-
LICELI FEHMI BILAL'IN YASAM ÖYKÜSÜ (3) Bölüm
SEYH SAID'IN KATBI LICELI FEHMI BILAL'IN YASAM ÖYKÜSÜ (3)
Orhan Zuexpayij
" Heta Kurd destgir û pistgirên neyar bin
Hertim dê bin nîr de bicare û belengaz bin."
Liceli Fehmi Firat
Liceli Fehmi Bilal Isparta'dan sürgün dönüsü yasamini memleketine dönerek devam ettirmeye calisir. O dönemlerde Liceli Fehmi Bilal gelip,Cebaxcur'un Darahini ilcesine yerlesir. Fehmi Bilal'in gelip,buraya yerlesmesi'nin elbetteki tarihi ve siyasi anlamda cok önemli nedenleri vardir. Darahini Seyh Said hareketinin merkezi durumunda sayilan baskentidir. Hareket döneminde vilayet statüsünde olan Darahini tarihe taniklik yapmis,Seyh Said hareketinde cok önemli kahramanlar cikarmis olmasindan kaynaklanmaktadir.Ikincisi Liceli Fehmi Bilal'in Modan'li "Mesedali" Feqi Hesen'den tutun "Arikiz",valirli Haci Sadik beq'den tutun "Ataoglu",botiyanli Emer'e Faro,Girnos'li meshur Kürd komutanlarindan Heci Kolosi Darahini mintikasinda ismi cok anilan bu kahramanlarin memleketini mesken tutmasi bilincli bir tercihtir.
Darahini mintiqasinda Elazig cephesi komutani Seyh Serif'ten tutun Siwanli Kasim Aga "Kas Kösi", Ismail Aga Darhini,yine Seyh Tahir ve Emere Faroy'un silah arkadaslari Eminê Miki'den tutun Mehmed Eli Cewahir gibi yüzlerce kahramani burada anmak istiyorum. Burada bahs ettigim bu kahramanlar'in bir cogu uzun süre gerilla savasi verdikleri,devletin koymus oldugu ödüllerle Kürd isbirlikcileri tarafindan öldürüldügü'nü belirtmek isterim. Liceli Fehmi Bilal iste bu kahramanlar diyarina gelip yerlesmistir. Liceli Fehmi Bilal'in ilk esi, yani Zerdüst ve Sirr Firat'in anneleri Seyh Fahri Akar'in röpotajinda-ki aktarimlara göre Lice'nin Baxsiyan köyündendir. 49'lar hareketinden dolayi yargilanan Efem Dolak'in köyüdür. Melle Amedi'nin sifahi olarak bana verdigi bilgilere göre Lice'li Fehmi Bilal'in ikinci esi'nin Darahini ilcesinin Vazenan "Yigitbas" köyüne bagli kawarik mezrasindan oldugunu aktarmaktadir.
Liceli Fehmi Bilal'in 3 oglu'nun oldugu isimleri Sirri,Zerdüst ve Xeyri olduklarini belirtmek isterim. Bu cocuklarindan Xeyri'nin hala Amed'e sag olup,yasadigi yönündedir. Fehmi Bilal ömrünün son dönemlerinde ölmeden evvel yani 1967 yili ve öncesi dönemlerde Amed'e parmakla sayilacak birkac yurtsever tarafindan sahiplenilirken,oglu Xeyri'nin babasina sahip cikmadigi söylenmektedir. Fehmi Bilal'la ilgili ilk bölümünü yazdigim yazida'da Seyh Tahir'in tornu'nun bana aktardigi bilgilere atfen yakin dönemlerde Amed'e Fehmi Bilal'in sag olan ogluyla görüsttügü'nü , babasi ile ilgili yeterli bilgileri bilmedigi gibi ruhsal durumu'nunda yerinde olmadigini aktardi. Zerdüst ismindeki oglu'nun akibeti hakkinda bilgi alamadigimi, ama Yasar Kaya'nin Fehmi Bilal ile ilgili makalesinde bazi bilgilerin mevcut oldugunu belirtmek isterim.
Liceli Fehmi Bilal Darahini'de dava vekilligi yapttigi dönemlerde Seyh Said'in büyük oglu,,Kürd siyasetcisi ve filozofu olan Seyh Aliriza Liceli Fehmi Bilal'in Xinisa yerlesmesi icin davet eder. Seyh Said'in torunu A.Melik Firat Liceli Fehmi Bilal'in sayesinde bati dünyasinin kapilarini araladigini söylüyor. Liceli Fehmi Bilal'in bati kültürüne vakif biri olarak Fransizlarin fabil ustasi romanci La FontainNin romanlarini Kürtce'ye cevirdigini söylüyor. Fehmi Bilal'in Dostoyewski,Tolstoy,Maksim Gorki,Victor Hugo gibi Rus ve Fransiz düsünür ve yazarlarinin etkisi altinda kaldigini söyler. Bu konuda ayrintili bilgiler Mezopotamya sürgünü adli eserinde tüm ayrintilar mevcuttur.
Liceli Fehmi Bilal'in cocuklarindan Avukat Sirri Firat üzerinde epey bilgiler mevcut olup,sizinle paylasmak istiyorum. Sirri Firat'in esi Mersin Silifke ilcesinden olup,ögretmenlik yapiyordu. Sirri Firat Hukuk fakültesini kazanmistti,ekonomik durumu iyi degildi,esinin yardimlariyla okulunu okudu. Esinin tayini Konya iline cikinca Sirri'da esiyle uzun süre Konya'da avukatlik yapar. Sirri Firat cok sevilen babasinin izinden giden cok dgerli bir Kürd hukukcusudur. Sirri Firat Konya'da yasadigi dönemde tanik oldugu bir anekdotu sizinle paylasmak istiyorum.
Sirri Firat Konya'da birgün subaylarin gittigi bir kulübe gidiyor. Kulüpte subaylar oturuyor. Yasli emekli bir Albay'da oradaymis. Bu albay Seyh Said hareketinde Lice mintikasinda zalim yüzbasi Ali Haydar'in komutasinda o dönemlerde Tegmen rütbesinde görev yapiyormus. Licede yasadigi bir olayi orada birkac subayinda hazir oldugu ortamda bakin söyle anlatiyor. Birgün Yüzbasi Ali Haydar ve bagli birligiyle Lice'nin Zengsor köyüne bagli Baxsiyan mezrasina gittik. Seyh Said hareketinden dolayi köyün tüm erkekleri ve gencleri daga cikmistilar. Köyde sadece cocuk ve kadinlar kalmistilar.
Köydeki tüm cocuk ve kadinlari topladik. Kalabaligi hayvanlarin toplandiklari etrafi citle cevrili gewi "Agil" alaninda topladik. Agil'in etrafinda süngülü askerlerle cevreledik. Ali Haydarin emri suydu agil-i atese verecegiz. Agil'dan biri cikarsa süngülüyeceksiniz. Agil'i atese verdik, baktik 6,7 yaslarinda bir erkek cocuk agil disina cikti. Bir kac adim-da atti, ve etrafina baktiki süngülü Jandarmalari görüp, duraksadi. Bu cocuk süngülere baktti,ates'e baktti. Tekrar süngüye baktti,ateslere bakti ve kendini atesin icine atti. Iste Albay burada sunu söyledi cocugun bu durumunu görünce biraz acidim.Acaba bizim süngümüz atesten daha betermi diye düsünmüsttüm. Iste Sirri Firat burada iste beyler ben bu sözleri söylemis olsaydim,mübalagali konustugumu,yalan söyledigimi düsünecektiniz. Iste bey efendi kendi agziyla söyledi Taktirini size birakiyorum.
Fehmi Bilal'in oglu Sirri Firat 1959 yilinda Bidlis ilinde dönemin Emniyet müdürü tarafindan bir gece arabasina bindirip,götürüp sarp bir kayadan atar. Yarali olarak hastahaneye kaldirilan Sirri Firat'i hasahaneye yetistiridiginde yanina giden yegeni Dara'ya Emniyet Müdürü tarafindan öldürülmek istendigini aktarir. Yasar Kaya bu ismi bizde saklidir,sonrada CHP miletvekilli ve Cumhurbaskani adayi oldugunu söyler. Bende ismini aciklayayim? Mehdi Zana bekle Diyarbakir kitabinin 153 sayfasinda bu sahsin bir dönemde Icisleri Bakanligi yapan Necdet ugur oldugunu söylüyor.
Liceli Fehmi Bilal 1960 sonrasi dönemlerde Kuzey Kurdistanda yasanan sesizlik döneminde T-KDP kurulmasi icin merhum Faik Bucak'in oglu Serhat Bucak'in Fehmi Bilal'la ilgili aktarimlarini sunmak istiyorum. 1961 yilinda Silopi'de Said Elci ve bazi Kürd aydinlariyla birlikte KDP mesullugu adli gizli bir teskilat kurarlar. Mesulluk,cesitli Kürd örgütleri ile iliski icinde olmasina karsin,temel olarak Irak-KDP'nin etkisi altindadir. 1965'e gelindiginde ,Seyh Said isyaninda da yer almis Fehmi Bilal,Said Elci ve Ömer Turhal gibi yurtsever insanlara partilesme önerisi yapar. Halkta belli bir tabani vardir. Ancak bir sorun vardir;kim lider olacak? Fehmi Bilal , Faik Bucak'i önerir. ve kabul edilir. 11 temmuz 1965'te T-KDP kurulur. Partinin ilk genel baskani Faik Bucak olur. T-KDP Türkiye sinirlari icinde özerikligi savunur.
Bu degerli Kürd degerini yazdigim ilk bölümde. Amed'e yasayan bir hemserimle yapttigim sifahi görüsmede bana aktardigi bilgileri sizinle paylasmak istiyorum. Darahini'de 1950'li yillardan 1980'li yillara kadar dava vekili görevini icra eden Palu kökenli Yansur"Topal" Seckin'nin Fehmi Bilal'la ilgili söylemleri sunlardir. Fehmi Bilal Darahini'ye dava vekili bürosunu actiginda meslektasi olarak,siyasetle hic ilgilenmedigini,sesiz bir yasam sürdügünü söyleyebilirim.
Darahini'de Seyh Said hareketine katilan ailelerle iliskisi vardi. Sonradan duydum-ki Seyh Said'in yakininda yer almis,sürgünde kalmis biridir. Meslektasi'nin Fehmi Bilal'in sesiz ve siyaset disi bir tavir icinde olmasini o günkü siyasi konjoktürü analiz edersek,normal bir tavir oldugunu söyleyebiliriz. Kürdlerin o günkü kosullarda sesiz bir sürec yasadigi,49'lar olayi o dönemin belkide tek olayi oldugu göz önüne alindiginda Fehmi Bilal'i sanirim anlamak cok rahattir.
Fehmi Bilal ölmeden evvel felc hastaligi gecirir. Yasaminin son dönemlerinde otel odalarinda gecirdigi,devlet hastahanelerinde tedavi olmayi da red eder. Yazili bazi kaynaklara göre ölünceye kadar Fehmi Bilal'e dostluk ve yardimlarini esirgemeyen kisilerin basinda merhum Kürd sehidi Said Elci gelmektedir. Terzi Semsi,Melle Xalid Aycicek,Melle Amedi gibi Kürd yurtseverleri-de Fehmi Bilal'i hastaligi boyunca yanliz birakmayanlar arasinda oldugu'nu belirtmek isterim. Liceli Fehmi Bilal'in son bölümünü yazdigim yasam öyküsüle ilgili bu yazimda,bir okuyucu'nun aktardigi bilgiyi sunmak istiyorum. Liceli Fehmi Bilal'la ilgili Lokman Polat tarafindan Kürdce yazilmis Filozof adli "Katibe Seyh Said" adli eserinin oldugunu'da ögrendim. Fehmi Bilal'in hemserisi olan Lice kökenli Kürd aydini Lokman Polat'in bu eserinden de dogrusu haberim yoktur. Bu romani okusaydim belki Fehmi Bilal'in yasamini daha ayrintili ve edebi yazardim.
Fehmi Bilal'in Kürtce'nin kurmanci lehcesiyle yazdigi "Giliya daran" fabil seklindeki yazdigi bu siiri zazaca'ya cevirdim. Redekte edip,bu siiri en kisa sürede Vate dergisine gönderip,yayinlamasini isteyecegim. Fehmi Bilal'la ilgili yazimi burada sonlandirmaya calisacagim. Bu Kürd degeri hakkinda derleyip,toparladigim sözlü ve yazili tüm kaynaklari sizinle paylasmaya calisttim. Liceli Fehmi Bilal'in yasami,mücadelesi ve ailesi hakkinda kabul ediyorumki,eksik,yanlis ve bilinmiyen cok yönlerinin oldugunu kabul ediyorum. Ben bugüne kadar yazilmayan ve sözde kalan bilgileri, yazilanlarla birlestirip,biraz daha zenginlestirmeye calisttigima inaniyorum.
Ulasamadigim yazili kaynaklar olsun,yakin dönemde bu Kürd degerini taniyan canli taniklardan sözlü bilinmeyen yönlerini katki olarak bu yazinin ekinde bizimle paylasirsaniz,cok önemli bir görev ,tarihe de katki sunmus olursunuz. Sealmlarimla yaziyi sonlandiriyorum.
Orhan Zuexpayij -
Liceli Fehmi Bilal'in yasam öyküsü?(2) Bölüm
Seyh Said'in katibi Liceli Fehmi Bilal'in yasam öyküsü?(2)
Orhan Zuexpayij
IKINCI BÖLÜM
LICELI FEHMI BILAL FIRAT
" Cûn ra, Cewlig ra, Darê Hêni û Murtezûn ra,
Yew qefleyo gird nîyabi pêra,
Senî kewtibi miyani esirûni Licê û Hêni
Fehmi Bilali û Salih Efendi zûnaye yin bi."
Yukaridaki dörtlük Kürtce'nin Kirdki "Zazaki" diliyle yazilmis, Vate dergisinin "30" sayisinda yayinlanmis olan Tarixe Cebaxcuri "Bingöl'ün Tarihi" adli siirimden alinmistir. Fehmi Bilal'in üstlendigi misyondan dolayi,tarihi bir sahsiyet olarak anmak,siirle edebilestirmek gerekir. Tarihimiz, sürekli vurgu yapttigimiz gibi dilimiz ve kültürümüzü yasaklayan,asimle eden, Kürdlük'le ilgili her türlü degeri inkar eden,yok sayan anlayislar tarafindan yazilmistir.Kürd arastirmacilari,tarihcilerinin isi cok zor oldugu tabiri caizse bir imtihan süreci yasamaktadirlar. Liceli Fehmi Bilal Kürd ulusal uyanismasinda siyasi,felsefik ve edebi yönüyle ön planda yer almasina ragmen yakin dönem tarihte kendisinden bahs edilmemesinden, hüzün duymaktayim.
Biliyormusunuz,Liceli Fehmi Bilal ölmeden evvel hastaligi nedeniyle Türkiyede'ki Hastahanelerde tedavi olmayi red eden bir kisidir. Amed'de ölmeden evvel kendisine ilgi ve alaka gösteren bir avuc Kürd yurtseverinden baska kimse ne ilgilendi,ne sahip ciktti. Bunlarin basinda merhum Said Elci, Terzi Semsi,DDKO Amed üyesi olan Melle Xalid Aycicek,Eruh'lu Ehmed,Pecar'li Melle Amedi ilk akla gelenlerdir.Kürdler bu degerlerine acaba bugün sahip cikiyorlarmi,bakin üzülerek ifade ediyorum- ki hayir? Niye hayir oldugunu fazla gerilere gitmeden 2,3 hafta öncesine giderek , Kürd tarihcisi Cemsid Bender'in vefatinda'da ayni trajedi yasanmistir. Izmir ilinde Kürd kurum,kuruluslari,demokratik kitle örgütleri basta olmak üzere milyon'a yakin Kürd insani bu sehirde yasamaktadir. Cemsid Bender aramizdan bir yildiz gibi kayarak giderken Kürd halki bi-haberdir.
Cemsid Bender'in sesiz ve sedasiz ölümüle ilgili Istanbul eski Kürd Enstitüsü baskani Sefik Beyaz'in sitem dolu sözlerini sizinle paylasmak istiyorum. Cemsid Hoca vefat etmeden önce bir süre hasahanede ve evde yatti,birkac kez telefonla görüstük ama hastahanede ziyaret edemedim,bunun icin cok üzgünüm. Ölüm haberini aldigimiz günün ertesi Sayin H.Mem ve Mustafa Agiri'le Izmir'e evine gittik,ama erken kaldirildigi icin cenazeye yetisemedik. Ne hazindir ki ,taziye evinde oturdugumuz 1,5 saat süresince aile dostu üc insandan baska gelen kimse yoktu,cok hüzünlendim. buna vefatindan daha cok üzüldügümü itiraf etmem gerekiyor. Bu kadar emek ve deger sahibi bilge bir insan böyle sessiz sedasiz gömülmemeliydi, böyle yanliz birakilmamaliydi. Bu gidis yüregimi kanatiyor,acitiyor. Cemsid Bender cok daha iyi ugurlamayi fazlasiyla hak ediyordu. Topragi bol olsun,ruhu sad olsun ve sevenlerinin basi sag olsun.
Kürdler, örnek olarak verdigim Fehmi Bilal ve Cemsid Bender gibi degerlerine bu kadar duyarsiz,sahip cikamama duygusu,korumama duygusu, ulusal bilincten yoksunluk olarak görüp,bir trajedi olarak algiliyorum. Tarih,henüz bizim "Kürdler" önümüze bir deney yumagi koymustur. Bu yumagi analiz etmek önümüzde kacinilmaz bir görev olarak beklemektedir. Günümüzde nesnel "objektif" anlamda olgulari irdelemeyi basarmak,tarih dedigimiz düne bakmakla cözülür. Bu yumagi cözmek basarisini yalnizca tarihten dogru ders cikartabilenler basarir. Tarihini yazmayan,cözmeyen ve anlama "zahmetine" girmeyen tarih olma sürecinde dogru tarafta yerini alamaz.
FEHMI BILAL'IN YASAM ÖYKÜSÜ
Liceli Fehmi Bilal aslen Lice merkezinden olup,herhangi bir asirete mensup degildir. Osmanli döneminde dini bilgilerini medresede aldigi gibi,o dönemlerde Rüstiye mektebini'de bitirir.Seyda Amedi'ye atfen bu bilgileri aktariyorum. Rüstiye mektebini Amede'mi,Farqin-de'mi bitirdigini tam hatirlayamadigini belirtiyor. Fehmi Bilal medrese egitimi ile Rüstiye okulu'nun beraber vermis oldugu,bilgi ve birikimle Lice cevresinde sayili okur yazarlardan biri olur. Fehmi Bilal Lice merkezinde dava vekiligi "Arzuhalci-lik" yapmaya baslar. Medresede ögrendigi Arapca ve Farsca'nin yaninda,okulda ögrendigi Osmanlica'yi ve o dönemde yürülükte olan Arap alfabesini mükemmel biliyordu.
Amed'in Lice ilcesi,basta olmak üzere Amed ve cevresinde'de Kürd halki'nin bürokrasideki sorunlarini cözmek icin secttigi dava vekilligi sayesinde Kürd halki'nin sorunlarini,yasadigi zorluklari o dönemin kosullarindaki bürokrasinin baskisini cok iyi kavramistir. 1925 yilinda baslayan Seyh Said hareketi'nin Lice mintikasindaki en önemli destekcisi ve " müsavir" katibi olarak anilmaktadir. Seyh Said Darahini,Hani ve Lice mintikasina geldiginde yazismalar,telgraf ve bircok önemli kararlarin sözlü ve sifahi olarak ilgili kisilere bildirme görevlerini Fehmi Bilal tarafindan yürütülür.
Seyh Said hareketi baslamadan evvel Lice'ye gelmesinden sonra etrafindaki kalabalik artmaya baslamistir. Bakin o dönemleri yasayan Fehmi Bilal'in hastaligi döneminde yanindan hic ayrilmayan tedavi süresince hic bir yardimini esirgemeyen DDKO Diyarbakir üyesi Lice'li Melle Xalit Aycicek'in, Fehmi Bilal'e atfen aktarimlarini sunmak istiyorum. Seyh Said Lice'ye gelmesiyle gövde gösterisine dönüsen gezileri,Azadi'nin Diyarbekir örgütününde dikkatini cekmistir. Bu konuda Liceli Fehmi Bilal Firat aciklamalari son derece önemli ve yakin tarihimize isik tutacak tesbitlerdir.
" Bir dava'ya girmek icin Diyarbakir'a geldigimde, acilen Doktor Fuat tarafindan cagrildim. Bunun üzerine dava'ya girmeden Doktor Fuat'in muayenesine gittim. Dr Fuat'in yazdigi bir mektubu Seyh Said'e ulastirmasini istedigini,kendisinin de mektubu alarak Lice'ye gittigini ve mektubu Seyh Said'e ulastirdigini söylemistir. Mektubun iceriginde; kendisinin kalabalik kafileler halinde dolasmasinin dikkat cekttigini ,böyle giderse durumun kontrolden cikabilecegini,kalabaliklari dagitmasini,mümkünse gözlerden uzak bir yerde bahar'in beklenmesi önerisinde bulunur. Melle Xalit'in Fehmi Bilal'e dayanarak anlattiklarindan da anlasilan; örgütün alinan karar dogrultusunda hareket ettigi,durumun kontrolden cikmamasi icin caba sarf ettigi,ancak durumun Dr Fuat'in bütün cabalarina ragmen Piran'da kontrolden cikttigi,anlasilmaktadir.
Hareket Piran'da patlak verdikten sonra Seyh Said Efendi'nin Lice'ye geldigi tarih olan 21 Subat 1925,bakin nasil anlatilmaktadir. Beyaz bir at üzerinde dimdik duruyordu. At'in basini Lice Müftüsü Abdulhamid'in oglu Sait Hoca cekiyordu. At'in solunda Seyh Said'in sekreteri,Liceli Fehmi Bilal vardi. Ilceye giriste protokol sirasinda yer alan ,Lice'li Molla Mustafa,Lice beylerinden Hakki ve Hüseyin At üstünde hemserilerine gülüm-süyorlardi.
Liceli Fehmi Bilal'in ateist oldugu hakkinda sikca söylenen bu tesbiti Seyda Amedi'ye atfen aktarmak istiyorum. Liceli Fehmi Bilal hemserim ve aile dostum olmasi nedeniyle yakinen tanirim. Dogrusu namaz kilmazd,dini vecibeleri'ni yerine getirmedigi dogrudur. Fehmi Bilal medrese kültürü almis dini konulara vakif bilgili ve birikimli bir insandi. Dini vecibelerini yerine getirmemesini söyle izah ediyordu;Kürd ulusu özgürlemeyince'ye kadar namaz bizim üzerimize farz degildir,dogrusu da budur diyiyordu. Zaten Fehmi Bilal'in o günkü kosullarda yasadigi ortamin kosullarini iyi analiz edersek ateist fikirleri olmadigi gibi savunmasi da mümkün degildir.
Günümüzde Seyh Said hareketi'nin ulusal karekterli mi,dini karekterli-mi oldugu yönünde özellikle resmi ve gerici cevrelerce tartisma oldugu'nu biliyoruz. Bu tartismalarin coguna'da tanikiz. Ulusal düsünceye sahip,ve sig "derin olmayan,dar düsünen" düsünen cevreler resmi ve gerici cevrelere sikca tekrarladigi bir söylem vardir. Seyh Said dindar ve ulema bir insan olup,bakin ateist düsünceye sahip olan Fehmi Bilal'i kendi sekreteri yapmistir. Eger hareket dini bir karektere sahip olsaydi,bu sahsi sekreteri yapmazdi,bu adam ulusalci ve Kürd'cü oldugu icin sekreteri yapmis,gibi ucuz ve derinligi olmayan tezler ortaya atilmaktadir.
Bu ucuz iddialarda bulunan kesimlere Seyh Said Hareketinin ulusal karekterini ortaya koyan,Istiklal mahkemesi savcisi"Süreya Öngören",Ismet Inönü gibi resmi sahsiyetlerin anilarini okumalarini tavsiye ederim. Yine Binbasi Kasim'in itiraflari,mahkeme yargilamalarinda verilen mesajlar,hareket öncesi ve hareket bastirildiktan sonra Iran,Irak,Suriye kurdistanin'da yapilan örgütsel calismalar gibi yasanan bir cok olgular hareketin ulusal "Kurdistani"karekterini tartismasiz kanitlaridir.
Liceli Fehmi Bilal hareket bastirildiktan tipki diger direnisciler gibi "bin xete" Irak,Iran ve Suriye Kurdistani'na gider. Fehmi Bilal sürgünde oldugu bu dönemlerde Hoybun cemiyetinin ana kongresinden önce 1927 yilinin Subat ve Mart aylarinda Irak Revanduz'da Seyyid Taha'nin evinde yapilan ve hazirlik amaci tasiyan Hoybun toplantilarina katilir. Bu kongrede ekibinin Seyh Said temsilcisi ve sözcüsü olarak katilir. Bu konuyla ilgili ayrintilara girmeyecegim. Liceli Fehmi Bilal sürgünde yasadigi bu dönemlerde Irak Ingilizlerin , Suriye ve Lübnan'da Fransizlarin kontrolündeydi. Fehmi Bilal sürgünde yasadigi bu dönemde Fransiz,Ingiliz ve Ermeni yetkilileriyle siyasi,bürokratik ve diplomatik kontaklari oldugu rivayet edilmektedir. Bu konuda elimizde saglikli bilgi olmadigi icin detaylarina girmeyecegim.
Liceli Fehmi Bilal Türkiye'nin cikarmis oldugu af yasasiyla Seyh Said'in oglu Aliriza, kardesi Mehdi ile birlikte ülkeye dönüs yapar. 1933 yilinda Cumhuriyetin 10.yilinda cikarilan sürgün yasasiyla Seyh Said ailesi Trakya'ya Liceli Fehmi Bilal Isparta iline sürgüne gönderilir. Liceli Fehmi Bilal sürgünde yasadigi bu dönemde dava vekilligi yapilmasina yasak getirilir. Ekonomik ihtiyaclarini gidermek icin ciftcilik,amelelik yaparak ailesinin gecimini saglamaya calisir. Fehmi Bilal bakin o dönemdeki bir anisini Seyda Amedi'ye söyle aktarir.
Îsparta'da sürgündeyken yasamini amelelik ve rencberlik yaparak geciriyordum. Cocuklarimdan Zerdüst ortaokul'a gidiyordu. Ben elimde kücük bir balta "darê",bag budama aleti makas vardi,isten eve dogru gidiyordum. Oglum,Zerdüst'ün Ingilizce ögretmeni ile karsilasttim. Ögretmen'e dedim-ki ? Oglumun Ingilizcesi niye o kadar zayif, diger dersleri cok iyidir. Ögretmen dönüp bana dediki ? beyefendi siz Ingilizce nereden biliyorsunuz cevabini aldim. Ögretmen'nin dikkatini demek cok cektim-ki israrla beyfendi siz nerelisiniz,hangi okulda okudunuz,neden bu kadar düzgün Türkce'niz, azda olsa Ingilizce bilmenize karsilik halen amelelik yapiyorsunuz sorulariyla karsilasttim. Ögretmenin bu israrli sorularina karsilik kendisini tanittigini ,belirtir.
Liceli Fehmi Bilal yaklasik 14 yil Isparta sürgününden dönerek Diyarbekir,Darahini,Hinis beldelerinde yasamini devam ettirir. Fehmi Bilal özellikle dava vekilliginin büyük cogunlugu Seyh Said hareketinin baskenti ilan edilen Darhini "Genc" ilcesinde sürdürür. Yazi biraz uzun oldugu icin Fehmi Bilal'in oglu Sirri Firat'in yasamindan,Fehmi Bilal'in Darahini ,Diyarbekir yilari ve ölümü ile ilgili bazi anekdotlari 3. ve son bölümde yazacagim. Ayrica Fehmi Bilal'in Cebaxcur üzerine yazmis oldugu Kurmanci siirinide Zaza'ca cevirisini okuyucularla paylasmak istiyorum,selamlar.
Orhan Zuexpayij
--------------------------------------------------- ------------------------------
391 okuma 26.04.2008 Saat: 14:20
İlgili Bağlantılar
· Daha fazla
· Haber gönderen Aso_Zagrosi
--------------------------------------------------- ------------------------------
En çok okunan haber: :
KÜRD RÜZGARI ESMEYE DEVAM EDECEK!
Seçenekler
Yazdırılabilir Sayfa
"Login" | Hesap Aç/Yarat | 3 yorum | Tartışma Ara
Yorumlar yazarlarına aittir. İçeriklerinden biz sorumlu tutulamayız.
Re: Seyh Said'in katibi Liceli Fehmi Bilal'in yasam öyküsü?(2) (Puan: 0)
Gönderen: Anonymous Tarih: 27.04.2008 Saat: 02:37
DEST XWES ,U HERBIJI.LICIYO
[ Cevap Ver ]
Re: Seyh Said'in katibi Liceli Fehmi Bilal'in yasam öyküsü?(2) (Puan: 0)
Gönderen: Anonymous Tarih: 27.04.2008 Saat: 02:44
KEK ORHAN EZ JIBO VÊ KARÊNTE Ê PIR GIRING U PEWIST TE BI DIL U CAN PIROZ DIKIM .LICIYO
[ Cevap Ver ]
Filozof adli kitap... (Puan: 0)
Gönderen: Anonymous Tarih: 01.05.2008 Saat: 23:03
Liceli Fehmiye Bilalin yasam ve mucadelesini anlatan "Filozof" adli bir roman var. Galiba kurdce oldugu icin Sayin orhan bu kitabi okumamis. O kitabi okusaydi daha ayrintili yazardi. Kitabin adi, yazari ve yayinevi . Lokman Polat Filozof (Katibe Seyh Said) Helwest Yayinlari Stockholm / Sweden -
LICELI FEHMI BILAL (FIRAT) YASAM ÖYKÜSÜ
liceli fehmi bilal ( fırat)
CEBAXCUR MINTIKASINDA SEYH SAID'IN KATIBI OLARAK TANINAN
"
BIRINCI BÖLÜM
Zerdüst zana'ye meye
Cihan avaye meye
Xüsrev û yezd û Dârâ
Hezara Sah ê meye
(Liceli Fehmi Bilal )
Hoybun Cemiyeti toplantisinda Seyh Said ekibini temsil eden Liceli Fehmi Bilal ile Ermeni örgütü Tasnaklarla ittifak icinde ortak hareket eden Celadet Bedirxan arasinda bakin su tartisma gecmistir. Hoybun toplantisinda kutuplasmalara ve ayrilmalara varan tartismanin ana özetini asagiya aktariyorum. Liceli Fehmi Bilal Celadet Bedirxan'a "Beyim bakin iki Ermenistan arasindaki Kurdistan,iki tirnak arasinda kalan bit gibidir..." Celadet Bedirxan? "Oglum Fehmi,bana karsi kousan sen degilsin..." dediginde,Liceli Fehmi Bilal ? "Beyim sana saygiliyim,ama Kurdistan söz konusu oldugunda,yalniz sana karsi degil,Allah'a da karsi cikarim..." der.
Zinar Siro (1)
Liceli Fehmi Bilal Seyh Said hareketi icinde renkli kisilige sahip,edebi,filozofi yönleri ile taninan bir sahsiyettir. Fehmi Bilal fazla gündemde olmayan,oysa-ki Seyh Said hareketindeki rolü ve görevi,Hoybun toplantisinda Seyh Aliriza ekibinin sözcü ve temsilciligi,sürgün,sürgün dönüsü yasadigi zorluklar,1960 sonrasinda T-KDP kurulusunun fikir babasi olan bu sahsiyet ne yaziktir-ki yapttigi islerdeki sorumlulugu aydin,entellektüel,edebi özelliklerine ragmen fazla taninmiyor. Bazen düsünüyorum,sik sik Resmi Ideoloji,Türk Tarih Tezi,Günes Dil Teorisi gibi kavramlari Türkiye Cumhuriyetine karsi sürekli kullaniyoruz. Acaba Liceli Fehmi Bilal yakin dönem tarihimizde ön plana cikmasi icin mesela Bedirxaniler,Cemilpasalar,Babanlar,Seyh Said ailesi,Barzani ailesinemi mensup olmasi mi gerekirdi diye düsünmüyor, degilim. Yani Kürdlerde- mi resmi bir ideoloji ve tarih olusturmaya basladilar demek aklimdan geciyor.
Kürd aydinlarini,yazar,siyasetcilerini bir bütün olarak tenzih ederim-ki ,maalesef ailesini,mensup oldugu ve gecmiste icinde bulundugu olusumlari koruyan ve toz kondurmayan kesimler görebiliyoruz. Bazi Kürd aydinlari son dönemlerde hatirat "Anilar" yazmaya basladilar bunlarin önceside vardir. Bu eksik,yetmezlik ve aymazliklari bu hatiratlarda da görebiliyoruz. Bazi aydinlarimiz hatiratlarinda Kürd sorununun merkezine kendilerini koyduklarini görmek hicte zor degildir. Örnegin,Musa Anter,Kemal Burkay,Naci Kutlay,Ekrem Cemil Pasa,Nuri Dersimi'nin yazdiklari anilarinda bu eksik ve yanlisliklari görebiliriz. Bazi yazarlarimiz da hatiratlar'da kendini temize cikarma,ailesi ve yakin cevresi olsun siyasi iliskilenlmelerde eger bir saibe "Leke,kusur" varsa ya cürütmeye calisir,ya hic deginmeden gözden kacirir. Hic unutulmasinki Kürd mücadelesinde fedakarlik,kahramanlik ve yasami'nin cok kisa süresinde büyük isler sigdirmis sayisiz degerler vardir.
Iste bu degerlerden biridir Liceli Fehmi Bilal. Bu Kürd Filozofu ve siyasetcisi Cebaxcur mintikasinda yasli din adamlari Seyda,Beg ,Seyh ve harekete katilan ulusal duygulu insanlarin konusmalarinda ismi sikca gecen bir Kürd yurtseveri oldugunu biliyordum. Ama yeteri kadar bilgilere sahip degildim.Son dönemlerde Yasar Kaya,Serhat Bucak gibi Kürd aydinlari Fehmi Bilal'la ilgili makaleleri ile,Martin Brunsen'nin Kürdlerle ilgili kitabinda Liceli Fehmi Bilal'den söz etmesi cok önemli gelismelerdir. Fehmi Bilali yakinen tanimasalarda,görmeselerde bu makaleyi yazmalari cok degerli ve önemlidir. Yine A.Melik Firat'in Mezopotamya sürgünü adli kitabinda Liceli fehmi Bilali yakinen taniyan birisi olarak yasadigi anekdotu,Fehmi Bilal'in bilinmiyen yönlerini yazmasi bu Kürd siyasetcisini daha iyi kavramaya calisttim.
Liceli Fehmi Bilal'den övgüyle bahs eden Seyh Tahir'in oglu Seyh Zülküf olsun kayni Darahini'li Mehmed Erdem'in "Meh Kem Ebbas" anlatimlari cok uzun süre olmasina ragmen hala hafizamdadir. Bundan 4 yil evvel Almanya'ya gelen A.Melik Firat konusmasina baslamadan önce Liceli Fehmi Bilal'in siirlerinden secme o kisa özlü veciz sözleriyle baslamasi benim üzerimde cok etki yaratti. iste bu yazimda Fehmi Bilal'in edebi,felsefi agirlikli olmak üzere siirlerinden örnekler sunacagim. Ayrica bu Kürd degerinin sürgün yasamindan anekdot,ailesi ve cocuklariyla ilgili bilinmeyen ve bugüne kadar yazilmayan bircok bilgiyi bu yazida bulacaksiniz. Bu bilgilerin bir cogunu tarihe taniklik yapan "Pecar"tenkil hareketi olarak anilan beldemizin ileri gelenlerinden Fehmi Bey Pecar'in oglu Melle Amedi'ye atfen aktarmaya calisacagim. Fehmi Bilal'in ölmeden evvel ( 6) ay Amed'e Melle Amedi'nin evinde araliksiz konuk olmustur. Zaten ayni ilceden,aile dostlari olmasi nedeniyle bircok bilgiyi birinci elden sizinle paylasmaya calisacagim.
Son dönemlerde Rus arsivlerinin acilmasiyla Kurdistanda bircok olay, konu aydinlanmaya baslandi. Eksik ve tarafli yazilan bircok konu'da yakin dönemde anlatilmaya baslandi. Kürdler dar gelen gömlek,kabuguna cekilme anlayisi artik mahkum olmustur. Kürdler bazi konularda ucu kime dokunursa dokunsun tarihi bilinmeyen,örtbas edilmeye calisan konullara artik nester vuruyor. Ancak bu gelismelerle bugüne kadar biline gelen yanlisliklar artik ters yüz edilmelidir. Tarihi olaylara taniklik eden bircok Kürd aydini yapilan yanlisliklar,baski ve sindirme uygulamalarina karsisi bildikleri dogrulari cesaret edip,söyleyemedigini biliyoruz. Bildiklerini mezara götürürken ,arkalarinda bircok saibe ve soru isareti birakmalari Kürd halkinin hicte haketmedigi bir durumdur. Düsünün,Liceli Fehmi Bilal'in Hoybun toplantisindaki tavir ve davranislari,Bedirxani ailesi ile cekismelerinin ana konusu,Hoybun toplantisinin öncesi yapilan toplantilar,Hoybun toplantisinda bircok önemli sahsiyetin katilmasina ragmen,günümüzde bu kisilerden bahsedilmemesi cok düsündürücüdür.
Hoybun toplantisina katilan Fehmi Bilal,Seyh Mehdi,Yadin Pasa,Sadiye Telha ve Heseni Began gibi saymadigim onlarca kisiden bahsedilmemesi bir handikap degilmidir?Yakin dönemde Seyh Aliriza,Abdulmelik Firat,Liceli Fehmi Bilal,Fuat Firat ve Yasar Kaya Hoybunda yasanan olaylari yazmasalardi bircok olaydan halen habersiz degilmiydik?Hoybun cemiyetinin Agri direnisi icin siyasi görevli olarak görevlendirildigi yazilan Memduh Selim "Iskender Bey" tarihimizde yazili degilmidir? Oysa Memduh Selim'in Agri'ya gidisi roman konusu dahi olmamismiydi? Oysa-ki Memduh Selim'in Agri'ya gidisini gösteren kanit yok oldugu gibi,Agri direnisi üzerine kitap yazan ve Kürd siyasetci Yilmaz Camlibelin'de Memduh Selim'in gitmedigini acik bir dille ifade etmistir. Kaldi-ki Agri direnisine Yilmaz Camlibelin aileside katildigi gibi ,hareket bastirildiktan sonra bati'ya sürgün edilmislerdir. Tarihimizde bazi olaylar yasanmadigi halde ,olmus gibi günümüze kadar demek-ki dogru kabul etmisiz. Bu yanlislari farkedip,dogrularini ortaya cikarmak önümüzde duran tarihsel görevlerdir.
Yasar Kaya'nin dedigi gibi Kürt ulusal hareketi icinde yer almis,kürdlük vadisinde iz birakmis olan Liceli Fehmi Bilal'in Kürd ulusal kültürü'nün üniversiteleri olan medreselerden ta batinin aydinlikci-aydinlamaci kültürüne kulac atmis genis ufuklu,genis kültürlü bir Kürd aydini,yurtseveri ve direniscisi olarak tanimlamaktadir.(2) Seyh Said'in torunu Kürdlerin rusipisi olarak adlandiracagim A.Melik Firat bakin Fehmi Bilal'i söyle tanimliyor. Fehmi Bilal benim bati dünyasina acilan kapim,demektedir. A.Melik Firat bakin Fehmi Bilali nasil anlatiyor. "Fehmi,fevkalede iyi Fransizca bilen,bati kültürüne vâkif,la Fontain'in romanini Kürtceye cevirmis bir insandi. "Bana batiya yönel" dedi. o zamana kadarhafiz'dan,sadi'ye,Eflatun'dan Fârâbi'ye kadar hep Dogu#ya bakmistik. Fehmi Firat'in tesvikiyle Dostoyevski,Tolstoy,Maksim Gorki gibi Rus klasiklerini,Victor Hugo,Balzac gibi Fransiz yazarlari,diger bati düsünür ve yazarlari'nin kitaplarini okumaya basladim. (3)
Liceli Fehmi Bilal'in yazmis ama yayinlanmamis oldugu bircok eser kaybedilmis olmakla beraber cok az edebi eserler günümüzde elimizde bulunmaktadir. Fehmi Bilal'in bu eserlerindeki özellikle Fabil ustasi olarak bilinen La Fontaine "okunusu Lafonten" den esinlenerek yazmis oldugu siir ve edebi esrlerdir. Fehmi Bilal Fabil seklinde yazmis oldugu öykülerinde kisilerini cogunlukla hayvanlar arasindan secerek,bazen insanlari,bilhasa köylüleri'de olaylara karistirir. Fehmi Bilal fabil olarak yazmis oldugu "Giliya Daran" Agaclarin söylesmesi siirinde Kürtlerin tarihsel olarak yasamis oldugu baski,sidet,korku ve imha sürecini tabiat "Dogal" olaylarni cok ustaca incelik ve nükte dolu bir anlatimla ifade etmektedir. Bu siirin zaza'ca cevirisinide yapttigimi belirtmek isterim. Bu siirin zazacasinida ikinci bölümde yayinlayacagim. Bu siiri okudugumda Kürd Filozofu Ehmede Xani aklima geldi. Kürdlerin ittifaksizligindan,birliginden,bir araya gelmediginden eserlerinde yakinan Ehmede Xani'yi Fehmi Bilal'in bu siirinde cok ustaca görebiliriz.
Kürd edebiyatinda fabil gecmiste yazili kültürümüzün olusmamasi ve nesilden nesile aktarimlarla bugüne tasinan Kürd edebiyatinda ,anlatim kolayligi ve akilda kaliciligi bakimindan fablar önemli bir yer tutuyor. Fablar'da tabiat ve hayvanlar üzerinde yazilan öykülerde asil anlatilmak istenen insanlardir. Hayvanlar'in dogadaki yasam ve davranislarina göre kendilerine rol bicilir. Örnegin Koyun masumiyeti,Kurt acgözlülügü,Köpek sadakati temsil eder. Dünya edebiyatinda yaygin bir tarz olan fabil'in en önemli ustasi La Fontaine oldugunu belirtmisttim. Kürdler sürekli egemenlik altinda kaldiklarindan,fazla kendilerini ifade edememis,anlatamamislardir. Kürdler geleceklerini,yasadigi kosullari,keder ve sevinclerini,cogunlukla hayvanlari konusturarak ifade etmeye calismislardir.
Liceli Fehmi Bilal'in yasam öyküsü,siiri, mücadelesi,ailesi ve yasamindan anekdotlarla ikinci bölümde bulusmak üzere, selamlar.
Kaynaklar
-----------------------
1)Ömer Agin 28,29/6/2005 tarihli Özgür
politikadaki makalesi.
2)Yasar Kaya'nin 20.3.2001 tarihli Özgür
politikadaki makalesi
3) A.Melik Firat mezopotamya sürgünü
kitabi sayfa 86.
Seyh Said'in katibi Liceli Fehmi Bilal'in yasam öyküsü?
Sat, 26 April 2008 13:19
LICELI FEHMI BILAL'IN YASAM ÖYKÜSÜ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder