?
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Hata nıka hirê kıtabê mın zonê ma de veciyê.Dı kitabi
helbestê,(ebe namê MIN HESRETAN DE MEVRDE MESO u ZERĐYA MI TO DE
MEND), ju ki roman o ( ebe namê KILAMA SĐLANE.)
ÇIME- Kıtabé toyé ki, no peydi veciya, ey sero sené maré tayn malumat bıdé u tı
çend seri kıtab dé xo sero gurweyayé.
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Heya, no roman bi.KILAMA SĐLANE. Qehremanê romani
Silane u Firar o. Silane domana, vengê xo wesa u zonê ma de kılaman vana. Sona
mekteb, a ca de çı waxt ke zonê ma de kılame va, rastê heqeretê malımi bena. Silane
na ecêbiye fam nêkena, her tım endi kılamanê xo dızdi vana. Waxto ke wazena
kılame vaco, sona cayê de talde de, cayo ke kes çiniyo,a ca de vengê xo bı senık
vetêne u verba koyan u azmêni sarê xo çarnêne u vatêne. Serri vêrenê ra, na kêneke
bena azebe.Rojê dewa xo de rastê ju xorti beno.Xort ilegal o u koran de ro. A sewe
seba Silane zaf muhım o. A ca dı, pers u ecebiyêke hata nıka zelal nêbi bi, ebe qesi
kerdena Firari bi bi zelal. Dıme ra biyeri benê. Dewe u dwıji koç kenê verba zılmê
eskeran de. Silane sona Đzmır,barê kêyi vıle de ro. Hesreta welati u belengaziye kewt
bi têmiyan. Hesêna bi ke Firar amo kıstene. Çend serri ra tepya, rojê de demê
peroji,aye ra ju têlefon yêno. Veng,vengê Firariyo. Silane mabênê hisanê ser u bınde
ra. Çımê aye de dılopê hêstıranê sa biyene rısinê. Firar niyame bi kıstene.Se ke têla
tarıqa emrê aye, cayê de vısiya bi, rêyna ame bi gırêdayene. Elaqedarê inan, a ca de,
ebe nektup u têlefonan dewam keno. Hevaltiya mabêne inan de, esq ca gêno. Ebe
hesret u xem u sebır, xiyalê inan beno rast, resenê jumıni Paris de.Zewecinê. Silane
kılamanê xo bı zaneye dewam kena.Se ke qesasê sed serran inkarciyan de
bıgêro,zonê xo mısena,ju kêneka xo yêna dınya, ebe aye endi zonê ma qesi kena.be
kêneka xo sona welat.A ca de ju be ju dewan ,koyan,rayan u derheqê sarê ma de
zaneyê xo kêneke ra qesi kena.Kêneke welat ra hes kena.Tenya çiyê ra ecêb manena
ke domanê ke serranê aye de qey zonê ma zaf nêzanıtêne u qesi nêkerdêne.Maye
sebebê na xırabiye cı ra vana.Fiara hina nesıkino soro welat.Kêneke sebebo ke pi
nêsıkino soro welat a ca de rınd fam kena.Zılım u xederiye fam kena.Silane endi
karê kılamanê xo ana merhaleyê pêniye u qaseta aye vecina.No kıtab ki niya qedino.
Ez sıkina kılmek vaci ke, no roman letê de trajediyê emrê sarê ma wo.Eke destê mı
de biyamêne, mı zaf wastêne ke ez bıkeri film.
ÇIME- Behdé/pey 1980`ra tepya, rosnberé ma veciyay teber (Diwélé ğeriba)u
basley nustenda zoné ma kerdi. Ma zané ki zon/zuwané madé xeylé kitabé veciyay.
Tı gurweyayési rosberandé ma seni vinené?
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Rostibirê ma halê de henên de bi ke, mabênê toz u dumanê
tayê çepanê ecêban de, her çıqas ke rastiya sarê ma diyêne ki, muhımatiya kamiye u
zonê ma nêdiyêne.No potansiyel ke dıma 1980 de veciya tewer, gıran gıran dınya
nas kerd, fıkıriya, herêy bı bo ki, pers u musgulatê zonê ma u qimetê zoni fam
kerd.Ez sıkina vaci, tarıqe de, dolıma verêna ke rostibirê ma, ebe zaneye dest kerdê
zonê ma pıro.Bê sık, no çiyê de tarıqiyo.Babeta zonê ma qesi kerdi, zaf peseroki,
(senık) kıtabi veti.Na derheq de çiyo ke ez lom kena, rostibirê ma, seba ke hina
bınê tesirê ideolojiyan de rê, seba karê zonê ma, piya kar kerdene de tayê duriyê.
ÇIME- Ewro(Eyru) zon/zuwandé madı feki peyda biyé, ca bı ca feki péra kewti duri,
kes cı babeta(citewr) bıgurweyo ki(karbıkero), né fekan péra bıyaro nezdi?
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Zonê ma dı feki pêyda nêbiyê, ê feki xo ra ver dı ki esti bi.
Çiyo ke ma ra lazım o, nê fekan pêro bıkıme karê xo u ebe na hiratiye, verba
standartiye sıme.Kar u zerê xo gereke ma hira bigime.Ne ju fek tewer de bo, ne ki ju
fek ser de teng mefıkırıme.Ez heni fıkrina ke, ebe na qeyde, fekan de çekuyê ke zê
jumıniyê, ya ki jumıni ra nêzdiye, ebe zaneye benê zelal.Çıqas ke bi zelal, handayê
piya pê kar anime.
ÇIME- Tı bé zoné ma, çend zon/zuwané xeribi zané?
ĐLHAMĐ SERTKAYA-EZ Bê zonê ma, Kurmanci,Tırki, Holandkí, Franskí, tayê ki
Yunanki zanena.
ÇIME- To vera zoné ma zaf/bol emeg verdo u maré kitab wesi yazi kerdo. Serva
zoné ma, wendoxandé peseroké Çıme`ré vatena to esto, yan zi merheleyoki zoné ma
tedeyo, tı seni vinené?
ĐLHAMĐ SERTKAYA-Ez peseroke ÇIME'yi ra serkewtene wazena.Derheqê zonê
ma de, zê ê peserokanê binê ke xızmeta zonê ma kenê, emegê ÇIME'yi ra ki
hurmetê mı esto. Merhalo ke ewro roj, zonê ma tede ro, bê sık zê des serre pêy xırab
niyo. Hama ma hina nêrestime merhalê wastena ma. Pers u musgulatê zonê ma hina
zaf o. Ez inam kena ke saya zonzaneyê ma de, saya xızmet u emegê ma pêro piya,
roje bı roje derheqê standartize kerdene de ravêr sono.
ÇIME- Zek ma zané tıyé tenya kitabana mesgul nébené, heqdé tiyatrod zi malumat
u gurenayısé to esto. Kılmek ra gurenayısé tiyatro ser zi maré sené malumat bidé?
ĐLHAMĐ SERTKAYA- Rast a. Derheqê tiyatroyi de xêli waxto ke ez gurena.
Dolıma verêne ebe komê de hevalan asman ra tepya 24 -4 2004 de,senaryo wo ke
ebe namê HESRETE mı nusna bi, ma holnada de suka Den haag de vetime sahne.
Zay cayan de veciyayime sahne. Amsterdam, Roterdam u Berlin de. Gorê zanayê
mı, tarıqa zonê ma de, no tiyatro wo verên bi. A roje seba ma zaf muhım bi. A ca de,
zerê ma bi bi rosan. Çı ke endi kesi nêsıkiyêne vaco zazaki de tiyatro çino. Zaf ki
wes u bı kêf derbaz bi. Dıme ra mı senaryoyê dıdine ke name DOXTOR LASER bi,
nusna seba ju kesi. Mı be xo tenya kay kerd.Amsterdam u Roj tv de mı kay kerd.
Nıka seba senaryoyê hirine kar kena. Yanê karê mı derheqê tiyatroyi de dewam
keno. Kamê ke wazenê, ez amade wa ke bıvecine sahne.
ÇIME- To maré wexté xoyé erciyayi feda kerd, u maré cuwab da, ma zi namedé
péseroké Çıme`ya toré tesekkür kené.
ĐLHAMĐ SERTKAYA- Sıma ki wes u war bê.Bımanê wesiye de.
Nikara berxudarbi u biman wesiyéde
Redaksiyoné Cime’ra Ferhat Pak
Dezawo
Aridayueğ: Zaza yasar, Het: Palı-Çolig
Ina deyr yo deyra zaf ercıyayi wa, çunki ına deyr yo cınêka Xêlunıc mêrdê xu sera
vata.. Mêrdê yê/yay hemi zi dezay yê wo/yo, ay ra namê ına deyr dezawo. Dezay
yê/yay hukmat heta umo kıstıs..
Herkes ına deyr yo qêde vuno, mı z’ çahar hebi dê ari. Tay deyrvaci zi êsti deyrun
heti Çolıgi geni çarneni feki xu, derdi kuli ini merdimun ticareto, ini hê mal dunya
dıma, ına yo cay dunya dı çıniya, her deyr seni nusıyawa atır wesa merdım nêskeno
keyfi u semedê ticaret bıçarno, deyri ma tarıxi mayi..
Dezawo 1
Di tën’ vecyê a lewuno dezawo
dezawo ley, ley dezawo
Di tëni vecyê a lewuno dezê min deza
mehmudo dezawo
Xeber arda Xêlun mıyuno dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Xeber arda Xêlun mıyuno dezê mın
dezawo mehmudo dezawo
Dezey mı mehmud kısıyawo, dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Dezê mı mehmud kısıyawo dezê min
dezawo mehmudo dezawo
Cınazê yı mar’ umawo dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Cınazê yı mar’ umawo dezê min deza
mehmudo dezawo
Zerr u cıger’ mı helyawo dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Zerr u cıger’ mı helyawo dezê min
deza mehmudo dezawo
Ğerib niko dezê mawo dezawo dezawo
ley, ley dezawo
Ğerib niko dezê mawo dezê min deza
mehmudo dezawo
Ez qırbun mehmud çımsiyawo dezawo
dezawo ley, ley dezawo
Ez qırbun mehmud çımsiyawo dezê
mın deza mehmudo dezawo
Kê mehmud mı siya rawo dezawo
dezawo ley, ley dezawo
Kê mehmud mı siya rawo dezê min
deza mehmudo dezawo
Dezawo 2
Dezawo, dezawo, ley, ley dezawo
Dezay mı dezawo, Mehmudo dezawo
Hela g’ dezay mı radawo dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Mı past u pizê xu tadawo, dezê mı
dezawo, Mehmudo dezawo
Hela g dezay mı radawo dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Zerr u cigêr’ xu tadawo, dezê mi
dezawo, Mehmudo dezawo
Cemsê? hukmat ‘adılıyawo, dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Mehmud semêd qaçax tepısıyawo dezê
mı dezawo Mehmudo dezawo
Kerga siya mın u turi vengdawo,
dezawo, dezawo ley, ley dezawo
Cigêr’ dezay mı qerifiyawo, dezay mı
dezawo Mehmudo dezawo
Dezawo, dezawo ley, ley dezawo
Dezay mı dezawo Mehmudo dezawo
Dêst’ Mehmud day kelepçı ro dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Gılê dezê mı qesnayo dezay mı
dezawo, Mehmudo dezawo
Rueci dezay mı rueco siyawo dezawo,
dezawo ley, ley dezawo
Tıfing’ Mehmud niteqawo dezay mı
dezawo ley, ley dezawo
Mı zuna dezay mı kısiyawo, dezay mı
dezawo, Mehmudo dezawo
Dezawo, dezawo ley, ley dezawo
Dezay mı dezawo Mehmudo dezawo
Dezawo 3
Dezawo, dezawo, dezawo wê dezawo(3)
Dezawo dezawo Mehmudo dezawo
Hela g’ deza tu radawo dezawo, deza
Mehmudo dezawo
Hela g’ dezay radawo dezawo, deza
Mehmudo dezawo
Ti qê mira ci nêvawo dezawo deza wê
Mehmudo dezawo
Pirdey Pali Pirdo Berzo dezawo dezawo
wê dezawo
Dezawo dezawo deza Mehmud dezawo
Deza Ti si, biyero lezo dezawo dezawo
wê dezawo ?
Sima hê sini biyarin lezo
Tirun Musi ra radawo dezawo dezawo
wê dezawo
Afyun qacax dezay mi d’ tepisiyawo
dezawo dezawo Mehmudo dezawo
Feqiri kê ma sa rawo dezawo dezawo
wê dezawo
Cipê hukmat ‘adiliyawo dezawo dezawo
wê dezawo
Tifing Pali di? teqawo dezawo dezawo
Mehmudo wê dezawo
iviyê mi tira birriyawo dezawo dezawo
wê dezawo
Hiviyê mi tira birriyawo dezawo
dezawo Mehmudo dezawo
Zerrê Dedkeyna vêsawo dezawo
dezawo wê dezawo
Zerrê Dedkeyna vêsawo dezawo
dezawo Mehmudo dezawo
Dezawo 4
Dezawo, dezawo wê dezawo dezay mı
dezawo Mehmudo dezawo
Hela g’ dezay mı radawo dezawo,
dezawo lo, lo dezawo
Astarê sıbay pa veciyawo dezay mı
dezawo mehmudo dezawo
Qerequêl Suriya qefıliyawo dezawo,
dezawo lo, lo dezawo
Cemsun hukmati radawo dezay mı
dezawo lo, lo dezawo
Verni dezay mı bırnawo dezawo,
dezawo lo, lo dezawo
Afyoni dezay mı tepisiyawo dezay mı
dezawo mehmudo dezawo
Tıfing cendırmun teqawo dezawo,
dezawo lo, lo dezawo
Mı zuna dezay mı kısiyawo dezay mı
dezawo mehmudo dezawo
Dezawo, dezawo, lo lo dezawo dezay
mı dezawo mehmudo dezawo
Tênayi
Zaza yasar
Tênayi yo qala,
çik kıhun nêbena.
Seserrun ra heta ê(y)ru.
Tı kue bi,
kerra bi ferq nêken.
Yena yo ruec/roec,
kuena tu kıst.
Bisew’(vizêr sund)
Dı hesri mı çımun ra koti
Yo turi.
Yo mıri.
Ems’
Ez pıyorê nûstun xu kenu miyun yo
heqbi,
ana vêr bêri d’ nuna ru.
Belka tueri beni yo ambaz
Tênayiyê turi, tênayiyê turi
BÊVENGEY- Koyo Berz
Bêvengey teslim biyayena
Xo teslimê neyaran kerdena
Xo rıdayeni u xora dest antena
Xora fek viradayeni u girotena
Neheqey xo sêne antena
Bêvengey ters u tersayena
Xof gıroteni u zeri qütifyayena
Xem xo sêne anteni u werdena
Zeriya xo sıst tepıstena
Xo hiç u puç vinayena
Bêvengey, bındestey u koletey
u heme neheqeyan qebul kerdena
Xo hiç u qe çiyê nêdiyayena
Bêvengey hiçey bı xoya ana
u hember neyaran xo hiç kena
Bêvengey u bêveng mendeni
destirmayini rê razi biyayena
Xo koley koleyan kerdena
Serevdey xo dayeni u werdena
u neheqey rê mil ronayena
Bêvengey kar u barê camêrdey,
Xo nêzanayeney u nêsinasnayeney
u xoroteney niyo u vanê nêbo zi
Eyra vanê kes bêveng nêmano,
bêvengey xo nêno u mil nêrono
Bêvengey vanê karê ma nêbo u ma cıra
tim u tim duri kewê
Hember neheqeyan vengê xo vecê,
vengê xo berz kerê u inan vacê
Rastey u çewteyan bi venga biyarê zıwan
Bêvengey koreya, kerrey u laleya
Bêveng koro çiyê nêvineno
Kerro çiyê niyasnaweno
Lalo nêwetano qisey bikero
Tersinoko nêwetano xo bisinasno
Bêveng semedo ki heme çi, heme
neheqeyan qebul keno u anceno xo sêne
bêvengo
Bêveng semedo ki veng nêveceno, hiço,
qe çiyê niyo u çiyêrê nêbeno
ZAZAY PĐYA GURWEYAYISĐ RA DURI VINDENÉ
Ferhat Pak
Saré ma lejo ki, 1920,25,38 kerd bı, ma ey cayéd roné/viradése. Eya tepya/pey ne
Saré ma ne zi ronsberé ma qe rojé, xeyalé xo quwetté xoyé esasi ser nedayo u
piyabestinira duri vınderdo, terseyo. Ek ewro sar u ronsberé ma quweté xo ju nékeno
ew eyra duri vındeno, illam ju sebebé cı esto. En sebebé do gırd, lejé serbestey da xo
vinikerdenra tepiya, xora umudé xo bırrna u fina néwast ki, bahsé leji bıgıro xo fek.
No hal u weziyeté sardé ma, ronsberandé ma, psikolojik ju sebebo. Qatliam,
barkerden, perisaney u reziley, tesiré do gırd sardé ma sero u ronsberandé ma sero
bol verda.
Saré ma ki, é lejan miyand ca gırot bi, yan zi dı bi, zalimey u quwetta Tırkara
tersayé u fina néwastéké inana pé vero siro. Coka zi tım u tım xurt(genc)andé xoré
vaté; „ Hükmat zalımo, eyra duri vınderé, hukmat beno her cı menisé, nısené zi
lıngané xo mesayné u ek sıma wazené vini nébé, miyabeyndé xo piyabestina xo rozé
verori vırazé“. Elbet né qisey bésebeb névajiyo, ilam ju sebebé cı esto. Çiyo ki, mara
aseno, rew, rew saré ma, ronsberé madé xo no psikolojirado néreyno. Ridé né
néwesi ra ronsberandé madi cesareté milli zi némendo, wastena xo no psikolojira
nésené dınya alemré eskerekeré u bıyaré meydan.
Ronsberé Zazay politikayé xo esasida sardé xo sero nevirazené, bé xilaf ma vajése,
politikaya naylon kené. Né politikand zi, tesiri hereketé Kırdasa u Tırkan esto. Ewro
gerilayé Kırdasan u Tırkan mıntıkadé Zazayan dı lejé xo kené, labré hukm u quweté
Zazayan nébeno ki, né lejiré mudahale bıkeré u vajé leji xo mıntıkadé Zazayra teber
di, Welat`té xodı bıkeré. Tenya saro bésuc né. éké vané ma rosnberé Zazayané yan
zi dersimijané ézi nésené çiyé vajé. Wazené didi, hiri qise kerdena né leji vındarné,
labré kamo didi qisey ina geno qal u mintikadé mara vijyeno. Ewro erdé ma sero
hukmé Kirdas u Tirkan esto, é zey wstenda xo istoré xo erdandé ma sero vazdnené.
Nika me vero didi ray esti; ya madé kami(kimlik)da xora duri vinderé yan zi madé
tesiré reziley u barbareya Tirkan xo sera cekeré u rastayane(rastiya) sardé xo sero
piyabestina xo virazi. Gerek ma tim u tim né fikran sero bifikriyé u verniya xo akeré.
Ek no welat é mayose, gerek, mintiqadé Zazayandi wayiré mintiqa u wayiré heqé ci
müdahfa kerden, fina saré Zazayan bo, tebera qes heq u huqdé ciré müdahala
nékero. Né ek wazené müdahele bikeré u béré ma ser, kamci millet beno wa bibo,
dosté ma niyé dismené mayé, ma ney wuna(henç ina, una) zané. Gerek ma rastayina
xo biviné u alemdé xeyalira xo duri bancé.
Ewro mayé vinené piyabestina Tırkan, Kırdasan, Filistinijan u Ereban esto, çi é
Zazayan çiniyo, Ziyar u duwayana xo kar rayra nésino, gerek ma gorey wexti
hereket bikeré. Ek ma nésé qederdé saré xo sero, wayérey nékeré u rolé xo kay
nékeré, zuwan u saré mado, hırg roj odo tayna vinibiyayenra siro nezdi. Sardé Zazay
sero inkaré, inkareyo beno, cayéré lejé meshebi cayéra, karé mintikey xo mudahfa
kerden, né werdeno ki, saré ma miyabeyndé xo piyabestina xo virazo.
ROZ ROZÉ PEXÍLEY U NÉWASTINEY NĐYO
War u wetené Zazay tar u mar biyo, ek ma fina zi, kariyerdé xo dıma sıné u
rasytayina sardé xora duri politika bıkerése, rastayé cı, ya madı xırabey esto, yan zi
ma serbesteya sardé xo néwazené. Herkeso herkesi ra remmeno u néwazeno piya kar
bıkero, Ek ju/yo sebebé dı cı esto, wa argumanané xo bıyare werte ki, ma bısé é
argumanan sero bıgurweyé u cewabéndo objektif bıdi. Ne, ne..veng hes çiniyo, ne
cewabo rınd nezi xırab esto u hırg kes kerden da xora memnuno, sıkaté/gerey kesi,
halé mayé ewroyın ra çıniyo. Dawa Zazay, dawayé do gırd u tarihiyo, ey sero kay u
kusat nébeno. Kam tersé cı fıkıryeno, o xo xapeyneno. Ma ju/yo mılleté, kültüré ma
esto, zuwan/zoné ma esto, erdé ma esto, tarihé ma esto, labré ewro bındesto, ma
wazené Welat u Milleté xo bındesti Sari ra bıreyné/xelas keré: Ek ma no babeta
rayra sirése, heqé ma çiniyo ki, ma kesira bıgazinciyé. Qıseyéndé ma verinan esto
vané; „TAZI ZORNA ARWÉS NÉSINO“ pılané ma né qisan bos, bos névato, illam
ju sebeben dı cı esto ki, vato. Éki, saré Zazay inkar kené teoriya zuray sardé ma sero
vırazené u é zurandé xoya gencané ma xo dıma bené ew gencané Zazay mıllet`ta
xoré kené dismen u ma kamci cemaat kamiya xo ané werte, Kirdasi u Tirkki, né
merdiman ané ma verdi ronané, ézi zeydé Zerejana wanéné, qandé/seva/semed
dismeneya Zazayan cici yeno nina feka, beserm u edep vané..
Zazayéno, bırayéno, dıha beso, sımado heta çı wext, rastayina xo bıviné u
qandé/serva/semed xo bixeftiyé. Ek sıma dé peyey bıkeré, peyey sardé xo bibé, ek
sımado zuwani ré wayér bivıjyé, sıfte zuwandé xoré wayir bıvijyé. Ju/yo millet u
ronsberé ci heqé xo nésa müdahfa bikero, zamano dur u dergdi néseno, heqé
jewbina(yewbina) millet müdahfa bikero. Saré Zazay Sarédo gırdo, heqé kesi
çinyoki, kamiya cı dıdı, hirı qısana inkar bıkero. Hele finé bewné, ewro Diyarbekir,
Riha(Urfa), Gerger, Bingol, Malatya, Elaziz, Erzincan, Dersim, Sivas, Mus, Bitlis,
Siirt, Tatwan, Kars, ew metropolandé Turkiya`dı milliyonana Zaza esto. Na siatra
tepiya, wa kes ma sero teoriyi resmi névirazo, ek dostey u piyabiyayen wazenése,
békayit u bésert, wa kamiya ma bisılasné u eya tepya mara béré nezdi. Politikayé
ewroyındé Tırkan u Kırdasan, wazené tirba Saré Zazay, fina destandé Sardé
Zazayana bıdé asanayıs. Hırg vas réçda xo sero ruweno, to vas récda cıra cıkerdse,
beno wısk u beno dawari´re werdé zımıstani. Ma néwazené kesi sero xirabey
dismisbé u ina sero def u dolabi roné. Ne kalikané ma milleta binan sero xirabey
dismis biyé nezi ma ewrora pey heqdé kesidi xirabey dismis bené.
Felsefeyo ki, Sardé mara mendo, é felsefi miyandi xirabey u inkarey çinyo, herhalde
tersé ci bibiyayése, mado zi zeydi sarandé binan bıresayé cayé.
Wes u war bımané, ÇIME’dı bımané u ma takip bıkeré
HEPIS NÊSENÊ
Koyo Berz
Bı perana ninê herinayenı
Kes nêseno inan hepıs kero
Ê tım bı mına, zerıda mına,
ruwenê, gırd u kıho benê
u herwext xo nisan danê
Ê hisê monê, esir nêbenê,
nêtepsênê u esir nêbenê
Quwetê çiyê, kesi nêbeno
Kes, kes nêseno, inan mira duri fino
Quwetê kesi nêbeno,
inan bı perana bıherino
Ê qet mıl nêronanê, qul, kole nêbenê
u xo destan bin nêfinenê
Ê yê, ê hisê minê, zerida mira yenê,
pasti u quwet danê mi
Nêtepsênê, kor niyê, nêbenê,
kerr niyê, kerrey a xo nênanê
Lal, qet, qet niyê, çiçi his kenê vanê
Ti çi zoran ver sanê, çi kemeri dindê
ser, çi iskence bikerê,
fina teslim nêbenê
Zerida mi miyan ra vicênê, qısanê xo
hemını vanê u heme çi danê teber
Cay inan, war u mekanê inan,
miyanê zerida mıno
Ez inan xodi gird kena,
xo dı wari kena, u xo di çarnena
Ez inan tım xo dı bena u fina xo dı
peyser ana
Mi ê xo berdi u ardi, cadê duri u
xeribey siya koti ê bı mına amey
ê hertım gan danê mi,
mi dinc u xoser verdanê
Bı inana ez payra manen ê cesaret danê
mı, ez zi inan vana, dana teber
Ez sena na juweri vaca, ez heme çıra,
hetta gandê xora sena biba, labirê
hisandê xora nêbena
Ê ki ez kerda nustox, ê ki cesaret da
mi, ê ki ez daya qısey kerdeni,
ê ki ez arda rayda Sardê xoser,
ê ki ez vısta na dawa miyan,
ê ki mı rê va: Dawada xorê, kameyda
xorê, Sar u Welatê xorê wahêr bıvici,
iste ê nê hisê mı bi
Ne herineyê, ne rosênê u ne zi hepis
benê
Bındestini u koletinira hes nêkenê
Eyra tım xo nisan danê
Ez inan tım his kena
hewnandê xo di vinena
u bahdo zi kena xo zeri
kar ana u dana qise kerdeni
Demo ki, ê hisê mi nêbê
Ez nêsena rayda rastira,
rayda Sardê xora sira
Hisê mı tım mı rê vanê;
Tı noyê, na raya toya u so rayda xoser
inan verê mi tada, kameyda mi ser,
sareyda mi ser u mı rê bi sewq
Ê, ê bi rayberê mı, embazê minê ray
Ê nêmirenê, nê herineyênê, kole u
hepis nêbenê
Ê hisê, hisê mınê
Dı zerida mıdı rê, tım tey ruwenê
u kıho benê
Nêwicênê, nêmırenê u hepis nêbenê
Kole niyê, xoser u serbestê
Çiçi his kenê, ey vanê...
Manga borı
Het: Çermug
Aridayoğ: Rosan Hayig
Cakê beno cakê nêbeno, zew pi, zu may u zu zi keynay cı bena. Xeylê wext
rafêreno ceniya nê mêrdeki mırena. No mêrdek viya, keynay cı zi seykur manena.
No mêrdek merdenda ceniyerda xo sera fına zewzyeno ew na ceniyerda newi ra
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder